Yumurtalık Tümörleri Beklenen Gidişi

Yumurtalık Tümörleri Beklenen Gidişi : Yumurtalık karsinomunda tümörün kli­nik evresi, hücrelerin tipi, yaş, cerrahigirişimden sonra kalan tümör artıkları­nın miktarı ile uygulanan tedavi yönte­mi, hastalığın gidişini önemli ölçüde etkiler.Gençlerde tümör klinik ve histolo­jik açıdan genellikle ilk evrelerde ta­nındığından hastalığın gidişi daha iyi­dir.Karında sıvı birikmesi (assit) gidişi olumsuz yönde etkiler. Karın boşlu­ğunda serbest tümör hücreleri bulun­masının gidiş açısından önemi henüz tam olarak belirlenmemiştir. Bununla birlikte, yayılmış tümör hücrelerinin lenf yollarını tıkaması sonucu assit ge­liştiği düşünülürse, karın zan boşlu­ğunda serbest tümör hücreleri bulun­masının gidişi olumsuz yönde etkileyi- şi anlaşılabilir.

Cerrahi girişim sonrasında kalan tü­mör artıklannın büyüklüğü de gidişi belirleyen önemli bir etkendir. Tümör artıkları küçük olan hastalann yaşam süresi, tümörün tümüyle çıkarıldığı hastalarınkiyle hemen hemen aynıdır. Tümör artıkları 2 cm'den büyük olan olguların gidişi 8-10 cm'lik tümörü olan hastalarınkine benzer; beklenen yaşam süresi, IV. evredeki hastalardan farklı değildir. Cerrahi girişimden son­ra tümör artığının kalmadığı III. evre hastalarının 5 yıllık yaşam beklentisi I. evre hastalarındaki gibidir. Tedavinin başarı olasılığı tümörün gelişim evresi­ne bağlıdır: I. evredeki kistik karsinom- larda olguların yaklaşık yüzde 75'indeiyileşme gözlenirken, katı karsinomlar- da bu oran ancak yüzde 25'tir. Tümör daha ileri evredeyse iyileşme olasılığı önemli ölçüde azalır. Bu nedenle erken evrelerde önlem alınması son derece önemlidir. En doğru yaklaşım, hastaya rahatsızlık vermese de bütün yumurta­lık tümörlerinin cerrahi girişimle çıkar­tılmasıdır. Yıllarca hiçbir önemli ya­kınmaya yol açmayan bu tümörler daha sonra kötü huy kazanarak çok kötü so­nuçlara neden olabilir.

• Gebelikte yumurtalık tümörleri

•Gebeliğin bütün dönemlerinde, loğusa­lıkta ve dış gebelikte yumurtalık tü­mörleri görülebilir. Bu tümörlerin ge­belikte görülme sıklığı yüzde 2,2-5 ara­sındadır.Gebelikte gereksiz girişimlerden kaçınmak gerektiğinden, yumurtalık la- paroskopi (karın içinin mercek düzene­ği olan bir boru ile gözlenmesi) ile doğrudan incelenerek ayrıntılı ve ger­çekçi bir tedavi düzenlenir.Tedavi için karara varmadan önce kütlenin san cisimden mi, tümör yapı­sında bir kistten mi kaynaklandığı; kis­tin gebelik sırasında ne gibi komplikas­yonlara yol açabileceği, kistin büyüklü­ğü ya da yerleşim yeri nedeniyle gebe­liği ve doğumu güçleştirip güçleştirme­yeceği ve kistin çıkarılmasının gebeliği nasıl etkileyeceği dikkate alınmalıdır.Tümörün yapısının belirlenmesi olanaksız olduğundan, en önemli özel­lik olarak büyüklüğü değerlendirilir. Gebelerde iyi huylu yumurtalık tümör­lerinin çıkartılmasının, spazm önleyici ilaçlar verilmesi ve uygun hormon te­davisi yapılması koşuluyla gebeliğin gidişini değiştirmediği bilinmektedir.

Bazı özel durumlarda cerrahi girişim doğum anma bırakılır; bebek dölyolun- dan geldikten sonra kist sezaryen yön­temiyle çıkartılır.Kistin çıkartılması için en elverişli dönem üçüncü aydan sonrasıdır; bu dö­nemde etene yeterli progesteron üretti­ğinden, san cismin çıkanlması hormon dengesini pek etkilemez.Dermoit kist düşünülen olgularda (dermoit kistlerin yüzde 2,5'i gebelik sırasında saptanır), kisti oluşturan yapı­lardan birinin kötü huy kazandığı kuş­kusu varsa, cerrahi girişim gerekir.Yumurtalık kistleri gebelikte tipik klinik belirtilerle ortaya çıkmaz, kann gebelikte olması gerektiğinden dahabüyüktür; kist sapının burulması, yırtıl­ma ve kanama gibi komplikasyonlar acil tedavi gerektirir.Yumurtalık kistlerinin düşüklere yol açmadığı düşünülür. Kamın üst bö­lümüne doğru büyüyen yumurtalık kist­leri, gebelik sırasında leğen boşluğunda sıkışıp kalırsa, güç doğuma 'ol açar, sezaryen ile doğum gerekebilir.

Doğum sırasında kist de çıkarılabilir. Yumurta­lık tümörü nerede olursa olsun, gebe­likte cerrahi girişime başvurulmayan olguların yaklaşık yüzde 75'inde daha sonra sezaryen uygulanır.Kötü huylu yumurtalık tümörleri, gebeliğin sık görüldüğü yaşlardan dahasonra ortaya çıktığı için, gebelik sıra­sında sık görülmez. Yumurtalık tümörü olan hastalarda doğurganlık oranı da daha düşüktür.Normal gebelik belirtileriyle öteki kötü huylu yumurtalık tümörlerinde görülen belirtiler birlikte ortaya çıkar. Gebelikte en sık görülen kötü huylu tü­mör serumlu kistik adenokarsinomdur; kist cerrahi girişimle çıkartılırken yır­tılmışsa 5 yıllık yaşam süresi beklentisi sıfıra yakındır.İyi huylu görünen, hareketli ve kap- süllü olan, yırtılma tehlikesi taşımayan, mikroskopla incelendiğinde kötü huy kazanmak üzere olduğu belirlenen biroluşum saptandığında tedavi doğum­dan sonraya ertelenmelidir.

Bu olgular­da genellikle cerrahi girişim kesin iyi­leşme sağlar.Yumurtalıkla sınırlı olmayan ve köklü cerrahi girişimlerin olanaksız gö­ründüğü kötü huylu tümörlerde gidiş kötü olduğundan gebeliğin araya gir­mesiyle tedavi kesilmez. Annenin ge­nel durumunun bozulması ya da ölme­si, dölütün de anne kamında ölümüne neden olur.Gebelikte yalnız tümörün çıkarılma­sından sonra uygulanacak ışın tedavisi dölütü ışınlardan korumak amacıyla do­ğumdan sonraya ertelenmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp