Unutkanlık Ve Hafıza Zayıflığı

Unutkanlık, son yıllarda pek çoğumuzun şikayet ettiği bir durumdur.

Unutkanlığın bu kadar artmasında çeşitli hastalıkların yanı sıra, modern hayatın getirdiği bazı durumlar da rol almaktadır. Önemli hastalıklar dışında, unutkanlığın nedeni bazen gizli bir depresyon olabileceği gibi, bazen de hafıza depomuza, kaldırma kapasitesinin üstünde kayıt yüklenmesiyle ilgili olabilir.

Eskiden insanlar çok daha az bilgi ve uyaran bombardımanına maruz kalıyorlardı. Oysa şimdi, internet, cep telefonu, faks, televizyon gibi uyaranlar sürekli olarak belleğimize bilgi veya uyaran yüklemekte. Sonuç olarak, belli bir alış kapasitesi olan bu bilgisayar (insan beyni) belli bir süre sonra, aldığı bilgileri iyi bir bağlantı sistemiyle arşivinde tutmakta veya bilgiyi geri çağırmakta sorun yaşayabilir.

Genel olarak, elektronik aygıtlarla çok içlidışlı olan kişilerde bir cins enerji problemi oluşmakta ve bu tür aletlerin aşırı kullanımı kişilerde birtakım bellek problemine yol açmaktadır. Bu nedenle, bazen teknolojik ya da elektronik olmayan hoş zihinsel oyunlar oynamak, beyin ve hafıza kapasitesini geliştirmekte faydalıdır. Satranç, briç, go oyunu, dama, puzzle gibi oyunlar ve bilmece bulmaca çözmek bu konuda oldukça yararlıdır.

Nasıl ki kas yapımız egzersiz ve çalışma yaparak zamanla gelişiyorsa, beyin de geliştirici, doğal oyunlarla kendi mekaniğini geliştirir ve kapasitesi artar.

Sürekli olarak bilgisayar, internet, elektronik aletler ve oyunlar içerisin de bulunan kişilerin beyni karşıdan yönlendirilerek farklı bir şekilde çalışma ya alışır.

Bazen de kişi, mutsuz olduğu döneme ait kayıtları, bilinçaltı mekanizmalarını çalıştırarak farkında olmadan siler; buna karşın çok daha önceden mutlu olduğu döneme ait anıların arşiv kaydı ise orijinaline yakın bir halde, yüzeye çıkmak için bellekte hazır bekler.

Örneğin, hayatının bu döneminde mutsuz olan bir kişiye önceki akşam ne yediğini sorsanız, hatırlamayıp söyleyemezken, otuz sene önceki, çok eğlendiği okul pikniğinde kimlerin olduğunu, hatta hocalarının isimlerini ve tiplerini bile hatırlayıp sayabilir. Kişi, kendini korumak için, istemediği hafıza kayıtlarını inaktif tutarken, mutlu olduğu zamanların kayıtlarını ise aktif tutar.

Bitkisel takviyeler:

vitaminieri, folik asit, omega-3 yağ asitleri, E vitamini, C vitamini, ginkgo biloba, soya, lesitin bu konuda yardımcıdır.

Bitki çayları: adaçayı, yeşil çay, kahve, meyve çayları bu konuda faydalıdır.

Baharatlar: biberiye, zencefil, karabiber gibi baharatların tüketilmesi yararlıdır. Özellikle kakulenin sinüs, nefes ve beyinde canlandırıcı etkisi vardır.

Beslenmede dikkat edilmesi gerekenler: çok yüksek kolesterollü ve doymuş yağlı yiyeceklerden kaçınmanın faydası vardır. Genel olarak karetenoit ve flavonoitleri yüksek oranda içeren taze sebze ve meyveleri bolca yemek ve pirinç, hurma, zeytin, zeytinyağı, ceviz gibi besinleri tüketmek yararlıdır.

Genel olarak dikkat edilmesi gerekenler: burun içinin günde 2-3 kez susamyağı veya bazı özel ayurvedik yağ karışımlarıyla yağlanmasının, derin basınçla içeri oksijen çekilmesinin, sabah akşam veya yorgun, gergin hissedilen anlarda, içe dönerek pozitif enerji çalışmalarının yapılması da çok faydalı olur.

Beyninizin artık çok dolu olduğunu hissettiğiniz dönemlerde biraz tatil yapmaya çalışın, eğer bu mümkün olmuyorsa bol bol uyuyun ve kısa dinlenme molaları almaya çalışın.

Suyuyla bütün bedeni ovalamak veya gözünüzü kapatıp, konuşmadan sessiz ve sakin kalıp içe dönerek olumlu bir olayı veya mutlu olduğunuz önemli anları düşünmek enerjiyi olumluya çevirir.

Stresi ve zihinsel yorgunluğu asla bir sonraki güne taşımayınız. Bir sonraki güne biriken stres tıpkı bir kartopunun çığa dönüşmesi gibi daha sonra içinden çıkılamaz bir duruma gelebilir.

Kokular: nasıl ki bazı kötü kokular olumsuz duyguları ve stresi artırırsa, bazı güzel ve özel kokular da stresi azaltır. Özellikle sandal ağacı, lavanta, limon, sardunya, portakal, melisa, ylang-ylang, gül, paçuli gibi kokular sinir sistemine iyi gelir. Bu kokular aroma dağıtıcıyla veya tütsü şeklinde kullanılabilir. Ayrıca saf yağ ve hafif buğu şeklinde de bu bitkilerin kokularından faydalanılabilir.

Masaj: özellikle susamyağı başta olmak üzere, çam, badem, lavanta yağı, ylang-ylang, rezene, nane, portakal, sandal ağacı, limon, melisa yağı gibi pek çok yağ tek başına ya da karışım halinde çok yararlıdır.

Rahatlatıcı bir banyo tarifi: eğer imkanınız varsa evinizde pratik bir şekilde uygulayabileceğiniz bitki özlü bir banyo sizi çok rahatlatacaktır. Banyo küvetinizi ılık suyla doldurun. İçine 15-20 damla melisa yağı, 15-20 damla lavanta yağı, 5-6 damla ylang-ylang damlatın veya 1 litre suyun içerisine birer çorba kaşığı melisa yaprağı, papatya, lavanta kaynatıp süzün ve aromalarını karıştırıp suya katın. Daha sonra 15-20 dakika kadar gözler kapalı, rahat ve sakin bir şekilde dinlenin.