Beyinde Kanama Olduğunda Neler Olur?

Beyinde Kanama Olduğunda Neler Olur? : Bu durum kanamanın nedenine bağlı değişkenlik gösterir. Kanamanın kaynağı büyük bir atardamar ise yüksek akımda kan hızla beyin içine girer. Bu durumda hastaların çoğu hastahaneye dahi yetişemeden kaybedilir.Eğer kanamanm kaynağı küçük bir damar ise genellikle kısa sürede kanama durur. Kanamanın hacmi çok değişken olabilir. Bazen çok küçüktür bazen de ileri derecede büyük. 
 
Kanama sonucu beynin içinde gelişen kan pıhtısı beynin normal alanlarını zorlayarak ve hatta yutarak o bölgeelerdeki diğer damarlardan da kanama gelişmesine neden olabilir. Gelişen hasar, kanamaya neden olan etkenden, önemli yapıların doğrudan hasarından veya oluşan kan pıhtısını çevre beyin dokusuna verdiği zarardan dolayı oluşur.Tanı için beyin tomografisi, MR, sonunda da Anjiografi çekilir.

Baş ağrısını önemseyin

Kafa basıncının birdenbire arttığı hastada şiddetli baş ağrıları, birdenbire başlayan felç, şuur kaybı ve solunum problemleri beyin kanamasının en önemli belirtilerindendir. Travma ise beyin kanamalarının en önemli etkenlerinden biridir.“Kronik subduralhematom” adı verilen ve geç dönemde ortaya çıkan travmanın teşhisi son derece kolay, tedavisi ise son derece basittir. Travma ile olan basit kanamalar günümüzde daha çok görülmektedir. Bunların birçoğunda ameliyata gerek kalmadan takiple tedavinin yeterli olması gerekmektedir.

Ayrıca anevrizma(baloncuk) geçiren yakınlarının Beyin MR Anjiyografisi yaptırarak kendilerinde de bir anevrizma olup olmadığını araştırmaları gerekmektedir. Çünkü anevrizmayı kanamadan yakalayıp tedavi etmek hayat kurtarmaktadır. Sinsice yaklaşan ve tedavisi mümkün olmayan hasarlara yol açabilecek beyin kanamalarının belirtilerini ciddiye almak gerekmektedir. Beyin kamalarında tanı günümüzde artık çok daha kolay konulabilmektedir. İlk etapta beyin tomografisi çekilir. Hastanın durumu elveriyorsa Beyin MR’ı da çok önemlidir. Beyin kanamalarının ek nedenlerinde açıklayıcı bilgi için beyin MR anjiyografi, beyin MR difüzyon, MR traktografi olmak üzere çeşitli tetkikler yapılmaktadır.

Zamanlama çok önemli

Beyin kanaması nedeniyle gerçekleşen hayati kayıplar, kafa basıncının yüksek olması ile beyin sapının baskıda kalması sonucu oluşmaktadır.Beyin kanamasında doğru müdahale, zamanlama, hız, teknoloji, yoğun bakım ve ameliyathane şartlarının iyi olmasını gerektirmektedir. Kafa içi basıncının yükselerek kanama olan bölüm haricinde beyin sapı denilenbölüme zarar verdiği ve ilk kanadığı alanı tahrip ettiği durumlarda cerrahi müdahalenin kurtarıcı olamadığı bilinmektedir. Burada önemli olan ikinci kayıpları önlemek, beyin sapını baskıdan kurtarmak ve hastanın hayatını kurtarmaktır. Bu nedenle beyni rahatlatıcı acil ameliyat teknikleri uygulanmaktadır.

Risk grubundaki kişiler dikkat!

Şeker ve tansiyon hastaları, sigara içenler ve obezite problemi olanlar birinci derecede risk grubundadır. Yaşlı ve düşme riski olanlar, ailesinde anevrizma ve damar yumağı gibi hastalıklara sahip bireyler olanlar ile polikistik böbrek hastaları da ikinci derece risk grubundadır. Beyin kanamasından korunmak için ailesel özellikleri iyi bilmek, belirtileri önemsemek ve düzenli sağlık kontrollerini yaptırmak önemlidir.

Beyin Anevrizması Nedir?
Anevrizma, beyindeki atardamar duvarının zayıflaması sonucu ortaya çıkan bir balonlaşma olup sıklıkla damarların çatallanma bölgelerinde görülür. Bu balonlaşan yapı normal damara göre daha dayanaksızdır ve bazı koşullar altında yırtılıp beyin içine kanamaya yol açarak yaşamı tehlikeye sokabilir. Anevrizmalar doğuştan damarın gelişme bozukluğuna bağlı olabileceği gibi yüksek tansiyon, damar sertliği (ateroskleroz), enfeksiyonlar (damarın iltihaplanması) veya kafa travması sonrası da gelişebilir. Anevrizmalar çoğunlukla beynin tabanında yerleşir ve buradaki beyin-omurilik sıvısı içinde kanamaya neden olurlar. Anevrizmaların yıllık kanama riski yaklaşık %1’dir.

Anevrizma Tipleri
Sakküler (kese biçimli) anevrizmalar: En sık görülen anevrizma tipi olup beynin tabanında büyük damarların çatallanma bölgelerinde oluşur. Bu çatallanma noktalarında damar duvarı daha fazla basınca maruz kalmaktadır. Bu sabit basınç zamanla damar duvarında oluşturduğu hasar sonucu balonlaşmaya neden olabilir. Sakküler anevrizmalar yıllar içerisinde gelişir ve bundan dolayı anevrizmanın yırtılma riski yaşla birlikte artar. Anevrizmanın bu şekildeki gelişmesini eskiden araçlarda kullanılan tekerlek iç lastiklerinde görülen balonlaşmaya benzetebiliriz. İleri yaşlarda damar yapısının bozulması sonucu damar duvarının esnekliğini kaybetmesi de anevrizma oluşmasında diğer önemli bir nedendir.

beyin balon damarFuziform (iğ biçimli) anevrizmalar: Bu anevrizma damarın uzunca bir bölümünü içeren iğ şeklinde bir genişleme olarak görülür . Bu tip anevrizmalar da yırtılarak kanayabilir, ileri derecede genişleyip çevresindeki beyin dokusunda baskıya yol açarak veya içinde pıhtılaşma gelişip buradan ayrılabilen kalıntıların normal beyin damarlarında tıkanmaya (emboli) neden olması ile inme benzeri yakınmalar oluşturabilir.

Mikotik (iltihap sonucu gelişen) anevrizmalar: Nadir olup damarın mikrobik hastalığı sonucu gelişir. Genellikle kese biçimlidirler. İltihap damar duvarında hasara neden olur böylece duvar zayıflaması sonucu anevrizma oluşumu ve bunun yırtılma riski artar. Sıklıkla subakut bakteriyel endokarditin (toplumumuzda ‘kalp romatizması’ olarak bilinir) bir komplikasyonudur.

Travmatik (kaza sonucu gelişen) anevrizmalar: Beyin kan damarlarında kaza sonrasında gelişen anevrizma türüdür. Travma bölgesinde hasar gören damar duvarı zayıflar ve sonrasında yırtılabilir.

Toplumdaki Yaygınlığı ve Sıklığı
Beyin anevrizmasına bağlı gelişen beyin kanaması sıklığı bir yılda 100.000 kişide 10-15 civarındadır. Ülkemizde her yıl ortalama 10.000 kişinin anevrizmaya bağlı beyin kanaması riski taşıdığı kabul edilebilir. Bu hastaların yaklaşık 1/3’ü herhangi bir sağlık kuruluşuna başvuramadan kaybedilmektedir. Bir sağlık kuruluşuna başvurabilen kanamış hastalarda da ölüm oranı %25-40 arasındadır. Dolayısıyla anevrizması kanamış hastaların yarıya yakını kaybedilmektedir. Burada önemli bir nokta henüz kanamamış olan ancak hastayı yine de risk altında bırakan beyin anevrizmalarının erken teşhis edilmesi ve tedaviye yönlendirilmesidir.

Anevrizma her yaş grubunda görülebilir ancak 25 ve yukarı yaşlarda sıklık giderek artmaktadır. Yaygınlığı en sık olarak 50-60 yaş arasındadır ve kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülmektedir. Ailede anevrizma hikâyesi olması diğer aile bireylerinde anevrizma bulunma riskini arttırmaktadır. Bir kişide aynı anda birden çok sayıda anevrizma bulunması bu riski daha da artırmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp