Hiperkolesterolemi Tedavisinde Genel Prensipler

Hiperkolesterolemi Tedavisinde Genel Prensipler :

Tedaviye başlamadan önce hiperkolesteroleminin (yüksek kolesterol) genetik bir nedene mi yoksa sekonder bir hastalığa mı bağlı olduğunun aydınlatılmasına gerek vardır. Bunun için hastanın dikkatli olarak kontrolden geçirilmesi ve muayenesi gerekir.

Şeker hastalığı böbrek yetersizliği, lipid metabolizma bozukluğu biliyer obstrüksiyon (safra tıkanması), nefrotik sendrom gibi altta yatan nedenler araştırılmalı, varsa tedavi edilmelidir.

Lipid metabolizması bozukluğunun araştırılması:

1- 20 yaş üzerindeki kişilerde serum total kolesterol düzeyi ölçülmeli, normal sonuç alınması halinde aralıklı kontrollar yapılmalıdır. İmkân olduğu takdirde, LDL kolesterol, HDL - kolesterol ve trigliserid düzeylerininde ölçülmesi yararlı olur.

2- Birinci derecedeki akrabalarında 50 yaş altında koroner kalp hastalığı ve/veya yüksek kolesterol'ü olan çocuklarda bu ölçümler yapılmalıdır.

3- Bir kimsede yüksek kolesterol var diyebilmek için en az iki ayrı ölçümde yüksek kolesterol'ün varlığı saptanmalıdır.

Total kolesterol ve HDL - kolesterol ölçülmesinde kişinin aç olmasına gerek yoktur. Trigliserid ölçümünde kişinin en az 9 hatta 12 saat aç kalması gerekir. Bu uğraşıda hedef koroner kalp hastalığı yönünden yüksek risk altında bulunan kişileri tespit edip uygun bir şekilde tedavi ederek kolesterol seviyesini 200 mg/dl altında, HDL - kolesterol düzeyi 35 mg/dl nin üzerinde, icap eden ideal kilosunda veya buna yakın kiloda, fiziksel aktivite yönünden yeterli egzersiz yapmayı yaşamının bir parçası olarak sürdüren, sigara içmeyen, alkol kullanmayan sağlıklı bir toplum meydana gelmesini sağlamaktır.

Hiperkolesterolemi (yüksek kolesterol) tedavisi, koroner kalp hastalığı risk durumu değerlendirildikten sonra uygulanır. Risk düzeyleri ve tedavi hedefleri total kolesterol ve LDL - kolesterol düzeylerine göre tertiplenir. LDL - kolesterol en güçlü aterojen (damar sertleştirici) lipoproteindir ve genellikle tedavide temel unsur olarak ele alınır. Bununla beraber diyet tedavisi süresince hastadan total kolesterol ölçümleri yapılarak kontrol edilebilirler. Diğer taraftan yüksek HDL -kolesterol (> = 60 mg/dl) düzeyinin saptanması bir risk faktörünün olumsuz etkisini azaltır hatta tamamen ortadan kaldırabilir.

1- En yüksek risk altında olanlar:

Koroner kalp hastalığı veya diğer arteriyosklerotik herhangi bir damar hastalığı, (geçici serebral iskemik ataklar, trombotik felçler, periferik tıkayıcı damar hastalığı gibi) bulguları mevcut olan kimselerdir. Bu gibi kimselerde hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonlarının önlenmesini sağlamak bakımından, daha yoğun bir tedavi gerekir. Özellikle koroner by-pass ameliyatı geçirmiş olanlar ile koroner anjiyoplasti uygulanmış olanlarda, tekrar tıkanmayı ve diğer damarlarda arteriyoskleroz ilerlemesini önlemek için çok daha etkili bir tedavi uygulanmalıdır. Bu arada LDL - kolesterol düzeyini 100 mg/dl altına indirmeye gayret etmelidir. Bunun için ciddi ve sıkı bir diyet uygulanmalı ve yeterli takip sonunda istenilen hedefe varılamamış ise takip edilen diyete ilaç tedavisi eklenmelidir. Henüz bir kısım hekimlerce kesin olarak onaylanmamasına karşın, klinik çalışmalar serum kolesterol düzeylerinin yeterli ölçüde düşürülmesinin, koroner kalp hastalığı tanısı konulmuş hastalarda, koroner kalp hastalığına bağlı ölüm oranını düşürdüğünü göstermiştir.

2- Yüksek risk altında olanlar:

Henüz koroner kalp hastalığı ortaya çıkmamış olmasına karşın, bir kimsede yüksek kolesterol seviyesi ile birlikte iki veya daha fazla risk faktörünün bulunması yüksek risk varlığını gösterir. Bu arada, yaşın da ayrıca bir risk faktörü olduğu unutulmamalıdır. Bu grupta tedavide hedef, total kolesterol düzeyini 200 mg/dl, LDL - kolesterol düzeyini 130 mg/dl altına indirmek olmalıdır. Bu nedenle 3 ve 6 aylık diyet uygulanır ve mutlaka gerek görülüyorsa, ilaç tedavisi eklenir.

3- Düşük risk grubu:

Kolesterol, hafif veya orta derecede yüksek olmakla birlikte, bir tane de ilave risk faktörü bulunan gruptur. Bu kimselerde hedef, total kolesterol düzeyini 240 mg/dl, LDL - kolesterol düzeyini 160 mg/dl nin altına düşürmektir. Bu grupta tedavi olarak sadece diyet yeterlidir. Ancak toplam risk faktörü bir tane olduğu halde total kolesterol 300 mg/dl ve daha fazla, LDL kolesterol 190 mg/dl ve daha yüksek ise ve uygulanan diyetle (3-6 ay) düşme sağlanamıyorsa ilaç tedaviside ilave edilmelidir.

Bir kimsede total kolesterol düzeyi 200 mg/dl altında LDL - kolesterol düzeyi 130 mg/dl altında HDL - kolesterol düzeyi 35 mg/dl nin üstünde ise bu kimse ideallipid düzeyine sahiptir denilebilir.

Bu ideallipid düzeyine sahip kimselerin 3-5 yılda bir kez total kolesterol, HDL - kolesterol ve trigliserid ölçümü yaptırmaları yeterlidir. Bu kimseler sağlıklı beslenme kurallarına uyarak, ideal vücud ağırlığını muhafaza ederek, yaşamlarını sürdürmeli; fiziksel aktiviteyi devamlı uygulamalı; lipid dışı risk faktörü varsa kontrol altına alınmasını sağlamalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp