sara hastalıgı nasıl oluşur

Sara Hastalığı Nedir? : Bu önemli bir sinir rahatsızlığı olup, kriz anında hasta kendinden geçer, yere düşer ve kuvvetli titreme ve sıçrama geçirir. Saranın değişik şekilleri vardır

a)Sara tipleri : Ağır tipi :Hasta aniden kendini kaybeder ve yere düşerek titremeye başlar. Kol ve bacak kasları kasılır, solunum durur ve yüz morarır, zaman zaman vücut yerinden sıçrar, hasta, kolları ve bacaklarını çırpar, 1 - 2 dakika sonra çırpınma geçer ve hırlayarak nefes alımı başlar. 15 dakika veya daha biraz sonra hasta, uykudan uyanır gibi kendine gelir ve geçirdiklerinden hiç bir şey hatırlamaz. Bazı hastalar kriz anında dilini ısırır, altına işer, ağzından köpük gelir.

b) Hafif tipi :Hakiki saranın kısa bir şeklidir. Daha çok 3 -12 yaşındaki çocuklarda, bazen de yaşlılarda görülür. Hafif saranın 3 ayrı şekli vardır, bazen bunlar birlikte olur :* Hasta kendini kaybetmez veya çok kısa süre kaybeder, yere düşmez ve titreme olmaz.* Sadece kaslar kısa süre kasılır ve çabucak açılır.* Çırpınma ve benzeri şeyler olmaz, aniden baş sallanır, selam veriyor gibi öne düşer ve kalkar.

c) Kısmi sara:Bu tipte, hastada şuur önceleri yerindedir, zamanla hastalık ilerler. Bu tip sarada ön belirtilerle hasta uyartılır ve hasta, kriz geleceğini anladığı için kendini toparlar ve sara vücudun az bir kısmında titreme yaparak geçer, gider.

Saranın oluşu:Beyin ve sinirlerimizde elektrik meydana gelir. Bu elektriğin miktarı belirlidir. Bazı etkenlerle bu elektrik 80 - 100 misline çıkar ve sinirlerdeki bu fazla elektrik kaslara geçer ve onlarda titreme krizine neden olur.Sara krizi, beyindeki fazla çalışma sonucunda olur. Saralıların sinirleri az veya çok zayıftır. Bu nedenle sinir çalışmasını artırıcı bir etkenle, sinirlerin çalışması, hudutlarının dışına çıkar, sinirlerin kontrolü hastanın elinden çıkar ve sara krizi meydana gelir.Saranın kalıtsal olduğu nazariyesi varsa da, kalıtsal olan şey, sinir sisteminin zayıflığı olabilir. Bu zayıflığa şu etkenler neden olabilir :— Hamilelik sırasında veya doğumdan sonraki beslenme eksiklikleri,— Heyecan verici şokların, sık sık tekrarlanması,— Doğumdan önce veya sonra meydana gelen arızalar binince o çocuk veya kimse kolayca sara olabilir.— Aşırı ve sürekli ilaç almaları da saraya neden olabilir.

1) Beslenme noksanlıkları : Eksik veya yetersiz beslenme, sinir sisteminin sağlığının bozulmasına neden olur. Bu nedenle bazı maddelerin eksikliği, insanlarda sinir sistemini bozar ve titremelere neden olabilir.Titreme daha çok sinirleri zayıf çocuklarda görülür. Hazımsızlık, ağır yemekler, büyük korkular, aşırı soğuk, dişlerin dökülmesi, çürümesi gibi nedenlerden, gerek çocuklarınve gerekse büyük insanların sinirleri zayıf düşer ve sara meydana gelebilir. Saralıların vücut dayanıklılıkları azdır. Bu nedenle söz konusu etkenlere karşı çok hassastırlar.. Dr. Shelton, saralı bir delikanlının, elektrikli traş maki- nası ile traş olurken sara krizi geçirdiğini bildiriyor.Dr. Passabercq, 10 yaşlarında bir çocuğa kolundan yapılan bir aşının tutması sonucu, ertesi gün sara krizinin gelmesine neden olduğunu belirtmektedir.Hastada bu sinir oynaması bir defa olduktan sonra, ufak bir heyecan, sert bir söz, ufak bir üzüntü, bir koku, bir gıda maddesi gibi basit şeylerden bile kriz gelebilir. Bu arada mide-barsak bozuklukları, barsaklardaki kokuşma sonucu, vücudun zehirlenmesindende sara krizi tekrarlayabilir. Fakat et veya fazla şekerli yiyecekler yeme, hazım yollarında bozulmalara ve krize neden olabilir.

2) Heyecan verici şokların tekrarlanması da sara krizlerine neden olur. Ruhi zayıflık nedeniyle heyecanlar, şoklar onlarda daha sert etki yapar ve krize sebep olabilir.

3) Organik bozukluklar : Doğum sırasında, güç doğum nedeniyle vantuzla çocuğun çekilmesi, beyinde ur olması, apseler, beyinde kan pıhtısı meydana gelmesi, çocuklarda düşme sonucu beyin sarsılması hamilelikte annenin aşırı üremi olması, menenjit vb. nedenler de sara için zemin hazırlar. Bu gibi rahatsızlığı olanlar, biraz içki alınca, bedeni veya ruhi biraz fazla çalışınca, şeker düşmesi, hormon dengesi bozukluğunda (regl günleri), iğne ve aşı yapınca, güneş çarpmasında sara krizine tutulabilirler.4) İlaçların etkisi : Çeşitli ilaçlar fazla alındığında, sinir sistemine dokunabilir ve sara krizi yaratabilir.Passebercq’e göre, 10 yaşında sinirleri bozuk bir çocuğa hastalığı icabı testis hormonu verilmiş, ertesi gün çocukta sara krizi meydana gelmiştir. Aynı şekilde, frengi tedavisiyapılan bir adamda da verilen ilaç sara krizi yapmıştır.Gıda zehirlenmeleri, aşırı ilaç, aşırı yorulmalar da saralılarda krize neden olur.

Bakım ve Tedavi:Sara için ilk yapılacak şey, krize neden olan sebepleri tesbit etmektir. Sonra da bu sebepleri ortadan kaldırmaktır.Hastalık belirtilerini (titreme vs.) giderme tedavilerinden kaçınılmalıdır. Krizi meydana getiren etkenler yaşandiktan bir süre sonra krizin geleceği kestirilebilir. Bu aradaki zaman içinde, kriz gelmesin diye, krizi önlemeye çalışmak hatalı olur. Bu halde hastanın huyu, karakteri değişebilir.Dr. Dubois’ya göre, sara krizi vücudun boşalmasını sağlamaktadır. Dr. Shelton’a göre, apse yapmış bir diş, boğazda bademciklerin şişmesi, yumurtalık veya rahim iltihabı, çocuklarda pipilerindeki sünnet derisinin dar olması, yaşlılarda prostad şişmesi, göz yorulmaları... gibi nedenler sara krizinin olmasına neden olabilir. Bunlar bardağı taşıran son damlalardır. Bu ve benzeri etkenler, vücudun belirli bir kısmını rahatsız etmekte ve kanın zehirlenmesine oradan katkıda bulunmaktadırlar. Böylece krizin olmanına yardım etmektedirler. Kriz önlense bile, hastanın sinir yapısı düzelmedikçe ve zaman zaman başka başka etkenler vücudu sarstıkça, hasta yine sara krizi geçirecektir.

ASIL YAPILACAK ŞEY, HASTALIĞIN KÖKENİNE İNİP, ONU YAPAN NEDENLERİN BELİRLENMESİ, SONRA HASTAYI GÜÇLENDİRME VE SİNİRLERİNİ DAYANIKLI HALE GETİREREK, BU ETKENLERE VE ZEHİRLENMELERE KARŞI KOYABİLECEK GÜCÜN KAZANDI- MASIDIR.

Bedeni ve ruhi yaşamda, beden ve sinir sistemini sağlıklı ve güçlü kılacak değişikler yapmadan, sara krizlerini giderme çarelerini arama boşunadır. Tüm zayıflatıcı ve heyecan yaratıcı sebepler giderilmeli ve beslenme, gereği gibi ya- pılmahdır.Hasta kendini sara yapan ve krize neden olan tüm etkenleri saptamalı, onları iyi bilmeli, bunlar ister zayıf ister kuvvetli olsun tanınmalı ve hasta normal alışkanlıklarını bırakarak öyle bir yaşam yolu takip etmeli ki, sinir sistemisinenerjisini azaltmamalı, bilakis en yüksek düzeyde tutmaya çalışmalıdır. Acı olaylar, hikayeler, olaylar, filmlerden uzak durulmalıdır. Saralı kimseler, olur olmaz şeylere üzülmemek, neşeli dostlar yanına gitmelidirler.

1 — Beslenme.Çay, kahve, alkol, acı baharatlar, fazla tuz gibi sinir sistemini olumsuz etkileyen şeyler bırakılmalı veya çok azaltılmalıdır. Bunlar, krizin gelmesine neden olurlar. Bunlar bırakılmazsa, diğer önlemlerden bir sonuç alınamaz.Fazla yemekten ve kesif yiyecekler, kanı asit yapan (1. Bölümün son sayfalarına bakınız.) gıdalar, içerisine kimyevi maddeler katılmış yiyecekler (meyve suları, süt, salça vb.), üzerlerine fazla zirai mücadele ilacı atılmış sebze ve meyveler, mide-barsak bozuklukları, ishal ve peklikten kaçınılmalıdır.Dr. Toulet bir sara hastasını şöyle tedavi etmiştir:— Tatlı kaşığı ile yemek yedirmek (böylece hem az yiyor ve hem iyi çiğniyor),— Hastanın daha önce her gün yediği kızarmış yağ yasaklanıyor. Bu suretle kısa bir süre sonra hastaya kriz gelmez olmuştur.Genellikle hastaya önce 2-3 gün perhiz ettirmeli, çok az şey verilmeli, sonra çorba, çiğ sebze ve meyve verilmeli, 8 -10 gün sonra yeterli protein ve yağ eklenmeli, yeterli ve dengeli beslenme esaslarına çok iyi uyulmalıdır.

2 — Tam manasıyla dinlenilmelidir.Bedenen ve ruhen uzunca bir süre dinlenilmelidir. Uyar- tıcı, heyecan verici olaylar, öfke, aşırı cinsel uyarı, sinirleri bozucu sebeplerden (politik, ekonomik haberler, ailevi sorunlar) kaçınılmalıdır. Vücut ve ruh gevşemeli, yemeklerden önce ve sonra dinlenilmelidir.

3 — Açık havada hareketlerHasta havanın aşırı soğuk veya sıcak olmadığı güzel saatlerde yorulmadan gezinmelidir. Önce yürüyüşlerlebaşlanmalı, sonra dinlendirici jimnastikler yapılmalıdır. Fazla yorulmaktan kaçınılmalıdır. Her hareketten önce ve sonra iyice dinlenilmelidir.

4 — Güneş ve açık hava banyosu.Tedbirli olarak yapıldığında güneş ve açık hava banyoları çok faydalı olur. Yalnız ilk günler kısa süreli olmalı, zamanla artırılmalıdır.

5 — Ilık su banyoları.Ilık su ile yapılacak kısa süreli banyolar sinir gerginliklerini giderir. Ilık sudan sonra hastanın sağlığı müsait ise, çok kısa süreli bir soğuk duş da çok yararlı olur.

6 — Zehirleyici şeylerden kaçınılmalıdır.İlaçlar, serumlar, aşılar, sigara bırakılmalıdır. Sara için kullanılan pek çok ilaç, sağlığın yeniden düzene sokulması yönünden hiç bir fayda vermezler. Aksine bunların bazılarının faydasından çok zararı vardır. Örneğin, mide kanaması, lösemi, nefrit ve diğer rahatsızlıklara neden olurlar.

7 — Genel sağlık sağlanmalıdır.Cilt tahrişleri, sünnet derisi darlığı gibi şeyler giderilmelidir.

8 — Aşırı ameliyatlardan kaçınılmalıdır.Apandisit, bademcik, tiroid vb. gibi ameliyatlar mecbur kalınmadıkça yapılmamalı, hastanın sinirleri yıpratılmama- lıdır.

9 —Sevilen ve huzurlu bir işte çalışılmalıdır.Kokusuz, tozsuz, sağlığa zararı olmayan, tehlikesiz(çarpma, kesme, ezme tehlikesi olmayan yani devamlı korku yaratmayan) bir iş seçilmelidir. Otomobil kullanma, elektrikçilik, dağcılık, yüzme kibi korkulu şeylerden kaçınılmalıdır.Bu tedavi ve tedbirler, mütehassıs bir doktor tarafından yönetilmelidir. Sadece hasta değil, aile fertlerinin de hastaya yardımcı olmaları gerekir.

Çocuklarda:Çocuklarda kriz gelmemesi veya çok seyrek gelmesi için ilk tedbir, onlara aşırı proteinli gıda vermemektir. Fazla proteinli gıdalar (et, yumurta, balık, süt, yoğurt, peynir, bakliyat) sara krizinin sık sık gelmesine neden olur. Kanı bazik yapan yiyecekler yedirilmelidir. (1. Bölümün son sayfalarına balanız.).Dr. Shelton’a göre çocuğun günlük yiyecekleri arasına bir yumurtanın sokulması, krizin gelmesine neden olabilir. Yumurta kesilince çocukta da kriz gelmez olur.Çocuklardaki titremeler, genellikle kanın asitliğine, yani kanı asit yapan, vücudun dayanıklılığını azaltan şeylerin fazla yendiğine işarettir. Bu halde çocuğun yeniden minerallere ve vitaminlere kavuşması, tabii gıdalarla sağlanmalıdır. 1. Bölümün sonunda kanı asit yapan gıdalar görülüyor. Çocuğun eksik maddelerini asla haplarla temine ça- lışılmamalıdır.

Kalıcı bir tedavi için:Şurası iyi bilinmeli ki, sara krizine neden olan sebeplerin çoğu eskidir. Bunları gidermek, normale dönmek, yavaş olur ve zaman alır. İlk giderilmesi gereken manialardan biri o zamana kadar kullanılan ilaçların bırakılmasıdır. Zira bir ilaç tiryakiliği veya derin bir zehirlenme, krizin baş nedenlerindedir. Diğer taraftan, hasta ve etrafındakilerhastalık karşısında bunalım ve şaşkınlık içindedirler ve ümit bağladıkları ilaçları silip atamazlar. Bu nedenle ilaçları bıraktırma işi, aile dışından hastanın güven duyduğu birisi tarafmdan bir aktarılmalıdır.Şunu bir kez daha hatırlatalım ki, hasta bir defa iyileştikten sonra kendini hastalandıran etkenlere karşı hassasiyetini muhafaza edecektir. Hasta beslenme hatalarına, cinsel yaşamında aşırılık, aşırı bedeni ve ruhi çalışma, fazla sigara, alkol, ilaç gibi hataları yenileme, hastanın tekrar eski haline dönmesine neden olur. Tam sağlık, bedeni ihtiyaçların iyi bir şekilde yerine getirilmesiyle sağlanır.Şunu bilhassa unutmayalım ki, hasta yeniden sinir ilaçlarına dönecek olursa, bu sefer daha derin çıkmaza girer.Sebepleri gidermeden ve iyi bir yaşam şartlarına girilmeden, hastalığı gidermeye imkan yoktur.Sar’a tedavilerine ait kıymetli Dr. A. Passsebecq’in verdiği pratik örnekleri, okuyucularımıza, yukardaki bilgilerin tatbikatta nasıl yerine getirildiğini gösterme bakımından aşağıda vermeyi uygun gördük.

13 yaşında bir saralının tedavisi:Fransız Daniel, 1960’da yaz tatilinde Ispanya’ya gitmiştir. Orada değişik yiyecekler yemiş, beslenme dengesizliği, aşırı çikolata, kahve içmiştir. Kasım 1960’da çocuğa 3’lü karma aşı yapılmıştır. Birkaç hafta sonra çocukta sara krizleri görülmeye başlanmıştır. 9 Şubat 1961’de beynin elektrosu çekilmiş ve beynin sağ yarısında anormallikler tesbit edilmiştir. Bu tesbitten sonra 1961 Şubat-Ağustos arası çocuğa sara için verilerr tüm ilaçlar yasaklanmış, dengeli ve sağlıkta beslenmeye geçilmiş, et çok azaltılmış, bol çiğ sebze ve meyve verilmiş, açık havada koşup oynaması önerilmiştir. Okuluna aralıksız devam etmiştir. 5 Ağustos 1981’de yeni-den beyin elektrosu çekildiğinde, evvelce görülen arızanın kaybolduğu görülmüştür. Kasım 1961’de çocuğa okulunda bir test aşısı yapılıyor ertesi gün sara krizi yeniden geliyor. Fakat ailesi hemen yukardaki tedavi yöntemine baş vuruyor, beslenme, açık havada gezinmeye önem veriliyor, kriz bir daha gelmez oluyor.

20 iyaşındaki bir saralının tedavisi:3 yıl önce 20 yaşında bir erkek muayenehaneye geldi. Yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde sivilceler, kabarıklar ve kepeklenmeler vardı. Ama bana cildi için değil sarası için gelmişti.9 yaşında sara olmuş, bir kaç yıl tedavi görmüş, 17 yaşında etrafındakiler i ve olayları hatır lıyamaz olmuş. Ara sıra hafif titreme ve kasılma geçirmeye başlamış. Doktoru onu 10 gün hastaneye yatırmış. Hastanede sara tasdik edilmiş ve hastaya teskin edici, uyuşturucu bromürlü ilaçlar verilmiş, ancak hastaya hafif ve ağır krizler gelmeye devam etmiştir.Hasta bana 3 yaşında zatürree ve 5 yaşında da bir araba kazası geçirdiğini, yaralanmış olduğunu söyledi. Çocukken bademcikleri de alınmıştır.Bana geldiğinde karm ağrısından, kulak nezlesinden şikayetçi idi. Kulakları aşırı pislik yapıyordu. Sigara içiyordu ve biraz alkol aldığını, pasta, beyaz ekmek, çay, et ve balığı fazla yediğini, sebze ve meyveyi az yediğini bildirdi.Tedaviye beslenme hatalarım düzeltme ve açık havada bol gezinmesini sağlamakla başladık. Kendisi başlangıçta sürekli üzüntülü, çekingen (cildi iltihaplı olduğu için öyle görünmek istememesi), küçüklük hissi içinde, uzun süre tedavi görmesine rağmen iyileşememenin verdiği bunalım içinde idi.

Sağlıklı yaşayabilmesi için, sağlıklı, normal yaşam şartlarınıöğrenmesi ve yeni yeni yöntemleri öğrenip uygulaması gerektiğini kendisine anlattım. 1 ay her gün bol çiğ sebze ve meyve, yarım litre süt, beyaz peynir, kepekli ekmek, 50 g’ı geçmeyen et ile beslendi. 2 nci aydan itibaren yukarda- kilere ilaveten günde yarım fincan kuru yemiş (antepfıstığı, çam fıstığı, fındık, ayçiçeği vb.) verildi. 3 ncü aydan itibaren haftada sadece 3 gün bana geliyordu, boyun omurları ve omuz kaslarına yumuşatıcı mesaj yapıyordum. Boyun ve sırtına güneş banyosu yapıyordu. Yatak odasında bir pencereyi aralık bırakarak yatmakta idi. Erken yatıp erken kalkıyordu. Hergün jimnastik, açık havada gezinme, koşma, bilhassa boyun ve göğüs hareketlerini bol yapıyordu. Ayrıca tabii sağlık kitaplarını okuyup, bilgisini artırıyor ve onları tatbik ediyordu.4 ay sonunda muayene raporu şöyle idi : Düşünce ve muhakemesi düzelmiş, yüz ve vücudundaki sivilceler çok azalmıştır. Yüzü temiz ve sevimli bir hal almıştır. Kulak akıntısı çok azalmıştır. Baş ağrısı gittikçe hafiflemiş, tedaviye başlayalı beri sara krizi gelmez olmuştur.

Ağzından hava almaya devam ediyordu ama burnundan hava almaya da başlamıştı. Ter ve vücut kokusu el’an biraz daha keskinliğini muhafaza etmekte idi. (Vücudundaki zehirler tamamen atılmış değildi). En enteresan tarafı hastanın zeka durumu açılmaya başlamış, cesareti artmıştır. Arkadaşları arasına girmeye, kızlarla dans salonlarına gitmeye başlamıştır (evvel buralardan kaçmakta idi). Aha - babası da yemeklerini çocuklarınınkine uydurmuşlar, ona yardımcı olmuşlarda-.2 ayda bir bana uğrayarak beslenmesinde yapılacak bazı düzeltme ve ilaveleri görüşüyorduk.Hayatından çok memnun idi ve krizleri mazide kalmıştı. Ter ve vücut kokusu kesilmişti. Sivilceler hemen hemen tümüyle kaybolmuştu.Son 1 yıldan beri diğer sporlar yanında ağır bir halterci olmuştu, omuz ve göğüsleri gelişmişti. Tansiyonu 12/8 idi. Tabu tedavisini hayranlıkla etrafındakilere anlatmakta ve aşılamaya çalışmakta idi.

Diğer bir saralı:Uzakta oturan kardeşimin 15 yaşındaki oğluna günde 10 - 20 sara krizi geldiğini öğrendim. Günün yarısını kendinden geçmiş halde geçirmekte idi. Sara vücudun hem sağ ve hem de sol yarısına aynı titreme ve kasılmayla gelir. Yeğenimde ise kriz, çoğunlukla tek taraflı idi. Muayenesinde menenjitten ileri gelme bir sara tesbit edildi. Bunun etkisini artırıp günde 10 - 20 kriz getirten etken ne idi? Bunun tes- bitine çalıştım. Öğle yemeğine birlikte oturduk, hastanın oburluğundan şaşkına döndüm. Çocuğun annesi çocuklar küçük iken veremden ölmüştü. Çocuklara nasıl yemek yeneceğini ve ne miktar yiyeceklerini pek öğreten olmamıştı.Anladım ki, çocuğun 20 kriz geçirmesinin nedeni beslenmedeki zehirlenmeden olmakta idi. Zira ihtiyacmdan çok fazla yemekte idi. İdareyi ele aldım. Kendisine 1 kahve kaşığı verdim ve çorbasını bu kaşıkla yavaş yavaş içmesini söyledim. Önüne konan çorbayı 1 saatte bitiremedi, çorbadan sonra başka şeyde yiyemedi ve öğle uykusuna yatırdım. Ertesi gün öğleyin önüne konan yemeği 2 saatte yedirdim. Daha bu 2 nci günde sadece 3 sara krizi gelmişti. 3 ncü ve 4 ncü günlerde yiyeceğini daha da azalttım, evvelce günde 10 - 20 kriz gelirken 5 nci günden itibaren kriz 1 - 2’ye indi. 15 nci günden sonra günde ne kadar yemek yemesi gerektiğini ve krizinin oradan geldiğini öğrendi. 1 ay sonra ayrıldık, gösterdiğim yolda devam etti. Az yemek suretiyle bir daha hriz gelmez oldu, evlendi ve halen 4 çocuğu vardır. Kriz nedir bilmez olmuştur.Şu şifalı bitkiler sar’alılara, onları rahatlatarak, damarlarını açarak faydalı olabilir.

— Ökse : Damarları genişletir ve tansiyonu düşürür, sinirleri sakinleştirir. 1 su bardağı sıcak suya 1 kahve kaşığı konur, 10 dakika sonra süzülür, iki yemek arası saatlerde olmak üzere günde 2 bardak içilir.

— Pelin : Sara nöbeti gelmesini önler, 1 litre sıcak suya 10 g konur, 20 dakika sonra süzülür, iki yemek arası saatlerde günde 2 - 3 çay bardağı içilir.

— Şimşir yaprağı : Kanı temizler, sarayı önler. 1 su bardağı sıcak suya 1 tatlı kaşığı konur, 10 dakika sonra süzülür, günde 2 - 3 bardak içilir.

— Yapışkan otu : Sinirleri rahatlatır, sara ve sinir krizlerini önler, geçirir. 1 su bardağı sıcak suya 1 tatlı kaşığı konur, 10 dakika sonra süzülür, günde 3 bardak içilir.
Hastaya etrafındakiler moral vermeli, yukardaki bitkilerden hangisini kullanırsa çok fayda göreceği telkin edilmeli ve ruhen güçlendirmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp