Bitkiler

BİTKİLER (nebatat, botanik)
Botanik; bitkileri ve bitki köklerini inceleyen bir ilim dalıdır. Toprağa yayılarak biten ve sapı olmayan yeşilliklere bitki (necm) denildiği gibi, sapı olan bitkilere de ağaç (şecer) denilmektedir. Nitekim Kur'ân-ı Kerim'de: "Bitkilerde ağaçlar da, yaratılışları gereği olarak Allah'a secde ederler" buyrulmuştur. (Rahman 6). Fakat genel olarak her ikisine birden "Bitki" denilmiştir. Biz burada önce Kur'ân-ı Kerim'de adı geçen bitkileri alfabeti k sıraya göre vermeye çalışacağız: "Acı ılgın ağacı, acur, ağaç, arabistan kirazı ağacı; bağlar, bahçeler, başak, buğday, bitkiler; çayır, çekirdek, çör-çöp; dal, ekinler, fasulye, filiz, hamt (dikenli ve acı bir ağaç), hardal, hıyar, hurma, hurma ağaçları; incir, incir ağaçları, kabak, kabuk, kâfur, kapçık, kök; meyveler, mercimek, muz, muz ağaçları; nar, nar ağaçları; ot, otlak; reyhan, salkım, saman çöpü, sap, sarımsak, sincan dikeni, sebzeler, soğan; tâne, tohum, tomurcuk; üzüm, üzüm bağları; yağ, yaprak, yaş hurma, yeşillikler, yonca; zakkum ağacı, zencefil, zeytin, zeytinyağı, zeytin ağaçları"1
* Hadîs-i şeriflerde geçen bitki çeşitleri ise, ansiklopedimizin ilgili maddelerinde etraflıca tanıtılmıştır.
Bir bitkinin faydası mutlak olarak zikredildiği zaman o fayda; köküne, dalına, yaprağına, tohumuna ve meyvesine -hepsine birden- şâmildir. Ancak bu fayda birinde kuvvetli, diğerinde ise biraz zayıf olabilir2
Bitkinin kökü, gövdesi, kabuğu, yaprağı, meyvesi, çiçeği ve tohumundan ayrı ayrı ilaç yapıldığı gibi, bunların bileşiminden de yapılır.
Kur'ân-ı Kerim'de bitkilerden bahseden bazı âyet-i kerimeler: "Şimdi bana ektiğiniz şeyleri haber veriniz? Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? Eğer dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşırıp kalırdınız" (Vaha 63-65)
"(Habîbim!) Sen, yeryüzünü kupkuru bir halde görürsün, fakat biz üzerine yağmur yağdırdığımız zaman o, hareketlenir, kabarır ve her güzel çiftten iç açıcı bitkiler bitirir' Hac5).
"Yeryüzüne bakmadılar mı ki, orada her güzel çiftten nice bitkiler yetiştirmişiz? Şüphesiz bu bitkilerin yetiştirilmesinde (Allah'ın kudretine, merhamet ve nimetinin bolluğuna) birer alâmet vardır; ama çoğu iman etmezler" (Şuarâ 7-8).
* "Taneleri ve çekirdekleri çimlen¬dirip çatlatan O'dur. O, ölüden diri çıkarır, diriden de ölü çıkarır" (Enam95).
"(Onlar mı hayırlı) yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi? Çünkü biz o su ile bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler bitirmişizdir. Allah ile beraber başka bir Tanrı mı var? Doğrusu onlar sapıklıkta devam eden bir cemaattir" (Nemi 60).
"Gökten yağmur indiren de O'dur. Sonra her çeşit bitkiyi biz onunla (yağmur sebebiyle) bitirip çıkardık, o bitkiden bir yeşillik meydana getirdik, o yeşillikten de birbiri üzerine binerek başak olmuş taneler çıkarırız; hurma ağacının tomurcuklarından birbirine yakın salkımlar, üzümlerden bağlar, yaprakları birbirine benzer fakat meyveleri benzemez olduğu halde zeytin ve nar ağaçları bitirdik. Her birinin meyvesine bakın; bir defa ilk meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı vakit! Şüphesiz ki sizlere şu gösterilenlerde iman edenler için bir çok alâmetler vardır" (Enam 99).
"Size tohumlar, bitkiler; ağaçları birbirine sarmaş-dolaş olmuş bağlar ve bahçeler yetiştirmek için, üstüste yığılıp sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik" (Nebe 14-16).

"Allah'ın kudretine delâlet eden alâmetlerden biri de şudur: "Sen yeryüzünü kupkuru olarak görürsün, fakat üzerine yağmuru indirdiğimiz zaman, hareketlenir ve kabarır (canlanır ve yeşerir). Kurumuş yeryüzüne can veren (Allah); elbette ölüleri de diriltir. Çünkü o her şeye kadirdir" (FUSS(/et 39).
"O, yeryüzünü sizin için bir döşek yaptı, orada sizin için yollar açtı ve gökten yağmur indirdi. İşte biz bu yağmur sebebiyle çeşitli bitkilerden (erkekli dişili) çiftler çıkarttık. (Bunlardan) yeyiniz, hayvanlarınızı da otlatınız. Şüphesiz ki (türlü renk, tad ve kokuları olan) bu bitkilerde akıl sahipleri için (Allah'ın kudretine) alâmetler vardırVâhâ 53-54).
* "Yeryüzünü enine boyuna döşeyen, onda yerli yerinde dağlar ve akan ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden erkekli-dişili olarak yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen cemiyetler için ibretler vardır. Yeryüzünde birbirine komşu kıt'alar, üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır. Bunların hepsi bir su ile sulandığı halde, meyvelerinin bazısını bazısına (tad, renk ve kıymet bakımından) üstün kılarız. İşte bunlarda da akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır" (Râd 3-4).
* "Her şeyden çift olarak (erkekli-dişili) yarattık ki iyice düşünüp öğüt alasınız" (Zâriyât49).

(Kâf7-ll: ayrıca bak. Zümer II; H/cr 19-20; Secde 27; Yasin 33-36; Nahl 10-11: Fussılet 47: Fâtır 9: Rum 46, 48-50; Yunus 24: Ankebut 63; Hadîd 20; A'la 1-5 Abese 23-32)
Meşhur Botanikçiler:
İslâm âlimlerinden bir çok kimse bitkilerle ilgilenmiş ve pek kıymetli eserler meydana getirmişlerdir. Şimdi biz meşhur olanlardan bir kaç botanikçiyi ve eserlerini burada tanıtmaya çalışacağız:
* Ebû Saîd, Abdülmelik b. Küreyb el-Asmaî (ölüm 215 H );"Kitâbü'n-Nebât"3 Ebû Zeyd, Saîd b. Evs el-Hazrecî (ölüm 215 H); "Kitâbü'n-Nebât"4
Ebû Cafer, Muhammed b. Habîb el-Bağdâdî (olum 245 H.); "Kitâbü'n-Nebât"5 Ebû Hatim, Sehl b. Muhammed es-Sicistânî (olum 248 H.); "Kitâbü'n-Nebât" "Kitâbü'l-Uşb6
Ebû Hanîfe, Ahmed b. Davud ed-Dineverî (ölüm 282 H.); "Kitâbü'n-Nebât" (Altı büyük cilt)7 Ebû Nuaym, Ali b. Hamzael-Basrî(ölüm 375 H); "Kitâbü'n-Nebât8 Ebü'l-Hasan Saîd b. Hibetullah el-Aşşâb el-Bağdâdî, (ölüm 494 H.); Abbasî Halifelerinden el-Muktedir billâh'ın özel tabibi; (HA 1/390)
Muvaffakuddin Abdullatif b. Yusuf el-Bağdâdî (ölüm 629 H.); "Kitâbü'n-Nebât . "İhtişam Kitâbi'n-Nebât li Ebî Hanîfe ed-Dineverî9
* Ebü'l-Abbâs, Ahmed b. Muhammed el-Aşşâb en-Nebâtî, (ölüm 637 H.); "Câmiu'l-Edviyyeti'l-Müfrede" "Makale fı Terkîbi'l-Edviyye 10
* İbnü'l-Baytar, Ebü'l-Kâsım Abdullah b. Ahmed et-Tabîb (ölüm 646 H.); "Müfredâtü İbni'l-Baytar 11
Kaynaklar:
f/J- el-Gdâü ve'd-Devâü fi'1-K.ur'âni'l-K.erim s. 34-35 [2]-DımeskS K Erbain s. 60 [3]- Keşf 211466: Kebhâle 6/187. [4]- Keşf 2/1466. [5]- Kesf 2/1466. [6]- Kehhâle 4/285; Kesf. 211439, 1466. [7]- Keşf. 2/1466: Kehhâle 1/218. [8]- Keşf. 2/1466. [9]- H.A. 1/615: Keşf. 2/1466. [10]-Keşf. Zeyl 2/534; H.A. 1/93. [II]- Keşf. 2/1772.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp