Tüm Prostat Kanserleri Tehlikeli Midir

Basma kalıp genel kanıya göre, eğer bir erkek yeterince uzun yaşarsa sonunda prostat kanserine yakalanır. Bu kanı kanser hücrelerinin çok küçük kümelerinin her tarafta bulunup, PSA testi ya da elle yapılan rektal muayene ile saptanamayacağı ve böylece hayat boyu hiç bulgu vermeden var olmaya devam edebileceği gerçeğine dayanır. Otopsi çalışmalarında erkekle rin yüzde ellisinden fazlasında bu küçük kümelerden bulunmuştur.' Mikroskobik kanserlerin görülme oranı 80'li ve 90'lı yaşlarda ciddi şekilde artmaktadır. Bu tümörlere otopsi ya da rastlantısal kanserler denmektedir. Bu isimler kanser hücrelerinin, idrar tıkanıklığı tedavisi için alınan prostat dokusu nun incelenmesinde ya da otopsi incelemelerinde bulunduğu için verilmiştir. Rastlantısalolmalarının diğer bir nedeni de bu kanser kümelerinin çok küçük olmasından dolayı, kişinin sağlığını hiç etkilemiyor olmalarındandır.

Hiç risk yaratmayan bu hücrelere aynı zamanda indolent (klinik olarak önemsiz) hücreler de denir. 7 Yaşlı erkeklerin prostatlarında nerdeyse standart olarak kanser hücrelerinin bulunması insanların bu hastalığa bakışında etki yaratmıştır. İnsanların potansiyelolarak tehlikeli bir empati geliştirmelerine neden olmuştur; herkes bu hastalığa yakalanır, diye düşünmektedirler. Ben de yakalanacağım, öyleyse onu önemsemiyorum ve kendim için en iyisini umut ediyorum.

Bu hastalıkla ölen erkeklerin sayısı, bu hastalıktan ölen erkelerin sayısından fazladır. Bu gerçek insanlarda risk kavramına bakış açılarında rahatlama yaratmıştır.

Aslında bir patolog biyopsiyle prostattan aldığı dokuları incelediğinde, klinik kanserlerle bu yaygın rastlantısal kanserler arasında ciddi farklar olduğunu görür. Prostat biyopsileri seyrek olarak küçük rastlantısal kanser hücresi kümelerini ortaya çıkarırken, bu biyopsilerde tipik kanserlerin ortaya çıkması olasılığı kat daha fazladır." Minik bir meşe palamudunun devasa meşe ağacına dönüşmesi çok uzun zaman alır. Bu aynen prostat kanseri içinde geçerlidir. Bu hastalığın pik olarak çok yavaş gelişmesinden dolayı, birçok rastlantısal kanserler kişinin sağlığını tehdit edecek büyüklüğe hiçbir zaman ulaşmamaktadır.

Prostatta minik kanser kümelerinin bulunması hala bir risk nedenidir. Sonunda prostat bezinde tehlikeli kanserler gelişebilir. Rastlantısal kanserlerin %8-9'unda kanser hücreleri gelişir ve prostatın dışına yayılır, bu da öldürücü olabilir. Tipik olarak bu minik kanserlerin görüldüğü anda hemen tedavi edilmesine gerek olmamasına rağmen, onları göz ardı etmek doğru değildir. Düzenli PSA testleri, elle yapılan rektal muayene ve diğer testler yardımıyla, tümörün gelişmesi düzenli olarak kontrol edilmelidir (bkz On Üçüncü Bölüm, Gözetimli Bekleyiş) Biyopsi sonucunda klinik kanser tanısı konan erkekler için durum daha kötüdür. En iyi modern tıbbi gelişmelere rağmen, hastaların %20'si bu hastalık nedeniyle ölmektedirler.

Doğalolarak istatistiklerin "kaybedenler" bölümünde olmak istemezsiniz. Prostat kanseri ürkütücü etkilere yol açabilir, ölüm riski hafife alınmamalıdır. En iyi savunma düzenli PSA testleri ve elle yapılan rektal muayenedir. Böylece hastalığa en erken, tedavi edilebilir dönemde tanı koyma şansımız olur.