Şeker Hastalığı Tedavisi

Şeker Hastalığı Tedavisi

Diyabet merkezlerindeki, diyabet eğitim hemşireleri hastayı bu konuda bilgilendirirler. Artk bütün insülin tedavileri, insülin kalemleri ile yapılmaktadır. Plastik enjektörlerle insülin yapılması artı flakon insülinler olmadığ içinkullanımdan kalkmıştır. Tabii, bu da hasta için büyük kolaylıktır çünkü insülin kalemlerinin iğneleri çok küçüktür.İnsülin kalemi ile insülin enjeksiyonu oldukça kolaydır. Eller yıkandıktan ve enjeksiyon yeri alkol ile temizlendikten sonra, insülin kartuşu homojen hale gelmesi için çalkalanır. Kartuş kaleme yerleştirilerek iğne takılır. Hava kabarcıkları yok edilir. Doz ayarlanır ve enjekte edilir. Tüm dozun verilebilmesi için iğne birkaç saniye cilt altında tutulmalıdır. Enjeksiyon tamamlandıktan sonra iğneler, korumalı kapları içine atılmalıdır.İnsülin damara veya kas içine değil, cilt altına enjekte edilir. 
 
Cilt altı uygulama, insülin emilimi yönünden en uygun yoldur. Genelde en uygun bölgeler karın, baldırların üst kısımları, kalça ve kolun dış-üst kısmıdır. Burada en önemli husus sürekli olarak aynı yerin kullanılmamasıdır. Aksi halde buralarda şişlikler veya adele erimeleri olabilir, emilim bozuklukları ortaya çıkabilir. İnsülin iğneleri oldukça ince olduğu için genellikle iz bırakmazlar. Acı yok denecek kadar azdır. Bazı kişiler, deriyi birkaç dakika buzla ovmanın acıyı yok ettiğini söylerler. Bazen enjeksiyonun ardından az miktarcia kanama veya küçük bir yara oluşabilir, bunda endişelenecek bir durum yoktur. Muhtemelen iğne deri altında ince bir damara rastlamıştır. İnsülinin cilt altı uygulamasında doğrudan kana karışması hemen hemen imkansızdır, bu yüzden ufak kanamalardan endişe etmek yersizdir.
  • Eğitim
  • Egzersiz
  • Sağlıklı Beslenme
  • Doğru İlaç
Diyabet tedavisi 4 ana başlık altında toplanabilir. Tedavinin amacına ulaşabilmesi için diyabetli bireylerin bu 4 hususa da dikkati ve uyumu gerekir. Tedavide başarıya ulaşabilmek için her diyabetlinin diyabet hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Bu amaçla diyabet polikliniklerinde görevli doktorlar ve eğitim hemşireleri tarafından hastalara diyabet hakkında temel bilgiler verilmektedir.

Diyabetin risk faktörleri arasında, fiziksel aktivitenin azlığı ve obezite (şişmanlık) önemli yer tutar. Özellikle son yıllarda tüm dünyada diyabetli birey sayısındaki artış gelişen teknoloji ile birlikte insanların daha sedanter yaşamasıyla yakından ilgilidir. Fiziksel aktivitenin azlığı diyabet gelişiminde rol oynadığı gibi diyabetli bireylerde kan şekeri regülasyonunu da olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle tüm diyabetliler ve hatta diyabet riski taşıyan bireyler yaşları, fizik kapasiteleri ve eşlik eden sağlık sorunları da göz önünde bulundurularak düzenli egzersiz programları uygulamalıdırlar.

Diyabet tanısı alan her bireye yaşına, kilosuna, fiziksel aktivitesine uygun bir beslenme programı uygulanmaktadır. Her diyabetliye konusunda uzman bir diyetisyen tarafından diyabetik diyet detaylı olarak anlatılmalı, mümkün olduğunca hastanın beslenme alışkanlığına yakın bir program düzenlenmelidir.

Diyabet tedavisinde egzersiz ve diyet tedavisine rağmen kan şekeri hala yüksek seyrediyorsa şeker düşürücü hapların kullanılması gerekir. Farklı etkileri ve kullanım şekilleri bulunan çeşitli şeker düşürücü ilaçlardan uygun olanı diyabetliyi takip eden doktor tarafından seçilerek tedaviye eklenir. İlaç tedavisinde diyabetlinin dikkat etmesi gereken hususlar; ilaçların zamanında ve doktorun uygun gördüğü dozda kullanılmasına özen göstermektir.

Tip 1 diyabet tedavisinde şeker düşürücü hapların yeri yoktur tedaviye direkt insülin verilerek başlanır. Tip 2 diyabet tedavisinde kan şekeri regülasyonu diyet-egzersiz ve şeker düşürücü haplarla sağlanmıyorsa insülin tedavisi gerekir. Buna ek olarak ameliyat olacak hastalarda, ameliyat döneminde, hamilelikte, ağır enfeksiyon geçirenlerde, ayak yarası olan kişilerde insülin tedavisi uygulanır.

Kan Şekeri Düşmesinin Nedenleri

Kan şekerinin düşük olması vücudun ihtiyaç duyduğu glukoz miktarının düşük olmasıdır. Diyabet hastalarında ortaya çıkar. Kullanılan kimi ilaçlar ( özellikle diyabet ilaçları ) ve beslenme tarzı da buna etki edebilir.

Ayrıca aşırı kilo, tiroid bezinin yetersiz çalışması, böbrek ve karaciğer hastalıkları, hipofiz bezinin az çalışması, diyabet hastalığı, çok fazla alkol kullanımı, uzun süreli yaşana stres durumu, kısa süre içinde çok kilo verme, çok fazla şekerli gıda tüketmek, çok fazla sigara içmek, çay ve kahve gibi içecekleri çok tüketmek gibi nedenler kan şekeri düşüklüğüne yol açabilir.

Kan Şekeri Düşüklüğünde Nasıl Beslenilmeli

Kan şekeri düşüklüğü durumu çok fazla şeker içeren besinlerin tüketiminden sonra ortaya çıkabilir. Ayrıca çok fazla yemek, aç karnına alkol almak gibi etkenler düşük kan şekerini tetikleyebileceği için bu hususlara dikkat etmelidir.
Yemekler sık sık fakat azar azar yenmelidir.
Yiyeceklerin karbonhidrat değerleri düşük ama protein değerleri yüksek olmalıdır.
Beyaz ekmek, patates, havuç ve basit şekerden uzak durulmalıdır.
Sebze, meyve, tahıllar ve bakliyatlara ağırlık verilmelidir.
Süt ve süt ürünlerini az tüketmelidir.
Günde ortalama 7 bardak su tüketmeye özen göstermelidir.
Düzenli olarak egzersiz yapmayı ihmal etmemelidir.
Uyku düzenine dikkat etmeli ve yeterince uyumalıdır.
Stresten uzak durmaya gayret göstermelidir.
Kan şekeri düzeyi düzenli olarak ölçtürülmelidir.

Kan Şekeri Düşüklüğü Belirtileri
Düşük kan şekeri ile meydana gelen hipoglisemi olarak adlandırılan hastalık, şeker hastalığı tedavisi sırasında kullandığınız insüilin miktarının yanlış dozajlarla kullanılması nedeniyle sık görülen bir yan etkidir. Şeker hastalığı olmayan kişilerde aşırı egzersiz veya açlık gibi durumlar sonrasında hipoglisemik ataklar yaşayabilirler. Bu yüzden bütün insanlar kan şekeri seviyelerinin düşmemesi için glikoz tüketimine ihtiyaç duyarlar. Düşük kan şekerinin işaretleri ve belirtileri şunlardır:

Açlık
Vücudunuzun enerji ihtiyacı nedeniyle düzenli olarak beslenmek zorundasınız. Protein, karbonhidratlar ve tahıllar gibi besin türlerinden yeterince alınması gereklidir. Sık sık açlık hissi yaşıyorsanız bu durumlarda kan şekeri seviyeniz düşmüş olabilir. Bu durumlarda elleriniz veya ayaklarınız titreyebilir.

Ruhsal Belirtiler
Kan şekeriniz sürekli düşüyorsaa, size yeterince yüksek kan şekeri seviyesine ulaşana dek şeker tükettirilir veya şeker ilavesi direkt olarak yapılır. Düşük kan şekeri nedeniyle baş dönmesi, beyninizin sulanması gibi çeşitli sorunlar yaşayabilirsiniz. Bu tür durumların sürekli tekrarlanması sonucu artıkbu tür olayları sürekli yaşayacakmış gibi hissetmeye başlarsınız.

Ruh Hali Değişiklikleri
Kan şekeri seviyeniz düşükse, bu durum sabah uyandığınızda sinirli ve huyuz olmanıza neden olur. Ayrıca gün boyunca huzursuz olmanızı neden olur.

Yorgunluk
Kandaki şeker eksikliği sürekli olarak kendinizi yorgun ve halsiz hissetmenize neden olabilir.Bunun nedeni düşük şeker seviyesi nedeniyle vücudunuzun az enerji üretmesidir.

Uyku Bozuklukları
Geceleri uyurken yaşayacağınız aşırı terleme düşün kan şekeri seviyesine bağlı olup, hipoglisemi hastalığı için küçük bir belirtidir. Ayrıca geceleri kabuslar görerek sabahları hem ruhsal hemde fiziksel açıdan kendinizi yorgun hissetmeniz hipoglisemin yaygın belirtilerinden bir diğeridir. Bu gibi durumlarda hipoglisemi tedavisi için bir an önce doktorunuza başvurmalı ve tedaviye başlamalısınız.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp