Sterilizasyon Ve Dezenfeksiyon

Sterilizasyon Ve Dezenfeksiyon :

Her yıl birçok hasta tekrar kullanılabilen invazif cerrahi aletlerle steril dokular veya müköz membranlarla teması içeren çeşitli işlemlerden geçmektedir. Bu tür işlemlerde ana risk enfeksiyondur. Aletlerin uygun olmayan dezenfeksiyonu ve sterilizasyonu, konak bariyerinin aşılmasına ve insandan insana bulaşa veya çev resel patojenlerin geçişine neden olabilir.

Tekrar kullanılabilen aletlere bağlı mikroorganizmaların bulaşmasını sınırla mak için, hasta bakımında kullanılan aletlerin uygun temizlenmesi, dezenfeksiyo nu ve sterilizasyonu önemlidir. Seçilen alet için kullanılacak yöntem, aletin kulla nım amacına, hastanın enfeksiyon riskine ve aletin kirlenme oranına bağlıdır. An cak bu işlemler sırasında kullanılacak ajanların ve yöntemlerin çeşitliliği uygun ka rarı vermeyi zorlaştırmaktadır. Bu yazıda, konu ile ilgili bazı tanımlamaların yanın da dezenfeksiyon ve sterilizasyonda kullanılan ajanlar ve yöntemler hakkında bil gi vermek ve uygun ajanın seçilmesiyle kullanımı konusunda önerilerde bulunmak amaçlanmıştır.

Dekontaminasyon patojen mikroorganizmaların uzaklaştırılmasına yarayan bir işlemdir. Sterilizasyon veya dezenfeksiyon metodu konusundaki seçim, dezerıfek te edilecek aletin çeşidi, işlem için gerekli olan dekontaminasyonun derecesi ve mikroorganizmanın çeşidine bağlıdır. Sterilizasyon ve dezenfeksiyon öncesinde ilk yapılması gereken temizliktir. Or ganik maddelerin fizikselolarak uzaklaştırılması, kimyasalların inaktive olmasını engeller ve mikroorganizmalar üzerine etki etmek için tam yüzey temasına izin ve rir. Temizlik, eğitimli personelle yapılmalıdır. Bu personel önce kendini korumalı bu amaçla uygun koruyucu kıyafetler giyilmelidir. ideali otomatik yıkama aletleri nin kullanılmasıdır. iyi temizlenmemiş bir aletin dezenfeksiyonu veya sterilizasyo nu söz konusu değildir.

Dezenfeksiyon, bakteri sporları hariç patojen mikroorganizmaların çoğunun veya tamamının, cansız cisimlerden uzaklaştırılmasıdır. Sıklıkla sıvı kimyasallar veya nemli ısı kullanılarak yapılır. Dezenfeksiyon, aletin önceden temizliği, orga nik ve inorganik yük, aletin yapısı, dezenfektanın konsantrasyonu, temas süresi, biyofilm varlığı, işlemin ısısı ve pl-l'sı ve bazen de sterilizasyon işleminin görece ii nemliliğinden etkilenir. iyi bir dezenfektana ait özellikler Tablo ı 'de özetlenmiştir. Antiseptikler ise canlı doku ve cilt üzerinde kullanılan kimyasallardır. Bir anti septikte olması gereken temel özellikler yeterli antimikrobiyal etkiye sahip olma sı ve toksik etki göstermemesidir.

Sterilizasyon, bakteriyel sporlar dahil, mikrobiyal yaşamın tüm çeşitlerinin, fi ziksel veya kimyasal işlemler uygulayarak, tamamen uzaklaştırılması veya yok edil mesidir. Sterilizasyon mutlak bir anlam içerir, kısmi sterilizasyon gibi bir teri m yoktur. Ancak sterilizan ajanlar ile daha kısa süreler temasla yüksek düzey dezen feksiyon sağlanabilir. Basınçlı buhar, kuru ısı, etilen oksit (EO) gazı, hidrojen pe-roksit, gaz plazma ve sıvı kimyasallar sağlık hizmetlerinde kullanılan ana sterilizan ajanlardır. Bu yöntemler fiziksel (kuru ısı, iyonize radyasyon). fizikokimyasal (bu har, buhar/torrnaldehid) ve kimyasal (EO, gluteraldehid) olmak üzere üç ana baş- lık altında toplanabilir. Kimyasal ve fiziksel ajanların etkisi steril edilecek mater yalle direkt temasa bağlıdır. Bu nedenle steril edilecek malzeme ve içerisinde bu lunduğu paketlerne malzemesi steril edici moleküllere karşı geçirgen özelliğe sa hip olmalıdır.

ISI İLE STERILlZASYON

En sık kullanılan sterilizasyon yöntemidir. Kuru ısı, basınçlı ve basınçsız buhar, kaynatma, tindalizasyon, yakma ve alevden geçirme bu amaçla kullanılabilir. Ba sit ve ucuzdur, ancak steril edilecek malzemelerin ısıya dayanıklı olması gereklidir. Etki mekanizması ısı ile mikroorganizmaların proteinlerinin denatüre edilmesidir. Isı ile sterilizasyonu etkileyen faktörler; ısı derecesi, etki süresi, ortamın nemi, pH ve ozmotik basınçtır. mının kolayolması avantajlarıdır. Pasteur adı verilen çift çeperli fırınlar kullanılır. Cam, madeni eşya, filtre kağıtları ve yağlar bu yöntemle steril edilebilir. Sterilizas yon için, 170-175°C'de bir saat. 160-165°C'de iki saat. 150°C'den az derecelerde 150 dakika süre gereklidir.

Yakma ve alevden geçirme ise özellikle mikrobiyoloji laboratuvarıarında kulla nılan öze gibi malzemelerin sterilizasyonu için kullanılır. Kirli ve kullanım dışı kal mış malzemeler ve hayvan kadavraları da yakılarak yok edilebilir.

GAZ ile STERIlIZASYON

Lister'in sülfür dioksit ve klorini odaların terminal dezenfeksiyonu için kullan masıyla ve sonrasında formaldehidin kullanıma girmesiyle, gazların sterilizasyon da kullanımına ilişkin çalışmalar hızlanmıştır. Daha sonra ise formaldehid önemi ni yitirmiş olmasına rağmen ısıya duyarlı plastik ve benzeri materyalin medikal alanda sık kullanılmaya başlanması ile EO gibi gaz sterilizasyonunu tekrar önem li hale getirmiştir.

EO güçlü bir antimikrobiyal ajan olup, bilinen tüm virüsleri, bakterileri ve bak teri sporlarını yok eder. Mikroorganizmaların RNA ve DNA'larınl alkilleyip genetik yapılarını bozar. Kaynama noktası düşük olduğu için (I o. 7°C), hızla buharlaşarak plastik gibi maddelere difüze olur. En etkili olduğu nem oranı %33'tür. Havadan ağır olduğu için kullanıldığı ortamlarda havalandırma sistemi zemine yerleştiril melidir. EO ile sterilizasyon sonrasında havalandırma çok önemlidir, çünkü EO'nun solunum sistemi üzerine toksik etkileri vardır. Yanıcı ve patlayıcıdır. Karbondiok sit ve f1orokarbon gibi diğer gazlarla karışımları bu riskini azaltmaktadır.

Formaldehid uygun ısı ve nem koşullarında sporosidal ve bakterisidaldir. Gü nümüzde hasta odalarının sterilizasyonunda kullanılmamasına rağmen, masif kontaminasyonun olduğu biyolojik laboratuvarlar gibi yerlerde, HEPA filtreleri ünitelerinde ve biyolojik güvenlik kabinlerinde kullanılmaktadır. Paraformaldehid veya formalinin ısıtılmasıyla gaz formu oluşturulur. Formaldehid toksik bir gazdır ve kanserojendir.

Saf formaldehid cerrahi alet sterilizasyonu için Amerika Birleşik Devletleri'nde uygun bulunmasa da Avrupa'da bazı araştırıcılar düşük ısılı buhar ve formaldehid kombinasyonunun kullanımını yararlı bulmuştur. işlemde kuru formaldehid en jeksiyonundan sonra buhar ile 73°C'ye ulaşılır ve iki saat tutulur. işlem sonrasın da buhar fışkırtılmasıyla kalan formaldehid uzaklaştırılır.

Hidrojen peroksitin gaz formunu kullanan yeni yöntemler, çevresel ısılarda ve düşük konsantrasyonlarda, cerrahi aletlerin sterilizasyonu için kullanılabilmekte dir. Bu yöntemlerle görece li olarak daha az temas süreleriyle sterilizasyon elde et mek olasıdır. Gaz hidrojen peroksitin tek dezavantaj i olası oksidasyon nedeniyle aletlere vereceği potansiyel hasardır. Ek olarak selülozik maddelere penetrasyon u kısıtlıdır. Bu durum işlem için yapılacak paketleme çeşidini kısıtlamaktadır. Sterilizasyon ortamında su bulunması mikroorganizmaların koagülasyonunu çabuklaştıracağı için gereken ısı derecesi ve süreyi kısaltır. Nemli ısı ile sterilizas yonda su buharı ya da sıcak su kullanılabilir.

Su buharı ile sterilizasyonda temel ilke doymuş su buharı ortamında 100°C'nin üzerinde sterilizasyon sağlanmasıdır. Basınçsız buhar ile sterilizasyon, akım halin deki basınçsız buhar ile i OO°C'de yapılır. Şekerli besiyerleri gibi yüksek ısıya daya nıksız maddelerin sterilizasyonunda kullanılır. Bu amaçla kullanılan araçlar Ar nold kazanı ya da Koch kazanı olarak adlandırılmıştır. 100°C'ye ulaşıldıktan sonra etkili sterilizasyon için en az 30 dakika beklenmelidir. Otoklavların kullanıma gir mesiyle bu yöntem eski önemini yitirmiştir.

ilk buharlı otoklav 1879 yılında Char les Chamberland tarafından geliştirilmiştir. Otoklav, basınçlı buhar ile sterilizas yon için kullanılan, çift çeperli, ısı, zaman ve basınç kontrol göstergeleri bulunan, yalıtımlı özel kapağı ile basınçlı buharın dışarı kaçmasını engelleyen bir cihazdır. Ön vakum sistemine sahip otoklavda, yaklaşık 2 atmosfer basınç ve i 34°C'de 3.5 dakikada sterilizasyon gerçekleşir. Bu özelliğe sahip olmayan otoklavlarda ise i 2 i °C'de i atmosfer basınçta i 5 dakikada sterilizasyon sağlanır.

Hızlı ve ucuz olup, toksik olmaması en önemli avantajlarıdır. Sıcak su ile sterilizasyonda kaynatma ve tindalizasyon kullanılabilir. Kaynatma ile i OO°C'de 5- iO dakikada dezenfeksiyon, 30 dakikada sterilizasyon sağlanabilir. Ancak rakımı yüksek yerlerde suyun daha düşük ısıiarda kaynayacağı göz ardı edil memelidir. Tindalizasyon ise yüksek ısıda bozulabilecek antijen, serum ve şeker solüsyonları gibi maddelerin, belirli iSi derecelerinde birkaç gün üst üste tutulma sıyla sterilizasyonudur. Bu amaçla benmari adı verilen, istenilen sıcaklığa ayarla nabilen su banyoları kullanılır.

Kuru iSi ile sterilizasyon için çok yüksek iSi ve daha uzun süreler gereklidir. Tek bir parametreyle kontrol edilmesi, metallerde aşınmaya neden olmaması ve bakı-iyon plazma sterilizasyon işlemleri ise oldukça düşük ısıiarda perasetik asit ve ya hidrojen peroksiti güçlü elektrik akımına veya manyetik akıma maruz bırakıla rak yapılır. Sonuç olarak canlı hücrelerin üremesi ve metabolizması için gerekli olan hemen hemen tüm moleküller (DNA, RNA, proteinler vs.) ile reaksiyona gi ren, reaktif radikalleri içeren bir iyon plazma oluşur. Kısa kullanım süresi ve çev resel olarak daha dost olması EO'ya göre avantajlarıdır, ancak perasetik asit ile iyon plazma yönteminde paslanmaz çelik aletler kullanılmalıdır. Virüslere, parazit lere ve Mycobacteriurn tuberculosis'e karşı etkili bulunmuştur. Bu sterilizasyon yönte mi uygulanan aletlerin potansiyel sitotoksisitesi de araştırılma konusudur.

IŞıNLAMA ile STERILlZASYON

Isı ve diğer yöntemlerin kullanılamadığı ortamlarda uygulanır. Kullanım alanı çevreye zararlı etkileri olması nedeniyle sınırlıdır ve önlem alınarak uygulanmala rı esastır. Ultraviyole (UV) ışınlarının iyonize ışınların aksine radyasyon enerjileri ve penetrasyon güçleri zayıftır. Bu nedenle daha çok hava ve yüzeyleri dezenfekte etmek için kullanılır. Bu yöntemin etkili olabilmesi için ışın kaynağı ile dezerıfek te edilecek materyal arasında birşeyolmaması gereklidir. Göz ile deride irritasyo na sebep olması nedeniyle de koruyucu önlem almaya dikkat edilmelidir.

X, gama, beta ışınları gibi iyonize olabilen partikülışınlar da sterilizasyon için kullanılabilir. Plastik hipodermik şırıngalar ve kateterler gibi hastaneye steril ola rak alınan materyalin sterilizasyonunda gama irradyasyon kullanılmaktadır. Işın la ma kullanılan materyallere ya çok az zarar verir ya da hiç vermez ve radyasyon ar tığı bırakmaz. ilaçların, bazı farmasötiklerin ve dokuların ışınlanması iyi sonuçlar vermiştir.

SÜZME ile STERILlZASYON

Havada veya sıvılarda bulunan mikroorganizmaların bazı gözenekli materyal ile filtre edilmesidir. Adsorbsiyonla veya mekanik olarak mikroorganizmaları tutar. Bu amaçla en sık membran filtreler kullanılmaktadır. Sıvılarda kullanımı için en büyük dezavantajı tıkanıklıklar meydana gelmesidir. Bu filtrelerdeki gözenek çap ları 0.3 Ilm civarındadır. Filtrelerin en sık kullanım alanı ameliyathanelerde ve izo lasyon odalarında, havadaki partikül ve mikroorganizmaların tutulmasını sağlayan HEPA filtrelerdir. Düzenli bakımıarı yapılmalıdır.

KIMYASAL AlANLARLA DEZENFEKSIYON ve STERILlZASYON

Yaklaşık 30 yıl önce Earle H. Spaulding hasta bakımı ile ilgili aletlerin sterili zasyonu ve dezerıfeksiyonu için rasyonel bir yaklaşım ortaya koymuş ve enfeksiyon bulaştırma potansiyeline bağlı olarak kullanılan aletleri, kritik olmayan, yarı kritik ve kritik diye üç kategoriye ayırmıştır (Tablo 2). 1991 yılında "Centers for Disease Control and Prevention (CDCr, bu üç kategoriye genellikle hasta ile temas etme yen ve kritik olmayan "çevresel yüzeyler" kategorisini eklemiştir. Kritik cisim ler, bütünlüğü bozulmuş cilt, mukoza veya steril vücut boşlukları ile temas eden aletlerdir.

Böyle bir alet bakterilerle kontamine olursa enfeksiyon ge lişme olasılığı yüksektir. Bu gruptaki aletler ısı ile steril edilmelidir. ısıya duyarlı cisimler için ise düşük ısıda buhar, EO veya hidrojen peroksit gaz plazma kullanı- labilir. Sıvı kimyasal sterilizanlar sadece diğer yöntemlerden hiçbiri uygun değilse kullanılmalıdır. Ancak kimyasal sterilizanlara sadece uygulama öncesinde organik ve inorganik maddeler uygun temizlik sonrası uzaklaştırılır ve rehberlerdeki kon santrasyonlar, süreler, ısı ve pH kullanılırsa güvenilebilir.

Yarı kritik cisimler, sağlam mukoza ile temas edecek, vücut sıvıları ile temas et miş, mikroorganizmalar ile kontamine olmuş veya çok duyarlı kişi ya da bölgeler de kullanılacak aletlerdir. Bu cihazlar tüm mikroorganizmalardan temizlenmiş ol malıdır, ancak az sayıda bakteriyel spor bulunabilir.

"Food and Drug Administrati on (FDA)" ise bakteri sayısında 6 logıo azalma olmasını şart koşrnaktadır. Gluteral dehid, hidrojen peroksit, ortofitoaldehid (OPA) ve perasetik asit kullanılabilecek yüksek düzey dezenfektanlardır. Yarı kritik aletler yüksek düzey dezenfeksiyon son rasında çeşme suyunda bulunabilecek Legionella ve Pseudornonas türleri gibi bakte rilerle kontamine olmamaları için steril suyla yıkanmalıdır. Steril suyun buluna madığı durumlarda ise çeşme suyu ile yıkandıktan sonra alkolden geçirilmeli ve sonrasında da basınçlı hava ile kurutulmalıdır.

Kritik olmayan ve düşük riskli cisimler ise normal ve bütünlüğü bozulmamış ciltle temas eden aletlerdir. Genellikle bu aletlerin temizlenip kurulanması yeter-lidir. Bu cisimlere örnekler, yatak başları, tansiyon aletleri, yemek kapları, çarşaf lar, hasta mobilyaları ve yerlerdir. Bu aletlerle hastalara enfeksiyon bulaştırma ris ki hemen hemen yoktur. Ancak bazen sağlık çalışanları ellerinin kontaminasyonu ile enfeksiyon etkenlerinin bulaşmasına neden olabilir. Tablo Z'deki dezenfektan lar ı o dakika veya daha kısa sürelerde bu aletler için kullanılabilir.

DEZENFEKTANLARIN ETKINLIK DÜZEYLERINE GÖRE SINIFLANDIRILMASI

Bakteriyel sporları öldürerek 3 ile ı2 saat gibi uzun sürelerde sterilizasyon sağ- layan birkaç dezenfektan kimyasal sterilizan olarak adlandırılır. Farklı konsantras yonlarda ve daha kısa sürelerde ise dezenfeksiyon sağlanır. Bakteriyel sporlar haricinde tüm mikroorganizmaları öldürenler yüksek düzey dezenfektan adını alır. Orta düzey dezenfektanlar, mikobakteriler, vejetatif bakteriler, çoğu mantar ve zarflı virüsler için öldürücüdür.

Düşük düzey dezenfektanlar ise kısa sürelerde (~ ı o dakika), çoğu vejetatif bak teriyi, bazı mantarları ve zarflı virüsleri öldürür (Şekil ı).

Düşük Düzey Dezenfektanlar

1, Fenoller: Sıklıkla, sabunlarda, yüzey dezenfektanlarında ve evde kullanılan dezenfektanlarda kullanılır. Özellikle gram-pozitifler olmak üzere bakterilere ve zarflı virüsler üzerine etkilidir. Organik materyal varlığında da aktivitelerini korur. Bu tip dezenfektanlar laboratuvar yüzeyleri ve kritik olmayan cisimler gibi hastane yüzeylerinin dekontaminasyonunda kullanılır. Yarı kritik cisimlerde önerilmez. Ge nellikle güvenilirdir ancak uzamış temas ciltte irritasyona, renk değişikliğine yol açabilir. Yenidoğanlara toksisiteleri nedeniyle bu kliniklerde kullanımı önerilmez.

2. Kuvarterner amonyum bileşikleri (KAB): Geniş çapta kullanılan dezen fektanlardır. Ancak cilt ve dokuda etkili olmadıkları için antiseptik olarak kullanıl mazlar. Güçlü pozitif yük taşırlar ve negatif yüklü yüzeylerle iyi temas ederler. Bu özellik onları iyi temizlik ajanı yapar. Ancak suyun sertliği ve gazlı bezleri n mater yallerinin aktif maddeleri emmesi nedeniyle antimikrobiyal etkileri azalabilir. Baş- ka dezenfektanlarda da olduğu gibi KAB bileşikleri içinde gram-negatif bakterile rili yaşadığı ve üredığı gösterilmiştir. KAB genellikle NH 4 içerir ve amonyum klo rürün (AK) bir formudur. Benzakolyum klorür (BK) ise dokuya daha dost bir KAB'dır. KAB gram-pozitif, gram-negatif bakteriler ve zarflı virüslere karşı etkilidir. Zarfsız virüsler, mantar ve bakteri sporlarına etkisizdir. Genellikle toksisiteleri dü- şüktür ancak uzun süre temas irritasyona yol açabilir. Genellikle kritik olmayan yer, mobilya ve duvarlar gibi çevresel yüzeylerin temizliğinde kullanılır.

Orta Düzey Dezenfektanlar

1. Alkollbirkaç dakikalık temas süresi gereklidir. Hidroterapi tanklarının, su kaynaklarının ve atıkların dezenfeksiyonu için kullanılabilir. içme suyu dekontaminasyonunda da 6- ı o ppm'lik konsantrasyonlar kullanılır.

3. Iyot ve iyodofor dezenfektan/ar: İyot ve iyodofor bileşikleri iyi tanım lanmış kimyasal dezenfektanlardır. Zaman içinde sabunlar içine de yerleştirilmiş- lerdir (cerrahi sabun). Alkol ile karışımları da vardır. Bu bileşikler bakterisidal, sporosidal. virüsidal ve fungusidaldir, ancak uzun süre temas gereklidir. Etkinlik leri organik materyal varlığında azalır. Dokulara irritan olabilir, kumaşları lekele yebilir ve korozif olabilir. Antiseptik olarak kullanımlarının yanında, kan kültürü şi- şelerinin ve hidroterapi tanklarının, termometre ve endoskoplar gibi tıbbi cihazla rın dezenfeksiyonu için kullanılır. Konsantrasyon farklılıkları nedeniyle sert yüzey dezenfektanı olarak kullanılamaz. Zarar verebilecekleri için silikon kateterler de kullanılmaz.

Yüksek Düzey Dezenfektanlar

1. Hidrojen peroksit: Hidrojen peroksit gibi peroksitler yaraları temizlemek için antiseptik olarak kullanılır. En güçlü etkileri anaeroplar üzerinedir. Yüksek konsantrasyonlarda kullanımı bazen doku zedelenmesine ve iyileşme zamanında uzamaya neden olabilir. Cerrahi bölgeleri kapattıktan sonra temizlik için faydalı- dır ancak yara iyileşmesini geciktirebileceği için tutumlu kullanılmalıdır. Stabilize hidrojen peroksit. çevresel yüzeylerin dezenfeksiyonu için kullanılabilir. Stabilize hidrojen peroksitler zarflı ve zarfsız virüsler, vejetatif bakteriler, mantar ve sporlar üzerine etkilidir.

Membran lipidlerine, DNA'ya ve diğer gerekli hücre komponent lerine saldıran destrüktif serbest radikaller ortaya çıkararak etki eder. Üretici bilgi lerine göre 30 dakikada sterilizasyon, beş dakikada yüksek düzey dezenfeksiyon el de edilir. Endoskoplar ve diğer yarı kritik aletlerle uyurnluluğu incelenecek kadar uzun zamandır kullanılmamaktadır ve üreticinin tavsiyelerine göre kullanılmalıdır. Stabilize peroksitler iyodoforlar ve KAB ile karıştırılabilir. Yüksek düzey dezenfek tan olarak perasetik asit le de karıştırılabilir.

2. Gluteraldehid: Aldehidlerin geniş germisidal spektrumu vardır. Genellikle asidik olarak bulunurlar ve bu halde sporosidal etkileri yoktur. Alkalileştlrici alan larla aktive edildiklerinde sporosidal etki kazanırlar ve bu etkilerini ı4 gün korurlar. %2'lik solüsyonları vejetatif bakterileri iki dakikadan, M. tuberwlasis, virüsler ve man tarları ı O dakikadan kısa sürede öldürür. Bacillus ve Clastridium türlerinin sporlarını ise üç saatte öldürür. Bunu alkilleyici ajan olarak yapar. Sıvı ve gaz formlarında hem sterilizan hem de dezenfektan olarak kullanılır. Orta derecede rezidüel etkisi vardır ve az miktarda organik madde varlığından etkilenmez. Endoskopik aletlere, terrno metrelere, lastik ve plastik materyale, merceklere korozif değildir, yüksek düzey de zenfektan olarak kullanır.

Çok kuvvetli dezenfektanlardır, yüksek oranda toksik ola bilecekleri ve pahalıya malolacağı için kritik olmayan yüzeylerin temizliğinde kul lanılmamalıdır. En önemli dezavantajlari kanserojen olmalarıdır.er: Sağlık hizmetleri veren yerler genellikle etil alkol veya izopropil al kol formları kullanılır. Hızlı bakterisidal, tüberosidal ve zarflı virüsler üzerine virü sidal etkilidir. Bakteriyel sporlar üzerine etkisizdir ve zarfsız virüsler üzerine kısıtlı etkisi vardır. Optimum etkisi %60-90 arasındaki konsantrasyonlarla olur. Etki me kanizması protein denatürasyonudur. Genellikle topikal antiseptik olarak kullanı- lır.

Medikal malzemenin yüzey dezenfeksiyonu için kullanılsa da işe yaraması için zamana ihtiyaç vardır ve organik maddeler içine nüfuz edemez. Lastik ve plastik malzemelerde bozulmaya, mercekli aletlerde bozulmaya neden olabilir. Alkoller yanıcıdır ve serin, iyi havalandırılmış yerlerde muhafaza edilmelidir. Ciltte irritas yona yol açar ve yüzey dezenfektanı olarak kullanılmak için çok pahalıdır.

3. Hipokloritler: Hipokloritler, klorin dezenfektanlar içinde en yaygın kullanı- lan sıvı (sodyum hipoklorit) ve katı (kalsiyum hipoklorit) formu olanlarıdır. En sık kullanılan klorin solüsyonları %4-6 konsantrasyondaki "çamaşır suyu" ürünleridir.

Antimikrobiyal spektrumu geniştir. suyun sertliğinden etkilenmez, ucuzdur, hızlı etki eder ve ciddi toksisitesi azdır. Etki mekanizması kesin olarak anlaşılarnarruş- tır. Enzimler ve aminoasitlerin oksidasyonu, intraselüler maddelerin kaybı, azal mış besin alımı, protein sentezinin inhibisyonu ATP üretiminin azalması, DNA sentezinin azalması gibi mekanizmalar söz konusudur. Çamaşır suyundaki kon santrasyonları ciltte ve gözde irritasyon, orofajiyal, özofajiyal ve gastrik yanıklara neden olabilir.

Diğer dezavantajları da yüksek konsantrasyonlarda metallerde ko rozyona neden olması, organik materyal ile inaktive olması, kumaşların renklerini kaybetmesiyle amonyum ve asitle karışımının toksik klorin gazı açığa çıkarmasıdır. Uygun temas süresi ve konsantrasyon kullanılırsa hem zarflı hem de zarfsız virüs ler üzerine etkilidir. Mantar, bakteri ve algler üzerine de etkilidir ancak sporları öl dürmez. Yüzey dezenfeksiyonu için çamaşır suyu 1/50 sulandırılır (1000 ppm). Klo rin solüsyonları hem hastanelerde hem de ev ve iş yerlerinde kullanım için öneril mektedir.

Hepatit ve AIDS virüslerinin dekontaminasyonu da bu önerilere dahil dir. Yemek hazırlanan yerlerin ve tuvalet ile banyoların temizliği için de tercih edil mesi gereken ajan klorinlerdir. Ancak öncesinde organik materyallerin temizliği ve 3. Formaldehid: Hem sıvı hem de gaz formlarında dezenfektan ve sterilizan olarak kullanılır. Su bazlı solüsyonu formalin adı altında satılır, bakterisidal, virü sidal, fungusidal, sporosidal ve parazitisidal etkilidir. Forrnaldehid-alkol bir steri lizan ve formaldehid de yüksek düzey dezenfektan olmasına rağmen çok düşük konsantrasyonlarda bile görülen keskin kokusu, irritan buharı ve kanserojen olma sı nedeniyle hastanelerde çok fazla kullanılmaz. Kısıtlı sürelerde ve dikkatli kulla nımı gereklidir.

Sıvı formaldehid, viral aşıların üretiminde, anatomik örneklerin saklanması için, hemodiyalizerlerde kullanılmaktadır. Parafarmaldehid ısıtılarak gaz halinde, biyolojik güvenlik kabinlerinin dekontaminasyonu için kullanılır.

4. Ortofitoaldehid: OPA mikrobiyosidal aktivitesiyle de gluteraldehide ben zer bir dezenfektandır. Gluteraldehide göre bazı avantajları vardır. Geniş bir pH aralığında (pH= 3-9) stabildir, göze ve burun pasajına bilinen irritan etkisi yoktur, kabul edilebilir bir kokusu vardır ve aktivasyona ihtiyaç göstermez. On dört günün üstünde kullanım döngüsü vardır. Korunmamış cilt de olmak üzere proteinleri gri ye boyaması potansiyel dezavantajıdır. Kokusu olmamasına rağmen ortam iyi ha valandırılmalı ve kişisel koruyucu önlemler alınmalıdır. OPA ile dezenfekte edilen aletler, hastaların cilt ve mukozasını boyamaması için iyice yıkanmalıdır. OPA yük sek düzey dezenfektan olarak onayalsa da daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç var dır. Yüksek düzey dezenfektan olarak kullanım süreleri, 20°C'de, ülkeden ülkeye 5 ila 12 dakika arasında değişmektedir.

5. Perasetik asit: Perasetik asit ve peroksiasetik asitin tüm mikroorganizma lar üzerine hızlı etkisi vardır. Etkisinin diğer oksitleyici ajanlarla benzer olduğu ve proteinleri denatüre ettiği, hücre permeabilitesini bozduğu, enzimler, proteinlerle diğer metabolitlerdeki sülfür bağlarını oksitleyerek etki ettiği düşünülmektedir. En önemli avantajları zararlı bir içeriğinin olmaması ve kalıntı bırakmamasıdır. Orga nik maddelerin varlığında etkilidir ve düşük ısılarda bile sporosidaldir. Bakır, pi rinç, bronz, galvanize demir ve çelik kaplamayı korozyona uğratabilir. Solunum yolları ve ciltte irritasyona yol açabilir. Özellikle sulandırıldığında stabil olmadığı kabul edilir. Mesela %1'lik solüsyonu gücünün yarısını altı günde kaybeder. Oto matik yıkama makinelerinde sterilizan olarak kullanılır.

6. Perasetik asit ve hidrojen peroksit: iki kimyasal sterilizanın bakterisidal özellikleri daha önce gösterilmiştir. Bu iki dezenfektanın kombinasyonu hemedi yalizerlerin dekontaminasyonu için kullanılır. Ancak endoskopların dezenfeksiyo nunda kullanımı hasara yol açması nedeniyle önerilmemektedir.

7. Süperoksitlenmiş salin: Bu sistemde etken madde hipoklarik asit ve 144 rng/L konsantrasyonda serbest klordur. Süperoksitlenmiş salinin antimikrobiyal etkisi aktif içerik olan klorun konsantrasyonundan yüksek oranda etkilenir. Dezen fektan, 9 amperdeki titanyum elektrotlar üzerinden salin solüsyonu geçirerek oluş- turulur. Ne yazık ki ucuz ve çevreye zararsız olması için geliştirilen bu dezenfektan, pH, akım ve oksidasyon redüksiyon potansiyeli gibi değişkenlerin yakın takip edil mesi gerekliliği yüzünden pahalıdır. Solüsyonun biyolojik dokulara toksik olmadı-ğı gösterilmiştir. Üretici firma tarafından nonkorozif olduğu ve f1eksibl eridoskop larda zararsız olduğu iddia edilse de bir endoskop firması (Olympus Key-Med. BK) süperoksitlenmiş salin kullanıldığında garantinin iptal edileceğini duyurmuştur.

8. Klerin dieksit: Güçlü bir oksitleyici ajandır. Aktif bir bileşen olduğu için kullanıldığı yerde hazırlanmalıdır. Beş dakikada mikobakterisidal. bakterisidal ve virüsidal etki. LO dakikada sporosidal etki oluşur. Protozaonlara ve alglere de etki lidir. Hazırlandığında ağzı dar ve sıkıca kapalı kaplarda tutulmalıdır. Bu koşullar al tında etkisini 7- i 4 gün sürdürebilir. Buharları irritasyona neden olabilir. Eridoskop ların bazı metal ve polimer kısımlarında zarar verebileceği için ürün uygunluğu ko nusunda bilgilenilmelidir. Amonyak ile reaksiyona girmez. Kanserojen değildir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp