Beyin İltihabı (ensefalit)hastalık Nasıl Ortaya Çıkar

Beyin İltihabı (ensefalit)hastalık Nasıl Ortaya Çıkar : Nedenleri çok çeşitli olduğundan ve beynin çok değişik bölgelerinde görül­ düğü için ensefalit farklı belirtiler vere­ bilir. Olguların büyük bir bölümünde en özgül belirti olan uyku eğilimi bazı ol­ gularda görülmez. Hatta bazen olağan­ dışı uyuşukluk (letarji) belirtileri yerine psikomotor aşın uyanlmayla (eksitas- yon) seyreden inatçı bir uykusuzluk gö­ rülebilir (psikomotor: Zihinsel ya da ruhsal etkinliğe bağlı kas hareketi). Kli­ nik tablonun çeşitlilik göstermesi, bu tablolar arasında önde giden belirtilere ya da belirti gruplarına göre aynm yap­ mayı gerektirir. Bilinen başlıca türler oküloletarjik, hiperkinetik, amiyosta- tik-akinetik, miyoklonik, koreik ve konfüzyonel periferiktir. Bu tabloların her birinin aynntılı bir biçimde tanım­ lanması da hastalığın eksiksiz bir gö­ rüntüsünü saptamak için yeterli değil­ dir. Bu nedenle önce tek tek belirtiler, daha sonra bu belirtilerin en sık görül­ düğü gruplar incelenecektir. En özgül ve yaygın tablo olan okü­ loletarjik tipte başlıca üç önemli klinik belirti görülür: Baş ağrısının eşlik ettiği yüksek ateş, uykuya eğilim (ya da uyku düzeninin bozulması), gözlerde felç.

• Ateş. Genellikle çok yüksek değildir ve kısa sürer. Kırıklık, halsizlik, iştah­ sızlık, baş ağrısı, hafif yutak iltihabı (farenjit), bazen hafif beyin zan örse­ lenmesi belirtileri (hafif ense sertliği) gibi hastalık öncesi bulgular görülebi­ lir. Bazı olgularda ateş hiç yükselmez, genellikle birkaç gün süreyle 37°C- 38°C arasında gider, sonra birden dü­ şer. Bazen düzensiz gerilemeler göster­ mekle birlikte, çok daha yüksek olabi­ lir. Özellikle ağır ve ölümcül olgularda, hastalığın kısa seyri boyunca yüksektir; hastalık çok seyrek de olsa uzarsa bir­ kaç hafta boyunca sürekli ve fazla yük­ selmeden sürebilir. Genellikle yaygın ve hafif baş ağnsı ile birliktedir.

• Uyku düzeni bozuklukları. Hastalı­ ğın en özgül belirtilerindendir. Genel­ likle sürekli bir uykuya eğilim ya da aşın uyku, bazen de gerçek bir uyuşuk­ luk görülür. Bu durum birkaç gün, bir­ kaç hafta ya da birkaç ay sürebilir. Ba­ sit bir uyku eğilimi ya da uyku fazlalığı görülen hafif olgularda hasta kolay uya­ nır, uyaranlara yanıt verir, otonom sinir sisteminin olağan işlevleri sürer. Ama dış uyaranlar gelmezse hasta hemen uyuklamaya başlar. Genellikle oturur oturmaz, hatta bazen yemek yerken bile uyuklar. Ağır letarji durumunda uyku daha derin ve uzundur, şiddetli uyarılar bile hastayı ancak birkaç saniye uyandı­ rabilir. Çok seyrek olarak letarjinin ko­ maya değin ilerlediği, hastanın idrar ve dışkısını kaçırdığı, beslenemediği ve şiddetli uyaranlarla bile uyanmadığı ol­ gular görülebilir. Bazen uykuya eğilim belirli aralıklarla gelir ya da nöbetler halindedir, yani düzenli ya da düzensiz aralıklarla aniden başlar; bazen de alı­ şılmış uykudan farklı olarak, zihinsel etkinliklerin normal olarak süregeldiği bir uyku durumu görülür. Birçok olguda uyku eğilimi yalnız gündüzleri görülür, hasta gecelerini hu­ zursuz geçirir ve bir türlü uyuyamaz, yani uyku düzeni ters dönmüştür. Bu ol­ gularda gün içinde aşın uyuma, uykuya eğilim ya da letarji görülürse de tablo hiçbir zaman gerçek bir komaya dönüş­ mez. Bazen aşın uyku yerine "agripnia" yani gece ve gündüz süren inatçı bir uy­ kusuzluk görülebilir ve günlerce sürebi­ lir. Bu olgularda agripnia özellikle ge­ celeri ortaya çıkan huzursuzlukla, bazen gerçek bir psikomotor aşın uyanlmayla birlikte görülebilir.

• Göz bozuklukları. Gözkapaklannm düşmesi (ptoz) ve çift görme (diplopi) ile birlikte şaşılık gelişir. Ptoz bazen yalnızca biçimseldir, yani gözkapaklan­ nm düşmesi uyku eğilimine bağlıdır. Gene de, birçok olguda hasta uyandınl- dığında gözkapaklarını kaldıramaz. Göz kaslannın felci (oftalmopleji) genellikle tam değildir. Hemen ardından içe ya da dışa dönük bir şaşılık ve buna bağlı çift görme gelişir. Göz kaslarının felci geçi­ cidir; genellikle aşın uykuyla birlikte birkaç gün ya da birkaç hafta sürer. Öbür kafa çiftleri (kafa çift sinirleri) hastalığa çok daha seyrek yakalanır. Bazen tek ya da iki taraflı bir yüz felci, daha seyrek olarak da yutma, konuşma ve çiğneme bozukluklan görülür. Kol ve bacaklardaki felçler enderdir ve hafif gidişlidir. Kas gerginliği (tonus) bozuk­ luklan çok daha yaygındır.

• Kas gerginliği (tonus) bozuklukları. Bu bozukluklar ekstrapiramidal sistem tutulması sonucunda özellikle kas ger­ ginliğinin azalması (hipotoni) ya da art­ ması (hipertoni) biçiminde ortaya çıkan ve parkinson belirtilerine benzer yapıda­ dır. Parkinson sendromu olarak adlandı­ rılan bu durum hastalığın akut dönemin­ den bazen birkaç ay ya da birkaç yıl son­ ra gelişebilir, ama amyostatik-akinetik tabloda sürecin başmda görülür. Tüm hareketler yavaşlamıştır (bradikinezi), yüz görünümü maske katılığındadır, ses monotondur, kas tonusu artmıştır; ref­ lekslerde değişmezlik (fıksasyon) belir­ gindir, bazen gerçek bir katalepsi (dona- kalım) görülür.

• Ruhsal bozukluklar. Genellikle her zaman hastalığın akut evresinde görü­ lürler, akut tutulmanın belirtisiz gittiği olgular bu kuralın dışındadır. Ağır ol­ mayan tablolarda ruhsal bozukluklar ha­ fif duyarsızlık, apati (duyumsamazlık) ve karar alma güçlüğü ile düşünce ya­ vaşlaması biçiminde ortaya çıkar. Bazı olgularda huzursuzluk kaygı ile birlikte görülür ve bu durum ağır bir psikomo­ tor aşın uyanlma aşamasına değin vara­ bilir. Bu sürece her zaman varsanılar, bunamaya benzer bir bilinç bulanıklığı ya da ruhsal çöküntü eşlik eder.

• Çevrel (periferik) sinir sisteminin tutulması ile ilgili belirtiler. Parestezi (uyuşma ve kanncalanma), vücudun değişik bölümlerini tutan ağnlar (nev­ ralji) ve sinir köklerindeki baskıdan kaynaklanan ağnlar görülür. Yukarda belirtilen ruhsal ve sinir sistemi belirtilerinin yanı sıra, otonom sinir sistemiyle ve başka organlarla ilgi­ li bozukluklar da görülür. Ateşle birlik­ te bazen dudak herpesi de (uçuk) ortaya çıkar. Ter, yağ ve tükürük salgısında artma gibi salgıbezi bozukluklan da yaygındır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp