Stres Sonuçları

Stres Sonuçları :

Günümüz toplumunun en önemli rahatsızlıklarından biri stres. Kelime anlamı gerginlik olan bu durum kendini: sürekli vücut ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk halsizlik aşırı sinirlilik gibi belirtilerle ortaya çıkarıyor. Hayatımızdaki her türlü değişim stresi oluşturabilir. Daha çok istenmeyen değişiklikler stres oluştursa da bazen arzulanan ve istenen değişimlerde strese neden olabilir.

Mesela piyangodan büyük ikramiyeyi belki herkes bekler ama bu durumun getirdiği değişimi kaldıramayıp ciddi stres yaşayanlar çok görülmüştür. İstenmeyen değişimleri kontrol etmek elimizde olmadığından onlarla mücadele etmek daha zordur ve stresi artırır. Ruh dünyamızda ciddi sıkıntılarla kendini gösterir.

.Bireyin kendisi bazen stres kaynağı olabilir. Yıllar boyunca edindiğiniz alışkanlıklar bazen stres sebebi olabilir.
.Fiziki şartlarında stres faktörü olabileceğini unutmamak gerekir. Aşırı gürültü ortamları, stresi ortaya çıkarabilecek bir faktördür.
.Sürekli gergin iş ortamı: Günümüzün önemlice bir kısmının geçtiği iş ortamındaki gerginlik en önemli stres kaynaklarından biridir.
.Sürekli gergin aile yaşantısı: Aile yaşamındaki gerginlikler kaygı derecemizi fazlaca artırabilir.
.Stres her zaman olumsuz değildir. Zaman zaman başarıyı artırıcı bir faktörde olabilir. Bizim için sorun oluşturacak durum olumsuz, hayatımızı kötü etkileyen “stres” dir.
.Onunla mücadele ederken mücadele ederken takip edilecek birkaç yol var.Stresimizin geçmesini zamana bırakmak doğru bir yaklaşım değildir. Bun çözmek için aktif mücadele gerekir.
.Stresi ortaya çıkaran durum değiştirmeye çalışmak.
.Stresi doğuran durumu kabul etmek,
.Stresi doğuran durum yok etmek,
.Stres faktörüne boş vermek
.Kendi kendimize yenemediğimiz stresler için profesyonel yardım alınabilir.
.Stresin Ortaya Çıkardığı Psikolojik Problemler

A-1) Stresin İş Hayatına Etkileri

Stresin iş hayatına olan olumsuz etkileri çok fazladır. Stres kişinin görevi başında bulunamamasına, düşük endüstriyel ilişkiler sağlamasına, kişinin veriminin düşmesine, iş kazalarının oranlarının yükselmesine, iş teslim oranlarının düşmesine ve işinden memnuniyetsiz olmasına, nefret etmesine sebep olur (Hughes, Boothrody, 1997)Öte yandan stresin iş hayatında olumsuz etkileri olduğu gibi, iş hayatının da yüksek derecede strese sebep olduğu bilinmektedir. Aldemir bazı mesleklerin diğerlerine göre daha fazla stres yarattığını, mali müşavirlik ve muhasebecilik gibi mesleklerin, bu sıralamada en üstlerde yer aldığını söylüyor.
Bunlardan başka iş hayatı ve stres arasındaki diğer bağlantılı nokta ise işten atılmak. Aldemir‘in araştırmasına göre işten atılmak %60 strese neden oluyor. İşini kaybedenler üzerinde yapılan çeşitli araştırmalar, işsizlikle beraber stres hormonlarının faaliyetlerinde artma olduğunu, gerilim, uykusuzluk ve sinirlilik durumları görüldüğünü, psikosomatik hastalıklarda artış olduğunu ortaya koymaktadır (Aldemir, 2001) .Stres ve iş hayatı ile ilgili Japon Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan ve medyaya dağıtılan bir araştırma, Japon çalışanların %59‘unun kendilerini işten dolayı bitkin hissettiklerini belirtiyor. Japonya‘da karoshi olarak bilinen stres, aslında ulusal çapta bir katil durumuna gelmiş bulunuyor. Her yıl 10.000 Japon bu nedenden dolayı hayatını kaybediyor (Segall, 2000) .

A-2) Stres‘in Aile Hayatına Etkileri

Holmes ve Rahe‘in geliştirdiği Yakın Zaman Hayat Olayları Listesine bir göz atıldığı zaman, insanın en çok uyum yapmasını gerektiren 14 olayın 10 tanesinin aile ilişkileri ile ilgili olduğu görülür. Bu da aile ilişkilerinin birey sağlığını ne kadar yakından ilgilendirdiği ve bu ilişkilerin birey hayatında ne kadar önemli rol oynadığı konusunda kolayca fikir vermektedir (Baltaş, Baltaş, 1987) .Aile sosyal, kültürel ve ekonomik bütünlüğü içeren bir sistemdir. Holmes ve Rahe geliştirdikleri ölçeklerinde ortalama bir evliliği 50 stres puanı karşılığı değerlendirmişlerdir.Aile hayatı içinde gündelik hayatın getireceği stres ve uyum güçlüklerini en aza indirmek konusunda, hiç olmazsa başlangıçta şanslı görülebilecek bir evlilik için eşlerin önemli ölçüde birbirleriyle uyumlu olmaları gerekmektedir. Eşlerin, içlerinde yetiştikleri topluluklar, eğitimle ilgili farklılıklar, farklı ekonomik güçte olmaları ve eşler arasındaki yaş farkının makul ölçüleri aşması bir evlilikte kaçınılmaz olarak çeşitli uyum güçlüklerine ve gündelik ilişkilerde gerginliklere yol açar.

Aile hayatında günlük ilişkiler içinde gerginlik ve stresin önemli bir bölümü aile bireylerinin, birbirleriyle olan ilişki biçiminden kaynaklanır. Aileyi oluşturan kişilerin birbirlerine yargılayıcı, denetleyici, üstünlük belirten tavırları, bu tavrın yöneldiği kişileri problemin önünden koparıp, kendilerini savunmaya zorlar. Bu durum hem eşler arasındaki ilişkiler için hem ana-baba ve çocuklar, hem de kardeşler arasındaki ilişkiler için geçerlidir.Yargılamaya, dentlemeye ve üstünlük belirtmeye yönelik tavırlar, "kötü", "yanlış", "ayıp" biçimindeki yaklaşımlar aile ilişkisi içinde bu tavrın yöneldiği kişilerin daha yetersiz olduğu varsayımına dayandığı için aile bireyleri arasında hem sürekli bir gerginliğin doğmasına, hem de daha önemlisi, gelecek günlerde benzer sürtüşme tohumlarının atılmasına sebep olur.

A-3) Stres ve Depresyon

Depresyon sözcüğünün latince kökö “depresus” dur; aşağı doğru bastırmak, çekmek, bitkin, gamlı, kederli, meyus etmek, cesaretini kırmak, donuklaştırmak, durgunlaştırmak anlamına gelir. Depresyon karşılığı Türkçede ruhsal çöküntü ya da çökkünlük kullanılmaktadır. Psikoojide depresyon Belirti, Sendrom, Hastalık ve Duygu durumu değişikliği olmak üzere dört ayrı yerde kullanılır.Bir belirti olarak depresyon, birçok bedensel ya da ruhsal hastalıkta ortaya çıkabilir. Ruhsal bir durum olarak depresyon, insan yaşamının bir parçasıbiçiminde kimi kez belirli bir nedene bağlı olmadan, kimi kez günlük engeller karşısında ortaya çıkar. Depresyon terimi hangi anlamda kullanılırsa kullanılsın elem doğrultusunda artmış olan duygulanımın oluşturduğu temel bulgudur (Köknel, 1992) .

Depresyonda görülen belirtileri başlıklar halinde sıralamak gerekirse a) İştah azalması ve kilo kaybı. b) Uyku bozukluğu. c) Hayattan alınan zevkin azalması ve ilgi kaybı. d) Hareketlerde yavaşlama veya yerinde duramayacak şekilde huzursuzluk. e) Cinsel isteksizlik f) Değersizlik ve suçluluk duyguları. g) Umutsuzluk ve keder duyguları.Endüstrileşme ve şehirleşmenin getirdiği aşırı rekabet, çok yüksek bir tempoda çalışma zorunluluğu, duygusal bağ ve ilişkilerin azalması, sürekli olarak daha çok şeye sahip olma isteği, günümüzde insanların büyük çoğunluğu tarafından paylaşılan bir durum haline gelmiştir ve bunun yarattığı stres kişilerin depresyona girmelerine neden olmaktadır (Baltaş, Baltaş, 1987) .

A-4) Stres ve Uyku Bozuklukları

Sebebi ne olursa olsun, insanın ruh sağlığındaki en küçük bir dalgalanma beli kendisini uyku düzenindeki bir bozuklukla ortaya koyar. Kişinin karşı karşıya bulunduğu hayat güçlüklerini ve ne kadar stres altında olduğunu araştıran bütün test ve ölçeklerde uyku ile ilgili sorular büyük önem taşır (Baltaş, Baltaş, 1987) .Uyku insan hayatınınn temel ve vazgeçilmez faaliyetlerinin başında gelmektedir. Genel sağlıktaki bir aksama ilk olarak kendini uykuda ortaya koyduğu gibi, uyku düzenindeki en küçük bir aksama da genel sağlık ve günlük haya üzerinde kesin ve doğrudan etkilere yol açar.Uyku genel uyarılmışlık halinin çok düşük olduğu ve parasempatik sistemin aktif olduğu durumlarda meydana gelir (Morgan, 1999) . Stres altında olan kişide ise genel uyarılmışlık hali oldukça yüksektir ve sempatik sinir sistemi aktif durumdadır. Dolayısıyla stres halinde olan kişide uyuma zorlaşır ve uyku bozuklukları yaşanır

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp