Stres Nedenleri Ve Çeşitleri

Stres Nedenleri Ve Çeşitleri

Hiç kimse ortada bir sebep yokken kendiliğinden strese girmez. Muhakkak stres yaratacak bir durumun etkisi altına girmiştir. Strese neden olan birçok faktör vardır. Bu faktörleri uzmanlar 3 gruba ayırmaktadır. Bunlar fiziki çevreden kaynaklanan nedenler, iş konusundan kaynaklanan nedenler ve psikososyal durumlardan kaynaklı olan nedenlerdir.

Fiziki çevreden kaynaklanan stres nedenleri: Hava kapalılığı, hava kirliliği, Sıcaklık-Soğukluk, radyasyon, gürültü ve kalabalıktır.

İş konusundan kaynaklanan stres nedenleri:
Zamanla yarışma, ağır iş yükü, iş ortamında alınan büyük sorumluluklar, rollerdeki sık değişim ve belirsizlikler, kararsızlık, iş tanımlarındaki eksiklikler, gece işi, yoğun iştir.

Psikososyal özelliklerden kaynaklanan stres nedenleri: İşten çıkarılma/işini kaybetme ya da iş değişikliği, hamilelik/doğum, evlilik veya boşanma, iş hayatına başlama, ergenlik dönemi, ciddi hastalıklar/yaralanmalar, okula başlama, okuldan mezun olma, iş bulamama, evde işlerin aksaması ve karşılaşılan aksilikler. Menopoz/andropoz, trafikte sıkışmak aile bireylerinden birinin kaybı, başka bir şehre ya da ülkeye taşınmak, akademik başarısızlık, okul değişikliği, taşınma, savaş halinde ya da doğal afet sırasında ölüm riski.

İnsanları en çok strese sokan faktörlerin başında işlerin yolunda gitmemesi gelir. Bazen olumsuzluklar o kadar arka arkaya hayret verircesine yaşanır ki, kişi neler olduğunu neden tüm bu olumsuzlukların kendini bulduğunu anlayamaz. Yapılan bir planın planlandığı şekilde sürmemesi veya sonlanmaması, alınan bir kararın bazı nedenlerden dolayı yerine getirilmemesi, aniden ortaya çıkan aksaklıklar ve sürprizler, beklenmedik olumsuz gelişmeler gibi çok sayıda faktör de kişileri yoğun stres altına sokabilir.

ani değişimler karşısında insanların etki altında kaldığı stres kolay atlatılmaz. Bir yakınının veya sevdiğinin kaybı, evliliklerin bitmesi, yuvaların dağılması, kişinin işini kaybetmesi ve yaşadığı ekonomik sorunlar gibi sorunlarda insanların stresi uzun sürer. Çünkü bu durumlar kolay kabullenilebilen ve alışıla gelmiş durumlar değildir. Bu nedenle de bu tür olaylara kişi bedenen ruhen ve zihinen hazır olduğunda stresi de azalmaya başlar. Üzüntüsünü, stresini daha kontrollü yaşamaya başlar. Ancak bunun için de zamana ihtiyaç vardır. Bazı ağır stres vakalarında ise bir psikoterapi veya psikolog desteği şart olabilir.

Stresin Çeşitleri

Stres, iyi stres ve kötü stres olarak ikiye ayrıLır. Oysa stres sözcüğüne sadece zararlı yanları çağrıştıran bir anlam yüklenmiştir.

İyi stres
Stres, canlı organizmaların yaşamlarını sürdürmeleri için gereklidir.İnsanın varlığını sürdürmesi, amacına ulaşması için çaba harcaması gerekir. Çaba harcama gücünü stres verir.
Aşırı şiddet ve yoğunlukta olmayan zorlanmalar;
- yaşama enerjisi verir,
- uyanıklık düzeyini yükseltir,
- vücudun direnme gücünü artırır .

Selye, belirli ölçüler içinde, olumlu ve yararlı olan, insanın uyum sağlamasını kolaylaştıran strese "eustress" adını verilir. Ona göre aşırı şiddetle olmayan stres; organizmanın çalışması, davranışta bulunması ve gelişmesi için gerklidir.

Eseri üzerinde çalışan sanatçının stresi, iyi strestir. Stresten kaynaklanan yüksek uyanıklık, odaklaşan dikkat, düşünme süreci, yaratıcı ve kalıcı eserler vermeye yardımcıdır.

Stres sırasında organizmada fizyolojik değişmeler meydana gelir. Solunum, dolaşım gibi sistemler ve kalp faaliyetlerinde birbirlerine bağlı olarak artma görülür. Hızlı ve derin solunumla daha fazla oksijen alınır. Hızlanan kan dolaşımı ile bu oksijen bütün hücrekere süratle ulaşır ve yakılan oksijen daha kısa zamanda, daha fazla enerjinin açığa çıkmasının nedenidir.

Açığa çıkan fazla enerji, organizmanın uyanıklık düzeyini yükseltir. Bağlı olarak dikkat artar ve daha uzun süre odaklaşabilir. Bu durum öğrenme, düşünme, algılamada sürat ve başarı kazandırır. Yapılan bir araştırma, normal bir gerginlik içinde olan deneklerin verilen bir konunun öğrenilmesinde çok gergin ve gevşek olan deneklere göre daha başarılı olduklarını göstermiştir. Normal gerginlik daha hızlı düşünmeyi, sorunların çözümünde başarılı olmayı sağlar.

Diğer yandan böbreküstü bezlerince salgılanan stres hormonları (arenalin, noradrenalin v.b.) vücudu alarm durumuna getirir. Adeta bombardumandan önceki siren gibi organizmayı olaya karşı hazırlar ve daha dirençli hale getirir. Bu sayede insan, karşılaştığı durumlarla daha kolay başedebilir.
Demek ki iyi stres insanı;
- daha canlı ve dinamik hale getirir,
- dikkatin uzun süre belli bir konuda odaklaşmasını sağlar,
- insanı, başarması güç işlerde başarılı kılabilir,
- insanın gizilgüç olarak getirdiği yeteneklerine gelişme imkanı sağlar, zira
insan zorlanmadıkça, güç işleri başarmak için çaba harcamaz,
- tüm organizma, hızlı kan dolaşımıyla ve bol oksijenle adeta yıkanır, temizlenir.

İnsan hayatında biraz heyecan, biraz gerginlik olmasaydı amaca ulaşmanın zevkini, başarının hazzını da yaşayamazdı.

Kötü stres
Zorlanmanın insan yaşamını güçleştirici bir anlam kazanmasında ve sorunlar yaratan bir biçime dönüşmesinde çağdaş yaşamın rolü büyüüktür. Zararlı olan stres değil, aşırı şiddetle ve uzun süre devam eden strestir. Buna kötü stres adı verilir.

Kötü stresin oluşmasında çevresel etkenlerin yanında bireysel etkenlerinde rolü çok önemlidir. Aynı türden olaylar, başka başka insanlarda farklı etkiler yaratır. Bunda elbette kişisel duyarlılık derecesinin, olaya ne derece önem verildiğinin, nasıl anlamdırıldığının etkisi büyüktür.
Öyleyse bireyin;
- mizaç özellkilerinin,
- algılama, öğrenme, problem çözme yeteneklerinin,
- kazanılmış alışkanlıkların,
- kişilik yapısının kötü streste önemli payı vardır.

Kötü stresin ortaya çıkmasında rol oynayan nedenler şöyle sıralanabilir;
- stresin süresinin uzun olması, organizmanın uzun zaman gerilim ve kaygı içinde kalmasına neden olur. Bu tür uzun süren olaylar stresi artırır ve organizmanın direncini kırar.
- zorlanmaların çokluğu, üst üste gelen terslikler, art arda yaşanan gerginlikler stresi artırır.
- olaylara bireyin verdiği anlam ve önem derecesi zorlanmayı artırır. Birey, olaya ne kadar çok önrm veriyorsa, kaygı ve gerilim şiddeti de o oranda fazla olur.

Aşırı zorlanma karşısında kalan insanda, fizyolojik ve psikolojik denge bozulur. Bu bozulma organizmanın bütün tepkilerine yaygınlaşır. Örneğin dikkat dağınıktır, düşüncede tutarsızlıklar ortaya çıkar, bireyin uyum yeteneği bozulur. Sonunda vücudun direnme gücü zayıflar, orgenizma bütün yaşama direncini kaybeder, çöküntüye düşer.

Kötü streste, zorlanma sebebi ortadan kalktıktan sonra da etkileri devam eder. Kazada herhangi bir organını kaybeden insan, iyileşmiş de olsa psikolojik gerginlik sürer. Durumu kabullenmesi uzun zaman alabilir. Bazen böyle onarılması güç durumlar, büyük yıkımlara sebep olur.

Stres Sağlığı Nasıl Etkiler?

Hemen hemen herkes günlük yaşantısında strese maruz kalır. Stres kendi başına bir hastalık olmamasına rağmen, alerji, arterit, astım, ateroskleroz, kanser, kolit, diyabet, amfizem, gastrit, hipertansiyon, hipoglisemi, nöromüsküler sendromlar, konuşma güçlükleri ve ülser gibi çok sayıda hastalıklara zemin hazırlar ya da şiddetlendirebilir. Dr. Kail’e göre stresin kaynağı her ne olursa olsun, insanoğlu strese karşı biyokimyasal olarak yanıt verir. Stres hastalığı doğurur ve hastalık da stresi arttırır, böylece hastalık ağırlaşır. Dr. Kail’in mevcut araştırma incelemesi aşağıdaki stres ilişkili tekrarlayan temaları ortaya koyar.
Stresin yüksek düzeyleri hastalıklara karşı yatkınlığı arttırır.
Bağışıklık sisteminin bastırılması kronik stresi doğurur, böylece hastalıklara karşı duyarlılık oluşur (özellikle bağışıklık ile ilgili bozukluklara ve kansere karşı).
Duygusal stres hormonal dengesizliklere neden olur (adrenal, hipofiz, tiroit ve diğerleri) bu da bağışıklık sistemini baskılar.
Stres hakkında araştırmalar yapan M.D. Hans Selye, araştırmaları sonucu şunları söylemektedir:
"Kronik stres vücudun kaynaklarını tüketmekte ve uyum kabiliyetini azaltmaktadır. Stres devam ederse ve uzun sure gözetimsiz kalırsa, vücudun hastalıkla başa çıkma fonksiyonları tehlikeye girerek hastalık ortaya çıkar.”

Stresi Kontrol Edebilmek İçin 14 Basit Öneri:
Her ne kadar stresli durumlar kaçınılmaz olsalar da, aşağıdaki ipuçları stres seviyenizi azaltmak için size yardımcı olacaktır:
  • Düzenli olarak eğlenceler planlayın ve iş haricinde ilgi alanları geliştirin.
  • En az 8 saat uyuyun. Düzenli bir yatma saati belirleyin. Uyku haplarından kaçının.
  • Fiziksel durumunuza ve yaşınıza uygun zevk aldığınız egzersizleri belirleyin ve düzenli olarak yapın.
  • Mümkün olduğunca telaşı ve endişeyi önleyin.
  • Uzlaşma yanlısı olun. Stresli bir durumda savaşıp, mücadele etmek yerine uzlaşmayı tercih edin.
  • Daha fazla sevin. İnsanları onların size sevdiğinden daha çok sevin.
  • Korkularınızı tanımlayın. Bunları listeleyebilirsiniz. Korkularınızı tanımladığınızda artık eskisi kadar korkutucu olmadıklarını göreceksiniz.
  • Doğru veya yanlış bir karar verin ve sonra harekete geçin. Kararsızlık ve yerinde saymak, yanlış verilmiş bir karardan bile daha kötüdür.
  • Daha fazla kahkaha atın. Bol bol kahkaha atarak, kanseri bile yenen kişiler olduğunu unutmayın.
  • Stresli durumlarda sakin kalmaya çalışın. Kaçınılmaz üzüntüleriniz varsa bile bir süre sonra tekrar güneşli günlerin olacağına emin olabilirsiniz. Dünyada hiçbir insan sonsuza kadar mutlu ya da sonsuza kadar mutsuz kalmamaz…
  • Kendinize acımayın. Başınıza gelenlerden siz sorumlusunuz. Bunu kabul ettiğinizde yaşamın dümenini de elinize almış olacaksınız.
  • Yalnızlıktan kaçının. Kendinizi diğer insanlara açın ve dostluklar kurmaya çalışın.
  • Alkol veya uyuşturucu gibi maddeleri hayatınızdan çıkarın.
  • Meditasyon, derin nefes alma, yoga, Qigong, biofeedback veya kendi kendine hipnoz gibi rahatlatıcı alternatif terapi yöntemlerini deneyin.

Stres Belirtileri

  • Sürekli yorgun halde olmak
  • Sabahları yorgun kalkmak
  • Kişinin kendisini sürekli sinirli, panik halinde ve endişeli hissetmesi
  • Tahammülsüzlük
  • Uyku problemi
  • Genel baş ağrısı
  • Yapılan işten zevk almama
  • Neşesiz olma
  • Sürekli depresif hal
  • Sık sık soğuk algınlığına yakalanma
  • Madde kullanma ihtiyacı hissetme (alkol, sigara, uyuşturucu)
  • İştahta artma
  • Çabuk sinirlenme
  • Stresin Vücutta Meydana Getirdiği Tepkiler
Stres çağımızın en büyük ruhsal rahatsızlıklarından olmaktadır. Özellikle bazı kişilerde sadece ruhsal anlamda değil, fiziksel olarak da kendisini göstermektedir. Stres altında organizma aşırı derecede tepki verebilmektedir. Kalp atışları hızlanıp solunum artabilmektedir. Bu da kan damarlarının genişlemesine neden olmaktadır. Bunun yanı sıra göz bebekleri büyür ve karaciğerdeki şeker üretim miktarı da artar. Tüm bunlar fiziksel anlamda vücutta meydana gelen değişimler, tepkiler olmaktadır. Stres anında sindirim sistemi de zayıflar. Bu durumda vücuttaki enerji daha çok kullanıldığı için uzun süreli durumlarda fiziksel anlamda ağır rahatsızlıklar ortaya çıkabilmektedir. Stresin neden olduğu belli başlı sorunlar şunlardır:
  • Stres
  • Güçsüzlük, yorgunluk ve endişe
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Sinirlilik
  • Çabuk heyecanlanma
  • Dikkat kaybı
  • Madde bağımlılığı
  • Yapılan işlerde kolayda olsa zorluk çekme
  • Baş ağrısı
  • Panik atak
  • Çarpıntı
  • Ateş basması
  • Nefes darlığı
  • Hazımsızlık
  • Yutkunma sorunu
  • Mide bulantısı
  • İştah kaybı ya da aşırı iştahlılık
  • Kilo kaybı
  • Cinsel anlamda fonksiyon bozukluğu
  • Vücut direncinin düşmesi
  • Tansiyon rahatsızlığı
  • Şeker rahatsızlığı
  • Kalp damar rahatsızlıkları
Tüm bunlar stresin sürekli yaşanması durumunda ileri düzeyde meydana gelen ve gelebilecek olan rahatsızlıklardır.

Stresle Baş Etme Yöntemleri

Stresle baş edebilmek için en birinci koşul yapılan işlerde vakti, zamanı iyi ayarlamaktır. Çünkü birçok konuda zaman en birinci stres kaynağı olabilmektedir. Özellikle de iş ve okul yaşamında bu daha belirgin olmaktadır. Bu nedenle sadece iş, okul veya zorunlu işlere değil, aynı zamanda sağlıklı beslenme, eğlence, aktivite, egzersiz gibi rahatlatıcı şeylere de vakit ayırmak gerekmektedir. Stresle baş edebilme konusunda bir diğer nokta da fiziksel aktiviteler olmaktadır.

Bu aktiviteler sayesinde hem vücut zinde kalmakta hem de kalp problemleri gibi ağır durumların ortaya çıkmasının önüne geçilmektedir. Bunların yanı sıra gevşemek için çeşitli hareketler yapılması da stresi önlemede başarılı olmaktadır. Ayrıca içilen içecekler dahi stres kaynağı olabilmektedir. Bu nedenle kola, çay, kahve gibi içecekler yerine bitkisel içecekler ve doğal meyve sularını tercih etmek en doğrusu. Bu aynı zamanda enerji anlamında da fayda sağlamaktadır.

Stresle baş edebilmenin en önemli yollarından birisi de sosyal aktiviteler olmaktadır. İnsanlarla iç içe olmak ve güzel vakit geçirmek stresi en alt seviyeye indirmekte ve rahatlama sağlamaktadır. Bu konser, tiyatro, sinema, spor müsabakaları izleme, sohbet ortamına katılma gibi aktiviteler gerçekleştirilerek yapılabilmektedir. Stresi önlemenin bir diğer yolu da karşılaşılan düşük performanslar karşısında moral ve motivasyonu düşürmemek gerekmektedir. Kişi eğer yaptığı işte başarısız olmuşsa strese girerek geri kalanların da başarısız olabileceğini düşünebilmektedir.

Bu durumda olmamak için her konuda pozitif düşünmek ve bunun için çalışmak gerekmektedir. Stresten korunmanın en önemli yolu son olarak maddelerden uzak durmaktır. Bu hem fiziksel olarak hem de ruhsal olarak önemli olmaktadır. Madde bağımlılığı ve stres birleştiğinde çok ağır sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp