Kompresyon Hızı Ve Hemodinamik Etkileri

Kompresyon Hızı Ve Hemodinamik Etkileri : Yapılan çalışmalarda external kompresyon hızı artırıldığında, paralel olarak kardiak output'un da arttığı ancak, dakikada 120 nin üzerine çıkıldığında total koroner kan akımının azaldığı, yine ortalama aortik diastolik basıncın değişmediği, di- astolik dolma süresinin ise kompresyon hızı ile ters orantılı olarak azaldığı görülmüştür.

Bu konudaki araştırmalar devam etmekle birlikte kompresyon hızının dakikada 100 olması tavsiye edilmektedir.Wolfe J.A. ve arkadaşları yaptıkları hayvan deneylerinde kompresyon hızının hemodinamik etkilerini araştırmışlar, bu araştırmada kompresyon hızı 120ye kadar arttırıldığında diastolik basıncın arttığını ve total kan akımının arttığını, ancak kompresyon hızının 120’nin üzerine çıktığı takdirde total koroner kan akımının azaldığını ve diastolik basıncın düştüğünü, yine 120’nin üzerinde diastolik dolma zamanının azaldığı ortalama aortik basıncın 120’ye kadar artıp daha sonra azaldığını, kardiak output'un ise kompresyon hızı ile 120’den sonra da artış gösterdiğini deneysel olarak göstermişlerdir.

Bu çalışmaya göre ideal kompresyon hızının dakikada 100 ile 120 arasında olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.KPR’da göğüs masajının periferik ve santral kan akımını nasıl sağladığı iki mekanizma ile izah edilmektedir. Bunlardan birincisi, klasik kardiak pompa teorisi; Buna göre kalbin sternum ile kolumna vertebralis arasında kompresyonla sıkıştırılması ventrikül içinde basıncı artırdığı, mitral ve triküspit kapakları kapatarak kanın akciğerlere ve aortaya atılmasını sağladığı, kompresyonun kalktığında ise toraksta negatif basınç oluşması ile venöz dönüşün arttığı kapakların açılarak ventriküllerin tekrar dolduğu ileri sürülmektedir. Bu klasik görüşe karşılık ikinci mekanizma olarak, torasik pompa teorisi ileri sürülmektedir.Buna göre ekstemal göğüs masajı ile artan intratorasik basınç intratorasik vasküler yapılara yansımaktadır.

Özellikle büyük arterler basınç etkisi ile kollabe olmadıklarından basınç intratorasik arterlerden ekstratora- sik arterlere aynen yansımaktadır. Venlerin özel yapısı ve valvleri nedeniyle bu basıncı ekstratorasik venlere iletememektedirler, böylece ekstratorasik özellikle karotid arter ve jügüler ven arasında basınç gradiyenti oluşmakta ve bu da kanın sirkülasyonunu sağlamaktadır.Her iki teoride de yapılması gereken işlem aynıdır. Ancak etki mekanizmaları farklı şekilde izah edilmektedir. Diğer bazı yöntemler de KPR’da kullanılmaktadır.

Bu alternatif tekniklerde kompresyonla birlikte yeterli oksijenizasyonun sağlanması amaçlanmaktadır. Bu teknikte amaç komp- resyon hızını artırmak (yüksek frekanslı KPR) veya kompresyon sırasındaki intratorasik basınç artışını güçlendirmektir.Stemal kompresyon sırasında intratorasik basıncı artırıcı durumlar:

1- Kompresyon sırasında hava yoluna basınç uygulamak (simültane kompresyon ventilasyon KPR),

2- Kompresyon sırasında diafragma hareketini önlemek için kama bandaj uygulamak,


3- Tüm toraksa çepeçevre basınç uygulamak (pnömatik KPR) veya bu tekniklerin kombinasyonu.Klasik KPR'dan farklı olarak diğer bir yöntem de KPR sırasında uygulayıcının abdominal basınç uygulamasıdır.

Bu da koroner kan akımını artırır, yalnız burada abdominal basınç diastol peryodunda uygulanmalıdır.KPR'nun etkinliği kompresyon sırasındaki koroner perfüzyon basıncı ile direk ilgilidir. Klasik kapalı göğüs masajı sırasında yukarıdaki yöntemlerin uygulanması hemodinamik parametrelerde klasik KPR'a göre artış sağlamaktadır.

Aorta ve karotidde kan basıncı artışı ile beyin kan akımı artmakta ancak koroner perfüzyon basıncı ve miyokardial kan akımı simültane kompresyon ventilasyon KPR veya abdominal basınçlı KPR'da değişmemektedir. Pnömatik yelek kullanılarak yapılan KPR'larda, klasik KPR'a göre, koroner perfüzyonun arttığı veya değişmediği şeklinde görüşler de mevcuttur. Halen hangi yöntemin daha etkili olduğu tartışmaları devam etmektedir. Bu konuda daha çok araştırma yapılması görüşü ağırlıktadır. Ancak KPR'da hastaya ait kalbin büyüklüğü, ön arka göğüs çapı, torasik komplians ve kardiak arrest süresi gibi faktörlerin KPR'un etkinliğini artırdığı veya azalttığı unutulmamalıdır.

Sonuçta ağırlıklı görüş kompresyon hızının 100-120 arasında olması gerektiği şeklindedir. Her ne olursa olsun etkili bir suni dolaşım için masajın yanı sıra mutlak suni solunum, adrenalin ve diğer ilaçlar uygulanmalıdır. Kardiak kompresyona yardımcı aletlerden biri de oksijen güç kaynakli mekanik kardiak kompresyon silindiridir. Bu cihazla kardiak kompresyon stemuma doğru yerleştirilen silindirlerle sağlamr. "Thumper "(vurucu) adı verilen bu cihaz yeterli gaz kaynağı olduğu sürece çalışmaya devam eder.

Bir diğeri ise % 100 O2 kullanarak, O2 kaynaklı mekanik kompresyon sağlayan hacim sikluslu ventilatör türevidir. Bu cihazda kardiak kompresyon akciğerlerin ventile olacağı sürece durmakta ve mekanik olarak kurtarıcıya gerek kalmadan yeterli gaz kaynağı olduğu sürece kompresyon yapmaktadır (kompresyon ventilatörü).Açık göğüs masajı, kardiak kompresyon kalbin direk elle komprese edilmesine dayalı bir yöntemdir. Endikasyonlan:-Kalp tamponadı-Tansiyon pnömotoraks-Majör mediastinal şift-Hipotermi vs. gibi

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp