Kronik Ürtiker

Halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtikerin 6 haftadan uzun süren vakalarına koyulan teşhise kronik ürtiker denilmektedir. Bir çok rahatsızlık vücudun bu allerjik; kaşıntılı tepkiyi vermesine neden olabilir ancak her iki hastadan birinde bu hastalığa yol açabilecek hiç bir neden saptanamamaktadır.

Kronik ürtiker, toplumun % 0,1’ ini ilgilendiren ve 6 haftadan uzun süren tekrarlayan ürtiker ataklarıyla karakterize bir hastalıktır. %25-60 olguda, mast hücre ve bazofillerden histamin salınımına neden olan fonksiyonel otoantikorlar saptanmaktadır. Bu antikorlar, yüksek afiniteli IgE reseptörü (FcεR1) veya IgE’ nin kendisine yöneliktir. Bu antikorların belirlenmesinde altın standart test, bazofil mediatör salınım testidir, rutin pratikte kullanılmamaktadır. Flow-sitometrik yöntemle CD63 ve CD203 ekspresyonuna bakılabilir. En ço başvurulan tanı aracı otolog serum testidir. Kronik ürtikere spesifik bir laboratuvar bulgusu yoktur, ancak bazopeni mevcuttur. Eozinofili varlığında parazit enfeksiyonu araştırılmalıdır.

Kronik otoimmün ürtiker, başta tiroid olmak üzere diğer otoimmün hastalıklarla birlikte gözlenebilir. Tiroid otoantikorları (antimikrozomal-antitiroglobulin) %14-33 olguda pozitiftir. O nedenle kronik ürtikerli tüm hastalarda, bu antikorların araştırılması önerilmektedir. T4 hormon replasmanı, cerrahi veya antitiroid tedavi ile tiroid glanduler enflamasyonunun süpresyonu, ürtikerde gerilemeye ve hatta remisyona neden olmaktadır. Tiroid stümilan hormon (TSH), tiroid dokusunda enflamasyonu tetiklemektedir. Tiroid enflamasyonu, tiroid dokusunda bulunan antijenlerin dolaşıma geçmesine neden olur. Bu sekestre antijenler, non-self olarak algılanır ve düşük-dereceli bir otoimmün yanıtı uyarır. Tiroid peroksdidaz enzimi (TPO), otoimmüniteyi tetikleyen spesifik tiroid antijeni olabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp