Diyabetin Yeni Biyolojisi
Diyabetin Yeni Biyolojisi : Vücudunuz, alkali madde depolarını kullanarak - başlıca sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi mineralleri- pH dengesini korur. Aşırı asiditeyle savaşım bu depoları boşaltır (ve/veya yanlış beslenme bu depoların yetersiz kalması anlamına gelir), ve vücut bu maddeleri, işlevsel olarak gerekli oldukları yerlerden temin etme yoluna gider; örneğin kalsiyumu kemiklerden, ya da magnezyumu kaslardan alır. Doğal olarak bu işleyiş söz konusu alanları zayıflatır; işte pankreas en hassas noktalardan biridir.Ayrıca kan aşırı asidik olduğunda bu asit fazlasını dokulara boşaltmaya başlar; memede, kalçalarda, karında ve hatta beyin, kalp ve pankreastaki koruyucu yağ içinde depolar.
Aşırı asidik kan, bu aşırı yükten kurtulmak üzere bağışıklık sistemini harekete geçirir, savunma sistemleriniz aşırı zorlanır ve sizi diyabete (birçok diğer durum arasında) yatkın bir hale getirir.Tüm vücut hücreleri - şu ünlü beta hücreleri de dahil olmak üzere - sürekli yıkıma uğrar ve sağlıklı kalabilmek için kendilerini yenilerler. Sağlıklı alkali bir ortamda mikro yapılar geri dönüşümden sorumludur. Hücresel yıkım ve metabolizma sonucu oluşan atıkları temizlerler, böylece vücudumuz toksik atık çöplüğü haline gelmez. Buna karşın asidik ortamda her şey değişir. îyi mikro yapılar aşırı zorlanır ve içinde yüzdükleri atıkları işleyemez hale gelirler; deli gibi çoğalmaya başlar, çok miktarda toksik atık üretirler. Ve bu toksinler yok edilemediğinde ya da hızlı biçimde veya yeterli düzeyde yok edilemediğinde, asit kanda ve dokularda tutularak vücudun zayıf bölgelerinde lokalize olma eğilimi gösterir. Asit pankreasta lokalize olduğunda diyabet oluşur.
Diyabete ilişkin tüm semptomlar bu kökenden türerler.Sağlıklı bir vücutta mikrozimler beta hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olurlar; ancak alkali denge bozulduğunda yı- kım/fermantasyon/yaşlanma/ çürüme baskın hale gelir. Bununardından beta hücreleri ölür ya da dezorganize olur veya geri evrilirler, böylece doğal döngünün yenilenmesi söz konusu olmadan asidite artar. Daha sonra işlevlerini ve biçimlerini değiştirirler; hücresel yıkım yetkinliği çok daha güçlü virüs, bakteri, maya ya da küflere dönüşürler. Ortamın alkalinliğinin kısa süre içinde yeniden sağlanamadığı koşulda diyabet gibi hastalıklar ortaya çıkar. Asidozun olmadığı bir koşulda hiçbir rahatsızlık ya da hastalık da olmayacaktır - tabii ki diyabet de olmayacaktır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
