Karın Ve Pelvis Duvarlarının Lenf Damarları

Karın Ve Pelvis Duvarlarının Lenf Damarları :

Karaciğerin küçük bir bölümü hariç, tüm karın duvarının ve organlarının lenf sıvısı ductus thoracicus'a dökülür. Lenf damarları ve nodülleri, bu bölgedeki arterlere yandaş olarak seyreder. Aorta abdorninalis çevresinde nodi lumbales denilen lenf nodülleri bulunur. Bunlar tüm alt ekstremitenin, karın ve pelvis duvarlarının, karın içi organların lenf sıvısının toplandığı terminal grup lenf nodülleridir. Pelvis duvarının ve pelvis organlarının lenf sıvısı önce a. iliaca communis ve bunun dalları etrafındaki lenf nodüllerine drene olur ve buradan nodi lumbales'e dökülür. Karın duvarının lenfatik drenajı ise karın ön duvarı derin fascia'sına göre, yüzeyel ve derin olmak üzere iki grup halinde incelenir. Yüzeyel gruptaki lenf damarları, bu bölgedeki yüzeyel kan damarlarına yandaş olarak ilerler. Lumbal ve gluteal bölgeye ait olan yüzeyel lenf damarları a., v. circumflexa iliaca superficialis' i takip ederek gelir, göbeğin alt kısmının yüzeyel lenf damarları ise a., v. epigastrica superficialis etrafında ilerler. Her iki bölgenin lenf damarları sonuçta nodi inguinales superficiales'e dökülür. Göbeğin üstünde kalan yüzeyellenf damarları ise oblik olarak seyrederek nodi axillares'e drene olur.

Derin gruptaki lenf damarları bu bölgedeki arterlere yandaş olarak seyreder. Karın arka duvarının derin grup lenf damarları a. lumbalis'ler boyunca seyrederek nodi lumbales'ten nodi aortici laterales ve nodi postaortici'ye dökülür. Umbilicus'un üstünde karın ön duvarına ait derin grup lenf damarları da a., v. epigastrica superior etrafında ilerleyerek, nodi parasternales'e drene olur. Umbilicus'un altındaki karın ön duvarı derin grup lenf damarları ise nodi epigastrici inferiores ve nodi iliaci externi' ye dökülür.

NODIL YMPHATICI LUMBALES

Nodi lumbales, nodi preaortici, nodi aortici laterales ve nodi postaortici olmak üzere üç terminal grup lenf nodüllerinden ve bu bölgedeki arterlere yandaş olarak seyreden ara grup lenf nodüllerinden oluşur. Nodi preaortici. Bunlar aorta abdorninalis'in önünde bulunurlar ve nodi coeliaci, nodi mesenterici superiores, nodi mesenterici inferiores olmak üzere üç ana gruba ayrılır. Bu lenf nodülleri, aynı adı taşıyan arterlerin aorta abdominalis'in çıkış yerlerinde bulunur. Afferentlerini diaphragma'nın altında kalan sindirim sistemi kısmının bölgesel lenf nodüllerinden, pancreas, karaciğer ve dalaktan alırlar. Efferentleri ise truncus intestinalis'i oluşturur. Truncus intestinalis cistema chyli'ye açılır. Nodi coeliaci. Aorta abdominalis'in ön kısmında, truncus coeliacus'un çıkış yerinde bulunur. Terminal gruptur. Efferentleri truncus intestinalis'i oluşturur. Afferentleri ise truncus coeliacus'un dalları olan arterlerin etrafındaki nodi gastrici, nodi hepatici ve nodi splenici'den gelir. Nodi mesenterici superiores ve inferiores. Aorta abdominalis'in önünde, aynı isimli arterlerin çıkış yerlerinde bulunurlar. Preterminal gruptur. Afferentleri sindirim kanalının flexura duodenojejunalis'ten canalis analis'in üst kısmına kadar olan bölgesinden gelir. Bu bölgedeki ara grup lenf nodülleri nodi mesenterici, nodi ileocolici, nodi colici ve nodi pararectales'tir. Nodi mesenterici superiores ve inferiores; nodi coeliaci'ye oradan truncus intestina1is'e ve cisterna chyli'ye dökülür. Nodi aortici laterales.

M. psoas major'un medial kenarının ön kısmında, crus sinistrum'un üzerinde ve aorta abdominalis'in sol yanında zincir şeklinde uzanırlar. Sağda bir kısmı v. cava inferior'un önünde ve yanında, v. renalis'in terminal kısmında ve diaphragma'nın crus dextrum'unun üzerinde görülür. Bu lenf nodüllerine afferent dallar vücudun her iki tarafından nodi iliaci communes' ten, böbreklerden, glandula suprarenalis' lerden, ureter' in abdorninal kısmından, karın arka duvarından, ovarium ve testis'lerden, tuba uterina ve uterus'un üst kısmından gelirler. Efferent lenf damarlarının büyük bir kısmı truncus lumbalis dexter ve sinister'i yapmak üzere bir araya gelirler. Bu truncus'lar cistema chyli'ye açılır. Bazıları ise nodi postaortici ve preaortici'ye açılırlar. Bazıları da diaphragma'nın crus'larını delerek ductus thoracicus'a açılır. 1. Nodi iliaci externi mediales 2. Nodi iliaci externi intermedii 3. Nodi iliaci externi laterales Nodi postaortici. Karın arka duvarının lenfatik drenajı ile primer olarak ilgilidir. Nodi aortici laterales'in periferik bir grubu olarak kabul edilebilir.

NODI ILIACı COMMUNES

Nodi iliaci communes'in sayıları 4-6 adet olup, a. iliaca communis'in lateral ve posterior bölümlerinde bulunur. 1-2 tanesi bifurcatio aortica ve 5. lumbal vertebra'nın önünde yer alır. Afferentleri nodi iliaci externi ve interni' den gelir. Efferentleri nodi aortici laterales' e gider. Nod,İ iIiaci externi, Nodi iliaci externi'nin sayıları 8-ıo adet olup, a., v. iliaca externa boyunca görülür. Üç grup halinde bulunurlar: Nodi iliaci externi intermedii bazen bulunmayabilir. Bu lenf nodüllerine lenf sıvısı yüzeyel ve derin inguinal lenf nodüllerinden, göbeğin alt bölümüne ait karın ön duvarı, penis, clitoris, urethra'nın membranöz parçası, prostat, vesica urinaria'nın fundus bölümü, cervix uteri, vagina'nın üst kısmından ve uyluğun adduktor bölgesinden gelir. Efferentleri ise nodi iliaci communes'e gider. odi iliaci interni. Nodi iliaci interni, a., v. iliaca interna çevresinde bulunur. Bu lenf nodüllerine pelvis organlarından, perinenin derin kısımlarından, urethra'nın membranöz ve spongioz parçasırıdan, kalça ve uyluğun arka kısmından gelen lenf sıvısını taşıyan damarlar gelir. Efferentleri ise nodi iliaci communes'e drene olur. NODI EPIGASTRICI Nodi epigastrici'nin sayıları 3-4 adet olup, a., v. epigastrica inferior civarında görülür. Bu lenf nodüllerine rectum ve pelvis'in arka duvarlarından gelen lenf damarları açılır.

CISTERNA CHYLI

Birinci veya ikinci lumbal vertebra corpus'larının ön tarafında, 5-7 cm. boyunda bir oluşumdur. Şekil itibarı ile bir çok varyasyon gösterir. Bazen ince bir veya birkaç kanal şeklinde başlar. Bazen de bir kese şeklinde genişleme gösterir. Cisterna chyli'ye truncus lumbalis dexter, truncus lumbalis sinister ve truncus intestinalis açılır. Yukarı doğru ductus thoracicus olarak devam eder (bkz. mediastinum posterius). İç Salgı Bezleri Organizmada meydana gelen metabolizma olayları, büyüme, olgunlaşma gibi birçok fizyolojik olayda önemli görevleri olan bezlere "endokrin bezler" denir. Bunların çıkardıkları salgılara da "hormon" adı verilir. Etkileri uyarıcı veya durdurucu niteliktedir. Kana karışan hormonlar etki yapacakları organ hücreleri tarafından tutulur. İç salgı bezleri. Yalnız iç salgısı olan bezler ve hem iç, hem de dış salgısı olan bezler olmak üzere iki grupta incelenir. Bunun dışında ayrı organlar halinde bulunan bezler de vardır. Bunlar; glandula thyroidea, glandulae parathyroideae, glandula suprarenalis (adrenalis), thymus, hypophysis (glandula pituitaria) ve corpus pineale (glandula pinealis)'dir. Ayrıca diğer organlar içerisine yerleşmiş hücre veya hücre grupları da vardır. Bunlar; pancreas'ın Langerhans adaeıkIarı, testis'in interstitiel hücreleri (Leydig hücreleri), ovarium' daki follikül hücreleri ve corpus luteum' dur. Bunlara ilaveten, vücutdaki diğer organlar içerisine girmeden dağınık olarak bulunan ve genelolarak paraganglionlar adı verilen hücre kümeleri de mevcuttur.

Bu hücre kümeleri kromafin sisteme ait olup yaklaşık 2 mm. çapındadır. Bunlar sempatik ve parasempatik sisteme ait olup iki grupta incelenir. Sempatik sisteme ait olanlar glandula suprarenalis'in medullası, paraganglion aorticum abdominale ve glomus coccygeum' dur. Parasempatik sisteme ait olanlar ise glomus caroticum, ganglia cardiaca ve glomus jugulare' dir.

GLANDULA THYROlDEA

Glandula thyroidea kahverengimsi-kırmızı renkli ve damar bakımından çok zengin bir bez olup Cô-Tl vertebra'lar arasında bulunur. Bu bezin fonksiyonu bazal metabolizmayı stimüle eden tiroksin (T-4) ve triiodotironin. (T-3) hormonlarını sentez etmektir. Fascia cervicalis (profunda)'in lamina pretrachealis'i ile örtülüdür. Bu bezin lobus dexter ve sinister olmak üzere iki lobu ve trachea'nın ön yüzü boyunca uzanarak bu iki lobu birbirine bağlayan isthmus glandulae thyroideae adı verilen bir parçası vardır. Nadiren, isthmus glandulae thyroideae bulunmayabilir. Bu durumda bez iki ayrı parçadan oluşur. % 40 olguda ise lobus pyramidalis adı verilen ve isthmus glandulae thyroideae'dan hyoid kemiğe doğru uzanan bir lob bulunabilir. Glandula thyroidea 3-4 haftalık embriyoda 1-2. yutak cebinin ön tarafındaki tomurcuktan gelişir. tık gelişme yeri, dilde yer alan sucus terminalis'in ortasındaki foramen caecum'a uyar. Buradan aşağıya doğru uzanan kanala ductus thyroglossus adı verilir. Bu kanalın açık kalmasına bağlı olarak dile yakın (Iingual), dil içinde (intralingual), dil altında (sublingual), larynx önünde (prelaryngeal), trachea içerisinde (intratracheal) ve stemum arkasında (substemal) aksesuar bez dokuları meydana gelebilir. Ductus thyroglossus'un yukarı bölümü kapanır ve bu kanal atrofiye olur.

Bazen de orta bölümü gelişerek bezin isthmus parçasından yukarı doğru uzanan lobus pyramidalis'ı oluşturur. Bu lobun üst ucu hyoid kemiğine kadar uzanır. Ductus thyroglossus'un en alt bölümü ise glandula thyroidea'yı meydana getirir. Glandula thyroidea'nın ağırlığı yaklaşık 25 gr. olup kadınlarda erkeklere oranla biraz daha ağırdır. Menstrüasyon ve gebelik dönemlerinde bezin ağırlığı artar. Bezin ağırlığı ayrıca beslenme şekline, kişiye, cinse, coğrafi duruma, mevsime göre de değişkenlik gösterir. Lobus dexter ve sinister koni şeklindedir. Tepesi yukarıda cartilago thyroidea'nın linea obliqua'sına, tabanı ise aşağıda trachea'nın 4. veya 5. kıkırdak halkalarına kadar uzanır. Her bir lobun ortalama uzunluğu 5 cm., transvers çapı 3 cm. ve anteroposterior çapı 2 cm. 'dir. Isthmus glandulae thyroideae ise ortalama 1.25 cm. uzunlukta, trachea'nın 2. veya 3. kıkırdak halkalarının ön yüzünde bulunur. Loblarınfacies lateralis'leri konveks olup m. stemothyroideus ile örtülüdür. Daha önde m. stemohyoideus ve m. omohyoideus'un venter superior'u ile örtülü olan lobları aşağıda m. stemocleidomastoideus da örter. Lobus dexter ve sinister'in facies medialis'ıesı larynx, trachea, m. cricothyroideus'u inerve eden n. laryngeus extemus, n. laryngeus recurrens ve oesophagus ile komşudur. Lobların facies posterolateralis'i (facies posterior) carotis kılıfı ile birlikte seyreder. Bu yüz içte a. carotis communis, dışta v. jugularis intema ve her iki damarın arkasında bulunan n. vagus ile komşuluk yapar. Lobların ince olan margo anterior'ları a. thyroidea superior'un r. anterior'u ile komşudur. Yuvarlak olan margo posterior'ları a. thyroidea inferior ve bununla anastomoz yapan a. thyroidea superior'un r. posterior'u ile komşuluk yapar.

Glandula thyroidea capsula fibrosa adı verilen ve bağ dokusundan oluşan bir kapsül ile sarılıdır. Bu kapsül bezin parankimasına uzantılar göndererek bez i loblara ve lobüllere ayırır. Fascia cervicalis (profunda)'in lamina pretrachealis'i bu kapsülün dışında bulunur. Bu yaprak cartilago cricoidea ve cartilago thyroidea'nın linea obliqua'sına tutunarak sonlanır. Bu nedenle, glandula thyroidea yutma işlemi esnasında larynx ile birlikte hareket eder. Capsula fibrosa ile lamina pretrachealis arasında bezi besleyen damarlar seyreder. Yan lobların arka yüzünde iki fascia arasında paratiroid bezler yer alır. Glandula thyroidea ve glandulae parathyroidea'nın çok yakın komşuluğu vardır. Arterleri. Vasküler bakımdan çok zengin olan bu bezin iki ana arteri vardır. Bunlar a. thyroldea superior (a. carotis extema'nın ilk verdiği dal) ve a. thyroidea inferior (truncus thyrocervicalis'in dalı)'dur. Nadiren, a. thyroldea ima adı verilen ve tek olarak seyreden üçüncü bir arter de bezin beslenmesine yardımcı olur. Bu küçük arter arcus aorta, truncus brachiocephalicus veya a. carotis communis sinistra'nın bir dalı olabilir. Fakat en sıklıkla truncus brachiocephalicus'tan çıkar ve bezin isthmus parçasını besler. Glandula thyroidea'yı besleyen tüm arterler birbirleriyle anastomoz yaparlar. Venieri. V. thyroldea superior'lar bezin polus superior'unu, vv. thyroideae mediae bezin lateral kısımlarını drene eder. Her iki grup ven sonunda v. jugularis interna'ya drene olur. Vv. thyroideae inferiores glandula thyroidea'nın polus inferior' larını drene eder ve v. brachiocephalica'ya açılır. Lenfatikleri. Glandula thyroidea'nın lenf damarları arterlere yandaşlık eder. Bunlar nodi cervicales profundi inferiores, nodi paratracheales. nodi pretracheales ve nodi parasternales' e drene olur. Sonuçta tüm bu lenfatikler ductus thoracicus ve ductus Iymphaticus dexter' de sonlanır. Sinirler. Beze gelen sempatik sinir lifleri ganglion cervicale superius, ganglion cervicale medium ve ganglion cervicale inferius'tan gelir. Parasempatik sinir lifleri ise n. vagus ile organa ulaşır. KLİNİK BİLGİ Glandula thyroidea'nın büyümesine tiroid hiperplazisi (guatr) denir. Büyüyen bez boyunun ön tarafında bir şişkinlik oluşturur ve bunun yutkunma ile hareket etmesi gözle farkedilebilir.

Büyüyen bez trachea'ya ve n. laryngeus recurrens'e bası yapabilir. Guatrların değişik tipleri vardır. Örneğin, egzofıalmik guatr denilen tipinde tiroid hormonunun çok fazla salgılanması söz konusudur. Bu hastalarda teşhise yönelik en önemli bulgu göz kürelerinin öne doğru çıkıntı yapmasıdır. Buna egzoftalmus denir. Bazı hipertiroidizm olgularında bez trachea ve oesophagus'a bası yaparak dispne (solunum güçlüğü) ve disfaji (yutma güçlüğü) semptomlarının oluşmasına neden olabilir. GLANDULAEPARATHYROIDEAE Hipertiroidizmli olguların cerrahi tedavisi sırasında, her bir lobun genelde arka kısmı bırakılır (Subtotal tiroidektomi). Bezin kanserlerinde ise bezin tamamını çıkarmak gerekebilir (Total tiroidektomi). Tiroid cerrahisi esnasında a. thyroidea inferior ile n. laryngeus recurrens'in komşuluğuna dikkat etmek gerekir. Yanlışlıkla sinir kesildiği takdirde, bu hastalarda kalıcı ses kı sıklığı olur. Glandulae parathyroideae küçük, sarımsı-kahverengi, oval şekilli olup genelde glandula thyroidea'nın arka kenarında capsula fibrosa ile fascia cervicalis'in lamina pretracealis'i arasında bulunur. Bazen glandula thyroidea'nın parankimasının içine de yerleşmiş halde bulunabilir. Genelde 6 mm. uzunlukta, 3-4 mm. genişlikte olup, anteroposterior çapları 1-2 mm.' dir. Her birinin ağırlığı ortalama 50 mg. olan bu bezler glandula thyroidea'nın lobus dexter ile lobus sinister'inde superior ve inferior olarak yerleşir. Genelolarak dört tanedir. Lobların superior'unda lokalize olan iki tanesinin yerleşim yerleri inferior'da lokalize olanlara göre daha sabittir. Her bir glandula parathyroidea bağ dokusundan oluşan bir kapsül ile sarılıdır. Bu kapsül beze uzantılar gönderir. Glandulae parathyroideae'nın salgıladığı hormon parathormon olup, bu hormon kemik dokusundaki hücrelere etki ederek kemikteki kalsiyumun kana geçmesini sağlar. Kan kalsiyum seviyesinin artması ile birlikte parathormon sekresyonu inhibe olur.

Parathormon'un bir başka fonksiyonu da kandaki fosfor düzeyini düşürmesidir. Glandula thyroidea'dan salgılanan kalsitonin hormonu ise parathormona zıt yönde etki yaparak kan kalsiyum seviyesini düşürür ve dolayısı ile kemik yapımını artırır. Arterleri. A. thyroidea inferior tarafından beslenir. Ayrıca bu bezlere a. thyroidea superior' dan ve bu iki arter arasında uzanan longitudinal anastomozlardan da dallar gelir. Venleri. Glandula thyroidea'nın verılerine drene olur. Lenfatikleri. Bu bezleri n lenfatikleri çok sayıda olup, nodi cervicales profundi inferiores ve nodi paratracheales'e drene olur. Bunlar da ductus thoracicus ve ductus Iymphaticus dexter'de sonlanır. Sinirleri. Sempatikler truncus sympathicus'tan, ganglion cervicale superius, ganglion cervicale medium' dan direkt olarak veya a. thyroidea superior ve a. thyroidea inferior'u saran bir pleksustan gelir. Parasempatik sinir lifleri n. vagus ile organa ulaşır. KLİNİK BİLGİ Glandula parathyroidea'lar tamamen çıkarılacak olursa, vücut kaslarında konvülzif kasılmalar gözlenir ve buna tetani adı verilir. Solunum ve larynx kaslarının da etkilenmesi sebebiyle bu hastalarda ölüm görülebilir. Tetaninin sebebi kan kalsiyum seviyesinin azalmasıdır. Tiroid cerrahisi esnasında bezin bir bölümü bırakılacaksa, tiroidin arka parçasının bırakılması tercih edilir. Bunun sebebi glandula parathyroidea' ları korumaktır.

GLANDULA SUPRARENALIS (ADRENALIS)

Glandula suprarenalis'ler sağda ve solda birer tane, küçük, sarımsı bezler olup önden arkaya doğru basıktır. Böbreklerin polus superior'larının ön-üst kısmına lokalize olmuştur. Bu bezler fascia renalis'in içinde bulunur ve fibröz bir doku aracılığıyla böbreklerden ayrılır. Sağ glandula suprarenalis piramidal, soldaki ise semilunar şekillidir. Sol bez sağa oranla daha yukarıda lokalize olmuştur ve sağdakinden daha büyüktür. Erişkinde her bir bezin ortalama ağırlığı 5 gr. olup, vertikal çapları 5 cm., transvers çapları 3 cm. ve anteroposterior çapları 1 cm.'dir. Komşulukları. Glandula suprarenalis dextra sağ böbreğin üst ucunda, diaphragma'nın önünde, karaciğerin lobus dexter'i ve v. cava inferior'un arkasında yer alır. Tabanı aşağıda olup sağ böbreğin margo medialis'inin üst kısmını örter. Facies anterior,facies posterior vefacies renalis olmak üzere üç yüzü vardır. Facies anterior'u hafif dışa doğru dönük olup bu yüzün iç tarafında peritonsuz, küçük bir kısım vardır. Burası v. cava inferior'un arkasında bulunur. Facies anterior'un dış kısmında üçgen şekilli, peritonsuz bir alan olup burası karaciğerin area nuda'sı ile komşuluk yapar. Bezin alt parçası periton ile kaplı olup buraya gelen periton yaprağı lig. coronarium'dan gelir. Duodenum bu parçanın önünde bulunabilir. Bezin hilum'u facies anterior'da olup buradan v. suprarenalis çıkarak v. cava inferior'a drene olur. Aynı zamanda a. suprarenalis superior, media, inferior beze girer.

Facies posterior'unun üst kısmı konveks olup diaphragma'nın önünde yer alır. Alt kısmı ise konkav olup sağ böbrek ile komşuluk yapar. İnce olan margo medialis'i ganglion coeliacum ve a. phrenica inferior ile komşudur. Glandula suprarenalis histolojik olarak incelendiğinde dışta sarı renkli, bezin büyük bir bölümünü oluşturan ve korteks adı verilen parça ile, içte bezin IIlO'unu oluşturan, kırmızı-gri renkli (bezin bu bölümünde bulunan kanın miktarına bağlı olarak) ve medulla adı verilen parçadan oluşur. Bezin korteks ve medulla parçaları embriyolojik gelişim, histolojik yapı ve fonksiyonelolarak birbirlerinden farklılık gösterir. Medulla, bezin hilum parçası hariç, diğer tüm kısımlarda korteks tarafından sarılmıştır. Glandula suprarenalis'in sıkı, sağlam bir kapsülü vardır. Bu kapsül korteks'e uzantılar gönderir. Korteks'in üç tabakası bulunur. Bunlar dıştan içe doğru zona glomerulosa, tona fasciculata ve zona reticularis olarak isimlendirilir. Zona glomerulosa' da bulunan hücreler mineralokortikoidleri sentezler (aldosteron). Zona fasciculata' da bulunan hücreler vücudun karbonhidrat dengesini düzenleyen hormonları, yani glukokortikoidleri sentezler (kortizol). Zona reticularis'teki hücreler ise seks hormonlarını sentezler (östrojen ve androjen). Glandula suprarenalis sinistra iç tarafta konveks, dışta konkav olup üst ucu keskin, alt ucu ise yuvarlaktır. Facies anterior'unun üst parçası periton ile örtülüdür. Alt parçası ise peritonsuz olup pancreas ve a. splenica ile direkt olarak temastadır. Bezin hilurn'u öne ve aşağıya doğru yerleşmiş olup, buradan v. suprarenalis sinistra çıkarak v. renalis sinistra'ya drene olur.

Arterleri ise (a. suprarenalis superior, media, inferior) beze buradan girer. Facies posterior'u lateral de böbrek ile, medialde ise diaphragma'nın crus sinister'i ile komşuluk gösterir. Konveks olan margo medialis'i ganglion coeliacum, a. phrenica inferior ve a. gastrica sinistra ile komşudur. Bezin medulla parçası embriyoda crista neuralis hücrelerinden gelişir. Burada bulunan kromaffin hücreler adrenalin ve noradrenalin salgılar. Arterleri. Glandula suprarenalis kanlanma bakımından çok zengin olup, üç grup arter tarafından beslenir. Bunlardan a. suprarenalis superior a. phrenica inferior'un, a. suprarenalis media aorta abdominalis'in, a. suprarenalis inferior ise a. renalis'in dallarıdır. Venleri. V. suprarenalis dextra v. cava inferior'a, v. suprarenalis sinisıra ise v. renalis'e açılır. Lenfatikleri. Nodi aortici laterales'e drene olur. Sinirleri. Myelinli preganglionik sempatik sinir lifleri olup bunlar medulla' daki kromaffin hücrelerde dağılır. Bezin korteks parçası ise hipofizin salgıladığı Adrenokortikotropik hormon (ACTH)'un kontrolu altındadır.

KLİNİK BİLGİ

Glandula suprarenalis'in korteks parçasının atrofiye olması sonucu Addison hastalığı gelişir. Bu hastalarda kas zayıflığı, düşük kan basıncı, anemi, derinin pigmentasyonunda artış, sıvı-elektrolit dengesi bozukluğu, dolaşım ve böbrek bozukluğu gelişir. Korteks parçasının hiperplazi veya tümörüne bağlı olarak erişkinde Cushing sendromu denilen bir tablo ortaya çıkar. Bu hastalarda obesite (şişmanlık), hirsutismus (yüz ve gövdede aşırı kıllanma), diabetes mellitus ve impotans ortaya çıkar. Bu tabloya ilaveten erkeklerde hipogonadizm, kadınlarda amenore görülür. Bezin medulla parçasının tümörlerinde adrenalin ve noradrenalinin aşırı salgılanmasına bağlı olarak aşırı terleme, solukluk, hipertansiyon ve baş ağrısı görülür. Kronikleşmiş olgularda ise bu semptomlara ilave olarak retinit ve renal vasküler değişiklikler ortaya çıkar. THYMUS Primer lenfoid organlardandır (diğeri kemik iliği). Thymus'ta T-hücre prekürsörleri (timositler) gelişir, farklılaşır, birikir ve bu işlemler esnasında timositler T-hücre yanıtları ile ilgili spesifik özellikleri kazanır. Thymus'un fonksiyonu T lenfositlerin tüm vücuda dağılmasını sağlamaktır. Bu bez iki lobdan oluşur ve şekli yaş ile birlikte büyük değişiklik gösterir. Yaşamın erken dönemlerinde büyük olup (15 yaşa kadar) yassı, pembemsi ve lobüllü bir yapıya sahiptir. Küçük yaşlarda koyu kırmızı renkli olup, yaşlanma ile birlikte griye dönüşür ve ileri yaşlarda organa yağ dokusu infiltrasyonu ile birlikte sarı bir renk alır. Ağırlığı doğumda 10-15 gr.'dır. Yaşlı kişilerin thymus'ları çevrede bulunan mediastinal yağ dokusundan sadece organ ın kapsülü ile ayrılabilir. Thymus'un yeri. Thymus mediastinum superius'ta ve mediastinum inferius'un da ön kısmında bulunur. Alt sınırı 4. kıkırdak kostaya kadar ulaşır. Önünde sternum, üst dört kıkırdak kosta, m. sternohyoideus ve m. sternothyroideus bulunur. Arkada pericardium, arcus aorta, v. brachiocephalica sinistra ve trachea ile komşudur. Arterleri. A. thoracica interna ve a. thyroidea inferior' dan gelir. Venleri. V. brachiocephalica sinistra, v. thoracica interna ve v. thyroidea inferior' a drene olur. Lenfatikleri. Afferent lenf damarları yoktur, fakat organ ın medulla ve kortikomedüller birleşme yerinden başlayan efferent lenf damarları arterler ile venIere yandaşlık eder. Bunlar sonuçta çevre dokuda bulunan regional lenf nodüllerine drene olur. Sinirleri. Sempatikler truncus sympathicus'tan ganglion cervicothoracicum (stellatum) ile, parasempatikler i en. vagus'tan gelir.

PARAGANGLIO 'LAR

Paraganglion'Lar glandula suprarenalis dışında yer alan, kromaffin sisteme dahil olan, yaklaşık 2 mm. çapındaki küresel şekilli doku kitleleridir. Bunlar truncus sympathicus a ait olan ganglionların içerisinde veya çevresinde bulunabilecekleri gibi, bu ganglionları saran kapsüle gömülmüş olarak da bulunabilir. Corpora paraaortica. Fötal hayatta gelişmeye başlar. Bu doku topluluklarının çapları doğum sonrası ilk üç yaş içerisinde maksimum büyüklükleri olan 1 cm. 'ye ulaşır. A. mesenterica inferior'un başlangıç kısmının her iki yanında, birer adet kahverengimsi yapı olarak karşımıza çıkar. Corpora paraaortica'nın plexus intermesentericus ve plexus hypogastricus superior ile ilişkisi vardır. 14 yaşından sonra bu doku topluluklarının hücre yapısı bozulmaya başlar. Histolojik olarak incelendiğinde kapiller pleksuslar içinde yer alan, naradrenalin salgılayan poligonal kromaffin hücrelerinden oluştuğu görülür. Glomus caroticum. A. carotis communis'in ikiye ayrıldığı yerin arkasında veya a. carotis externa ile a. carotis interna'nın başlangıç noktaları arasında, arter duvarının dış kısmındaki fibröz tabakada gömülü olarak bulunur. Sayıları iki adet olup kırmızı-kahverengi elipsoid yapılardır. 5-7 mm. boyunda, 2.5-4 mm. genişliğinde olan arteriyel kemoreseptörlerdir. Kan kimyasında meydana gelen değişikliklere bağlı olarak ve beyin sakındaki solunum merkezi ile arasındaki nöronal bağlantıları kullanarak refleks cevap oluşturur. Refleks cevaptan n. glossopharyngeus ve n. vagus sorumludur. Histolojik olarak incelendiğinde fibröz bir kapsül ile sarılıdır. Bu kapsül glomus caroticum'un içerisine uzantılar gönderir ve bu uzantılar glomus caroticum'u lobüllere ayırır. Lobüller epitheloid hücreler (glomus hücreleri) ve destek hücrelerini içerir. Glomus jugulare. 0.5 mm. uzunluğunda ve 0.25 mm. genişliğinde, küçük, oval bir doku topluluğudur. V. jugularis interna'nın bulbus superior'unun üst kısmında ve tunica adventitia içerisinde yerleşir. Fonksiyon ve yapı olarak glomus caroticum'a benzer. N. glossopharyngeus ve n. vagus'a komşu olan iki veya daha fazla doku topluluğundan oluşur. Glomus coccygeum. 2.5 mm. çapında ve düzensiz şekilli olan çok sayıdaki doku topluluklarıdır. Coccyx'in uç kısmının önünde veya altında, a., v. sacralis mediana'nın sonlandığı yer civarında ve ganglion impar'ın yakınında bulunur. Histolojik olarak incelendiğinde düzensiz, küresel veya kübik şekilli epitheloid hücrelerden oluşur. Bunlar sinüzoidal kan damarları çevresinde yer alır. Fonksiyonları ile ilgili kesin bir bilgi yoktur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp