Sürekli Yorgunluk Ve Halsizlik Neden Olur

Sürekli Yorgunluk Ve Halsizlik Neden Olur

Halsizlik sadece belli bir hastalığa özgü bir semptom değildir ve farklı pek çok nedeni olabilir. Fiziksel halsizlikte bir kişinin kasları, normalde yaptıkları şeyleri kolayca yapamaz. Merdiven çıkmak ya da çarşı torbalarını taşımak her zamankinden çok daha yorucu gelir. Fiziksel halsizlik kas zayıflığı, zayıflık ya da güç eksikliği olarak da bilinir. Psikolojik halsizlikte ise, dikkati belli bir konuya vermek güçleşir. Belirtiler ciddileştiğinde hasta sabahları yataktan kalkmak veya günlük aktivitelerini yapmak istemeyebilir. Her zaman olmasa da, genellikle zihinsel halsizlik fiziksel halsizlikle birlikte görülür. Kişi uykulu ve dalgındır. Halsizliğin olası nedenleri saymakla bitmeyecek kadar çok olabilir ama burada belli başlı halsizlik nedenlerini sıralamaya çalışalım:

Psikolojik Nedenler
Yas tutuma, yeme bozuklukları, alkol tüketimi, uyuşturucu kullanımı, anksiyete (kaygı), ev değiştirme, can sıkıntısı ya da boşanma gibi nedenler psikolojik olarak yıpratıcı ve halsizliğe yol açabilecek nedenlerdir.

Gündelik hayatta belli bir oranda stres, aslında işimize yarar ve pek çok zor durumun altında kalkmamız için bize itici güç olur. Ancak stres oranı çok yükseldiğinde ve rahatlayacak zaman bulamadığımızda, bu durum bizde kolayca halsizlik yaratabilir. Stres ve endişe genel olarak yorgunluğa neden olduğu bilinen iki duygudur. Stres yoğun olduğunda çoğu zaman çaresizlik ve umutsuzluk gibi duygulara kapılmaktan kendimizi alamayız ve umutsuzluk hissi tüm enerjiyi çeken, yorucu bir histir. Herhangi bir durum üzerinde hiç kontrolünüz olmadığını ve elinizden bir şey gelmediğini hissettiğinizde iç sıkıntısının yanı sıra yorgunluk da baş gösterir.

Depresyon farklı nedenlerden dolayı halsizliğe yol açabilir. Depresyonun kendisi, depresyon ilaçları ya da depresyon kaynaklı uykusuzluk nedeniyle kişinin kendisini halsiz de hissetmesi mümkündür.

İç Salgı Bezleri / Metabolizma Hastalıkları
Cushing hastalığı, elektrolit problemleri, diyabet, hipotiroidi, anemi (kansızlık), böbrek ve karaciğer hastalıkları belirtileri arasında halsizlik de yer alır.

İlaç Kullanımı
Bazı antidepresanlar, steroidler, alerji ilaçları, hipertansiyon ilaçları, kaygı giderici ilaçlar, statinler (kolesterol düşürücü ilaçlar) ve sakinleştiriciler halsizlik yapabilen ilaçlara örnek olarak verilebilir.

Kalp ve Akciğer Hastalıkları
Zatürre, aritmia, astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kalp kapak hastalıkları, koroner kalp hastalığı ve konjestif kalp yetmezliği başka belirtilerin yanı sıra halsizliğe de neden olan hastalıklar arasındadır.

Uyku Problemleri
Gece geç saatlere kadar çalışmak, uzun süren uçak yolculukları, uyku apnesi, uykusuzluk hastalığı ve reflü, uyku problemlerini beraberinde getirebilir. Pek çok kişinin halsizlik nedeni de işte bu uyku problemidir. Bazı meslekler diğerlerine oranla halsizliği daha çok tetikler. Polis, doktor, hemşire, itfaiye görevlisi gibi çalışma ve uyuma saatleri düzensiz olan kişilerde bu düzensizlik sonucu halsizlik ortaya çıkabilir.

Enfeksiyonlar / Enfeksiyon Hastalıkları
Sıtma, tüberküloz, HIV enfeksiyonu, Sitomegalovirüs enfeksiyonu, öpücük hastalığı, grip ve hepatit halsizlik yapan enfeksiyon hastalıklarına örnek olarak sayılabilir.

Vücuttaki Kimyasallar
Vücutta vitamin, mineral eksikliği ve zehirlenme halsizlikle sonuçlanır. Çok fazla kafein ve alkollü içecek tüketmek de uykuya geçişi ya da derin uykuyu zorlaştırdığından, özellikle de yatmaya yakın içildiklerinde iyi uyuyamamaya ve bunun sonucunda halsizliğe neden olur.
Bilinçsizce yapılan diyet veya sürekli hazır gıdalarla beslenme ya da düzensiz yeme saatleri de pek çok şekilde vücuttaki bazı dengeleri bozabilir ve halsizliğe yol açabilir.

Menopoz
Uykusuzluk menopozun başlıca semptomlarından biridir. Menopoz dönemindeki kadınlar uykuya geçmekte zorlanır. Bunun nedeni gece terlemeleri ve sıcak basmaları olarak sıralanabilir. Bu dönemde kadınların yaşadığı hormonal dengesizlikler uyku düzenini bozarak halsizliğe neden olabilmektedir.

Yorgunluğa İyi Gelen Bitkiler

Meyan Kökü: Çin tarihinde önemli bir yere sahip, yüzyıllar boyunca Çin imparatorlarının bu maddenin ekstresini ‘canlandırıcı tonik ‘ olarak senenin belirli dönemlerinde rutin olarak kullandıkları bilinir. Çin tıbbında ve mutfağında halen aktif olarak kullanılır, toksinlerden arındırdığına inanılır ve enerji içeceği olarak tüketilir. Bu ülkede bu bitkinin lakabıysa ‘bitkilerin atası’.

Ginseng : Ginseng, Çin Tıbbı’nın çok meşhur bir bitkisidir. Canlandırıcı etkisinden dolayı özellikle çalışkan Çin ve Japon milleti tarafından 7000 yılı aşkın süredir kullanılmakta olduğu kayıtlarda mevcuttur. Geleneksel Çin Tıbbı’nda ‘uzun yaşam iksiri’ diye nitelendirilen bitkinin kökleri de 100 yıldan fazla canlı kalabilen ender bitkilerdendir. Çin kaynakları ginsengi vücut enerjisini ve yaşam süresini artırıcı olarak yazar. Geleneksel Çin Tıbbı’na göre, ginseng, ‘yang’ yani ‘pozitif’ enerjiyi ateşler. Yang enerjisinin kan dolaşımını artırarak tüm zihinsel ve bedensel yetileri artırdığına inanılır.

Arı Poleni : Kansızlıktan romatizmaya, hepatitlerden cinsel iktidarsızlığa kadar geniş yelpazede birçok hastalık grubunda kullanılan bu besin takviyesi kronik yorgunluğa da birebir. İçerdiği yüksek miktardaki B grubu vitaminleri ile sinir hücrelerini destekliyor. Kan yapımını artırıcı etkisi de var. Vikingler’in uzun yaşamlarının da ona borçlu olduğu söylenir. Vitamin, mineral, demir, bazı önemli amino asitler ve fermentler içermekte.

Üzüm Çekirdeği : Üzüm çekirdeğinde bilinen en güçlü antioksidan maddelerden olan PCO (proantosiyanidin), yüksek miktarda mevcut. Antioksidanlar, vücudumuzdaki her hücreyi oksijenin zararlı etkilerinden teker teker korurlar.

Ceviz : Ceviz “ala” adında çok yüksek antioksidan özelliği olan bir omega-3 yağ asidi cinsi içerir ki bu da damar koruyucu etkisini güçlendirir. ALA (Alfa Lipoik Asit), bulunan en güçlü antioksidanlardan biridir ve bu asidin hem yağda hem suda çözünebilme özelliği onun hücrelerimizin her bir parçası tarafından kullanılabilmesini sağlar, bunun dışında oksidatif stresle savaşmakta çok etkilidir.

Keten Tohumu : B-12 vitamini içerir. Bu vitamin sinir sistemi ve hafıza için elzemdir. Eksikliğinde, hafıza bozuklukları yanı sıra, yorgunluk, sinirlilik, dikkat toplayamama hatta depresyon görülür. Beden ve zihin yaşlanmasını geciktirir. Vücut için önemli olan ve mutlaka dışardan alınması gereken omega-3 ve omega-6 ve omega-9 yağ asitleri içerir. Kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğü ve kan damarlarını koruyucu etkileri olduğu yapılan araştırmalarla sabitlenmiştir.

Yorgunluk Nedir

Üstünüze çöken ağırlık değil kronik yorgunluk. Kronik yorgunluk tedavisi olmayan bir sorundur fakat kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilecek çözümler tabii ki vardır. Yorgunluğa sebep olacak birinci etken tabii ki stres.Uzun süreli enfeksiyon,depresyon veya hormon değişikliği, stresten sonra gelen etkenler.

Uyandığınızda yataktan kalkmak istemiyorsanız,güne başlamak size işkence olarak geliyorsa önerilerimi dikkatle okumalı ve uymayı denemelisiniz.Başlarda size zor gelse de alıştıktan sonra yorgunluğunuz sizden korkacak ve yanınıza dahi yaklaşamayacak.

Egzersiz yapmalısınız özellikle de uyanınca yataktan kalkar kalkmaz yatağa bağdaş kurarak oturun. Ellerinizi hafifçe uyluk kemiğinizin üstüne koyun. 3 dakika boyunca çok hızlı ve yüzeysel şekilde nefes alıp verin. Bu egzersiz, vücudun ısısını yükseltir, mikropları öldürür ve kanı temizler. Kendiniz kötü hissedecek olursanız hemen ara verin, normal nefes alışınıza geri dönün.Her sabah yaptığınız bu egzersiz kanınızı temizlemekle birlikte hem mikropları öldürür hem de güne sağlıklı başlamanızı sağlar.

Demli çaydan uzak durmalı ve bitki çaylarına başlamalısınız.Nane çayı yorgunluğu alacak en önemli çaydır kan dolaşımını hızlandırmakla birlikte enerji verir.Yorgunluğunuz çok ağır ise A,C vitaminlerinden ve demir içeren bitkilerden çay yapmalısınız.Banyo zamanlarında daha çok bitki özü içeren kozmetik ürünleri kullanmalısınız.Özellikle kozmetik sektöründe çokça kullanılan kişniş kan dolaşımınızı hızlandıracak.Hızlı kan dolaşımı da enerji olarak vücudunuza geri dönecektir.Fazla kullanmadan kafeinden korkmamalısınız.Kahve zararlı olduğu kadar yorgunluğunuza iyi gelecektir.Çünkü kafein vücuttaki hücreleri uyarır.Nescafe yerine türk kahvesi daha faydalıdır bunu da unutmayınız.Kullanılan sabunlarda da kafein kullanılmaktadır.Nane yağı ile birleştirilen kafein içerikli duş sabunları iki kat daha yararlı ve daha sağlıklıdır.Magnezyum tabletleri kullanabilirsiniz.Magnezyum stresten korur,enerji verir aynı zamanda da soğuktan korur.Magnezyum kaybolan gücü takviye eder.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp