Romantoit Artrit Nedir

ROMANTOİT ARTRİT NEDİR

Tezahürü: Asit dengesi çok yüksek... Dokulardaki kalsiyum birikimi etki yapmaktadır. Şimdi kendi savunma sistemimizde bir düzensizlik olarak dikkate alınmaktadır.
 
Semptomlan: Acı ve şişen eklemler ve tendomlar.
 
Reiki Tedavisi: Tüm tedavi, etkilenen eklemler, ilaveten savunma organları (Tiroid, timus, dalak, böbrekler, safra kesesi, ve kök çakra.). Eğer hastalık omurgada, lenflerde ve hastanın rahatça yatamayacağı herhangi bir yerde ise uzaktan tedavi uygulanır.
 
Beslenme İhtiyaçlan: Asitli gıdalar yemeyin, günde günde 300 mİ civarında taze limon suyu için, ama yemek zamanı değil. Çiğ sebze, sebze suyunu ve yonca filizleri yemeyi artırın. Somon, sardunya, alabalık, ve uskumru yiyiniz.
 
Şifalı Bitkiler: Kaparal, ortanca, İrlanda yosunu, yonca, dulavrat otu, karakafes, havlıcan, zencefil, antep fıstığı, ceviz yaprağı, çörek otu
 
Vitaminler: C (3-5000 mg askorbik asit), K potasyum, B3 (niacina- mide), B6 (50-100 mg), Pantotenic asit (100 mg), B kompleks, E(600-100 I.U) Preemulsified Cod karaciğer yağı (günlük 454 gr yemeklerden 2,5 saat sonra).
 
Mineraller: Kalsiyum-magnezyum 2/1 oranında, multi mineral.
 
Tıp: Beslenme uzmanı, omurga masörü, masaj tedavicisi, tıp doktoru.
 
Beden Kısımları: Böbrekler, safra kesesi, kök çakra, yanan veya bozulan beden kısımları.
 
Çakralar: 2., 3. ve 4. çakralar.
 
Zihinsel Neden: Sevilmediğini hissetme, kendini ve başkalarını sürekli eleştirme, içerleme, aşırı derecede her şeyin kusursuz olmasını isteme, sükut-u hayal ve kızgınlık, verme ve alma engeli, potansiyelini ve amaçlarını gerçekleştirme engelleri, hareketsizlik yaratmak için bilinçsiz arzu, etkilenen beden kısımlarında kristalize düşünceler biriktirmek. Yaratıcı ifade zaruridir.
 
Tavsiye Edilen Onaylama: Ben sevgiyim, ben kendimi seviyorum ve Rabbimin beni sevdiğini biliyorum. Başkalarına sevgiyle bakıyorum.

Romatoid artrit (RA) eklem iltihabının (artritin) sık görülen formudur ve eklemlerin içindeki zarda (sinoviyumda) ve/veya diğer iç organlarda iltihaba yol açar. Eklem hattı kalınlaşır ve eklemde ısı artışı, şişme ve ağrıya yol açabilir. RA yıllarca devam eder yani kronik bir hastalıktır. Vücutta değişik pek çok eklemi etkiler. Kıkırdak, kemik ve eklem yapılarına zarar verir.

RA'ın nedeni henüz bilinmiyor ve hastalık kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Çocukları ve yaşlıları kapsayacak şekilde herkesi etkileyebilir. Buna rağmen hastalık genellikle genç ve orta yaş döneminde başlar. RA'lı hastalar arasında, kadın erkek oranı 3/1'dir. Hastaların 2/3' ü kadındır. Hastalık tüm ırklarda ve dünyanın her kısmında görülebilir.

ROMATİD ARTRİT DİĞER ROMATİZMA ÇEŞİTLERİNDEN NASIL AYRILIR

RA'yı diğer artrit formlarından ayırmanın önemli bir yolu eklem tutulumunun özelliğidir. Örneğin, RA el bileğini ve pek çok el küçük eklemlerini etkiler. Genellikle tırnaklara yakın eklemleri etkilemez. Osteroartrit yani kireçlenme tam tersi olarak elin daha çok tırnağa yakın eklemlerini tutar. RA'da en çok tutulan diğer eklemler dirsekler, omuz, boyun, çene, kalça, diz, ayak bilekleri ve ayak parmak eklemleridir. RA'da omurga eklemleri genellikle tutulmaz. Bazen boyun omurları tutularak ense ve boyun ağrısı yapabilir.

RA'lı bir insanda eklemler genellikle simetrik tutulur yani her iki taraf eklemi tutulma eğilimdedir ( her iki diz veya her iki el bileğinin tutulması gibi). Yani eğer sağ elin parmak eklemleri şişmişse sıklıkla sol elin parmak eklemleri de şişecektir. Şişen eklemlerin yerleri ve bazı kan testleri RA'i diğer romatizmal hastalıklardan ayırd etmede temel rol oynar.

ROMATOİD ARTRİTİN SEBEBİ NEDİR?

Bağışıklık sistemi yani savunma sistemi düzgün çalıştığında vücut savunması bakteri, virüs ve diğer yabancı hücrelere karşı savaşır. RA'de bağışıklık sistemi düzgün çalışmaz ve vücut kendi eklemleri ve diğer organlarına saldırır. RA' de iltihap hücrelere (beyaz kan hücreleri yani akyuvarlar) kandan eklem dokularına doğru hareket eder ve eklemlere saldırırlar. Eklem sıvısı artarve eklemde şişlik meydana gelir. Eklem dokusundaki iltihap hücreleri eklemi etkileyip hasara neden olur.

Genlerin Rolü:

RA anneden veya babadan çocuklara geçmez. Bunun yerine RA gelişmesine yatkınlık yaratan genler çocuklara geçebilir. Çocuklarda RA hastalığına karşı bir yatkınlık gelişir.

Enfeksiyonlar Romatoid Artrite sebep olabilir mi?

Pek çok bilim adamı ve doktor RA'nın enfeksiyondan tetiklendiğine inanır. Fakat şimdilik bunun bir kanıtı yok. RA bulaşıcı değildir. Geçirilmiş bir enfeksiyon RA'in başlamasına sebep olabilir.

ROMATOİD ARTRİTİN BULGULARI NELERDİR?

RA'ın bulguları insandan insana değişir. RA'lı her insanda eklem iltihabı genellikle kalıcıdır. Bazı insanlarda hastalık alevlenme nöbetleri ile seyredip ılımlı ve daha yavaş seyirli olabilir. Fakat genellikle hastalık tedavi edilmezse sürekli aktiftir. Eğer başarılı bir şekilde tedavi edilmezse hastalık gün geçtikçe ilerler ve kalıcı sakatlık yaratabilir.

RA hastası iseniz eklemlerinizde sıcaklık, şişlik, hassasiyet, ağrı ve hareket kısıtlılığı yani eklem iltihabı yaşayacaksınız. Bu eklem iltihabı (artrit) belirtileri eklem zarlarının (sinovyum) iltihabından kaynaklanır. Bağışıklık sisteminin eklem zarına giren iltihap hücreleri iltihabı devam ettirir ve doku hasarına sebep olur. Eğer bu iltihap devam ederse veya tedavi edilmezse kıkırdak, kemik, tendon ve eklem bağlarında kalıcı hasara sebep olur. Bu çoğunlukla eklemde sakatlığa neden olur.

RA alevlenmelerinde kendinizi hasta ve kötü hissetmenize neden olabilir. İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı ve ateşe neden olabilir. Kansızlık (anemi) gelişebilir. RA'lı hastaların yaklaşık 1/5'inde deri altında romatoid nodül denilen küçük, ağrısız şişlikler, yumrular oluşabilir. Bunlar sıklıkla dirseklerde, dizlerde yani daha çok basınca maruz kalan düz kemik bölgelerinde oluşur. Bunlar çoğunlukla dirsek etrafında oluşurlar fakat vücudun herhangi başka yerinde ve hatta iç organlarda bulunabilirler.

Bazen RA'lı hastalarda akciğer ve kalpte iltihap gelişebilir. Gözyaşı ve tükürük bezlerinin iltihabına bağlı göz kuruluğu ve ağız kuruluğu da ortaya çıkabilir.

Nadiren deri, sinirler ve diğer organlarda iltihaba yol açan damar duvarı iltihabı (romatoid vaskülit) gelişebilir.

ROMATOİD ARTRİT NASIL TEŞHİS EDİLİR?

RA in teşhisi için doktorunuz hikayenizi dinleyip muayene yapacaktır. Doktor, eklemlerinizde şişme, ısı artışı, haraket kısıtlılığı ve RA'nın diğer bulgularını (romatoid nodül gibi) arayacaktır. Ayrıca doktorunuz halsizlik, yorgunluk, sabah katılığı (sabah uyandığınızda hissettiğiniz haraket kısıtlılığı, tutukluk hissi) gibi RA ile ilgili bulgularınızın olup olmadığını soracaktır. Tutulan eklemlerin özelliği RA'yı diğer romatizmal hastalıklardan ayırmada temel esastır.

Doktorunuz ayrıca belirli kan testleri ve röntgen filmleri de isteyecektir. Romatoid faktör (RF) denen bir testin pozitif (+) (olumlu) çıkması RA' yı desteklemektedir. RF bir romatizma testidir. Fakat eklem yakınmaları olmayan bir hastada RF testinin pozitif (+) çıkması o kişi de RA olduğu anlamını taşımaz yani tek başına RF testi romatizma tanısı koydurmaz. Sıklıkla bakılan ASO testi asla bir romatizma testi değildir ve özellikle başta RA olmak üzere romatizmal hastalıklarda ASO testi kesinlikle bakılmaz ve kullanılmaz. ASO sadece geçirilmiş mikrobik boğaz enfeksiyonunun bir göstergesidir ve yalnızca akut eklem romatizmasında tanı koymada yardımcı bir testtir. Romatoloji polikliniklerinde ASO testi sadece akut eklem romatizması şüphesinde kullanılır.

Hastalığınızın şiddetini, alevlenme durumunu gözlemleme ve hastalığın takibi açısından sedimentasyon (ESR) ve CRP testleri de bakılmaktadır. Bu testler vücutta iltihap varlığı durumlarında yükselir. Hastalığa bağlı iltihap durumunun takibinde oldukça faydalı ve tedavinin düzenlenmesinde çok yaralı testlerdir.

RA hastalarında uzun süren kronik hastalığa ve ağrı kesici ilaçların sürekli kullanılmasına bağlı anemi (kansızlık), böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma gelişebilir. Doktorunuz bu kan testlerini belirli aralıklarla takip edip gerekli durumlarda gerekli müdahalelerde bulunacaktır. Bu konuda sizde; doktorunuzun size önerdiği tarihlerde düzenli kontrollerinize gidiniz, doktorunuzun size verdiği ilaçları aksatmadan kullanınız, şikayetiniz oluştuğunda zaman geçirmeden doktorunuza başvurunuz.

RA tanısı koyduran ya da kesin tanıyı koyduran bir test mevcut değildir. RA' in erken dönemlerinde röntgen filmleri tamamen normaldir. Hastalık ilerledikçe eklem hasarı röntgen filmlerinde görülmeye başlar. Eklem röntgen filmlerinde görülen bu hasarlar kesin tanıyı koymada ve tanıyı doğrulamada çok yardımcıdır.

ROMATOİD ARTRİT NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Şimdilik RA'da tamamen iyileşme yok. Güncel tedaviler ile hastalığın ilerlemesini durdurmak mümkün. Güncel tedavi metotları ağrıyı rahatlatma, iltihabı azaltma, eklem hasarını önleme veya yavaşlatma ve hastanın iyilik halini sürdürmeyi hedef almıştır. Modern tedaviler RA'lı hastaların hayat kalitesini arttırmıştır. Tedavi programınız; sizin ihtiyaçlarınız, bireysel yaşam tarzınız, diğer tıbbi sorunlarınız, hastalığınızın şiddeti ve ciddiyeti göz önüne alarak düzenlenir.

Sağlık Ekibiniz:

RA tedavisinde ROMATOLOG sağlık ekibinin lideri konumundadır. Romatologlar kas, kemik ve eklem hastalıkları konusunda özel eğitimli, uzman hekimlerdir. Romatolog, RA'nın tıbbi tedavisinde sorumlu olacak kişi olarak görev görür. FTR hekimi, fizyoterapist, hemşire, psikiyatrist, ortopedik hekimi ve sosyal hizmetler uzmanı gibi diğer sağlık uzmanları hastalığı yenme konusundaki yardımlarıyla önemli roller oynarlar.

Tedavi:

RA tedavisinde kullanılan ilaçlar şikayetlerinizi (semptom) rahatlatmaya yarayan ilaçlar ve hastalığın yaptığı hasarı durduran, bu durumu devam ettirmeye yarayan (modifiye eden) ilaçlar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Doktorunuz aynı anda iki veya daha fazla ilaç kullanmanızı önerebilir. Bunların her biri RA tedavisinde belirli amaçlara hizmet eden ilaçlardır. Bu ilaçların bazıları tedavi sırasında dikkatli takibi gereklidir. Bütün ilaçlar yan etkilere sahiptirler fakat RA mutlaka tedavi edilmesi gerekli bir hastalıktır. Bu yüzden hasta tedavi seçenekleri konusunda, tedavinin yaralarına karşı riskleri konusunda mümkün olduğunca fazla bilgilendirilmelidir. Doktorunuza, hemşirenize ve eczacınıza tedavi hakkındaki bilmek istediğiniz, aklınıza takılan her türlü soruyu sorun. Tedaviye bağlı yan etkiden şüpheleniyorsanız veya tedavinin iyi gelmediğini düşünüyorsanız bunu doktorunuza bildirin. Tüm tedaviye rağmen, her şey yolunda giderken de ara ara ufak tefek de olsa yakınmalarınızın olabileceğini de unutmamalısınız.

Semptomatik (Rahatlatıcı) Tedavi:

Aşağıdaki ilaçlar RA ile ilgili semptomları (şikayetleri) rahatlatır.

NSAİİ (Kortizon olmayan ağrı kesici ve iltihap gidericiler) ve Aspirin:

NSAİİ'ler (voltaren, cataflam, apranax, naprosyn, majezik, endol… gibi) ve aspirin iltihabı ve ağrıyı tedavi etmek için kullanılırlar. NSAİİ'ler tek başlarına RA tedavisi için hiçbir zaman yeterli değildir. RA' li hastalar hastalık aktivitesini baskılayıcı ilaçları da almak zorundadır. NSAİİ ilaçlar ve aspirin mide kanaması gibi yan etkilere neden olabilir. Bu ilaçlar yemeklerle veya yemek sonrası kullanılmalıdır. Ayrıca doktorunuz bu yan etkileri önleyecek ek ilaçlar (mide koruyucuları- Lansor, Omeprol, Protonex, Nexium gibi) reçete edecektir. Aspirin bazı doktorlarca RA tedavisi için kullanılmaktadır. Etkili olabilmek için normal dozundan çok daha yüksek dozlarda kullanılmalıdır. Aspirin diğer ilaçlara göre daha fazla mide problemlerine ve mide kanamalarına yol açmaktadır ve yüksek dozlarda kullanılması gerekmektedir bu nedenle RA tedavisinde aspirin tercih edilmemektedir. Pek çok romatolog günümüzde aspirini ağrı kesici, iltihap giderici olarak kullanmamaktadır.

NSAİİ ler kortizonun ağrı kesici ve iltihap giderici etkisine yardımcı olmaları ve kortizon dozunun en aza indirilip hatta kesilmesine yardımcı olmaları nedeniyle de kortizon tedavisine yardımcı tedavi olarak kullanılmaktadır.

Analjezikler (Basit ağrı kesiciler):

Aspirin veya NSAİİ' lara ek olarak ağrıyı hafifletmek için basit ağrı kesiciler de (analjezikler) yardımcı olabilir. Bu ilaçlar parasetamol (vermidon, parol, tamol vb.), ve metamizol (novalgin, adepiron) içerir. Parasetamol ve metamizol aç ya da tok kullanılabilirler. Mide üzerine yan etkileri yoktur. Böbrekler ve karaciğer üzerine yan etkileri çok nadirdir. Bu açıdan kortizon ve NSAİİ lere yardımcı ağrı kesici olarak rahatlıkla kullanılabilirler.

Uyuşturucu özellikteki (Narkotik) ağrı kesiciler yan etkileri, bağımlılık yapmaları ve iltihaba giderici olmadıkları için romatizmal hastalıkların tedavisinde önerilmezler. Bazı özel durumlarda hekim kontrolünde kullanılabilirler.

Glukokortikoidler (Kortizon):

Glukokortikoidler (kortizon, prednizon) (prednol, deltakortril, ultralan, flantadin) RA ya bağlı şikayetleri azaltıp rahatlatmada oldukça etkilidirler. Hızlı ve güçlü bir ağrı kesici, iltihap giderici etkiye sahiptirler. Fakat uzun süre ve yüksek dozda kullanımlarda ciddi yan etkilere sahiptirler. Bu ilaçlar kortizol isimli hormonla ilgilidir. Kortizol vücutta doğal olarak bulunan ve kan basıncı ve nabız gibi önemli vücut fonksiyonlarını kontrol eden çok önemli fonksiyonlara sahip bir hormondur. Kortizolsüz yaşam mümkün değildir. Eğer yüksek dozda kortizonu uzun süre alırsanız yan etkiler başlar. Uzun süre yüksek doz kortizon kullanımı kolay ezikler, ciltte morluklar, çatlaklar, sivilceler, ense omuzlar ve karında yağ toplanması, erken damar sertliği gelişimi, erken koroner arter hastalığı gelşimi, şeker hastalığına eğilim yaratması, osteoporoz, kaslarda erime, kemik nekrozları, erken katarakt gelişimi, göz tansiyonunun yükselmesi (glokom), kilo artışı, ay dede yüzü (yuvarlak yüz), enfeksiyonlara yatkınlık ve psikiyatrik problemlere yol açabilir. Nadiren yüksek doz kortizonla kısa süre tedaviden sonra da ciddi kemik hasarları gelişebilir. Genelde RA' in tedavisinde yüksek doz kortizon gerekli değildir. Bazen ciddi organ tutulumu veya damar duvarı iltihabı (romatoid vaskülit) durumlarında yüksek doz kortizon kullanılabilir. Eklem iltihabını kontrol etmek için NSAİİ lerle birlikte düşük doz kortizon kullanılabilir. Özellikle hastalığın başlangıç dönemlerinde hastalığın aktivitesini baskılayıcı ilaçların etkileri ortaya çıkıncaya dek geçen 1-3 aylık dönemde kortizon kullanılabilir. Bazı hastalarda hastalığa bağlı yakınmaların baskılayabilmesi için sürekli kortizon kullanmak zorunda kalınabilinir. Bu durumlarda kortizonun yan etkileri açısından sürekli kontrol altında tutulup gerekirse bunları önleyici tedaviler vermek gereklidir.

Kortizonun pek çok yararı ve yan etkileri verilen doza bağlıdır. Amaç mümkün olduğunca yan etkilerden kaçınılarak en düşük ve en etkin kortizon dozunu bulmaktır. Düşük doz kortizon kullanımı kortizona bağlı yan etki riskini en aza indirir. Aynı zamanda günde tek doz olarak kullanım da kortizonun yan etkilerini azaltmada oldukça etkilidir. RA' li hastaların uzun dönem tedavi aldıklarından kortizon tedavisi tedavinin temel ilacı olarak düşünülmemelidir. Eğer düzenli kortizon kullanıyorsanız kalsiyum ve D vitamini almanız gerekmektedir. Bunun yanında günlük süt ve süt ürünleri tüketimini de (günde en az 1 bardak süt veya 1 kase yoğurt veya 1 kibrit kutusu büyüklüğünde peynir) arttırmanız gereklidir. Düzenli süt ve süt ürünleri tüketiyorsanız kalsiyum ve D vitamini ilaöları kullanmayabilirsiniz. Eğer kemik erimesi (osteoporoz) varsa buna yönelik ilaçlar (Bonviva, Fosomax, Actonel vb.) kullanmanız gerekmektedir.

Günde 16 mg dozun üzerinde Prednol veya 20 mg üzerinde Deltakortril kullanıyorsanız yemeklerle birlikte aldığınız tuzu azaltmalısınız. Kortizon yüksek dozlarda vücutta su ve tuz tutulumuna sebep olarak tansiyonunuzun yükselmesine sebep olabilir.

Temel bilinenin aksine kortizon kilo aldırmaz fakat iştahı arttırır. Buna bağlı kilo alma şikayetiniz ortaya çıkabilir. Kortizon kullandığınız süre içersinde iştahınızı kontrol altında tutmalısınız.

Uzun süre kortizon kullanımı vücudun kortizol üretimini azaltıcı veya durdurucu etkiye sahiptir. Kortizon kullanan bir hastanın kortizonu doktorunun bilgisi dışında önemli oranda azaltması veya kesmesi son derece tehlikelidir, Çünkü vücut kendisi için gerekli ve yeterli kortizolü hemen üretmeye başlayamaz.

Cerrahi girişim veya trafik kazası gibi yüksek stres dönemlerinde vücudun kortizon gereksinimi artacağından kortizon dozu arttırılmalıdır. Ayrıca herhangi bir sebeple başvurduğunuz her doktora mutlaka kortizon kullandığınızı söylemelisiniz.

Kortizon ilaçlarının ampul formları (prednol flakon, kenakort vb…) bir veya daha fazla eklem içine enjeksiyon şeklinde uygulanabilir. Bu tür tedaviler hızlı bir şekilde iyileşme sağlayabilir. Sürekli ağrılı ve şiş olan veya sıklıkla alevlenme gösteren eklemleri rahatlatabilir. Etki belirli bölgede (lokal) olduğu için, eklem içine yapılan enjeksiyon iltihabı geçici olarak kontrol eder ve günlük kortizon haplarının sebep olduğu istenmeyen yan etkileri önler. Eğer enjeksiyonlar yılda birkaç kezden fazla yapılırsa eklemlerde zararlı yan etkilere yol açabilir. Eklem enjeksiyonları 3 aydan daha kısa sürede tekrarlanmamalıdır.

Hastalığı Modifiye Edici İlaçlar (Hastalık ilerlemesini ve alevlenmesini önleyen ilaçlar)

Altın Tedavisi:

Altın, enjekte edilebilen altın tuzları şeklinde, RA tedavisinde 60 yıldan daha fazla süredir kullanılmaktadır. Altın enjeksiyonları kalça veya kol kaslarına yapılır. Hap formları (Ridoura) son 15 yıldır kullanılmaktadır. Son yıllarda, yeni gelişen tedaviler nedeniyle altın tedavisi pek çok romatolog tarafından tercih edilmemektedir.

Methotreksat:

1980'lerin ortasından itibaren methotraksat (MTX, Emthexate, Trexan) sık kullanılan ve etkili bir ilaçtır. Metrotrexate haftada bir kez kullanılır. Tablet veya iğne (enjektable) (Metoject) çeşitleri vardır. Methotrexate asla her gün kullanılmamalıdır. Her gün kullanılırsa çok ciddi yan etkilere sebep olabilir. Methotrexate oldukça yüksek dozlarda çeşitli kanser hastalıklarında da kullanılan bir ilaçtır fakat RA'da daha düşük dozlarda ve haftada bir kez kullanılmaktadır.

İlacın tablet dozu haftada 1 gün, sabah, aç karına yemekten 30 dk önce ve suyla alınmalıdır. Genellikle 3 veya 4 tablet olarak başlanıp 10 tablete kadar dozu yükseltilebilmektedir. Bu karar tamamen doktorunuza aittir. Çeşitli nedenlerle özellikle bulantı kusma yakınması gibi durumlarda, aynı gün içinde aldığınız dozu ikiye bölerek sabah ve akşam şeklinde kullanabilirsiniz.

Genellikle haftada bir 8 veya 10 tablet dozlarına gereksinim duyulduğunda veya ilacı ağız yoluyla aldığınızda bulantı kusma gibi yakınmalarınız çok oluyorsa doktorunuz iğne tedavisi şeklinde tedavinizi düzenleyebilir. İğne tedavisinde aç tok olmanız fark etmez fakat yine ancak haftada 1 kez uygulama yapmanız gereklidir.

MTX'ın başka önemli sağlık problemi olmayanlarda güvenle kullanılabileceği düşünülmektedir. Doktorlar karaciğer, böbrek hastalığı, akciğer problemi, kemik iliği yetmezliği veya kalp yetmezliği olanlarda MTX tedavi olarak başlamadan önce çok dikkatli incelemeler gereklidir. MTX alanlar alkol almamalıdır. Doktorunuz siz ilacı alırken karaciğer veya kemik iliği fonksiyonlarında anormallik olup olmadığını anlamak için sık sık (ayda 1 veya 3 ayda 1) karaciğer fonksiyonlarınızı ve kan sayımlarınızı kontrol edecektir.

Methotrexate kullanırken akciğer iltihabı nadiren gelişebilir. İlacı alırken kuru öksürüğünüz olursa hemen doktorunuza haber verin. Mide rahatsızlığı, ağızda hassasiyet, baş ağrısı, baş dönmesi veya ishal diğer görülebilecek yan etkilerdir.

UYARI:

MTX doğumda problemlere neden olabilir. Kadın ve erkek planlı bir gebelikten 90 gün önce (hamile kalmadan en az 3 ay önce) MTX almayı bırakmalıdır. Erkek ve kadın için bu durum geçerlidir. Eşlerden kim MTX kullanıyorsa hamilelikten önce ilaç kesilmelidir. Hamile ve emziren kadınlar ve ciddi böbrek veya karaciğer hastalığı olan, alkol içen veya AIDS' li hastalarda MTX kullanılmamalıdır. MTX alırken doktorunuza hamilelik durumunuzu hemen bildirin.

Siz ve sağlık ekibiniz sizin için en iyi tedaviyi belirleyecektir.

Hidrosiklorokin ve Klorokin (Sıtma ilaçları):

Malarya (sıtma)tedavisi için üretilen antimalaryal ilaçlar yıllardır RA tedavisi için kullanılmaktadır. Bu tedavi türünün bir örneği hidrosiklorokindir (Quensyl, Plaquenil). Hidrsiklorokin eklemlerde ağrı, şişme, katılık ve ağrılarını rahatlamaya yarayan etkili bir ilaçtır. Günde bir veya iki defa ağızdan tablet olarak tok karına alınır. Ciddi yan etkileri sık değildir. Hidroksiklorokin alan hastalar yılda 1 kez, klorokin alan hastalar 6 ayda 1 kez görme alanı testi ile göz muayenesi olmalıdırlar. Göz üzerine yan etkiler nadirdir ve erken teşhis edilebilirse geri dönüşümlüdür kalıcı hasar bırakmaz.

Sülfasalazine (Salazopyrin En Tab):

Sülfazalazine (Salazopyrin) bir antibiyotik ve bir iltihap giderici ilaçtan oluşan bir ilaçtır. İltihaplı bağırsak hastalıklarında da kullanılmaktadır. Yan etkileri döküntü, mide rahatsızlığı, baş ağrısı, beyaz kan hücrelerinde ve trombositlerde azalma ve karaciğer yan etkilerini içerir.

Hamilelik düşünülüyorsa hamilelikten 3 ay önce kesilmelidir. Erkek kullanıyorsa yada kadın kullanıyorsa her ikisi de ilacı hamilelikten önce kesmelidir.

Leflunamid (Arava):

RA'ın tedavisinde hastalığı modifiye edici olarak kullanılan yeni bir ilaçtır. Leflunamid'i (Arava) kullanırken kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerini içeren ilaç etkilerini takip etmek için belirli kan testlerine ihtiyaç duyulur. Yan etkiler deri döküntüleri, mide barsak yakınmaları, karaciğere ait enzim bozuklukları ve geri dönüşümlü saç dökülmesidir. Aktif enfeksiyonu olanlar bu ilacı kullanmamalıdır.

Gebe veya emziren kadınlarda leflunamid kullanmamalıdır. Hamile olma olasılığı olan kadınlar leflunamid kullanırken doğum kontrolünü iyi uygulamalıdırlar yani leflunamid kullanırken hamile kalınmamalıdır. Eğer kadın hamile kalmak isterse, leflunamid alımını kesmeli, vücudundan leflunamidin atılımını kolaylaştıracak başka ilaçlar (reçine) kullanmalıdır. Çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerde aynı işlem uygulamak zorundadır.

Biyolojik İlaçlar:

RA tedavisinde biyolojik ilaçlar adı verilen yeni bir ilaç grubu 1998'lerin sonunda bulunmuştur.

Etanerecpt (Enbrel), infliximab (Remicade), adalimumab (Humira) başka ilaçların yaptığı gibi tüm bağışıklık (savunma) sistemini etkilemeden RA'in oluşmasında rol oynayan özel kimyasal maddeleri hedef alır. Bu biyolojik ilaçlar iltihap ve doku hasarında önemli bir rol oynayan TNF denen kimyasal maddeyi bloke ederler.

Etanercept (Enbrel) deri altına hasta veya hasta yakını tarafından haftada 2 kez enjekte edilir. Evde uygulanımı, uygulama esnasında hastaneye yatmak zorunda olunmaması önemli bir avantajıdır. Bazılarına göre tedavinin etkisi birkaç hafta içinde ortaya çıkar. Büyük bir çoğunlukta ise etkisi 3 ay içinde oluşmaktadır. Enjeksiyon bölgesinde döküntü, kaşıntı veya kırmızılık gelişebilir. Fakat bu genellikle zamanla düzelir. Etanercept kullanırken enjeksiyona ait yan etkiler gelişirse, doktorunuza haber veriniz.

Enbrel kullanırken ateşli bir enfeksiyon geçirirseniz ilacı kesip doktorunuza başvurunuz. Doktorunuz tekrar başlayıncaya kadar ilaca ara veriniz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp