Konnektif Doku Hastalıkları

Konnektif Doku Hastalıkları : Konnektif doku hastalığının diğer adı , " bağ dokusu " hastalığıdır.

ASO yüksekiliği bu hastalığı teşhis ettiremez.
ASO; antistreptolizin O kelimesinin kısaltmasıdır.
Streptokok adı verilen ve bademcik iltihabı, farenjit, cilt iltihapları, kızıl gibi hastalıklara neden olan bakterinin Streptolizin O adı verilen bir antijeni vardır.
Bu bakteri vücuda girdiği zaman, bu antijene karşı insan vücudu ‘Antistreptolizin O‘ adı verilen bir antikor salgılar ve ‘Streptolizin O‘ ya karşı bir savaş başlatır.
Laboratuarlarda kan tahlilleriyle işte bu antikor miktarı ölçülür. Bu antikorun normal değeri 200‘ün altındadır.
ASO‘nun 200‘ün üstüne çıkması, hastanın streptokok adı verilen bakteri ile karşılaştığını gösterir.
Bunun dışında bir anlamı yoktur.

ASO; streptokok ile karşılaştıktan yaklaşık 1-3 hafta sonra yükselir. Bazen 6 ay hatta 1 yıl kadar yüksek kalabilir.
Strepkokok iltihapları, eklem böbrek ya da kalp rahatsızlıkları yapabilir.

Ancak ASO‘nun yüksek oluşu bu hastalıkların var olduğunu göstermez. sadece streptokok bakterisinin vücuda girdiğini gösterir.
Bu bakteri birçok antibiyotikle uygun süre kullanıldığında kolayca yok edilir.
Bu nedenle ASO yüksekliği genellikle ciddi bir sorun değildir.

bağ dokusu hastalığı (MCTD), diğer bağ dokusu hastalıklarının belirtilerine ve semptomlarına neden olan, ender görülen bir öz bağışıklık bozukluğudur.

bağ dokusu hastalığı bulunan kişiler, lupus, skleroderm ve polimiyozitten oluşan diğer üç hastalığın özelliklerini yaşarlar. Bu nedenle, karma bağ dokusu hastalığı zaman zaman kesişim kümesi hastalığı olarak da ifade edilir.

ilerde hastalığın seyri değişebilir ve başka bir tip bağ dokusu hastalığı olabilir.. o nedenle ; bu tip hastalar periyodik olarak mutlaka doktor kontrolü altında olmalıdır.

Diğer üç hastalığın belirtileri ve semptomları genellikle bir arada, bir anda görülmez.

Bu durum, bağ dokusu hastalığının teşhisini biraz daha karmaşık kılar.

bağ dokusu hastalığı bulunan kişilere genellikle ilk olarak lupus teşhisi konur.

Hastalık ilerledikçe ve başka belirtiler ile semptomlar görünür hale geldikçe, teşhis düzeltilir.

bağ dokusu hastalığı en sık olarak kadınlarda görülür ve genç yetişkinlerde, 20‘li ya da 30‘lu yaşlarında teşhis edilir.

Karma bağ dokusu hastalığı teşhisi çocuklara da konmuştur.

bağ dokusu hastalığı, romatologlar arasında biraz tartışmalı bir terimdir.

Bazı uzmanlar, bağ dokusu hastalığının kendine özgü bir hastalık mı, yoksa başka bir başka bir bağ dokusu hastalığının habercisi mi olduğunu sorgulamaktadır.

bağ dokusu hastalıkları içinde en çok rastlanılan ve en çok bilinen hastalık ; sistemik lupus eritematozus‘tur. (SLE)

Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), sebebi bilinmeyen cilt, eklem, böbrek, kalp zarı, akciğer zarı gibi bir çok doku ve organ iltihabına bağlı çok sayıda bulgularla giden, değişik seyir gösteren ve çeşitli bağışıklık sistemi (immünolojik) anormalliklerle karakterize otoimmun, kronik sistemik bir hastalıktır.
hastalarda önceleri yorgunluk ve eklem iltihabı gibi bir veya iki bulgu vardır.

Sonra SLE‘nin diğer özellikleri gelişebilir. Hastalardaki tutulan organlar değişiktir ve tutulan organ sistemine göre hastalığın şiddeti değişir. SLE alevlenme ve düzelme ya da inaktif hastalık dönemleriyle karakterizedir.

Tanı konduğunda çoğu hastada yorgunluk, ateş ve kilo kaybı gibi temel bulgular vardır.

SLE‘li hastaların yaklaşık %90‘ında ilk semptom artrit (eklem iltihabı) veya artralji (eklem ağrısı) dır.
SLE‘de birçok değişik tipte deri belirtileri görülebilir.

Her iki yanak ve burun köprüsünü kaplayan, burun ve dudak arası oluklarda görülmeyen, kelebek şeklindeki kırmızımsı döküntü (malar rash) güneş ışığına maruz kalmaksızın da olabilir.

Ancak güneş ışığıyla artabilir.
Hastaların %50-60‘ında fotosensitivite (ışık duyarlılığı) bulunur.

Güneş ışınları ile cilt lezyonlarında artış yanında sistemik bulgularda da artış görülebilir.

Yaklaşık %50 hastada klinik olarak belirgin böbrek tutulumu olur. Böbrek yetmezliği görülebilir.
hastaların %30-60‘ında nefes almakla,öksürmekle artan yan ağrısı ağrısı vardır.

Buna rağmen radyografik bulgu bulunmayabilir.
Damar bulgusu bulgu olarak da hastaların %10‘unda daha çok bacaklarda damar içi pıhtılaşma gelişir.
Sinir sistemi belirtiler de bu hastalarda oldukça değişiktir.

Hastalarda psikoz, depresyon gibi bulgular yanında sara nöbetleri, beyin kanaması, geçici felçler görülebilir.

Psikiyatrik bulgulardan depresyon, psikoz kortizon kullanımına da bağlı olabilir. Bu durumda ilacı kesmek gerekir.

Hastaların %50‘ sinde mide barsak sistemi bulguları saptanır. İştahsızlık, bulantı, kusma en sık olanlarıdır.
Kan hücrelerine ait anormallikler de en sık bulgu kansızlıktır.

Hastaların %10‘unda önemli derecede kan hücre yıkımı görülür.
Yeni tanı almış olan hastada genel tedirginlik hali gözlenir. Hastanın psikolojik desteğe ihtiyacı vardır.

Tedavinin yanında hastalar uyku, dinlenme, güneş ışığından korunma, beslenme ve egzersiz gibi konularda ilgilendirilmelidir.

SLE iyileşme ve alevlenme dönemleriyle seyreden bir hastalıktır.
Quensyl aslında sıtma tedavisinde kullanılan etken maddesi hidroksiklorokin fosfat tır türkiye da bulunmamaktadır bu tarzdaki otoimmun hastalıklarda kullanılır.

bağ dokusu hastalıkları genellikle otoimmun karakterli , bütün sistemleri tutan , kronik , ilerleyici ve ölümcül hastalıklar olarak kabul edilir.
tanı metodları her hastalık için farklıdır.
labrauvar bulguları ; tanıda YARDIMCI metodlardır ve esas teşhis , hekimin bizzat yapacağı fizik muayene neticesinde konur.

ayrıca labrauvar bulgularının pozitif çıkması , o hastanın % 100 bağ dokusu hastası olduğunu göstermez.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp