Sinirin Tedavisi

Sinirin Tedavisi

Sinirin Tedavisi Hakkında Genel Bilgiler

Sinirin tedavisi hakkında bilinmesi gerekenler ve daha fazlası için aşşağıdaki yazımızı okuyabilirsiniz.....

Şifa Allah`tandır. Bizler şifayı aramakla sorumluyuz. Oğul otu yardımıyla vucüdumuzun sorumluluk alma yeteneği stres faktörleri karşısında daha baskın gelebilecektir. İbn-i Sina`nın deyişiyle; `İnsanlar oğul otunun strese faydalarını bilselerdi hep bu otun çayını içerlerdi.`

Her tür kızgınlık ve iç dünyamızdaki veya çevremizdeki her değişiklik, eğer içsel uyumumuzu ve psikolojik dengemizi (homeostaz) bozuyorsa, stres olarak tanımlanabilir. Bu durum çalışma şartlarına, özel ilişkilere ve sağlık problemlerine, hatta hava durumuna kadar uzanan etkenlerden kaynaklanabilir. Beden her türlü strese karşı benzer nitelikli tepkiler gösterir; hormon salgılarında değişiklik ve davranış biçiminde değişiklik.

Tedavisi imkansız imkanlı

Günümüzün kentsel yaşam biçiminde ayakta kalabilmek için, belirli ölçülerde streslere göğüs germek kaçınılmaz olabiliyor: Ancak bu ölçü, sağlıklı ve hatta yararlı olma sınırlarını aşarak, rahatsız edici boyutlara ulaştığında, problemler başlıyor.

Bu tanımlamaya göre, stresin doğrudan tedavi edilebilmesi mümkün değil, çünkü o, yaşanan olaylara karşı oluşan doğal bir tepki. Ama bedene gösterdiği tepkiler bağlamında yardım edilebilir. Bu yardım, şifalı bitkiler ve vitaminlerle gerçekleştirilebilir, ama gevşeme alıştırmaları sayesinde, kendini toparlayabilmesi için bedeni desteklemek çok daha önemlidir. Olaylar gözden geçirilmeli

Ayrıca, strese yol açan olayların yeniden gözden geçirilmesi doğru olur. Böylece, bedensel tepki bir eyleme dönüşmeden bu olası eylemin biçimi değiştirilebilir.

Stres, sürekli rahatsızlıklara yol açtığında çok yönlü bir tedavi başlatmak gerekir. Öncelikle uygun bir beslenme programı hazırlanmalıdır. Genellikle de, bedenin ayrıca C Vitamini ve B Vitamini kompleksleri ile desteklenmesi gerekebilir, çünkü stres altındaki kişi için bu vitaminler gereklidir.

Bilinen Bileşimi : Uçucu yağ, kafuru, tanen, acı maddeler, müsilaj, kahve asidi, eterik yağ, citral, citronellal, citronellol, geraniol, linalol, pinenler.

Özellilleri : Beyin, kalp, rahim ve sindirim sistemi üzerinde koruyucu-kuvvetlendirici, spazm çözücü, ruhsal ve fiziksel sakinleştirici, hazmı kolaylaştırıcı, bağırsak gazlarını giderici, terlemeyi önleyici, bağırsak parazitlerini düşürücü, kanı temizleyici, kalp hastalıklarını iyileştirici.

Önerilen Hastalıklar : Kalp rahatsızlıkları (oğul otu İbni Sina`dan günümüze kadar başarıyla kalp ilacı olarak kullanılmıştır.), `Vegatativa dystonie` adı verilen baş ağrılarında, uykusuzluk, hazımsızlık şikayetleri, nevralji, akciğerden kaynaklanan kan kusmalarda, sinir krizleri, depresyon, anksiyete, kulak çınlaması, baygınlık, baş dönmesi, hafıza kaybı, melankoli, histeri, kansızlık, stres.

Kullanım Şekli ve dozu : 1 tatlı kaşığı kıyılmış bitkiden 1 bardak kaynar suya konularak 10 dakika bekletilir. Günde 3 defa birer bardak aç karnına içilir.

Kökeni ve Yayılışı : Oğul otunun kökeninin öncelikle Ön Asya olduğu ancak hemen bütün Akdeniz Bölgesi`nde bulunduğu belirtilmektedir. Eski çağlarda oğul otu tıbbi bitkiden çok arıların fazla ziyareti nedeni ile arı bitkisi olarak üretilmiştir. Botanik Özellikleri : Labiatae familyasına bağlı olan Melissa orta yüksek, çok senelik otsu bir bitkidir. Çok sayıda yan kökleri içeren bir kök yumrusu bulunur. Kökler çok lifli olup, rengi beyazımsıdan açık kahverengiye kadar değişir. Gövde dik veya yarı dik olup genellikle 60-100 nadiren 120 cm yüksekliktedir. Gövdenin enine kesiti 4 köşelidir. Bitki uzun ömürlü olup, iyi koşullarda ömrünün 25-30 yıl olabileceği belirtilmekle beraber, normal kültürü yapıldığında faydalanma süresi 3-4 yıldır. Melisa yaprağı kısa veya uzun bir sapla (1.5-3.5 cm )gövdeye bağlanır. Melissa`da çiçekler sap uçlarında küme halindedir. Renkleri mavimsi beyaz açık lila veya sarımsı beyazdır. Melissa `da özellikle büyüme, tüylülük ve çiçek rengi çok varyasyon göstermektedir. Kullanılan bitki kısmı Kullanımı : Melissa yaprağı eskiden beri midevi, karminatif ve sedantif etkisinden dolayı kullanılmaktadır. Ayrıca aromatik ve antiseptik olarak da kullanım alanı mevcuttur. Kullanılan çiçekleri, yaprakları ve yağı Antispazmotik (spazm çözücü), sakinleştirici, gaz giderici, sinirsel kaynaklı mide ve barsak rahatsızlıkları, uyku bozuklukları, sinirsel rahatsızlıklar, işlevsel kalp rahatsızlıkları, organizmanın dengelenmesi ve savunma gücünün arttırılması. Histeri, melankoli ve uykusuzluğu azaltıcıdır. Astımın bazı tiplerinde, kronik bronşial inflamasyonlarda, kolikler, hazımsızlık, gaz şikayetleri ve kramplarda ferahlatıcı etkisi vardır. Baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik, diş ağrısı gibi şikayetleri azaltır. Ezilerek yapılan lapası yaraların, böcek ısırıklarının iyileştirilmesinde etkilidir. Meme bezleri tıkanıklıklarında yapraklarıyla kompres önerilir. Doktorlardan destek

Uludağ Üniversitesi(UÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Oya Kaçar, eski çağlardan beri sinirleri yatıştırıcı özelliği olduğu bilinen `oğul otu`nun, karın-mide ağrısı, hazımsızlık, ishal ve yorgunluk tedavisinde kullanıldığını söyledi. Bu otun, ferahlatıcı kokusundan dolayı rahatlatıcı özelliği olduğunu ifade eden Dr. Kaçar, şöyle konuştu: `Yatıştırıcı etkisi olan oğul otu, birçok ülkede hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Oğul otu, kokulu bir bitki olduğu için kozmetik sanayisinde de yaygın olarak kullanılıyor. Yapılan araştırmalar, oğul otunun 20. asrın hastalığı olan stres ve kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılabileceğini göstermiştir.`




SENDE YORUM YAP!

Whatsapp