Isırığın Özellikleri
Isırığın Özellikleri : Yılanların dişleri çengel gibi geriye doğru kıvrıktır. Bunların yapılan, irilikleri, biçimleri ve ağızdaki dizilişi zehirli ve zehirsiz yılanlarda farklıdır. Zehirsiz yılanların ağzındaki dişler aym uzunlukta olabildiği gibi, önden arkaya ya da arkadan öne doğru giderek küçülen biçimde dizilmiş olabilir. Dişler birçok yılanda yalnızca çenelerde değil damakta da bulunur. Zehirsiz yılanın ısınğı ısırganotu- nun bıraktığı izlere benzetilebilir.
Diş izlerinin bulunduğu bölgede hafif bir duyarlılık ve kaşmtıya yol açan şişlik gelişir. Ama gerekli yara temizliği ve tetanos aşısı yapılması dışında bir önleme gerek kalmadan bu belirtiler kaybolur.Engereklere özgü ısırık biçimine daha sonraki bölümde yer verilecektir. Kobra ve mercan yılanı gibi Türkiye'de bulunmayan bir grup zehirli yılanın zehir dişleri engereklerdeki gibi öndedir. Ama bu dişlerin ağız kapandığında bağlı oldukları üstçene kemiğiyle birlikte geriye doğru yatma özelliği yoktur. Bu nedenle uzunlukları genellikle yarım santimetreyi geçmez. Kaim bir giysiyi delip deriye ulaşmaları oldukça zordur. Ama dişlerini geçirdikten sonra çiğneme hareketi de yaparak ek bir yaralanma oluşturabilirler.
Engerek, çıngıraklı yılan ve akrabaları ise çenelerini uzun süre kapalı tutamaz. Kurbanlarını ısırıp bırakır, bu sırada zehirlerini akıtırlar.Kedigöz yılan gibi zehir dişleri arkada olanlar ise fazla tehlikeli sayılmaz. Çünkü bu yılanlar ısırsa bile arkada bulunan zehir dişlerini deriye batırma olasılıkları düşüktür. Bunlar avlarını sokmak için ağızlarına alıp geriye doğru çekmek zorundadır. Ama bazı Afrika türleri ağızlarım iyice açıp ısırınca zehir dişlerini insan derisine batırabilmekte ve ölüme yol açabilmektedir.Yılan sokmasında unutulmaması gereken bir nokta da yılanın zehir akıtma mekanizmasını bütünüyle denetleyebildiğidir. Çok kızmış ya da korkmuş birBoynuzlu engerek Türkiye'nin de birçokyöresinde, özellikle kıraç, taşlık ve çalılıkyerlerde bulunan zehirli bir yılan türüdür.yılan bütün zehir kesesini soktuğu yere boşaltabilir. Bazen de yalnızca zehir dişlerini batırmakla yetinerek zehrini akıtmaz. Sokma sonucu zehirlenme belirtilerinin her üç olgudan birinde görülmediği sanılmaktadır. Sonuç olarak zehirli olduğu bilinen yılanlarca ışınlan kişilerin önemli bir bölümü hiç zehir almamış ya da çok az zehir almış olmasma karşın gereksiz yere tedavi görmektedir.