Boyun Ağrısı Ve Baş Dönmesi

Boyun Ağrısı Ve Baş Dönmesi :

Kişinin sabah uyandığında baş dönmesi oluyor ise bu bir boyun fıtığı belirtisidir. Boyun fıtığının başlıca belirtileri olarak boyun ağrısı ve baş dönmesi gösterilir.

BOYUN AĞRISI


Boynumuz; boyun omurları(Vertebralar), bunların aralarındaki kıkırdaklar, Vertebralar arasındaki eklem ve bağlar ve boyun adaleleri ile bir bütün olarak çalışır. Bu sayede boyun omurları çok yönlü hareket imkanına sahiptir ve değişik seviyelerde, değişik hareketleri daha kolay ve daha fazla yapma özelliği taşır.

Boyun ağrıları, bel ağrılarından sonra ikinci sırada yer alır. Bel ağrılarının bir insan yaşamında yüzde 80 oranında görülme sıklığı var. Boyun ağrıları, bunun dörtte biri, beşte biri civarındadır.

Boyun ağrıları bel ağrıları kadar sık olmamakla birlikte her yaş grubunda önemli bir sorundur. Her üç insandan birinin yaşamında en az bir kere boyun ağrısı geçirdiği kabul edilmektedir. Çalışan insanlarda görülme sıklığı daha fazladır.

Boyun ağrısı sadece boyuna lokalize olabileceği gibi kol ağrısıyla birlikte olabilir. Sanayi ve Orman işçilerinde boyun ve kol ağrısına yakalanma oranı % 80'e çıkar. Boyun ve kol ağrısı olanların yaklaşık % 70'i bir ay içinde iyileşir. Bel ağrısına göre boyun ağrısının sıklığı daha az ve çok az sakatlık bırakıcıdır.

Boyun ağrıları bel ağrıları kadar sık görülmemekle birlikte, her yaş grubunda karşılaşılabilen, yaşam kalitesini düşürüp iş gücü kaybına neden olabilen önemli bir sorundur.

Boyun ağrısı, kola yayılan ağrı, baş ağrısı, boyunda tutukluk, kolda güçsüzlük - hissizlik - yanma - batma, ellerde zayıflık - beceri azalması - uyuşma - karıncalanma, kulak çınlaması, baş dönmesi ve bulanık görme gibi yakınmalara neden olabilir.

BOYUN FITIĞI


Boyun fıtığı, boyun omurlarının arasındaki kıkırdağın, omurilik kanalına doğru yer değiştirmesi, çıkması sonucu, kola gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yapması ile oluşan hastalığa denir.

Belde olduğu gibi boyunda da fıtık olabilir. Omurları birbirinden ayıran diskler yarı eklem sayılırlar. Disk ortasında jel kıvamında bir madde ve bunun çevreleyen yastıkçıklardan oluşur. Bu yastıkçıklardan daha dışta olanlar içtekilere göre serttirler. Yaşın ilerlemesi ve travmaya maruz kalma durumlarında bu yastıkçıklar yıpranmaya başlar.

Dıştaki tabaka giderek incelir, ani yapılan ters bir hareket sonrasında yırtılır.

İçteki jel kıvamındaki madde bu yırtıklardan dışarı doğru kayarak, omurilikten çıkıp kolumuza giderek o bölgelere hareket emri veren veya o bölgelerin duyusunu algılamanızı sağlayan sinirimize baskı yapar. Böylece boyun-kol ağrısı ve o kolumuzda uyuşma, karıncalanma, bazen de güçsüzlük hissederiz.

Kıkırdak doku yıpranıyor. Arkada bulunan küçük eklemler bozuluyor, bunların geçip geldiği sinir delikleri daralıyor. Ve kişide boyun ağrısı, kol ağrısı, elde uyuşma, hatta beyne giden kan damarlarını etkilediği için baş dönmesi, dengesizlik, unutkanlık gibi bir çok şikayetleri de beraberinde getiriyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp