Bataklık

BATAKLIK (necl.marsh)
Bataklık pis su birikimi demektir. Nitekim Hz. Aişe (r.a.) demiştir ki: Peygamber Aleyhis-Selâm Medine'ye hicret ettiğinde, burası Arabistanın en vebalı, bulaşıcı hastalıklı bir yeri idi. Çünkü Buthan Vadisi'nin en yüksek yerinden çıkıp vadiye geldiğinde orada toplanıp kokuşmuş pis sular vardı1 * Medine'nin üç vadisinden biri olan
Kanat Vadisi'nin suları da, Medine'nin kuzeyinden geçmeden önce, Uhud Dağının doğusundaki bir çukura akarak orada tabîî küçük bir göl oluşturuyor ve suları bütün sene boyunca kurumadan duruyordu. Kanat Vadisi ekinlik ve otlak bir yerdi2
* Medine'nin bir kenarındaolan Bakîu'l-Ğarkad Kabristanlığı, Akik Vadisi'nin de başlangıcı sayılıyordu. Kabristanlık haline getirilmezden önce burası, dikenli-dikensiz otların ve ılgın cinsi ağaçların bulunduğu biryerdi. Ayrıcaburadasuyu acıyıp pis olmuş bir çok bataklık vardı ki akşam olduğu zaman havadadumangibi sivrisinekler gözüküyordu 3
* Ayrıca Mekke ile Medine arasında Humm Gölcüğü (Gadîr-i Humm) denilen meşelik bir vadide küçük bir göl vardı. Suyu acımış ve kokuşmuştu, adeta zehirleyici bir hale gelmişti, etrafa hastalık saçıyordu. Rivayete göre o mıntıkada doğan çocuklar -başka bir yere götürüI mez ise- çoğunIuğu erginIik çağına gelmeden önce ölüyordu. Burası uğursuzluk yönünden bir darb-ı mesel haline gelmiş, hatta Arap edebiyatında şiirlere konu olmuştu4
* İşte bu sebeple Medine şehri, sıtması ve sivrisineği ile meşhur bir şehir haline gelmişti. Gerçi Medine şehri, Mekke şehrine göre, bağlık ve bahçelikti ama, bu durum sıtmanın önlenmesine kâfi gelmiyordu. O günlerde Medine'de müslüman, yahudi ve putperest olmak üzere üç sınıf insan yaşıyordu. Medine'ye dışardan gelen yabancılar çok geçmeden sıtmaya yakalanıyordu. Hatta Hz. Aişe (r.a.): "Müslümanlar Mekke'den Medine'ye göç ettiklerinde Medine şehri, Arabistan mıntıkasının en vebalı (salgın hastalıklı) bir yeri idi"demiştir.
* Medine'nin bu sıtması yerli halktan daha çok dışardan gelenler üzerinde etki ediyordu. Zira Medine halkı alışık hale gelmişler, bir nevi bağışıklık kazanmışlardı. Nitekim bir defasında Medine dışından bir bedevî, Peygamber Aleyhis-Selâm'a gelerek müslüman oldu ve müslümanlığın gerektirdiği şartları yeri ne getireceği ne ve Medine'de Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanında kalacağına söz verdi (beyatlaştı), fakat çok geçmeden Medine'nin sıtmasına yakalanmış olarak Peygamber Aleyhis-Selâm'ın huzuruna geldi de, vatanınageri dönmek istediğinden dolayı: "Yâ Muhammedi Beyatımı geri ver, verdiğim sözü geçersiz say" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm bunu kabul etmedi. Adamcağız sonra tekrar gelerek: "Yâ Muhammedi Beyatımı geri ver" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm yine kabul etmedi. Daha sonra bedevî üçüncü kez gelerek: "Yâ Muhammedi Be/atımı kaldır." dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm yine kaldırmadı. Bunun üzerine bedevî çıkıp gitti. Arkasından Rasulullah (s.a.v.): "Medine şehri demirci körüğü gibidir, bedendeki kiri ve kötü şeyleri giderir, özünü ve temizini bırakır" buyurdu5
* Yine Hz. Aişe (r.a.) "Mekke'den Medine'ye geldiğimizde ben, bir ay sıtma hastalığına yakalandım. Bu sebeple de saçlarım döküldü. Hastalıktan sonra saçlarım tekrar büyüyerek omuzlarıma indi..."demiştir6
* Bir defasında Hz. Ömer; "Arapların tabipi" diye meşhur Haris İbni Kelede'ye: "Sıtma nedir?" diye sormuş. O da: "Bataklık ve sivrisinektir" diye cevap vermişti7Bataklığın Kurutulması: Medine'nin Akîk Vadisi'nin başlangıcı sayılan, Bakîu'l-Garkad mevkiindeki bataklıklar kurutularak İslâm Kabris-tanlığı meydanagetirilmiştir. ButhanVadisi'ndeki bataklığın kurutulması hakkında da; Peygamber Aleyhis-Selâm: "...her kim ölü bir araziyi verimli hale getirerek ihya ederse, o arazi onundur. Her kim de Buthan Vadisi'ndeki bataklığın suyunu kurutursa (veya ağaçlandırırsa) o arazi de onundur" buyurarak, bataklığın kurutulmasını teşvik ve tavsiye etmiştir 8
* Hz. Musa Aleyhis-Selam da, Hz. Yusufun kabrini bulmak için küçük bir gölün etrafına hendekler kazdırarak gölü kurutmuş ve Hz. Yusufun kabrini bularak kemiklerini toplayıp başka bir yere nakletmiştir9
Kaynaklar: - E. Nuaym vr. 124a; I. Sünnî vr. 59a; Nihaye 5123; Kamus 41105; Buhârî F. Medine 21225 [2]- M. Büldân 41401-402. [3]- i. Sâd tabakat 3/397; ayrıca bak. M. Büldân 1/473. [4]-Kamus 4/273; M. Büldân 2/389. 4/188 [S]- Müslim hac H. 489: Nesâî bîat 7/151: Buhârî iiısam 8/151-152. ahkam 81 124. [6]- Müslim nikah H. 69; Buhârî M. Ensâr 4/251; ayrıca bak. İ. Mâce nikah H. 1876: Dârîmî 2/156. [7]- Nihaye 5/23; Kamus 4/105. [8]-
K. Ummal 3/9085; Hadis Hasan-ı Basrînin mürsellerindendir. Ayrıca bak. Ramuz s. 222; L Ukûl 2/559-60 f9J- Hâkim müstedrek 2/571-72; K.Ummall2l 35578:1 Kesir şuara sûresiayet 59.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp