Panzehir
Yılan sokmasında panzehir uygulaması en tartışmalı konulardan biridir. Bu bölümde verilen tabloda zehirlenme dereceleri ve önerilen panzehir dozları görülmektedir. Ama uzmanlar arasında önemli görüş ayrılıkları vardır. Özellikle sokma yerindeki zehrin cerrahi girişimle akıtıldıktan sonra 1. ve 2. derece zehirlenmelerde panzehir kullanılmaması gerektiği öne sürülmektedir. Bu tartışmalar temel olarak panzehir kullanımının yol açabileceği tehlikelerden kaynaklanır. Hastaya panzehir verildikten sonra serum hastalığı biçiminde aşırı duyarlılık tepkilerinin ortaya çıktığı, ölümle sonuçlanan anafilaktik şokun (ikinci kez karşılaşılan bir antijene karşı şiddetli alerji tepkisi) geliştiği bildirilmektedir.
Alerjik tepkiler 7-21 gün arasında görülen deri döküntüleri, ateş, kırıklık, lenf bezleri büyümesi ve eklem ağrıları gibi belirtilerdir. Duyarlılık testinin olumsuz çıkması, serum hastalığının oluşmayacağı anlamına gelmez. Ama 3. ve 4. derece zehirlenmelerde yüksek doz panzehirin yaşam kurtarıcı olduğu, duyarlılık testine yanıt veren hastalarda bile denetimli bir biçimde kullanılmasının gerektiği tartışma götürmez bir gerçektir. Verilecek dozun kesin ölçüsü ise hastanın durumuna göre belirlenir. Panzehirin bölgesel doku ölümü ve kan tablosunda ortaya çıkan bozuklukları ne ölçüde önlediği tartışma konusudur.
Ama yapılan araştırmalar panzehirin sağ kalma oranını yükselttiğini açık biçimde göstermiştir. Hafif zehirlenmelerde cçrrahi girişimle zehrin boşaltılması panzehir kullanılmasına gerek kalmadan yeterli iyileşme sağlamaktadır. Yılan sokmasını genel belirtileri göz ardı edip yalnızca ağrı, şişlik ve morarma gibi yerel belirtilere göre sınıflandırmak yanıltıcıdır ve kötü sonuçlara yol açabilir.
Zehirlenmeleri derecelendirmek tedavide yol gösterici olsa bile her durumda uygulanacak bir şablon değildir. Tedaviyi hastanın klinik olarak ya da laboratuvar incelemeleriyle ortaya çıkarılan durumu belirler.Bütün ilkyardım girişimlerine karşın zehirlenme belirtileri gelişiyorsa damar yoluyla panzehir verilir. Panzehirin kas içine uygulanması hem daha geç emilmesine, hem de dolaşımdaki düzeyinin denetlenememesine, sokma yerine uygulanması ise yalnızca bölgesel şişliğin artmasına neden olur. Çocuklarda kütle azlığını düşünerek daha düşükdoz kullanmak hatalıdır. Çocuklar için de erişkinlere verilen doz uygulanır.