Diyabetik Ayak Tedavisi

Diyabetik Ayak Tedavisi

Diyabetik ayak gelişen hastalarda iyileşmeyen yaraların altında yatan nedenlerden biri de damar darlık ve tıkanıklığına bağlı kan akımının yetersizliğidir. Diyabetik ayak hastalarında mutlaka damarların değerlendirilmesi darlık ve tıkanıkların giderilmesi gerekir.

Bu tür patolojiler giderilmezse diyabetik ayak ilerleyici olup organ kaybına yol açabilmektedir. Çoğu zamanda iyileşmeyen ayaklarda kangrene yol açar. Kangren hastanın ayaklarının kaybına yol açabilmektedir.

Girişimsel radyolojide damar darlık ve tıkanıkları saptandığı taktirde bunlara yönelik balon anjiyoplasti ve stent yerleştirilmesi yapılabilmektedir. Tedavi planlanırken mutlaka kombine yaklaşım gösterilmelidir. Bu kapsamda damar tedavileri ile birlikte; -Kan şekerinin düzenlenmesi -Diyetin düzenlenmesi -Ayaktaki yaralara yönelik antibiyotik tedavisi ve pansuman uygulanması -Ayakta gangrenöz yaralara yönelik hiperbarik oksijen tedavisi ve destekleyici tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.

Diyabetik Ayak Nedir

Diyabetik ayak, günümüzde diyabet ya da bilinen ismi ile şeker hastalığı ile devam eden kan şekeri yüksekliği sonucu oluşan, semptomlara neden olan ilerleyici bir hastalıktır. Diyabet, tarih boyunca toplumların en önemli sağlık sorunlarından biri olmuştur.

Diyabetin önemli komplikasyonlardan biri olan diyabetik ayak hastaneye yatışların en önemli sebebini oluşturmaktadır. Diyabetik ayakta tedavinin sağlanması, amputasyonun önlemesi artık etkinliği kanıtlanmış olan girişimsel radyoloji teknikleri ile mümkün olabilmekte, endovasküler tedaviler uygulamaktadır.

Diyabet hastalarında ayak yaralarının oluşumuna yol açan bir kaç temel neden vardır; -Kontrolsüz diyabet -Kontrolsüz diyet -Damar tıkanıklığı ve darlığı (Diyabetik vaskülopati) -Sinir hasarı (Diyabetik nöropati) -Ayak hijyen koşullarının yetersizliği. Diyabetik ayak geliştiği anda altta yatan damar hastalıkları giderildiği taktirde bu hastanın gerçekten yaşam kalitesine ve yaşam süresine çok ciddi katkılar sağlanır.

Diyabet Ayak Belirtileri Nelerdir?

Ayak Parmakları Arasında Mantar İnfeksiyonu: Çoğunlukla ayak derisinde çatlaklar mevcut olan hastalarda ortaya çıkar. Ayakların yıkanmasının ardından parmakların aralarının ıslak ve nemli kalması, ayak parmakları arasında mantar infeksiyonuna yol açar. Özellikle abdest alınmasının ardından parmak aralarının iyi durulanması büyük önem teşkil eder. Ayakları yıkandıktan sonra kurulamalı ve nemlendirici kremler aracığı ile ayağın ovulması gerekir. Şayet hastanın parmak aralarında mantar şüphesi mevcut ise abdest alındıktan sonra parmak aralarına pamuk koymak gerekir. Bu pamuk, nemin alınması için yardımcı olacak etkendir.

Parmaklarda Su Toplanması: Çoğunlukla çorap giymeden ve sıkı ayakkabılar giyildiği zaman ortaya çıkan sorundur. Çorapsız ayakkabı giymek sağlık için oldukça zararlıdır. Yaz aylarında parmak arası terlik giyilebilirç Fakat mevsim yaz dahi olsa ayakkabı giyilecekse pamuklu ve yumuşak bir çorap giymek elzemdir. Sentetik çoraplar su toplanması ve mantar riskini yükseltebilir. Ayak parmaklarında su toplandığı zaman patlatmamak gerekir. Üzerine MERSOL ya da BATİKON sürmek, ve yara bandı ile kapatmak gerekir.

Nasır ve Ülser: Özellikle baskıya en fazla maruz kalan bölge ayak tabanlarıdır. Ayak tabanları sert bir dokudur. Dış bölümünde pürüzlü ve çatlak ancak düz bir yüzeye sahiptir. Ayak içine doğru sivrilerek incelir. Şayet tedbir alınmaz ve üzerine basmaya devam edilir ise nasır altında yer alan etler baskıya maruz kalır. Bu sebeple de ülserleşmeler gösterülebilir. Kapalı kalmasından dolayı ağrı dışında erken belirtisi yoktur. İnfeksiyon kapma riski bulunur ve bu infeksiyon kemiklere dek uzanan iltihaplara yol açabilir.

Hallux Valgus Bozukluğu: Ayak başparmağının başından itibaren diğer parmaklara doğru bükülmesi halidir. Ayak baş parmağının başlangıcı olan kemik dışa doğru çıkıntı yapar. Bu sebeple de belirgin bir görünüm alır. Direkt olarak şeker hastalığı ile alakalı olmamaktadır. Fakat şeker hastalığında travmayla karşılaşma riski yükselir. Dİyabet yani, şeker hastalarında travmaya sebepli kanama ve infeksiyonlar oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.

Topuk Dikeni: Topuk kemiklerine yapışan kasların gerilmesi ile ortaya çıkar. Yapışma bölgelerinde kireçlenme tarzı bir çıkıntı meydana gelir. Bu çıkıntı röntgen filminde adeta diken gibi kendini gösterir. Bu sebeple bu soruna topuk dikeni ismi verilir. Topuk dikeni için cerrahinin başarı oranı biraz sınırlıdır. Sorunlu bölgeye kortizon enjeksiyonu fayda edebilir. İltihabı gidermek maksadı ile ilaçlar kullanılabilir. Baskıyı engelleyecek tabanlıklar ya da topuk dikeni yastıkçıkları kullanmak da tedavi biçimleri arasındadır.

Pençe Ayak: Çok sıkı ayakkabılar ve kemik infeksiyonları sebebi ile ayak parmaklarının içe doğru kıvrık olmasıdır.

Topuk Ağrısı: Özellikle obezite hastalığına sahip olan (tedavi edilmesi gereken aşırı şişmanlık) hastalarda ortaya çıkar. Kırıklar ve topuk dikenleri de ağrıya sebep olur.

Tırnak Batması: Çoğunluka taravma ya da parmak yapısının etli olması ile alakalı bir durumdur. Tırnak kenarı etin içine doğru büyür. Bu büyüme de infeksiyona sebep olur. Sıkı ve dar burunlu ayakkabılar da tırnak batmasına yol açabilecek etkenlerdendir.

Deride Kuruluk ve Çatlaklar: Ayağın damarlarında tıkanıklık ve ayak cildini besleyen sinirlerde hasar oluşması neticesinde cilt nemini koruyama yetisini kaybeder.Bu durumda çatlakların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu kuru cilt ve çatlaklar sık sık infeksiyon sebebi olabilir. Ayakalar, sabah ve akşam olmak üzere ılık suyla ve sabunla yıkamak gerekir. Bundan sonra ise sıvı vazelin ile bol miktarda ovmak lazımdır. Bu yağlama cildin kurumasını ve çatlamasını önleyen bir tedbirdir.

Nöromlar: Ayak 3. ve 4. parmaklarda meydana gelir. Bozulmuş parmak yapısından dolayı olarak kemiklerin ve sinirlerin sürtünmesi ile meydana gelir. Cerrahi olarak alınması mümkündür. Pedikürde kullanılan parmak silikon ayraçların benzeri parmak arası yastıkçıklar oluşumunu önlemekte işe yarar.

Siğiller: Çatlaklardan giren virüslerden dolayı oluşan nasırlar olarak geçerler. Genellikle alınmaları gerekli değildir. Bazen sıkışmalardan dolayı kopması mümkündür, fakat yeniden oluşma özelliğine sahiptir. Cerrahi olarak alınmaları tekrar oluşmasını engelleyen bir durum değildir. Podofilinli kremler azalmalarına yol açabilir. Çoğunlukla ağrılı olmamaktadırlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp