Pott Hastalığı Nedir

Pott Hastalığı Nedir

Veremden ötürü, belkemiğinin bükülmesi ve omur cisimlerinin yassılaşmasıdır. Kemik veremi genellikle en- fekte sütle bulaşmaktaydı. Veremli hayvanların azalması ve temiz süt yapımının gelişmesi sonucu, bu hastalık da azalmıştır. En- fekte olduğundan şüphe edilen süt, pastörizasyon  yoluyle steril hale getirilebilir. Belkemiği veremi, günümüzde, ilâçlarla tedavi edilmekte ve cerrahî yolla şekil bozukluğu bir dereceye kadar giderilebilmektedir.

Pott Hastalığı Tedavisi

Adını, hastalığı keşfeden İngiliz cerrah Sir John Percivall Pott’tan alan Pott hastalığı ya da bir diğer adıyla tüberküloz spondilit, en sık görülen kemik enfeksiyonudur. Verem virüsü olan Koch basilinin eklemlere yerleşmesi şeklinde gelişen hastalıktan en çok omurga, ikincil olarak da dizler ve kalça eklemleri etkilenir.

Pott hastalığının en büyük etkileri bel ağrısı, sırt ağrısı, anoreksiya ve dolayısıyla şiddetli kilo kaybı, diz ve bacaklarda karıncalanma ve uyuşma, uyku hiperhidrozu (uykuda aşırı terleme), vücutta sürekli tutulma hali ve bundan dolayı sürekli dimdik yürüme, yüksek ateş şeklinde ortaya çıkar.

Pott hastalığı eklemlerdeki çürüme ve iltihaplanma sonucu ortaya çıkar ve omurga eğriliği (kifoz) ve kamburluğa sebep olur. İleri safhalarda, kamburluk sinirlerde ciddi anlamda hasar bıraktığı için bu durum felce sebep olabilir. Belkemiği veremi dolayısıyla oluşan felce “Pott felci” denir.

Pott hastalığında eskiden çok zahmetli ve uzun süreçlere yayılan bir tedavi yöntemi kullanılıyor olsa da artık çoklu antibiyotiklerle 6 ila 9 ay süren bir tedavi kullanılmaktadır. Bu tedavi fizyoterapi ile desteklendiğinde sonuçlar umut vericidir ancak bazı hastaların, hastalığın tekrar etmemesi için ömür boyu ilaç kullanmaları gerekebilir. Bazı hastalar için erken dönemde cerrahi müdahale gerekebilir. Burada amaç, yaradaki iltihabın boşaltılması ve gerekli ilacın bizzat yaraya uygulanmasıdır. Yüksek protein, kalsiyum ve vitamin içeren diyetler de hastalığın tedavisinde önemli rol oynar.

Pott Hastalığı Belirtileri

Başlangıçta genellikle dikkat çekici bir belirti yoktur. Ama genel durum bozul­muştur; hafif ateş, yorgunluk, iştahsız­lık ve zayıflama görülür. Ağrı. enfeksi-, yonun ekleme yayılmasıyla başlar, kemiğin çalışması ve üstüne yük binmesi ağrıyı artırır. Eklem şişer, deride mekik biçiminde, sıcak ama kızarmamış bir şişlik ortaya çıkar. Çevresindeki kaslar­da başlayan koruyucu kasılmanın da et­kisiyle eklemin işlevi giderek sınırlanır-Eklem başlarındaki ilerleyici doku yıkı­mı ankiloz (eklem donması) gelişimine neden olur. Hareket sınırlanması, kol ya da bacak kaslarında belirgin bîr gelişme geriliğine yol açar ve bu da eklemdeki şişliği iyice belirginleştirir. Çekilen filmlerde Önce eklem başlarında belir­gin bir osteoporoz (kemik dokusunun yoğunluğunun azalması), daha sonra ek­lem aralığında giderek darlaşma ve dü-zensizleşme yapan doku değişikliği göz­lenir. Eklemin sertleştiği aşamada ke­narları belirgin ya da belirsiz kemik aşınmaları, eklem başında az ya da çok kaba doku yıkımı belirtileri görülür. Kemik eklem veremi kronik gidişlidir; te­davi edilmezse apse ve fistül gelişimiyle komplikasyon yaratıp ankiloz biçiminde kalıcı eklem bozukluklarına neden olur.