Yüksek Kolesterol Belirtileri

Yüksek Kolesterol Belirtileri

Şimdilerde kalp hastalıkları uzmanlan kolesterol seviyesinin % 200 mg’m altında seyretmesini yeğliyorlar. Bu sayıyı geçenlerin durumu ne olur?Bunlann bazılan darboğazdadırlar. Tehlike olup olmadığını anlamanın en iyi yolu kendindeki yararlı kolesterol seviyesini bilmektir. Sonra da genel kolesterol oranı yararlı kolesterol bölünerek, yani Uk sayı ikinci seviyeye taksim edde- rek sonuç bulunur.
 
Eğer kandaki genel kolesterol % 200 mg olur da yararlı kolesterol da % 50 mg olursa bölünmenin sonucu: 200:50=4 olur. Bu oran süper bir orandır. Ama kolesterol seviyesi % 270 mg olur da yararlı kolesterolün de % 30 mg olursa, sonuç: 270:30=9 olur ki, bu da kötü bir orandır. En iyi oran 5,3’tür. Ama seninki 4,5’ten daha düşük çıkarsa, bu da kabul edilebilir bir orandır.Ne zaman kolesterol düzeyi % 240 mg’ı geçerse bu gerçekten yüksek kabul edilir. Araştırmacılar en tehlikeli kroner kalp damar hastalıklarının bu sayı ile başladığını kabul ederler.

Yüksek kolesterol kalp hastalığı, anjin ve inme gibi ciddi hastalıklarla ilintilidir. Koroner kalp hastalığına kalbe kan beslemesi yapan arterlerin daralması (arteriyoskleroz) neden olur. Kolesterol ve atık ürünler gibi yağlı tortular arterlerin içinde birikir. Bu birikime plak adı verilir ve plak kanın arterler içinde akışını engeller. Arteriyoskleroz belirtileri gösteriyorsanız, kolesterol düzeyiniz de yüksek olabilir. Belirtiler dâhilinde anjin (kalbe giden kan akışının azalması sonucu meydana gelen göğüs ağrısı), bacak ağrısı (bacaklara kan taşıyan damarların daralmasından meydana gelen) ve kalbe kan taşıyan damarlar içinde kan pıhtılarının oluşması sayılabilir. Kan pıhtıları kalp yetmezliğine neden olabilir. Gözlerinizin etrafında veya cildinizin başka yerlerinde oluşan sarı lekeler (xanthomalar) de kolesterol birikmesi sonucu oluşur. Bunlar genellikle kalıtsal yüksek kolesterolü (ailenizdekilerde yüksek kolesterol öyküsü olması) olan bireylerde görülür.

kolesterolü nasıl düşürürüm?

Hayvansal yağlarda bulunan doymuş yağ asitleri ile margarin ve fırınlanmış hazır ürünlerde bulunan trans yağ asitleri mümkün oldukça azaltılmalı, yerine zeytinyağı ve fındık yağında yoğun bulunan tekli doymamış yağ asitleri ile birlikte ayçiçeği, mısırözü, soya gibi bitkisel yağlarda bulunan çoklu doymamış yağ astileri tüketimi arttırılmalıdır. Bilinçsizce yağ alımını azaltıp un ürünleri ve şekerden oluşan karbonhidratlı gıdalı arttırmak kolesterolü düşürmek yerine kandaki yağ (trigliserid) düzeyinde artışa yol açabilir. Bu nedenle diyette değişiklik yaparken akılcıl davranmalı, kısıtlama yerine diyetin içeriği olumlu yönde değiştirilmelidir.

Hergün bir dolu avuç (35-50 gr) ceviz,badem, fındık, fıstık, leblebi ve diğer kuruyemişlerden birini tüketmek kolesterol de % 10 a varan düşüşler sağlayabilir. Nuts olarakda adlandırılan bu yemişler her öğünde sofraya konulmalıdır.
Haftada 2 gün balık tüketilmeli ve biri yağlı balık (somon veya ton balığı) olmalıdır.
Baklagillerde, meyve ve sebzelerde tam taneli tahıllarda bulunan diyetsel lif kolesterol düzeyinde % 5 lik ek düşüş sağlar. Günlük 20-35 gr lif tüketilmeli, özellikle yulaf ve arpa kepeğinde bulunan çözülebilir lif tüketimi tercih edilmelidir.

Kolesterol Baş Ağrısı Yapar Mı?

Türk toplumunun en yaygın hastalıklarının basında diyabet yani şeker ve kolesterol gelir. Peki kolesterol baş ağrısı yapar mı? Bu soruyu yanıtlayabilmek için öncelikle kolesterolün ne olduğu bilinmelidir. Kolesterol yağ içerikli besinlerden elde edilen vücudun yapı taşlarından birisi olan yağların bir çeşididir. Vücutta hormon üretimi, safra üretimi gibi pek çok hayati fonksiyonların temelini oluşturabilir. Ancak her şeyde olduğu gibi fazlası ciddi sorunlara yol açmaktadır. Pek çoğumuzun kan tahlillerinden bildiği HDL, LDL değerleri aslında vücutta kolesterol taşınımında rol oynayan moleküllerdir. HDL iyi huylu kolesterolü tanımlar yani dokularda bulunan fazla kolesterolü yıkım için karaciğere getirir.LDL ise kötü huylu kolesteroldür o ise dokulara kolesterol taşır.İşte bu yüzden kolesterol hastalarında ciddi LDL artışı gözlenmektedir.

Yüksek Kolesterol Tedavisi

Tedavide temel prensipler
Yüksek kolesterolün kontrol altına alınması ile yaşam süresinin uzadığı, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin azaldığı ve kalıcı sakatlıkların önlendiği kesin olarak gösterilmiştir. Kolesterol yüksekliğine ilaveten şişmanlık, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, sigara gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerinin tedavisi de planlanmalıdır.Tedavi 2 aşamada gerçekleştirilir:

1.İlaç dışı tedavi
2.İlaç tedavisi.

Her hasta için tedavi farklılıklar taşır. İlaç dışı tedaviler kesinlikle ihmal edilmemelidir. İlaç tedavisi kesinlikle doktor denetiminde olmalıdır.Tedavide hedef belirlenirken LDL-kolesterol düzeyinin esas alınması tercih edilir. Hedef LDL-kolesterol düzeyi hastada kalp ve damar hastalığının olup olmadığına göre değişir.A.Kişide kalp ve damar hastalığı yoksa LDL-kolesterol düzeyinin 130 mg/dl’nin altına düşürülmesi yeterlidir.B.Kişide kalp ve damar hastalığı varsa hedef LDL-kolesterol düzeyi 100 mg/dl’nin altı olmalıdır. Yani kalp krizi geçirmişseniz, koroner arter daralmasına bağlı göğüs ağrınız varsa, koroner damar ameliyatı geçirmişseniz, koroner arterler balon ile genişletilmişse, beyine, böbreğe, bacaklara giden damarlarda kolesterol birikimi varsa hedef LDL-kolesterol düzeyi 100 mg/dl’nin altıdır.

İlaçsız tedaviler
İlaçsız tedaviler yaşam düzeninin değiştirilmesi olarak da isimlendirilir. Yüksek kolesterol tedavisinde en önemli konu ilaçsız tedavilerdir, kesinlikle ihmal edilmemelidir. İlaçsız tedavilerde yapılan ihmal kolesterol düşürmek amacı ile kullanılan ilaçların başarısını da azaltır.İlaçsız tedavilerin başında beslenme alışkanlığının değiştirilmesi gelir.
Sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Sigara da kolesterol yüksekliği gibi bir kardiyovasküler risk faktörüdür. (Sigara ayrıca akciğer kanseri, akciğer hastalığı, beyin kanaması ve birçok kansere de zemin hazırlar.)
Hastadayüksek tansiyon varsa, yüksek tansiyon tedavisinde geçerli olan ilaç dışı tedaviler ihmal edilmemelidir. Yüksek tansiyon ve kolesterol yüksekliğinde uygulanan ilaç dışı tedaviler birbirine benzerlik gösterir. Yüksek tansiyonlu hastalarda beslenme ile alınan tuzun da azaltılması gerekir.
Şeker hastalığı kontrol altına alınmalıdır. İnsülin kullanmak gerekiyorsa kaçınılmamalıdır.Şişmanlık kesinlikle kontrol altına alınmalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp