Buhur
Buhur : Özellikleri :15-20 metre yüksekliğinde, çınar görünümlü bir ağaçtır.
Yetiştiği Yerler : Karagünlük ağacının anavatanı Güneybatı Anadolu'dur. Hatta hemen hemen yalnızca Muğla ilimizde yetişir.
Dünyada da kara günlüğe nadir olarak rastlanmaktadır. Rodos ve Suriye'de bulunduğu bildirilmektedir.
Kullanılışı : Mart ve Ekim ayları arasında ağacın gövdesine bıçaklarla uzunlamasına yaralar açılır. Bu yaralar 15-20 günlük aralarla tazelenir. 3-4 yara yapıldıktan sonra sığala yağı veya mia denilen balsam gövde üzerinde oluşmaya başlar.
Balsam oluştuktan sonra özel aletlerle kazınarak alınır. Yabancı maddelerden arındırılmak için suyla kaynatılır, balsam dibe çöker, su alınarak sığala yağı elde edilmiş olur. Su üzerinde kalan kabuklar sıkıca kıl torbalar içine doldurulup sıkılır.
Torbalarda kalan bu ağaç kabukları buhur veya günlük adım alır ve yakıldığında saldıkları kendilerine mahsus kokuları sebebi ile, tütsü olarak kullanılır.
Sığala yağı da ilaç olarak ve parfümeri sanayiinde koku tespit edici olarak kullanılır. İlgi çekici bir bilgi de eski mısırlıların mumya hazırlarken bu yağdan faydalanmış olmalarıdır.
İçeriği : Sığala yağı içinde styral denilen uçucu yağ vanilin, reçine
cimnamik asid, styracin ve storecin maddeleri bulunmaktadır.
Bölgesi : Ormanlık Alan, Dağlık Bölgeler
Yetiştiği Aylar : Mart,Nisan
Tıbbi Etkisi : Sığala yağı haricen iyi bir mikrop öldürücüdür. Bilhassa uyuz, bit, mantar gibi deri hastalıklarında sürmek suretiyle tüketilir. Dahilen kullanılırsa göğsü yumuşatır ve balgam söktürür. Dahilen kullanımda sığala yağı günde 3 kez 1 çay kaşığı içilir.
Yetiştiği Yerler : Karagünlük ağacının anavatanı Güneybatı Anadolu'dur. Hatta hemen hemen yalnızca Muğla ilimizde yetişir.
Dünyada da kara günlüğe nadir olarak rastlanmaktadır. Rodos ve Suriye'de bulunduğu bildirilmektedir.
Kullanılışı : Mart ve Ekim ayları arasında ağacın gövdesine bıçaklarla uzunlamasına yaralar açılır. Bu yaralar 15-20 günlük aralarla tazelenir. 3-4 yara yapıldıktan sonra sığala yağı veya mia denilen balsam gövde üzerinde oluşmaya başlar.
Balsam oluştuktan sonra özel aletlerle kazınarak alınır. Yabancı maddelerden arındırılmak için suyla kaynatılır, balsam dibe çöker, su alınarak sığala yağı elde edilmiş olur. Su üzerinde kalan kabuklar sıkıca kıl torbalar içine doldurulup sıkılır.
Torbalarda kalan bu ağaç kabukları buhur veya günlük adım alır ve yakıldığında saldıkları kendilerine mahsus kokuları sebebi ile, tütsü olarak kullanılır.
Sığala yağı da ilaç olarak ve parfümeri sanayiinde koku tespit edici olarak kullanılır. İlgi çekici bir bilgi de eski mısırlıların mumya hazırlarken bu yağdan faydalanmış olmalarıdır.
İçeriği : Sığala yağı içinde styral denilen uçucu yağ vanilin, reçine
cimnamik asid, styracin ve storecin maddeleri bulunmaktadır.
Bölgesi : Ormanlık Alan, Dağlık Bölgeler
Yetiştiği Aylar : Mart,Nisan
Tıbbi Etkisi : Sığala yağı haricen iyi bir mikrop öldürücüdür. Bilhassa uyuz, bit, mantar gibi deri hastalıklarında sürmek suretiyle tüketilir. Dahilen kullanılırsa göğsü yumuşatır ve balgam söktürür. Dahilen kullanımda sığala yağı günde 3 kez 1 çay kaşığı içilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bozot
23-07-2015
Bektaşi Üzümü
30-07-2015
Boz Otu
26-07-2015
Bakla Çiçeği
29-06-2015
Boymaderen
30-07-2015
Bohça Otu
23-07-2015
Baladur Ağacı
30-07-2015
Bostan Karanfili
25-07-2015
Boyacı Papatyası
04-06-2015
Ban Otu
30-07-2015
Boncuk Otu
21-07-2015
Boru Çiçeği
26-07-2015