Enfarktüs Krizi Ne Demek

Enfarktüs Krizi Ne Demek :

Kalp krizi (myokard infarktüsü) kalbin kendisini besleyen damarlardan birinin tıkanması ile başlayan ve ilk saatlerde açılma sağlanmaz ise o damarın beslediği kalp dokusundaki (kasındaki) hücrelerin ölümü ile sonuçlanan bir süreçtir.

Anlaşılacağı gibi krizin başlamasından sonra hastanın hastaneye çabuk ulaşması çok önemlidir. Eğer açıklık sağlanırsa infarktüs oluşmadan (kriz tamamlanmadan) atlatılmış olur.

Kalp krizi ve kalp damar tıkanıklıkları tüm dünyadaki ölümlerin hala birinci nedenidir. Bu nedenle bilgi edinmek önemlidir ve siz veya bir yakınınız için hayat kurtarıcı olabilir.

Kalp Krizi Neden Olur?

Tüm organlar kendilerine ait damarlar ile kan alarak beslenir. Kalp tüm organlara giden damarlara giden kanı pompalar yani bir anlamda tüm organları besler. Ancak kalbin kendisini besleyen damarlarda vardır. Bunlara koroner damarlar (arterler) denir.

Bu damarlarda oluşacak daralmalar angina denilen kriz oluşturmayan göğüs ağrılarına veya benzeri semptomlara yol açar. Tıkanıklıklar ise kalp krizine yol açar. Tıkanıklık erken açılamaz ve infarktüs ile sonuçlanırsa kalp dokusunun (kasının) bir bölümü ölür ve pompa fonksiyonunda bozulma olur.Bu bütün vücudu ve tüm organları etkileyecek bir sonuçtur.

Kalbi besleyen koroner damarların tıkanması genellikle pıhtı ile oluşur. Bu damarların daralması veya kalınlaşması ise kolesterol ve diğer bazı maddelerin damar duvarında birikmesi ile oluşan plaklarla başlar. Plak yırtılırsa orada pıhtı oluşması kolaylaşır ve kalp krizi başlar.

Damar tam tıkandığı için kan damarın aşağısına geçemez ve o bölgedeki kalp kası beslenemez. Damar ne kadar uzun tıkanık kalırsa o kadar çok kalp kası hayatiyetini kaybeder ve süre 6-8 saati aşarsa bazı durumlar hariç o bölgedeki kalp kasları tamamen ölür ve hasar kalıcı olur.

Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?

Çok çeşitli klinik belirtiler arasından bazıları şunlardır.Bir veya birkaçı bir arada olabildiği gibi az sayıda vakada hiç belirti vermeyebilir.

• Göğüs kafesi üzerinde ağrı, baskı, sıkışma hissi.Angina yani kriz oluşturmayan ağrı 3-5 dakika sürüp geçebilir ve tekrar olabilir. Angina kriz habercisi olabilir. Ağrı daha uzun sürerse krizin başladığından şüphelenilebilir.

• Göğüs sıkıntısı ile beraber veya göğüs sıkıntısı olmadan oluşan kol ağrısı (her iki kol veya biri), boyun-boğaz ağrısı, çene ağrısı, mide ağrısı, sırt ağrısı

• Göğüs sıkıntısı ile beraber veya göğüs sıkıntısı olmadan nefeste daralma,

• Genellikle yukarda tarif edilenlere eşlik eden terleme, bulantı..

Kalp Krizinden Şüphelendiysem Ne Yapmalıyım?

* ACİL SERVİSE BAŞVURAN TÜM GÖĞÜS SIKINTILARININ YAPILAN ÇALIŞMALARA GÖRE HER YÜZ TANESİNDEN 20 İLE 40 TANESİNDE KALP DAMARI (KORONER ARTER) HASTALIĞI TANISI KONULMAKTADIR.

Sizin veya yanınızdakilerden birinin kalp krizi olabileceğini düşünüyorsanız en çabuk şekilde mümkünse ambulans desteği ile hastaneye ulaşmanız önemlidir.Ulaşım sağlanana kadar hasta rahat bir pozisyonda sakinleştirilmelidir. Şüpheniz yanlış çıkabilir, yukarıdaki belirtiler başka hastalık veya panik atak veya basit bir kas ağrısı olabilir ancak doğru ise hayat kurtarıcı olabilir.

* UNUTMAMALI Kİ KRİZİN BAŞLAMASI VE DAMARIN AÇILMASI ARASINDA GEÇEN SÜRE NE KADAR KISA İSE İNFARKTÜSÜN ÖNLENMESİ O KADAR MÜMKÜNDÜR.

Hastane Süreci Nasıldır?

• Şüpheniz doğru ise doktorlar EKG ve biokimya testleri ile tanıyı doğrulayıp hastayı yatıracaklardır.Damarın tam veya kısmi olarak açılması hastane şartlarında mümkündür. Kardiyolog (kalp hastalıkları uzmanı) iki yöntemden birini kullanılabilir. Pıhtı eritici ilaçlar veya anjiografi ile tıkanan damarı tespit ederek balon ve/veya stent uygulaması ile damarı açmak. Pıhtı eriticilerin uygulanması her zaman damarın açılması ile sonuçlanmaz o zaman ikinci yöntem ile devam edilebilir. Her şekilde hasta koroner yoğun bakımda takip edilir. Rekanalizasyon (yeniden açılma) sağlanan hastalarda yoğun bakım süresi 1-2 gün kadar kısa olabilir.Açıklık sağlanamayan veya komplikasyon gelişen vakalarda bu süre uzayabilir ve bazen hasta kaybedilebilir.

• Yoğun bakım sürecinden sonra hasta serviste bir süre takip edilir ve kardioloğun kararı ile hastaneden çıkartılır. Pıhtı eritici ilaç ile damarı açılan hastalara kardioloğun belirleyeceği bir zamanda anjiografik inceleme yapılmalıdır ve yeterli açıklık olup olmadığı ile birlikte diğer damarlarda hastalık olup olmadığı kontrol edilmelidir. Kalp krizi sırasında balon ve stent uygulanan hastaların diğer damarları işlem sonrasında genellikle kontrol edilir, edilmedi ise belirli bir süre sonra anjiografik inceleme yapılmalıdır. Hastane sonrasında kardiak rehabilatasyon programı ve risk yönetimi başlar.

Risk Faktörleri Nelerdir?

Kardiak risk faktörler hastalığın oluşmasına ve hem de ilerlemesine neden oldukları için hem kalp hastalığından korunmada (primer korunma) hem de hastalık oluştuktan sonra ilerlemesinin ve tekrarlamasının önlenmesinde (sekonder korunma) bilinmeleri ve düzeltilmeleri önemlidir.

• Kolesterol yüksekliği; diet egzersiz ve ilaçlarla hızla düşürülmelidir

• Hipertansiyon; diet egzersiz ve ilaçla normal kan basıncı sağlanmalıdır

• Sigara ve tütün kullanımı: hemen bırakılmalı gerekirse ilaç veya diğer yöntemler kullanılmalı

• Ailede kalp hastalığı öyküsü; maalesef değiştirilemeyecek tek risk faktörü

• Diabet; Şeker hastalığı koroner arter hastalığını hızlandırır; tedavi edilmelidir

• Obezite; İdeal kilo için diet egzersiz yapılmalı ve gerekirse ilaç kullanılmalıdır

• Hareketsizlik; düzenli egzersiz, özellikle yürüyüş korunmanın önemli bir parçasıdır

• Stress

• Menapoz; kadınlarda postmenapozal tedaviye kardiyolog jinekolog ve hasta ortak karar vermelidir

Yukarıdaki risk faktörlerinden korunmak kadar 40 yaş üzerinde erkeklerin ve menapoz sonrası kadınların kalp hastalıkları uzmanına düzenli kontrol olup kan basıncını, kan yağlarını, kan şekerini ölçtürmeleri ve gerekirse tarama testlerini yaptırmaları önerilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp