Yeme Bozuklukları Anoreksia Nervoza

Yeme Bozuklukları Anoreksia Nervoza ve bulimia nervoza hakkında çalışmalar son 20 yıldır hızlanmıştır.

1970′lerden itibaren tedaviye başvuran hasta sayısında artış olmuştur. İlk dönemlerde tedaviye cevap vermeyen olguların %5-20′si ölmekteydi. Hastaların %25′i de kronik bir seyir göstermekteydi. Bu hastalarda metabolik komplikasyonlar ve psikososyal sekeller yanında, sekonder afektif bozukluk ve anksiyete bozukluğu görülme oranı da yüksektir.

Anoreksia nervoza, yemek yememe, daha zayıf olmayı isteme, kilo almaktan korkma ile karakterizedir. Bulimia nervoza ise “binge” tarzında yeme epizodlarıyla birlikte kontrolünü kaybetme hissi, kusma veya laksatif kullanarak kilosunu kontrol etme davranışlarıyla karakterize bir bozukluktur.

Bulimia, bir tıbbi bozukluğun semptomu ya da anoreksia nervozanın bir komponenti olabilir. Ancak bulimia nervoza, obesite veya normal vücut ağırlığı ile giden ayrı bir sendrom da olabilir.

Tarihçe


1694 yılında Richard Morton iki olgu tanımlamıştır. !868′de ise William Gull, “anoreksia nervoza” terimini kullanmaya başlamıştır. Aynı dönemde Ernest Charles Lesague aynı bozukluğu tanımlamış ve hastanın kilo kaybetmek için aktif olarak yemeyi reddetmesi ve ailenin bozukluğa katılmasına dikkat çekmiştir. 20.yy.‘ın başlarında hipofiz yetmezliği tanımlanınca bu iki bozukluk arasında karmaşa çıkmıştır. 1930′larda primer hipofiz yetmezliği ve anoreksia nervoza ayırt edilmiştir.

1950′lerde Hilde Bruch, anoreksia nervozayı tek bir sendrom olarak tanımlamış, hastanın vücut imajındaki defisitleri, kilo kaybının hasta için hissettiği çaresizlikle başetme yolu olduğunu belirtmiştir.

PROF. DR. MEHMET EMİN CEYLAN

M.Ö. 400-500 yıllarında Babylonian Talmud, bulimiaya benzer bir hastalıktan bahsetmiştir. 1870′lerde Gull, bulimianın, anoreksia nervozanın bir komponenti olduğunu belirtmiştir. Gerald Russel, ilk kez “bulimia nervoza”yı ayrı bir yeme bozukluğu olarak tarif etmiş ve bulimia nervoza DSM-III‘te yer almıştır.

Tanı ve Klinik

Yeme bozuklukları, DSM-IV‘te üç grupta incelenmiştir


1. Anoreksia Nervoza
2. Bulimia Nervoza
3. Başka Türlü Sınflandırılamayan Yeme Bozukluğu
Anoreksia Nervoza: Anoreksia Nervoza için, 1970′de Russel 3 tanı kriteri belirlemiştir
a. Kilo kaybi için aşırı uğraş
b. Kilo almaktan aşırı bir korku
c. Endokrin bozukluklar, kadında amenore, cinsel işlev bozukluğu, karşı cinse ilgide azalma

Kilo kaybı ve aşırı zayıf olma isteği tanı için şarttır. Anoreksiyada genellikle, hastalıktan önceki kilodan %15 veya fazlası kaybedilir. Hasta devamlı kendisini şişman bulur ve kilo vermesi gerektiğini düşünür.

Hasta kilo almaktan aşırı derecede korkar. Kişi, asla yeterince kilo verdiğini kabul etmez, her an kilosunu kontrol eder ve genellikle adolesan dönemde, çevresinden beğeni toplamak doğrultusunda biraz kilo vermek için, hemen diyete başlar. Diyetle amaçlanan kilo kaybına ulaştığında, bunu yeterli bulmayıp hemen daha düşük bir kiloda olmayı hedefler. Kilo vermek için fiziksel aktivitelerini arttırır. Hasta, yemek konusunda çok katı kurallarla yaşamaya başlar. Bazen kontrolünü kaybedip bulimik tarzda yemek yeme ve arkasından kusma ya da laksatif kullanma gibi davranışlar görülmektedir.

Bu zayıf olma isteği, ego-sintonik oduğu için hasta nadiren kendi isteğiyle tedavi arayışına girer. Obesite olmadığı halde, diyet için yardım talep eder. Konstipasyon, hipokalemi nedeniyle güçsüzlük, kramplar, amenore ve depresif şikayetleri vardır. Laksatif ve diüretik reçete edilmesi için ısrar edebilir.

Devamlı diyet yapan ve bulimik özellikleri olan iki alt tip vardır. Bu iki tip arasında, farklılıklar vardır. Bulimik anorektikler, hastalık öncesinde daha şişmandırlar, ailede obesite daha sıktır. Kusma ve laksatif kötüye kullanımı daha sıktır. İmpuls kontrol bozukluğu vardır. Sadece yeme konusunda değil, alkol-madde kötüye kullanımı, kleptomani, self-destrüktif davranışlar, intihar girişimleri gibi belirtiler de vardır. Ayrıca bulimik grupta borderline, narsistik ve antisosyal kişilik özellikleri daha fazla bulunur.

Bulimia Nervoza: 1979′de Russel bulimia nervoza için üç tanı kriteri belirlemiştir:

a. Hastada önlenemeyen aşırı yeme krizleri olması
b. Kilo almamak için kusma veya purgatif kullanma
c. Aşırı derecede kilo alma korkuları

Bu kriterler DSM-IV‘te bazı değişikliklere uğramıştır. Buna göre bulimia nervozada, hasta kısa bir sürede fazla miktarda yemek yer. Bu yeme krizleri en az üç ay boyunca 15 günde bir kez olamalıdır. Aşırı yeme krizleri, kontrolünü kaybetme hissiyle birliktedir. Hasta bu krizin başlamasını engelleyemez ve bir kere başlayınca da durduramaz. Genelikle stressör bir tetikleyici ya da disforik bir duygulanım krizi başlatır. Yemek yemek, bu hoşlanılmayan duygulanımı azaltmaktadır. Sonrasında ise suçluluk duyguları, kilo alma korkusu, fiziksel rahatsızlık gelir.

Hastalar yemek yeme krizinden sonra, kilo alma kaygısıyla kusmaya çalışırlar ya da purgatif kullanırlar. DSM-IV‘te Bulimia Nervoza “purging” ve “nonpurging” olarak iki alttipe ayrılmıştır. “Purging” tipte fizyolojik komplikasyonlar çok daha sıktır.

Başka Türlü Sınıflandırılamayan Yeme Bozukluğu: Bu tanı kategorisi, anoreksia nervoza ya da bulimia nervoza tanı kriterlerini tam dolduramayan, ama her ikisinin de klinik özelliklerinin olduğu olgular için ayrılmıştır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp