Besin Maddeleri Ve Bağışıklık
Besin Maddeleri Ve Bağışıklık : Normal bağışıklık işlevi için B6, B5, C, E vitaminleri, fo- lik asit ve temel yağ asitleri şarttır. Demir, çinko ve öbür mineraller de gereklidir. Enfeksiyonlara karşı koyabilmek için bedenin ayrıca yeterli miktarda kaloriye ve proteine gereksinimi vardır.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ÇALIŞMASINAENGEL OLAN ETKENLER
Besinsel eksikliklerin tekrarlayan enfeksiyonlara yatkınlığı artırdığı bir gerçektir. Öte yandan, başka maddelerin yanısıra bazı besin maddelerinin fazlası da enfeksiyona direnci azaltabilir. Glikoz ve sakaroz gibi arıtılmış karbonhidratlar buna güzel bir örnektir. Meyve şekeri (früktoz) de içinde olmak üzere bu şekerler, yendikten sonraki bir saat içinde bağışıklık sistemi üzerinde sindirici bir etki yaparlar. 36-60 saat kadar oruç tutmak bağışıklık işlevini düzeltir.Beslenme yoluyla alman yağların enfeksiyona direnci azaltıp azaltmadığı ise kesin bilinmiyor.
Hayvansal yağı bol bir beslenme tarzının yararlı olmadığı ise kesindir.Çok miktarda alkolün de bağışıklık sistemi üzerinde dolaylı bir sindirici etkisi vardır. Çünkü alkol bedendeki B vitaminlerini ve çinkoyu tüketir. Sigara tiryakilerinin kanlarında normalden çok miktarda akyuvar vardır. Bunun enfeksiyona direnci artıracağı düşünülebilirse de, gerçekte kanda çok miktarda akyuvar bulunması ılımlı, kronik bir göğüs enfeksiyonunun işaretidir. (Sigara tiryakileri bronşit, zatürree gibi göğüs enfeksiyonlarına özellikle yatkındır.) Sigara içenler nezle aşısına da sigara içmeyenler kadar iyi yanıt vermezler.işi olumlu yanından ele alırsak, bazı yiyecekler de insanın enfeksiyona direncini artırırlar. Örneğin, taze yoğurdun içinde lactobacillus acidophilus denen «dost» bakteriler vardır. Bunlar zararlı bakterilere karşı etkinlikte bulunurlar. Sarmısakta da hem bakteri hem de mantar öldürücü özellikler vardır.
Çiğ sebzelerde de, küflenmelerini önlemek üzere, mantar öldürücü doğal maddeler bulunduğu sanılıyor. Kronik mide-bağırsak enfeksiyonları olanların çiğ ya da çok az pişmiş sebzeler yemelerinde bu bakımdan yarar vardır.Sık sık tekrarlayan enfeksiyonlara yakalanıyorsanız, yapacağınız ilk iş, aile doktorunuzdan sizi baştan aşağıya muayene etmesini istemektir.Bu muayeneden sonra doktorunuz şu testleri yaptırmanızı isteyebilir:• Enfeksiyona yol açan organizmanın saptanabilmesi için örnekler toplayın. Örneğin, enfekte olmuş bir çıbandan alınan bir parça irinin analizi ya da sorununuz sistitse idrar tahlili.• Anemi var mı yok mu anlamak, tam kan sayımı yaptırmak ve akyuvar düzeyini ölçmek için kan tahlili.
• IgG, IgA ve IgM düzeylerini ölçmek için kan tahlili.• Bedende demir düzeyini ölçmek için kan tahlili. Anemik olmasanız bile demir eksikliği bulunup bulunmadığını anlamak için bu tahlil gereklidir.
• Göğüs, sinüs ve dişlerde kronik enfeksiyon varsa bu bölgelerin röntgenleri.
• Diyabet bulunup bulunmadığını araştırmak üzere idrar tahlili. Şeker hastaları sık sık tekrarlayan enfeksiyonlara özellikle yatkındırlar. Spesifik besinsel eksiklikler bulunup bulunmadığını anlamak için testler yapılması rutin değildir. Hastada şiddetli bir çinko eksikliğinden kuşkulanılıyorsa, serum çinko testi yapılır. Ancak hafif çinko eksikliği basit bir kan tahliliyle anlaşılmaz.
Bir yandan bu testler uygulanırken, bir yandan da beslenmede şu basit değişiklikleri yapmanın yararı olabilir:
• Arıtılmış karbonhidratları, glikoz ve sakarozu tamamen kesin. Früktozu (meyve şekerini) azaltın.
• Dengeli bir beslenme uyguladığınızdan emin olun.
• Tütün, alkol, aşırı miktarda çay, kahve gibi gizil zararları olan maddelerden kaçının.
• Karma vitamin alın. Özellikle bileşiminde yeterli dozda C ve B vitamini olanları yeğleyin.
• Çocuklar için günde 5-10 mgr., büyükler içinse 20-30 mgr. çinko sağlayabilecek-eser elemanlar alın.
Demir eksikliğinizi doktorunuzun vereceği demir tabletlerini alarak düzeltin.(Demirli ve çinkolu bütünleyici ilaçlar bir arada alınmamalıdır.)
• Muhtemel besin alerjenlerini düşünün. Migren, rinit, egzama, bağırsak şikâyetleri, yorgunluk, ağrı sızı gibi belirtiler yukarıdaki rejime karşın geçmezse, besin alerjisi düşünülmelidir
• Bol bol taze hava aldığınızdan, güneşe çıktığınızdan ve beden hareketleri yaptığınızdan emin olun. Unutmayın ki, antibiyotikler bulunmadan önce iyi beslenme, temiz hava ve güneş verem tedavisinin başlıca öğeleriydi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
