Böbrek Hastalığı

BÖBREK HASTALIĞI
(nephritis)
Hz. Aişe (r.a.) demiştir ki: "... Peygamber Aleyhis-Selâm'ı zaman zaman böbrek ağrısı yakalardı. Biz bu sırada, Rasûlullâh'ı böbrek sancısı yakaladı, derdik. Bununla beraber, Peygamber Aleyhis-Selâm'ın son hastalığındayine böğrü ağrıdı. Biz, böbrek hastalığı olduğuna kesin teşhis koyamadık. Sonra ağrı yine şiddetlendi ve nihayet bayıldı, biz korktuk, yanındakiler de korktular. Bunun üzerine biz bu hastalığın "zâtülcenb" hastalığı olduğu kanâatine vararak ağzından ilaç akıttık..."1
* Yine Hz. Aişe (r.a.) şöyle der: "Gerçekten böbrek ağrısı, Peygamber Aleyhis-Selâm'ı bir ay kadar uykusuz bıraktı. Biz bu ağrıya "böbrek sancısı" der İdik" (E Nuaym vr. 69b; i. Sünnî vr. 33b)
* Yahya b. Saîd (r.a.) de şöyle der: "Kabe'ye yaya olarak gidip ziyaret etmeyi adamıştım. Bu sırada böbrek hastalığına yakalandım. Nihayet binitli olarak Mekke'ye vardım. Atâ b. Ebî Rebâh'a durumu sordum: "Ceza olarak bir kurban kesmek lâzımdır" diye fetva verdi..."2
* İbnü Ebî Hatim, Hz. Hüseyn'in oğlu Ali (r.a.)'den rivayetle demiştir ki: "Câhiliyye devrinde; Temîm, Adiyy ve Hâşim Oğulları birbirlerine düşman idiler. Müslüman olunca birbirlerini sevmeye başladılar. Hatta aralarında öyle bir saygı ve sevgi meydana geldi ki, bir defasında Ebû Bekir'in böğrü (böbrekleri) ağrıyordu. Hz. Ali ise elini ısıtıyor, ısıtılmış eliyle de Ebû Bekrin böğründeki ağrıyı gidermeye, tedavi etmeye çalışıyordu. İşte bu sebeple: "Onların gönüllerindeki kini çıkarıp attık. (Artık hepsi de) kardeşler olarak koltuklar üzerinde karşı karşıya oturur sohbet ederler"3 âyeti nazil oldu 4
* Peygamber Aleyhis-Selâm da: "Böbrek sancısı, böbrekteki damardan (sinirden)'dir. Hareket ettiği zaman sahibini hasta eder. Bu hastalığı ılık su ve bal şerbeti ile tedavi ediniz!" buyurmuştur5
* Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm, böbrek ağrısından dolayı ılık su içmiştir.(Nihâye 1/371.)
Böbrek Hastalığı İçin Faydalı veya Zararlı Olan Bazı Maddeler:Bal, böbrek hastalıkları, asabî hastalıklar, zehirlenmeler ve hatta aklî hastalıklara karşı çok faydalı bir ilaçtır.
* Ebe gömeci kaynatılıp içine tereyağı ve bal ilave edilir de, böbrek ağrısı yakaladığı zaman bol miktarda içilirse, böbrek taşlarını yerinden oynatır ve idrarı çoğaltır. İdrarın zor yapılmasına karşı dafaydalıdır. Ayrıca kulunç ağrısına da iyi gelir6
* Böbrek iltihabı, damar sertliği, karaciğer hastalığı ve safrakesesinde taş olan hastalar yumurta yemekten sakınmalıdırlar7
* Ekmeğin unundatoprakolursa, yiyen kimselerde böbrek ve mesane taşları meydana getirir. Kavun ve karpuz, böbrek ve mesane taşlarını söktürür. Acıbadem, böbrek taşlarını parçalayıp eritir. Kuşkonmaz, böbrek tıkanıklığını açar, sırt ağrısı için dahi faydalıdır. Bal, böbrek ve mesane tıkanıklığını açar. Yüce Allah biz kullan için bal'dan daha kıymetli bir gıda yaratmamıştır8
* Zemzem suyu; mideyi, böbrekleri ve bağırsakları temizler ve karaciğer için dahi faydalıdır9
* Yaş üzüm, bâsur'a ve böbrek taşlarının düşürülmesine gayet faydalıdır10
* Kuruüzüm; böbrek, öksürük ve mesane taşları, karaciğer, göğüs, boğaz, mide ve dalak hastalıklarına karşı faydalıdır11
* Tuzlu peynir, böbrek ve mesane taşları yapar, mide için dahi iyi değildir.
* Her kim sorgun söğüdü yağını böğürlerine, zekerine, ve zekerin etrafına (mesane vs. gibi yerlere) sürecek olursa, böbrek üşütmelerine ve idrar damlamalarına karşı faydalıdır. Muz; böbrek ve mesane yaralarına karşı faydalıdır, idrarı da söktürür.
* Kereviz; idrarı ve âdet kanamasını söktürür, böbrek taşlarını parçalar, tohumu daha da kuvvetlidir. Aşırı sıcak su, böbrek yağlarını eritir. Tavşan eti, idrarı söktürür ve böbrek taşlarını parçalar12
* Çörekotu dövülüp bal ile karıştırılırve ılık su ile bir kaç gün içilirse, idrarı söktürür, mesane ve böbrek taşlarını parçalar. Çörekotundan bir defasında yarım dirhem (1.6 gram); bir günde ise iki dirhem (6.4 gram) dan fazla alınmamalıdır13
* Horasanlı tabip Ebû Bekir Râzî (ölüm 303 H.)'nin böbrek ve mesanede oluşan taşlar ve bunların tedavisi ile ilgili olarak telif etmiş olduğu "Kitâbü'l-Hasât fi'l-Kiliyyi ve'l-Mesâne" adında bir eseri vardır 14
Kaynaklar:
[I]- Hâkim tıp 4/203; Müsned 6/118; Fazâilüs-Sahâbe 2/ 917 [2]- Sünenül-Kübrâ 10/81. [3]- Hıa Sûresi âyet 47 [4]- F Sahabe 1/145 Hadis 124; M Tefsiri ibni Kesir 2/313 [S]- Hâkim tıp 4/405; M. Zevâid 5/87; Râmuz s. 97: L. Ukûl 1/631: C. Sağir 2/10; F. Kadir 3/501: K Ummal 10/28174-75; I. Sünni vr. 33b; E. Nuaym vr. 69ab. [6]- Aselün-Nahl s. 150. 207 [7]- el-Edviyye s. 59-60 [8]- Bağdadi s. 83. 100, 129-136. 158. 167. [9]- Zemzem s. 29-30 [10]- el-Edviyye s. 118. [II]- F. Kadir 4/370; L. Ukûl 4/665. [12]-i. Kayyım s. 347, 357, 367. 414, 421, 422, 433 [13]-Nesimi 3/262. [14]- Fihrist 418; I.E. Usaybia 2/353

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp