Yara Bakımı

Ameliyat sonrası yara bakımı da ayrı bir önem taşır. Yara iyileşmesinin kötü olması çok sık rastlanan bir durum değildir. Ancak yaşlı, kronik böbrek ve karaciğer hastalığı, tıkanma sarılığı diyabet veya malign bir hastalığı olanda bu soruna rastlanabilir. Vitamin C eksikliği, hipoproteinemi, kusma, öksürük, abdominal distansiyon, infeksiyonun varlığı, kortizon ve immunosupressif ajanların kullanılması yara iyileşmesini geciktirir. Primer olarak kapanmış olan yaralar en geç 12 saat içinde epitelize olduklarından ameliyattan bir gün sonra açık bırakılabilirler. Daha sonra ise günlük kontrollar dışında pansuman gerekmez. Ancak drenlerin varlığında pansumanların dikkatli bir şekilde yapılması çok önemlidir zira drenler dışarıdan içeriye infeksiyon taşıyabilecek önemli bir kaynaktır. Yara infeksiyonu genellikle ameliyat sonrası üçüncü günden sonra görülür. İnfeksiyonun varlığında yarada ağrı, kızarıklık, şişlik ve sıcaklık hissedilir.

Bu durumda yapılacak ilk girişim yaradaki apsenin drene edilmesidir.Yaradan aniden bol miktarda seröz bir sıvının gelmesi ise fasyanm ayrılmış olduğunu düşündürür. Eğer abdominal organlar dışarı çıkıyorsa hasta hemen ameliyathaneye alınarak steril şartlarda fasyanm uygun dikiş materyalleri ile onarımı sağlanmalıdır.Yaralardan dikişlerin alınma zamanı in- sizyon yapılmış olan bölgenin kanlanması ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle kanlanmanın iyi olduğu boyun bölgesinde dikişler üçüncü günde alınabilirken, karın insizyonlarının dikişleri yedinci, alt ekstremite dikişleri ise 10- 14 günde alınmalıdır. Hastalar dikişleri alındıktan sonra rahatça yıkanabilirler. Ancak istenildiğinde eğer cildin kapatılmasında emilmeyen monoflaman dikiş materyali kullanılmışsa yara epitelizasyonunun tamamlandığı ilk 24 saatten sonra da yaranın ıslatılmasında bir sakınca olmadığı gösterilmiştir.Yara iyileşmesinin iki yıl kadar devam ettiği bilinmektedir. Ancak 3-4 hafta içinde yaranın gücü önemli ölçüde artar ve bu nedenle de, eğer yara iyileşmesini geciktirecek bir neden yoksa, 6-8 hafta sonra hastalarda her türlü hareket serbest bırakılabilir.

Ameliyat sonrası dönemde hasta ile ilgili tüm sorunlardan cerrah sorumludur. Cerrah sadece cerrahi teknik konusunda değil hasta ile ilgili tüm sorunlara çözüm getirebilmelidir. Ameliyat sonrası gelişen bir myokard enfarktüsü veya serebral trombüsten cerrah sorumlu tutulmayabilir ancak bu komplikasyonların ameliyatın indirek bir komplikasyonu olduğu unutulmamalıdır. Cerrahın bu tür komplikasyonların nasıl engelleneceğini ve nasıl tanınıp tedavi edileceğini bilmesi gerekir. Başka meslektaşlardan yardım gerektiğinde istenebilir ancak hastalar sorunlarının güven duyarak ameliyat olmayı kabul ettikleri doktor tarafından çözülmesinden hoşnut olacaklardır. Bir cerrahın başarısı yapacağı iyi ameliyatla sınırlı kalamaz. Gerçek başarılı bir cerrah iyi bir ameliyat öncesi , ameliyat sırasında ve sonrasında tedavi sağlayan cerrahtır. Cerrahın görevinin iyi bir ameliyat yapmak değil, hastayı iyileştirmek olduğu hiç akıldan çıkarılmamalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp