Gastrit Ağız Kokusu Yaparmı

Gastrit Ağız Kokusu Yaparmı; Oluşan Hastalığın Sonucunda Ağza Bir Kötü Koku Yapar. Gastritin Ağız Kokusu İle İlgili Daha Fazla Ayrıntıyı Aşağıdaki Makaleden Ulaşabilirsiniz.

Gastrit Ağız Kokusu Yaparmı

En yaygın sindirim sistemi hastalığı olan reflü, tekrarlayan ses kısıklıkları, ses yorgunluğu ve boğaz şikâyetleriyle kendisini belli ediyor. Reflüye bağlı geniz-boğaz şikâyetleri en çok sabah saatlerinde ortaya çıkıyor. Giderek daha çok adını duyuran reflü hastalığıyla ilgili bilgileri, bu konuda uzman bir isim, İstanbul Cerrahi Hastanesi Genel Cerrahi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel'den aldık.

Reflü hastalığı tam olarak nedir?


Mide içeriğinin istemimiz dışında yutma borusunun içine doğru, bazen de gırtlağa kaçmasına reflü diyoruz. Nadir de olsa bu hastalıkta mide içeriği akciğere de kaçabilir.Hastalığın en sık şikâyeti ağıza acı su gelmesi ve göğüs arkasında yanma olması.

Reflü hastalığını neden giderek daha çok duyar olduk?

Bunun dört nedeni var. Birincisi sıklığı. Nüfusun yüzde 40'ını ilgilendiren en sık sindirim sistemi hastalığı reflü. İkinci neden ise tanıdaki gelişmeler. Endoskopi, PH metre ve manometre sayesinde reflü tanısını neredeyse rakamsal kriterlere bağlamak mümkün.

Dolayısıyla reflüyle karışabilecek başka hastalıkları daha kolay ayırt edebiliyoruz, hatta bazen tipik belirtilerini vermeden reflüyü yakalabiliyoruz.

Üçüncü ve en önemli neden ise tedavisindeki gelişme. Örneğin ülser tedavisinde cerrahi gereksinim yıllar içinde azalıp neredeyse yok olma seviyesine gelirken; reflü hastalığının tedavisindeki gelişim tamamen aksi yönde oldu. Yani artık biz cerrahlara çok iş düşüyor.

İlaç tedavisi ve bazı önlemleri ömür boyu almak istemeyenlerde reflü hastalığının kesin ve kalıcı tedavisi artık cerrahi diyebilirim. 30-40 dakikalık laparoskopik bir girişimle kişiyi reflüsüz kılıp, ertesi gün taburcu edebiliyoruz. Dördüncü önemli neden ise uzun süreli tedavi edilmemiş reflü hastalarının yaşayabilecekleri çok ciddi problemlerin artık daha iyi bilinmesi. Bu ciddi sorunlara en çarpıcı örnek, çok nadiren de olsa yutma borusu alt ucunda reflüye bağlı kanser gelişimi gözlenebilmesi.

Reflü hastası nelerden yakınır?

Kişinin mide içeriğinin veya yediklerinin istemeden ağıza doğru geri gelmesi ve buna bağlı olarak göğüs kemiğinin arkasında yanma hissetmesi en tipik şikâyettir. Amerikalıların 'heart burn' yani 'kalp yanması' olarak adlandırdığı bu durumu bizim hastalarımız ağıza acı su gelmesi olarak tanımlıyor.

Bu bazen yanma şeklinde olmayabiliyor ve ağrı olarak da algılanabiliyor. Bu tip bir göğüs ağrısı, ileri yaştaki birinde kalp kriziyle bile karışabiliyor. Nitekim kalp krizi geçirdiğini sanıp acil servise başvuran ileri yaştaki kişilerin yüzde 10-15'inde aslında problemin basit bir reflü atağı olduğu anlaşılıyor.

Reflü ses kısıklığı yapar mı?

Evet. Reflü hastalığı birçok kişide sık tekrarlayan ses kısıklıkları, seste çatallanma, ses yorgunluğu ve boğaz problemleri şeklinde kendini gösterir. Bunun nedeni ileri derecede asit özellikte olan mide içeriğinin ses tellerinde ve etrafındaki dokularda tahribat oluşturması.

Reflüye bağlı geniz-boğaz problemi olanlar daha çok sabah uyandıklarında şikâyetlerinin fazla olmasından yakınırlar. Bunun nedeni gece yatar pozisyonda uyurlarken, kendileri fark etmeksizin meydana gelen reflü. Hastalar yatar pozisyondayken yer çekiminin koruyucu etkisinden de mahrum olurlar. Uyku durumunun bilinçsizliğinin de etkisiyle genizlerine kadar yükselmiş olan asidin etkisine maruz kalırlar.

Bu tip hastalar genellikle kulak burun boğaz doktorlarına başvuruyorlar. Tecrübeli bir uzman başka bir nedene bağlayamadığı ses teli tahribatının nedenini araştırırken genellikle doğru tanıyı koymakta zorlanmaz. Teşhisi koyduktan sonra izlenmesi gereken en doğru yol hastaların bir reflü merkezine yollanmaları. Reflü hastalığı profesyonel anlamda sesini kullananlar için çok ciddi problemlere ve işgücü kaybına yol açabiliyor.

Astımla yakın ilişkide

Bu tahribat gırtlak kanserine zemin hazırlayabilir mi?

Tıpta 'larynx kanseri' diye bilinen gırtlak kanserinin risk faktörleri arasında reflü hastalığı da var. Ancak reflü ve kanser ilişkisi yutma borusu alt ucu kanseri açısından daha net ve kesin ortaya konulmuştur.

Başka ne gibi problemlere yol açıyor reflü hastalığı?

Erişkin yaşta ortaya çıkan astım hastalığının bile çoğu kez nedeni reflü hastalığıdır. Gece uyuduğunda reflüsü olan birinin ağzına oradan da akciğerlerine mide içeriği kaçabilir.

Hava yollarına sürekli kaçan bu çok az miktardaki asit, hava yollarında spazmlara yol açar. Bunun sonucunda da klasik astım bulguları ortaya çıkabilir. Bir de yutma borusu alt ucu sinirleriyle hava yollarının sinirleri beyinde ortak yollar kullanır. İşte bu mekanizmayla da reflü astım benzeri durumlara yol açabiliyor. Yani ataklar şeklinde gelen öksürük krizleri, hırıltılı solunumla karakterli astım tablolarının altında bazen reflü yatıyor.

Bu hastalar kimi zaman yıllar boyunca yanlış tedavilerle oyalanabiliyor. Tecrübesiz hekimler boşu boşuna yıllarca kortizon dahil anti-alerjik tedavilerle astım tedavisi yapabiliyorlar. Dolayısıyla önceden hiçbir akciğer rahatsızlığı bulunmayan ve 30'lu ya da 40'lı yaşlardaki birine astım tanısını koyarken altta yatan nedenin reflü olmadığının mutlaka araştırılması lazım. Çünkü eğer astımı tetikleyen reflüyse bunun tedavisi tamamen farklıdır. Bu durumdaki bir hasta 40 dakikalık basit bir cerrahi girişimle tamamen normale döndürülebilir.

Öte yandan gerçek astım hastalığının da reflüyü tetikleyebildiğini hatırlatmakta yarar var. Sonuç olarak astım-reflü bağlantısında hangisinin neden ve hangisinin sonuç olduğunun çok iyi bilinmesi lazım ki doğru tedavi yapılabilsin. Bu da ancak ve ancak bu konuyla ilgili ciddi tecrübe sahibi ekiplerin elinde mümkün olabiliyor.

Ağız kokusu da yapar

Ağız kokusu şikâyetinin de reflü hastalığıyla bir ilgisi var mı?

Esas şikâyeti ağız kokusu olan birinde ilk etapta diş enfeksiyonu, sinüzit gibi nedenlerin olmadığından emin olmak lazım. Bunlar yoksa ağız kokusu nedenleri arasında mide fıtığı ve reflüyü de saymak mümkün.

Uzun süreli reflü hastalığı hangi sorunlara neden olabilir?

Çok ciddi problemlere yol açabilir. Yutma borusundaki sürekli tahriş yutma güçlüğüyle sonuçlanabilir. Daha ileri aşamada yutma borusu kısalabilir ve alt ucunda darlık gelişebilir. Bu durumda da kişi katı gıdaları yutamaz hale gelir. En korktuğumuz sonuç ise, sürekli tahriş altında kalan yutma borusunun alt ucunda kanser gelişimi.

Sürekli reflü çok uzun dönemde kanser riskini hatırı sayılır oranda yükseltir. Bu risk sigara kullanımının akciğer kanseri riskini artırması gibi bir durum. Yani her sigara içen kişide akciğer kanseri olmadığı gibi her reflüsü olanda da yutma borusu kanseri olmaz.

Ancak uzun süreli reflüsü bulunan bir hastada yutma borusunun alt ucunda 'barrett' diye adlandırılan bir yara gelişmişse işte bu durum kanser habercisidir. Bu kişide yutma borusu alt uç kanseri riski 100 kat artar.

Ancak burada iyi haber şu, barrett gelişmiş dahi olsa son iki-üç yıldır başarılı anti-reflü girişimle bunun geriletilmesi mümkün. Cerrahiyle kanser gelişimi riski tamamen ortadan kaldırılmasa da azaltılabiliyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp