Şerbetçi Otu Tohumu

Şerbetçi Otu Tohumu :

Dikim alanları azalırken asıl görülmesi gereken, üretim miktarında büyük düşüşlerin olmasıdır. 1995‘ e göre dikim alanları % 19.46 azalırken, üretim miktarındaki düşüş ise % 42.66 azalmıştır. Asıl tehlike buradadır.

Çünkü dikim alanlarının azalması ile aynı periyotta üretimde azalmamış hemen hemen iki katı gerilemiştir. Bunu tek bir açıklaması vardır. Artık yapılan üretim verimli olmaktan çıkmıştır. Dikim alanlarının azalmasının yanı sıra kalan üreticilerde etkin ve verimli üretim yapamamaktadırlar. Bu ise, maliyetlerin artmasına ve emeğin karşılığını alamamaya neden olmaktadır.

Burada da daha net görülmektedir ki Seri 1: Dikim alanları azalmakta buna mukabil, üretiminde belli oranda azalması gerekmektedir. Ancak seri 2‘ ye baktığımızda burada periyodik bir inişten çok hızlı bir azalış görülmektedir.

Aslında arz - talep dengesi kuramında piyasadan birileri çekildiğinde yerine yenileri gelir olması gerekirken bu gerçekleşmemiştir. Bu ise bu sektörde sorun olduğunu göstermektedir. Evet bu sektörde bir çok sorun bulunmaktadır. Bu sorunları iki kategoriye ayırmak mümkündür. Birincisi dikim alanları niye azalmaktadır. İkincisi ise kim nasıl çözmelidir.

1) Dikim alanları neden azalmaktadır.

Dikim alanlarının azalmasının birçok nedeni vardır. Ancak, en belli başlılarını şu şekilde sıralamak mümkündür.

a) Şerbetçiotu konusunda bir politikanın olmaması

Şerbetçiotu konusunda 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı İçki Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporunda bu konuya geniş çaplı değinilmesine rağmen 9. planda buna hemen hemen hiç yer verilmemiştir. Bilecik Milletvekili sayın Yaşar TÜZÜN 05/Şubat /2003 Çarşamba TBMM birleşiminde ‘‘ Bira üretiminin en önemli hammaddesi olan ve Türkiye'de sadece Bilecik İli, Pazaryeri İlçesi ve köylerinde yetiştirilen şerbetçiotu bitkisidir; ancak, şerbetçiotunun daha ucuza ithal edilmeye başlamasıyla üretimi azaltılmıştır.

Şerbetçiotu için teşvik kanunu çıkarılması veya üreticilerin taban fiyat uygulamasıyla desteklenmesi gerekmektedir; çünkü, şerbetçiotu, yaklaşık 4 000 ailenin, yani, 15 000 nüfusun geçim kaynağıdır.‘‘ Diyerek konuyu gündeme taşımış fakat ithal ürünlerin ucuz olması nedeniyle bu konu çok fazla gündeme taşınamamıştır.

Bakanlar kurulu tebliğine bakıldığında;

23.03.2006 tarihli ve 26117 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2005 Yılı Ürünü Kütlü Pamuk, Yağlık Ayçiçeği, Soya Fasulyesi, Kanola, Dane Mısır ve Zeytinyağı Üreticilerine Destekleme Primi Ödenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliği'nde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (No: 2006/13)
Birçok tarım ürünü teşvik kapsamına alınmasına rağmen, şerbetçiotu bu kapsamın dışında bırakılmıştır. Özellikle denetimsiz bir ithalatın olması, yurt içi üreticilerinin korunmasına yönelik politikaların geliştirilmemesi bu tarım gurubunun yavaş yavaş bitişi anlamına gelmektedir.

b) Pazar sorunları

Şerbetçiotunun en büyük sorunu Pazar bulamamaktan kaynaklanmaktadır. Pazarın talebi ile çalışmalar hızlanacak ve birçok aile yine bu ürünü üretmek için arazilerini açacaklardır. Ülkemizde şerbetçiotu pazarında faaliyet gösteren üç kuruluş olması, ve Pazar alternatiflerinin olmaması bu dikim alanlarını azaltmaktadır. İhracatla yeni pazarların bulunamaması ise bu dikim alanlarını daha da azaltacaktır.

c) Alternatif ürünlerin daha fazla karlı olduğu düşüncesi

Pazardaki darlık, ürünü alacak alternatiflerin az olması nedeni ile üreticiler, alternatifi Pazar faktörlerinin çok olduğu üretim şekillerin yönelmektedir. Özellikle aynı alanda yetişebilen ve çok fazla talep edicinin olduğu, taze fasulye, barbunya ve domates üretimine yönelinmektedir. Belki değer olarak eşit ya da daha aşağı olmasına rağmen alıcı sayısındaki alternatiflerin fazla olması bu ürünleri daha karlı göstermektedir. Aslına bakıldığında ithalatı saymaz ise tekelci konumdaki şerbetçiotu üreticileri, rahat hareket etmeleri gerekirken, pazarında tekelci olması nedeniyle bu olumlu durum olumsuza dönüşmektedir.

d) Köylerde yaşayan genç nüfusun azalması

Birçok tarım ürünü, ağırlıklı olarak hala el emeği ile yapılması, makineleşmenin yaygınlaşamaması nedeniyle ve genç nüfusun tarım yapmak yerine fabrika işçiliğini tercih etmelerine neden olmaktadır. Özellikle Pazaryerinin sanayileşmenin yoğun yaşandığı Bozüyük ilçesine yakın olması, Pazaryeri merkezde ve köylerinde yaşayan gençleri Bozüyük‘teki fabrikalarda işçi olmaya yöneltmekte ve bu alternatif, gençlere daha rantabıl gelmektedir.

e) Arazilerin gün geçtikçe parçalanması

Sadece Pazaryeri için değil tüm ülkenin sorunu olan miras yolu ile arazilerin küçülmesi ve bunun sonucu olarak yapılan tarımın aileyi doyuracak miktarın altında kalması nedeniyle tarım ikinci plana itilmiştir. Çok küçük arazilere dönüşen bu topraklardan alınan hasatlar bazen masrafı dahi karşılamadığı görülmektedir. Toprak reformunun olmaması, şirketleşememe ve kooperatif sisteminin günün koşullarının gerisinde kalması nedeniyle şu anda birçok arazi boş durmaktadır. Arazilerin birleştirilmesi, şirketleşme ya da kooperatifleşmenin arazi bütünleştirmesine girememesi, küçük olsun benim olsun zihniyeti ile bugün birçok verimli tarım arazisi keleme durumuna düşmüştür.

2. Sorun çözüm yolları

Sorunları çözmek için her kesimin üzerine düşen görevleri yerine getirmek zorundadır. Sorun çözümü olarak Pazar sorunlarının çözülmesi, Devlet Desteği, Kalite - fiyat konusu ve çok olsun hepimizin olsun olgusudur.

a) Pazar sorunu

Ülkemizde üretilen şerbetçiotu üretimini üç kurum tarafından değerlendirilmektedir. Bunun en büyük nedenlerinin başında birçok kişinin bilmediği ağırlıklı olarak toplu tüketime mal üreten ufak bira fabrikalarının ve ithal gelen biraların olmasıdır. Bira üreten firmaların malt fabrikaları kurmamaları ve direk ithal şerbetçiotu alarak üretim yapmaları nedeniyle Pazar alternatifi doğmamaktadır. Ülkede satılan biralara malt fabrikası kurma zorunluluğu getirilmesi, Pazar çeşitliliğini arttıracak ve alternatif pazarlar çoğalacaktır.

İkinci konu ihracattır. Bugün kendini kalitesi ile ispatlamış Pazaryeri bölgesi şerbetçiotu, yurt dışına satışı konusunda aynı ispatı yapamamıştır. Acilen oluşturulacak ve çeşitli ihracat firmaları ile yapılacak görüşmelerde bu ürünün yurt dışına çıkışı sağlanmalıdır. İhracatla ilgili gerekli destek bir eylem planı ile ve bu işle ilgili olsun olmasın tüm gurupların Pazaryeri üreticilerine destek vermesi gerekmektedir. Yöneticiler, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler bu konuda çalışmalar yapmalıdırlar. Üniversite olarak eğitim desteği konusunda yapılan bir çalışma örnek olmalıdır. DPÜ. Pazaryeri MYO‘ nun geçen yıl aldığı bir kararla bu okula bağlı olarak açılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Programı bu konuda bir açığı kapatacaktır.

b) Devlet desteği

Türkiye‘de şerbetçiotu üretimi tamamen özel kuruluşlara bırakılmıştır. Sektörle ilgili tüm sorunlar bu kuruluşlar tarafından belirlenmekte ve koşullar içerisinde çözüm aranmaktadır. ABD‘ de hububat fiyatlarının düşmesi, pazarlama kredisi ve hedef fiyatla fiili fiyat arasındaki açığın kapatılması amacıyla yapılan ödeme programları aracılığı ile destek sağlanmıştır. AB, zeytinyağı, şerbetçiotu, pamuk ve tütün için ürüne bağlı ödemelerin tek ödeme programına ki şerbetçiotu için 2005 yılında uygulamaya geçilmiştir, dahil edilmiştir. Kanada‘ da birkaç gelir destek uygulaması kaldırılmış ve bunların yerine Tarım Gelirleri İstikrar Programı yürürlüğe konulmuştur. Fransa, İtalya, Kore ve İspanya‘ da sigorta Programı yürürlüğe konulmuştur. Birçok ülke tarım ürünlerinde akaryakıt sübvansiyonu ve iklim felaketlerine karşı acil önlem planları almıştır. Ülkemizde de bu konuda ki çalışmalar vardır. Fakat, şerbetçiotu bu konuda hep üvey evlat pozisyonunda kalmıştır. Bu nedenle Devletin şerbetçiotu konusunda aşağıdaki acil önlemleri alması gerekmektedir. Bunlar;
• Ortak bir piyasa düzeni kurulmalıdır.
• Sertifikasyon ve üretim kayıt altına alınmalıdır.
• Üretici bu konuda desteklenmelidir. AB‘ de şerbetçiotu sektöründe, hektar başına üretimden bağımsız ödeme yapılması durumu var iken, ülkemizde sektöre ilişkin bir yardım mekanizması bulunmamaktadır. Bunun hayata geçirilmesi
• Çeşitli Sübvansiyon olanaklarının karara bağlanması, bunlar akaryakıt, tohum, ürün alım garantisi vb.
• Tarım sigorta sisteminin genişletilmesi
• Uygun kredi olanaklarının sağlanması
• Uygulamalar için üniversitelere destek verilmesi ve uygulama eğitimi için olanakların sağlanması
• Gelişmiş tohum ve dikim için gerekli alt yapının sağlanması
Devlet bu konuda yapacağı her türlü destek bu bölgeye ters göçü oluşturacak ve ülkenin dövizi yurt dışına kaçmayacaktır.

c) Kalite ve fiyat sorunu

Ülkemizde tek Pazaryerinde üretilen şerbetçiotu, kalite olarak Dünya standartlarında bir üründür. Ancak zaman içerisinde yapılan değişik tohum uygulamaları ve dekar başına alınan ürün miktarı nedeniyle bu düşüşler ortaya çıkartmıştır. Dünya ile uyumlu bir program çerçevesinde geliştirilecek izleme ekipleri, Dünya‘da ortaya çıkan yeni teknik ve kalite iyileştirmelerini takip etmeli gelişmeler ayak uydurmak için çeşitli tedbirler alınmalıdır.

Alternatif ürün fiyatlarının altında kalmaya başlayan şerbetçiotu, fiili fiyat unsuru gözden geçirilmeli ve bu ürünün üretimi için gerekli olan maliyetler ve kar Devlet tarafından sübvanse edilmelidir. Denetimli bir ürün konumuna getirilerek kimin neyi ne şekilde üreteceği ve alımlar bir standart‘a bağlanmalıdır. Hasat dönemlerinde oluşacak Pazar fiyatı ile fiili fiyat arasındaki olumsuz fark seneye bu ürünün yerine alternatif ürünler ekilmesine neden olacaktır. Çok yıllık bir bitki olması nedeniyle sökülecek alanların tekrar şerbetçiotuna çevrilmesi ise pek mantıklı olmayacaktır.

d) Çok olsun hepimizin olsun

Burada üreticilerimize ve kooperatiflerimize de görev düşmektedir. Belirlenecek bir eylem planı ile, göç nedeniyle boş kalan arazilerin tespiti ve buraların ya şirketleşme ya da kooperatif kanalıyla keleme pozisyonundan kurtarılması gerekmektedir. Bu konuya sıcak bakmayan göç etmiş üreticiler belli şekillerde zorlanmalı ve ortak bir arazi yapısına doğru gidilmelidir.

Ülkemizdeki ekilebilen arazi sayısındaki azalışın en büyük nedeni küçük parçalara bölünmüş toprak yapısıdır. Bunun bir şekilde bütünleştirilmesi gerekmektedir. Bu sağlanmadığı taktir de tarım sektörümüz her geçen gün azalacak ve 20 yıl önce kendine yetebilen ülke sıralamasında üstlerde olan ülkemiz, bu gün tarım ürünü ithal eder hale gelmiştir. Yarın bu günlerimizi aramamak için çok acil Devlet, Millet ve Yöneticiler bir araya gelerek gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp