Doğum Kontrol Hapı Ne Kadar Korur

Doğum Kontrol Hapı Ne Kadar Korur

Doğum kontrol hapları, içinde genel olarak 21 tane tablet bulunan (son dönemlerde 28 tablet içerenler de çıkmıştır), içeriğinde östrojen ve progesteron hormonunun birlikte bulunduğu ilaçlardır. Doğum kontrol hapları sadece gebelikten korumak amacıyla kullanılmaz. Aynı zamanda, adet düzenleyici olarak, tüylenmeden korumak için, yumurtalık kistlerine karşı bir önlem olarak ve adet sancısını ya da kanamasını azaltmak için de kullanılmaktadır. Doğum kontrol haplarını kullanmaya adetin ilk günü başlanır ve her gün bir tane alınır. Günün herhangi bir saatinde içilebilir. Önemli olan her gün yaklaşık aynı saatlerde içmektir.

İlk günlerde mide bulantısı yapabilir ancak zaman içinde vücut buna alışır. Doğum kontrol hapları mutlaka doktor kontrolünden sonra kullanılmaya başlanmalıdır. Çünkü içinde hormon vardır. 21 hap bittikten sonra 7 günlük bir ara verilir ve 8. gün diğer tablete başlanır. 28 adetlik tabletler ise her gün kullanılır. Ancak genel olarak kullanılan 21 haplık tabletlerdir. Bu 21 hap bittikten 2 ya da 3 gün sonra adet kanaması gerçekleşir. Adet kanamasının başlayıp başlamamasına bakılmadan, 7 gün sonra yeni kutuya geçilmesi gerekir. Doğum kontrol hapları, yumurtlamayı engelleyerek, hamile kalmanın önüne geçmektedir. Bunların başarı oranı yüzde 99.8’e kadar varmaktadır. Bu yüzden gebelikten korunmanın en etkin yolu, özellikle de doğurganlığı yüksek olan genç kadınlarda doğum kontrol haplarıdır.

Doğum Kontrol Hapları Zararlımıdır

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru, doğum kontrol haplarının en önemli yan etkisinin, atardamarlarda ve toplardamarlarda tıkanıklık riskini artırması olduğunu belirterek, "Normal toplumda 10 binde 5-10 arasında toplardamar tıkanıklığı-iltihabı riski vardır. Bu risk düşük dozlu doğum kontrol hapı kullananlarda, 2-3 kat artarak 10 binde 10-20’ye çıkar" dedi.

Doğum kontrol hapı kullanımıyla ilgili açıklama yapan Buyru, son 50 yıldır modern hayatın ayrılmaz bir parçası olan doğum kontrolünün,
büyük bir oranda ilaçlarla sağlandığını söyledi.

Günümüzde genç kızların erken yaşta cinsel hayata başladığını, bu nedenle de istenmeyen gebeliklerin önlenmesinin daha fazla önem kazandığını ifade eden Buyru, erken gebeliklerin yüzde 80’den fazlasının istenmeyen gebelik olduğunu, evlilik yaşının gecikmesinin de istenmeyen gebelik riskinin artışına neden olduğunu belirtti.

Yeni nesil doğum kontrol haplarında, östrojen dozu azaltılarak, yan etkisi daha az olan progesteronlar (yumurtalıklar tarafından salgılanan bir cinsiyet hormonu) kullanılmaya başlandığını kaydeden Buyru, bu durumun da yan etkilerin azalmasını sağladığını bildirdi.

Eski jenerasyon doğum kontrol haplarında görülen kilo alma, tüylenme, kalp ve damar hastalıkları riskinde artış gibi yan etkilerin ortadan kalkmasını sağladığını anlatan Buyru, "Yeni jenerasyon modern haplardaki değişikliklerle yan etkiler azaltılırken, koruma dışı sağlık yararlarının da olması amaçlanmıştır. Kanama miktarının azaltılması, adet öncesi gerginliklerin önlenmesi, adet ağrılarının ortadan kaldırılması bu yararların başında gelmektedir" diye konuştu.

DAMAR TIKANIKLIĞI

Doğum kontrol haplarının en önemli yan etkilerinin atardamarlarda ve toplardamarlarda tıkanıklık riskini artırması olduğunu bildiren Buyru, bu yan etkilerin daha çok hapların içerdiği östrojen dozu ile ilişkili olduğunu ifade etti.

Atardamarlarda tıkanıklığın daha çok 35 yaş üstünde görüldüğünü söyleyen Buyru, şunları kaydetti: "Sigara içmek de bu riski arttırdığından, 35 yaş üstünde olup sigara içenlerde doğum kontrol hapı kullanılmamalıdır. 35 yaş altında olup sigara içenlerde doğum kontrol hapı kullanılabilir. Toplardamarlarda tıkanıklık riski yaşla ilişkili değildir. Bu yan etki doğum kontrol hapı kullanımının ilk yılında daha sık meydana gelir ve ilaç kesilince risk de ortadan kalkar. Kullanım süresi uzadıkça risk azalır. Normal toplumda 10 binde 5-10 arasında toplardamar tıkanıklığı-iltihabı riski vardır. Bu risk, düşük dozlu doğum kontrol hapı kullananlarda 2-3 kat artarak 10 binde 10-20’ye çıkar."

DOĞUM KONTROL HAPI İLE İLGİLİ YANLIŞ BİLİNENLER

Öte yandan, doğum kontrol hapıyla ilgili halkın yanlış bilgilere sahip olduğunu kaydeden Buyru, bunları şöyle açıkladı: "Doğum kontrol hapları kısır bırakır: Yanlış Doğum kontrol hapları bırakıldıktan sonra gebe kalma oranı, kullanmayanlarla aynıdır. Doğum kontrol hapı kullanmış olmak gebe kalma şansını azaltmaz. Hap bırakıldıktan hemen sonra gebe kalınabilir.

Doğum kontrol hapları kanser yapar: Yanlış Doğum kontrol hapları kanser riskini arttırmaz. Aksine uzun süre hap kullananlarda rahim içi ve yumurtalık kanseri riski azalır. Riskteki azalma kullanım süresi uzadıkça belirginleşir.

Doğum kontrol hapları tüylenme yapar: Yanlış Eski jenerasyon doğum kontrol haplarının tüylenme yaptığı doğrudur. Ancak günümüzde kullanılan doğum kontrol haplarının tümü tüylenme yapmadığı gibi, tüylenme ve ciltteki sivilcelerin tedavisinde kullanılan en etkili ilaçlardır. Bu etkinin görülebilmesi için hapların 5-6 ay kullanılmaları gerekir.

Doğum kontrol hapları genç kızlarda kullanılmaz: Yanlış Doğum kontrol hapları memede fibrokist ve kistlere neden olur: Yanlış Doğum kontrol haplarının kullanımı, meme hastalıklarını azaltır. Doğum kontrol hapı kullanımı ile meme kanseri riski arasında bir ilişki yoktur.

Gerek ağrılı adet görmenin tedavisi için, gerekse korunma amacıyla doğum kontrol hapları ergenlik döneminde de rahatlıkla kullanılabilir."

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp