Sinir Sitres

Sinir Stres

Sinir Stres Hakkında Genel Bilgiler

Sinir sitres hakkında bilinmesi gerekenler ve daha fazlası için aşşağıdaki yazımızı okuyabilirsiniz.....

Sinir ve stres; günlük yaşamda ve bilimsel literatürde çok kullanılan bir kavram olan stres, genellikle bireyin kapasitesini zorlayan olumsuz bir durumdur. Burada genellikle denilmesinin nedeni belirli bir düzeydeki stresin, bireyin etkili motivasyonu için gerekliliğinden ve varoluşun önemli bir özelliği oluşundandır. Ancak bu stres düzeyinin toleransı, bireyden bireye de değişiklik göstermektedir.

Toplumsal, ekonomik ve sosyal yönden hızlı değişikliklerin yaşandığı günümüzde stres; günlük hayatımıza daha çok girmekte ve gerek ruhsal gerekse fizyolojik sağlık yönünden bireyleri etkilemektedir. Stresin bu tür etkilerinin yaygın olması da bireyleri; stresin ne olduğu, hangi koşullarda ortaya çıktığı ve ne tür sonuçlara neden olduğu gibi konularda araştırmalara yöneltmiştir.

Yapılan çalışmalara bakıldığında özellikle Sinir ve stresten kaynaklanan bazı duygusal, davranışsal ve fizyolojik belirtiler vurgulanmaktadır. Duygusal belirtiler olarak kaygı, kızgınlık, depresyon, düşünce karmaşıklığı ve benlik algısında azalma; davranışsal belirtiler olarak saldırganlık, absesyonlar, madde bağımlılığı, uykusuzluk, ilişkilerden kaçınma; fizyolojik belirtiler olarak da alerjiler, anjin, astım, bel ağrısı,kanser, kalp-damar hastalıkları, diyabet, ishal, hipertansiyon, rnigren,kas gerilmeleri ve ülser gibi hastalıklar belirtilmektedir (Palmer1996) Stres kavramının sözlük anlamı zorlanma, gerilme, baskı olarakgeçerken, 17. Yy.' da felaket, bela, dert, keder gibi anlamda, 18. ve 19. y.y 'larda ise güç, baskı ve zor gibi anlamlarda kullanılmıştır (Baltaş ve Baltaş 1997). Gençtan (1987) 'stres' kavramını 'zorlanma' olarak kullanmakta; istenilen bir amaca doğru yol alırken bir engellenme durumu olarak tanımlamaktadır. Baltaş ve Baltaş stresi, organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıkan bir durum olarak tanımlamaktadır. Kavramın Türkçe karşılığı olarak zaman zaman 'zorlanma' kullanılsa da genellikle bu kelime çok yaygın olarak kullanılmamakta 'stres' terimi iletişim kolaylığı açısından daha çok tercih edilmektedir.

Stres kavramının psikoloji alanında kullanılmasına ve araştırmalar yapılmasına 1950'li yıllarda başlanmıştır. Bazı araştırmacılar stresi dışsal uyancı olarak ele alırken, bazları da rahatsız edici tepkiler olarak tanımlamışlardır (Weitz 1970). Son zamanlarda en çok kabul edilen, Lazarus ve Folkrnan'in ileri sürdüğü etkileşim teorisi ile stresi; talepler ve kaynaklar arasındaki dengesizliğin sonucu ortaya çıkan durum olarak tanımlamaktadır(Akt.Palmer 1996).

Stresin dışsal uyarıcı olarak ele alınmasında araştırmacılar, stresi ortaya çıkaran koşullan .belirlemeye ve bazı yaşam olaylarının kültürden kültüre değişen stres yüklerini sıralamaya çalışmışlardır. Ayrıca stresli koşulların, tehlikeli ya da tehdit edici olarak algılanmasında kişilik özelliklerinin ve baş etme yeteneklerinin önemli olduğunu da belirtmişlerdir (Lazarus 1976).

Baş etmenin genel olarak algılanan tehdidi yada problemi hafifletme amacının olduğu kabul edilse baş etme davranışı bir süreçtir. ve bütün stres tanımları 4 süreci içermektedir (Lazarus 1993).

1. Stres kaynağı olarak tanımlanan içsel yada dışsal bir ajan
2. stres durumunun zihin yada fizyolojik sistem tarafından değerlendirilmesi
3. stresli taleplerle ilgili olarak zihin tarafından oluşturulan başa çıkma süreçleri
4. sıklıkla stres tepkisi olarak tanımlanan zihin ve bedensel etkilerin karmaşık yapı göstermesi

Folkman ve Lazarus (1988), stres ve başa çıkma arasındaki ilişkinin sürekli olduğunu ve stresin başa çıkmaya neden olduğunu belirtmektedir.

Folkman (1984) tarafından başa çıkma; stresli etkileşim yoluyla yaratılan içsel dışsal istekleri kontrol etmek yada azaltmak için yapılan bilişsel yada davranışsal çabalar olarak tanımlanmaktadır.

Başa çıkma çabaları, bireyin davranışları ile çevresel talepler arasında bir aracıdır ve strese karşı onun etkilerini en aza indirmede bir tampon görevi göstermektedir. Başa çıkma stratejileri ya durum üzerinde doğrudan etki göstererek (problem odaklı başa çıkma) yada duygusal tepkiler yöneterek (duygusal odaklı başa çıkma) işlev göstermektedir. (Siu ve Watkins, 1997 ) Ancak probleme yönelik baş etme stratejilerinin daha uyumlu, kişiyi daha çok geliştirici; duygulara yönelik stratejilerinin ise uyumsuz, savunucu ve gelişimi engelleyici olduğuna ilişkin yaygın bir görüş bulunmaktadır.

Stresli bir durum karsısında kullanılan başa çıkma stratejilerinde farklılık görüldüğü gibi bireyin yaşamında stres yaratan kaynaklarda farklılık göstermektedir. Sailer ve arkadaşları (1982), bireyin zorunlu yaşantılar geçirmesine neden olan stres kaynaklarını ailesel, kişisel, sosyal, çevresel ve işle ilgili olmak üzere 5 alan olarak belirlemişlerdir( Akt. Ertekin 1993).

Belirtilen stres kaynaklarından işle ilgili olanlar en az diğerleri kadar insan hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Birey, genç yetişkinlikten emeklilik çağına kadar olan yaşamının büyük bir bölümünü, seçtiği mesleği yapmak üzere iş yaşamında geçirmektedir. Bu nedenle bireyin meslek yaşamındaki mutsuzluğu onun hayat alanlarını da etkileyebilmektedir. Bazı işler bireyde daha çok stres yaratırken bazıları ise daha düşük seviyede strese neden olmaktadır. Çalışma alanı insan hayatı olan sağlık alanında da stresin çalışanlar üzerindeki etkisi kuşkusuz büyüktür.

Stres kaynaklarının diğer alanlarının bu bireyler üzerindeki etkisini düşünürsek, onlarda görülebilecek birçok tepkileri çeşitleyebiliriz( duygusal yorgunluk, sinirlilik, endişe,psikomatik hastalıklar...vb)

Bu araştırmada da stres yaşantıları olduğu düşünülen sağlık çalışanlarının stresle bas etmek için gösterdikleri tepkiler çeşitli değişkenler acısından incelenmiştir.

PROBLEM

Sağlık alanında çalışanların stresle başa çıkma stratejilerini cinsiyet, yaş, medeni durum, meslek grubu, aylık gelir düzeyi, çalışma süresi ve çalıştıkları birim açısından anlamlı farklılık göstermekte midir?

ALT PROBLEMLER

1.0.Sağlık alanında çalışanların, stresle basa çıkma stratejilerinden

a)Problem çözme, b) Kaçınma, c) Sosyal destek arama

Stratejilerini kullanma düzeyleri cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

2.0.Sağlık alanında çalışanların stresle başa çıkma stratejilerinden

a)Problem çözme, b) Kaçınma, c) Sosyal destek arama

Stratejilerini kullanma düzeyleri yasa göre farlılık göstermekte midir?

3.0.Sağlık alanında çalışanların stresle başa çıkma stratejilerinden

a)Problem çözme, b) Kaçınma, c) Sosyal destek arama

Stratejilerini kullanma düzeyleri medeni duruma göre farklılık göstermekte midir ?

4.0.Sağlık alanında çalışanların stresle başa çıkma stratejilerinden

a)Problem çözme, b) Kaçınma, c) Sosyal destek arama




SENDE YORUM YAP!

Whatsapp