Zihinsel Yorgunluk

Zihinsel Yorgunluk

Zihinsel yorgunluk,Stresi yüksek durumlar gözümde büyümeye başlıyor ve giderek zihinsel yorgunluğa dönüşüyor diyorsanız. İşte size zihinsel yorgunluğunuza son verecek tavsiyeler aşağıdaki makalemizde yer almaktadır.Zihinsel yorgunluk nedir,zihinsel yorgunluğa son hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için aşağıda bulunan makalemize göz atmanızı tavsiye ederiz.

Zihinsel yorgunluğa son

Stresi yüksek durumlar gözümde büyümeye başlıyor ve giderek zihinsel yorgunluğa dönüşüyor diyorsanız. İşte size zihinsel yorgunluğunuza son verecek tavsiyeler.

Yazı boyutunu büyütmek için Stresi yüksek durumlar gözümde büyümeye başlıyor ve giderek zihinsel yorgunluğa dönüşüyor diyorsanız.İşte size zihinsel yorgunluğunuz son verecek yavsiyeler. ZİHİNSEL YORGUNLUĞUMA NASIL SON VEREBİLİRİM?

Sevgili gençler! İlk önce şunu bilmeniz gerekiyor: `Öğrenme` zihinsel yorgunluk yaratmaz. Bu durum, kas hücresi ile sinir hücresi arasındaki yapı faklılığından kaynaklanmaktadır. Çünkü insan vücudundaki hücrelerin önemli bir özelliği arka arkaya gelen uyarılara cevap verme özelliğine sahiptir. Kas hücrelerinde bu süre, sinir hücresine oranla çok daha uzundur. Kas hücresi bir uyaranı aldıktan hemen sonra ikinci bir uyarana cevap veremez ve bu süreye `Cevapsızlık Süresi` denir. Eğer kas hücresine uyarıcılar arka arkaya gelir ve kas hücresi buna cevap vermezse `Yorgunluk` meydana gelir.

Buna karşılık sinir hücresinin cevapsızlık süresi, kas hücresine göre çok daha kısadır. Yani sinir hücresi arka arkaya gelen uyaranlara cevap verebilir ve kas hücresi gibi erkenden yorulmaz. Bu nedenle `çok öğrendim yoruldum` duygusu / düşüncesi temelde yanlıştır. Bu yorgunluk kas yorgunluğudur, zihni yorgunluk değildir. Ancak yine de öğrenme için gerekli protein zincirinin iyi kurulması için, sürekli değil aralıklı ders çalışmak gerekmektedir. Bunun dışındaki fiziksel yorgunluğu aşmak için şu önemli hususlara da dikkat etmemiz gerekmektedir. Yapılan araştırmalar, düzenli bir fizik egzersizinin, öğrenme üzerinde çok olumlu etkiler yaptığını göstermektedir. Uzmanlar fizik egzersizinin yararlarını şu şekilde sıralamaktadırlar: Kas gevşetmesi, Zihinsel gevşeme, Yapılan işte etkinliğin artması, Enerjide artış, Duygusal boşalma ve rahatlık, Daha iyi uyku, Kendine güven artışı, Endişelerde azalma, Daha iyi sağlık, Bel ve sırt ağrılarından korunma, Kalp hastalığı riskinin azalması..vb.

Özellikle yoğun sınav stresi yaşayan öğrenciler için fizik egzersizlerinin önemi büyüktür. Gerginlik, damarlarda daralmaya sebep olduğu için, hücrelerin kanla beslenmesini zorlaştırır. Gerginlik sırasında vücutta fazla miktarda adrenalin salgılanır ve bu da öğrenme için gerekli protein zincirinin kurulmasını güçleştirir. Bu nedenle düzenli fizik egzersizleri, adrenalinin kullanılarak kaygının azalmasına ve rahatlamaya sebep olur. Ayrıca düzenli fizik egzersizleri sonunda vücutta, seratonin denilen bir madde de salgılanır. Bu madde, kişide huzur ve rahatlama duygusu yaratan bir maddedir. Bu nedenle öğrenmeyi engelleyen stresten, kaygıdan ve endişelerden kurtulmaya yardımcı olması bakımından, her sabah 10-15 dakika beden hareketleri yapmak son derece yararlıdır. Ancak bu hareketleri yaparken aşırıya da kaçmamak gerekir. Yani fizik egzersizleri sonunda kendini daha yorgun hissetmek, önemli bir yanlışlığın yapıldığını gösterir. Çünkü uygulanan egzersiz programı sonucunda kişi kendini yorgun değil; dinlenmiş ve huzurlu hissetmelidir. Bununla birlikte beslenmenize aşağıda verdiğimiz bilgiler ışığında dikkat ederseniz, bir an önce kendinizi toparlayabileceğinizi düşünüyorum.

İŞTE SİZE KUSURSUZ BİR BEYİN İÇİN DİKKAT ETMENİZ GEREKEN BESLENME BİLGİLERİ!

Besinlerin beyin fonksiyonları üzerinde son derece önemli etkileri vardır. Beynimiz vücudumuzun küçük bir bölümünü oluştursa da, yiyeceklerle alınan enerjinin %30`unu tek başına harcar. Belirli yiyecekler, algılama yeteneğimizi arttırır, daha verimli yapar, daha hızlı düşünmemizi ve dikkatimizi daha iyi vermemizi sağlar. Dilerseniz, duygularımızla besinlerimiz arasındaki etki-tepki ilişkisini mercek altına alarak daha yakından inceleyelim.

BELLEK
HAVUÇ: Hatırlama yeteneğimizi arttırır, çünkü havuç beyin metabolizmasını canlandırır. Bir şey ezberlerken bir ufak tabak sıvı yağlı havuç salatası yiyin.

ANANAS: Tiyatro sanatçılarının ve müzisyenlerin ihtiyacı olan bir meyvedir. Örneğin uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C vitaminine ihtiyaç vardır. Ayrıca önemli bir element olan manganı da içerir. AVOKADO: Kısa süreli bellek içindir (Örneğin alışveriş listesini yaparken). Ancak, fazla miktarda yağ asidi içerir. Yarım avokado yeterlidir.

MUTLULUK
KIRMIZI BİBER: Ne kadar acı olursa o kadar iyidir. Aroma maddeleri vücudun kendi mutluluk hormonu endorphinin salgılanmasını hareketlendirir. (Çiğ yenmelidir)

ÇİLEK:
Stresi giderir. Lifli maddesi mutluluk verir. Dozu en az 150 gram olmalıdır.

MUZ: Sırrı seratonin`dir. Beynimizin mutlu olması için bu maddeye özellikle ihtiyacı vardır.

ÖĞRENME

LAHANA:
Sinirliliği giderir (tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için). Böylece daha stressiz öğrenilir / hazırlanılır. (Örneğin sınav öncesi).

LİMON: C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır. Dil öğrenme kursundan önce mutlakā 1 bardak limon suyu için.

YABAN MERSİNİ: Uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir. Beynin kanla daha iyi beslenmesini sağlar.

DİKKAT VERME

KARİDES: Beynin besinidir. Vücud için önemli olan Omega 3 yağ asitlerini içerir. Dikkati verme ve dikkatli olma süresini uzatır. SOĞAN: Aşırı yıpranmaya ve fiziksel yorgunluğa karşı kanı sulandırır, beynin daha iyi oksijen almasını sağlar. CEVİZ, FINDIK, FISTIK: Konferanslarda, konserlerde, uzun araba yolculuklarında, sinirleri kuvvetlendirirken, beyindeki haber alma maddelerinin oluşumunu hareketlendirirler.

LESİTİN :
Kaliteli çikolotalarda ve de toz halinden eczanelerde bulunur. Bir bardak suya bir çay kaşğığı konularak içilebilir. Zihni mühtiş derecede açar.

YARATICILIK

ZENCEFİL: İçerdiği maddeler beynin yeni fikirler üretmesini sağlar. Kan sulandığı için vücutta daha serbest akar, böylece beyin oksijenle beslenir.

KİMYON:
İnsanın aklına birden bir fikir getirtir. Yaratıcı düşünmek şartıyla, içerdiği uçucu yağlar ile bütün sinir sistemini uyarır. Aniden yeni bir fikre, veya yeni bir buluşa ihtiyacı olanlar kimyon çayı içmelidir. (Bir fincana iki tatlı kaşığı dolusu kimyonla).

STRESE KARŞI

Gerginsek ne yaparız? Bir fincan kahve veya bir kola içeriz. Bu da yetmezse çikolata veya hamburger yeriz. Böylece daha fazla strese gireriz. Besleyici maddelerin eksikliği, çok miktarda alınan kafein ve şeker, sinirleri iyice bozar, dahası vücudun savunma sistemini, direncini zayıflatırlar. Özellikle günde 3 elma yemek son derece etkili olacaktır. Ancak elmayı kabuğuyla yemeye dikkat etmelidir. Elma tüketimi sindirim sisteminize deplase olan tüm stresinizi söküp alacaktır. Dolaysıyle, doğru bir beslenme, stresli zamanların üstesinden gelmemizde bize yardımcı olacaktır. Bunun için de yanlış alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekecektir. Örneğin;

Kahvaltı Etmeden Dışarı Çıkmayın!

Sabahları enerji depomuz boştur, beynin akaryakıtı yoktur. Bu yüzden yataktan kalkınca biraz hassas, alıngan, sinirli ve dikkatsiz olmamıza şaşırmamalıdır. Okul çocukları üzerinde yapılan bir araştırmada iyi bir kahvaltı edenlerin daha verimli oldukları ortaya çıkmıştır. Kahvaltıda karbonhidrat ile protein doğru bir karışımdır. Örneğin kepek veya çavdar ekmeği ile peynir veya yulaf ezmesi ile meyve veya yoğurt birlikte yenilebilir.. Kahveyi Azaltın!

Sabahları bir iki fincan kahve, uyku sersemliğinizi gidermede yardımcı olur. Fazlası ise sadece kalp çarpıntısına ve huzursuzluğa, daha sonraları da uykusuzluğa yol açmakla kalmayıp, hassas insanlarda korkuya ve endişeye de neden olabilir. Kolalı içkiler de kafein içerir. Bu bakımdan ya hiç tüketilmemelidir ya da tüketimi olabildiğince azaltılmalıdır. Çikolata Yerine Meyve Yiyin!

Arada bir yenen çikolataya bir diyeceğimiz yok! Fakat fazla miktarda şeker, kan şekerini altüst eder. Şeker miktarı önce artar, sonra da hemen düşer. Sonuçta yorgunluk ve tatlılara karşı istek ortaya çıkar. Buna karşılık meyve veya kepek, çavdar ürünleri ise organizma tarafından daha yavaş enerjiye dönüştürülür. Böylece kan şekerinin dengesi bozulmaz. Sık Sık Bir Şeyler Atıştırın!

Büyük porsiyonlu ve yağlı yemekler hemen hemen uyku ilacı etkisi yapar ve uykunuzu getirir. Fazla yağ, ayrıca bağışıklık sistemini de zayıflatır. Fakat bir günde sıklıkla meyve sebze eksenli atıştırmalarla zindeliğinizi koruyabilir ve açlık hissinizi geçiştirebilirsiniz. Bir kaç defa yenen birkaç lokmalık bir şeyler, meyveler enerjinizi aynı düzeyde tutacaktır. Böylece de çok ağır ve yağlı yemekler yemediğiniz için ders çalışıyorken veya soru çözüyorken üzerinize bir ağırlık çökmeyecek ve de uykunuz gelmeyecektir. SİNİR BESİNLERİ

Önemli anti-stres maddeleri mineral olarak kalsiyum (süt ürünlerinde, yeşil sebzelerde) ve magnezyumdur (kepek, çavdar, baklagiller, bal kabağı ve ayçiçeği çekirdeği). B vitaminleri grubu, aynı zamanda sinir vitaminleri olarak da adlandırılır. B vitaminleri ette, balıkta, kepekli çavdar ürünlerinde ve koyu yeşil sebzelerde bulunur. Şunu da mutlakā bilmek gerekir ki; stres vitaminlere ve minerallere olan ihtiyacı arttırır. Bunun da çözümü şudur: Bol miktarda antioksidan vitaminler, yani C, E, beta-karotin vitaminleri ve selen almak. Pratik olarak bunun anlamı şudur: Günde beş kere ufak porsiyonlar halinde meyve veya sebze, her gün zeytinyağı soslu salata ve yulaf ezmesi veya kepek ya da çavdar ekmeği yemektir. Eğer mümkünse balık ta yenmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp