Yumurtalık Tümörleri Ayırıcı Tanı
Yumurtalık Tümörleri Ayırıcı Tanı : Öncelikle dölyatağının iyi huylu tümörleri göz önünde bulundurulmalıdır, bunun dışında, yumurtalık ve yumurtalık tüpünde (Fallop borusu) görülen iltihaplar ile dış gebelik olasılığı da değerlendirilir. Yumurtalıkta kütle olduğu kesinleştikten sonra, kütlenin iyi ya da kötü huylu olduğu ve doku yapısı belirlenmelidir. Dölyatağı fibromu özellikle mukozanın altında yer aldığında yumurtalık kanserinde hemen hiç görülmeyen bazı belirtilere yol açar; adet kanaması şiddetli (hiperme- nore) ya da hem şiddetli hem de uzun sürelidir (menometroraji). Muayenede dölyatağı boynu itilip çekildiğinde fıb- rom da hareket eder; oysa yumurtalık tümörlerinde bu özellik görülmez. Fib- rom tahta gibi sert kıvamdadır. Ayırıcı tanı, bu iki tümörün birlikte ortaya çıkabilmesi nedeniyle de güçleşir.
Ayrıca, yumurtalık tümörünün leğen bölgesini kaplayan büyük bir dölyatağı fib- romunu andıracak biçimde dölyatağınayapışması ve leğen duvarıyla öteki organlar arasındaki boşluğu tümüyle doldurması tanıyı olanaksızlaştırır. Bu nedenle karsinomlu birçok hasta fibrom tanısıyla ameliyat edilir.Sıklıkla genç kadınlarda görülen akut yumurtalık ve yumurtalık tüpü iltihabı ağrılı, hareketsiz ve sınırları iyi belirlenemeyen bir şişlik biçiminde ortaya çıkar. Hastalığın en belirgin özelliği kendiliğinden başlayan, sürekli, kasık çukuruna yerleşip uylukların üst bölümlerine yansıyan ağrı ve ateştir. Yumurtalık tümörlerinin, benzer belirtilerle ortaya çıkan kronik enfeksiyondan ayrılması daha güçtür, hastanın öyküsünden akut enfeksiyon geçirdiği öğrenilebilir.
Ağrı, ateş, âdet kanamasında bozukluk, birincil ya da ikincil kısırlık, akut enfeksiyon geçirildiğini düşündürür. Ayrıca hastaların büyük bir bölümünün verem ya da belsoğukluğu geçirdiği saptanır. Dış gebelikte âdet kanamalar gecikir, dölyata- ğı büyür ve kıvamı yumuşar, yumurtalık tüpündeki kütle ağrılıdır, iyi ve kötü huylu yumurtalık tümörleri arasında klinik olarak ayrım yapmak bazı olgular dışında olanaksızdır.