Grip Çok Şeye Gebedir

Grip Çok Şeye Gebedir :

Grip, hiçbir özel bakım gerektirme yen ve sıradan bir nezleyi andıran önem siz bir tablodan, yoğun bakım servislerinde akut solunum, kalp ya da böbrek yetmezliğinden ölümlere kadar değişe bilen belirtilerle kendini gösteren, her şeyin mümkün olduğu bir hastalıktır. Yüksek ateş, kırıklık, öksürük ve aşırı yorgunluğun birlikte görüldüğü tipik klinik tablolara olguların ancak üçte birin de rastlarız; aslında bu oran da değişken olup, bazı kış aylarında olguların yarısı için söz konusu olabilir. Grip söz konusu olduğunda her tür den klinik tabloyla karşılaşabiliriz! 2003 yılında Hollanda'da tavuk çiftliklerinde yetiştirilen kanatlılardan insanlara geçen ilk bulaşlar sonunda göz enfeksiyonları ve konjonktivit bulguları saptanmıştır. Grip, "olasılıklara dayalı tanı" alanında örnek bir hastalıktır. Geleneksel tanıda söz konusu olan "bu, bir hastalıktır" va da " bu, bir hastalık değildir" yaklaşımı grip için geçerli değildir; hastalar ve dok torlar" bu, büyük olasılıkla griptir" ya da "bu, büyük olasılıkla grip değildir" diye rek karar vermeyi kabul etmek durumun dadırlar. Tıbbi kararlarda "olasılığın" ön plana çıkartılması, 20. yüzyıl başlarında fizikçilerin maddenin nerede olduğunu bilmediklerini kabul etmek zorunda kal dıklarında yaşadıkları sarsıntıyı andır maktadır. Kesin olarak bir elektronun, bir nötronun ya da bir protonun nerede olduğunu söylemek mümkün değildir; tek yapılabilen bunların belirli bir za manda belirli bir bölgede bulunma olasılıklarını hesaplamaktır.

Her ne kadar bu acı gerçeği kabul etmek fizikçiler için kolayolmadıysa da, onlara nükleer fiziği geliştirme yolunu açmıştır. işte benzer bir durum bu gün artık "tıp" için de ge çerlidir ve bu gelişme grip örneği saye sinde mümkün olacaktır. Grip nedeniyle geliştirilen birçok kuram büyük olasılıkla daha sonra öteki hastalıklara da uygula nacaktır. Başka bir değişle. grip, kesin kararlarını tartışmayı kabul edecek olan doktorlara, olasılıklara dayalı tanının öz sel zenginliklerini sunma konusunda bü yük ipuçları sağlar. Grip aynı zamanda çok sayıda ölüm le sonuçlanabilen selim bir hastalıktır. Bu denli çelişkilerle dolu bir hastalık ko nusunda basite indirgeyici bir tıbbi söy lem geliştirmek olanaksızdır. Kemer ve Pantolon Askısı Grip aynı zamanda, kültürel, sosyal ve tıbbi bazı tabuları yıkan bir olgudur. Tarihçiler, grip salgınıarının bazı politi kacıların ve toplumların ilkelerini nasıl değiştirebildiğini tanımlarlar. 1916 - 1920 ve 1966 -1970 yıllarında yaşanan lar bu konuda iyi birer örnektir. Benzer biçimde grip salgınları ile mücadele yöntemleri de zaman içinde değişime uğramıştır.

1980'li yıllarda Fransa'da doktorların grip aşısına yaklaşımları ol dukça olumsuzdu. Aşının etkisinin yeter siz olduğunu ya da yan etkilerini gerek çe göstererek hekimler konuya kuşkulu yaklaşıyorlardı. Belki de işlerinin azala cağı korkusu bu davranışın nedenini oluşturmaktaydı ve aşılananlar genellik le kendi iradeleri ve istekleri sonucunda böyle bir uygulamayı sağlıyorlardı. 1982 yılından itibaren Ücretli Çalışanla rın Ulusal Sağlık Sigortası, özel sigorta şirketleri ve üreticiler her sonbaharda grip aşısıyla ilgili bilgilendirme kampanyaları gerçekleştirmeye başladılar. Geniş toplum kesimlerini hedef alan bu etkin lik sonucu süreğen hastalığı olanlar ya da yaşlılar gibi duyarlı kesimlerde aşıla ma oranları birkaç misli artmıştır. Günü müzdeyse birçok hekimin görüşlerinin değiştiğini biliyoruz. Alışılagelenin dışında bir başka durum daha var. Genelde sanayileşmiş ülkelerde hastalar, sağlık çalışanları ve sağlıktan so rumlu kişiler, ilaç endüstrisi tarafından yönlendirildiklerine; güçlü çokuluslu ilaç şirketlerin dayanılmaz baskısı altında kaldıklarına; pazarlama stratejilerinin kurbanı olduklarına inanırlar. Grip ile ilgili an: ti-viraller konusundaysa bu yaklaşım doğru değildir ve bu alandaki ticari stratejiler genelde etkisiz kalmaktadır.

Aşı ve anti viraller söz konusu olduğunda ürünlerin verimliliği oldukça kısıtlıdır. Klasik ticari yaklaşımların, öngörülemeyen dönemler de ortaya çıkan ve kısmen kısıtlı sürelerde etkili olan grip salgınları için geçerliliği yoktur. 1980'li yıllarda aşı için söz konu su olan durum bugün anti-vi raller için ge çerlidir: kitlelere bu ürünlerin kullanım özelliklerini ve yararını anlatmak kolay değildir. Klasik ürün tanıtım yaklaşımları ters tepebilir, toplumda dirence neden olabilir ve basında karşı söylemlere yol açabilir. işte bu nedenlerden ötürü, sade ce güçlü firmalar gribe özgü anti-viralleri pazarlamakta ve belirtilen riskleri göze al maktadırlar. Ancak bunu yaparken, alışı- lagelmiş yöntemler kullanmak yerine, ko nuyu biraz da doğal akışına bırakmalı ve direnç oluşumunu en aza indirmeyi beklemelidirler. Fransa'da bundan 20 yıl önce riskli grupların grip aşısı yaptırmaları konusunda böyle bir süreç yaşanmıştır. Acaba Fransız toplumu antivi raller konu sunda da benzer bir yaklaşımda buluna cak mıdır? Aşı ve antivi raller: bu ilişki "kemer-pantolon askısı" birlikteliğine benzer; kemer kullanıcıları, acaba panto lon askısıyla da ilgilenecek midir? Ekonomik ve Sosyal Yarar Gribin ekonomiye etkisi iyi bilinme yen ve üzerinde çok çalışılmamış bir ko nudur. 1916 - 1920 ispanyol gribinin, genç erişkinler arasında çok sayıda ölü me neden olduğu bilinmektedir. Mortali te oranı i. Dünya Savaşı'nda kaybedilen lerden daha fazla olmuştur. Genç nüfu sun üretim ve tüketim açısından önemli bir kesimi oluşturdukları yadsınmaz bir gerçektir ve bir toplumda gençliğin eko nominin lokomotifi olduğunu biliyoruz. Acaba 1920'li yıllarda genç nüfusun azalması ile 1930 ekonomik krizi arasın da bir bağlantı yok mudur? Günümüzde gribin, özellikle dolayı siz giderler açısından, yol açtığı ekono mik kayıplar iyi bilinmektedir.

Bir grip salgını boyunca aşırı bir bakım ve teda vi tüketimi söz konusu olur; 1968-1970 yıllarında, Hong-Kong pandemisi süre cinde serbest hekimler haftalar boyu ara lıksız, gece-gündüz çalışmışlardır. So nuçta, salgın bittiğinde kendilerine hasta başına ödenen ücret sonucu birçoğu ye ni birer araba sahibi olmuşlardır; bu du rum elbette araba galerisi sahiplerinin çok hoşuna gitmiş olmalı... Ancak bu öykü gribin üretim üzerine etkisinin pek incelenmediği gerçeğini unutturmaz. Grip, alkolizm sorunuyla beraber, iş hayatının organizasyonuna en büyük olumsuz etkiyi gösteren bir gerçek olarak karşımızdadır. Grip nede niyle işe gelmeme sonucunda, stokların azalması, zincir şeklinde yürütülen üre tim döngüsünün aksaması ve nihayet ürün kalitesinin bozulması gibi sonuçlar ortaya çıkar. Son yıllarda büyük sanayi kuruluşlarında gribin üretim kalitesini nasıl etkilediği ayrıntılı olarak incelen meye başlanmıştır. Toplumda daha yay gın olarak bulunan orta ve küçük çaplı kuruluşlar için gribin anlamı henüz ince lenmemiştir. Sonbahar geldiğinde kuru luşlar çalışanlarına grip aşısı önermeli midir? Epidemi söz konusu olduğunda kurumlarda görevli hemşireler, işyerinde ilk belirtilerin ortaya çıktığı çalışanlara anti-viral vermeli midir? Bu yaklaşımlar çalışanlar ve kurum açısından ne kadar yararlıdır? Bu açıdan da grip örnek bir model oluşturur: toplum, başlangıçta ba sit gibi görünen bu sorulara yanıt bulma lıdır: ve alınacak yanıtlar, yarın ortaya çıkacak bir grip pandemisi ya da SARS gibi beklenmeyen bazı yeni salgınların üstesinden gelmede yardımcı olacaktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp