Bayağı Karadul Sokması

Bayağı Karadul Sokması : Türkiye'de yaşayan örümcek türlerinde hemen hiç saldırgan davranış görülmez. Bu bakımdan Güney Amerika ve Afri­ka'ya özgü tropik bölge örümceklerine benzemezler. Türkiye'de en korkutucu örümcek türü, oldukça geniş bir yayı­lım gösteren, Akdeniz, Ege, Marmara, İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşadığı bilinen bayağı karaduldur {Latrodectes tredecimguttatus). Bu tü­rün tüylü gövdesinde 13 küçük kırmızı leke bulunur. Dişiler erkeklerden çok daha iridir. Erkekler çiftleşmeden sonradişi tarafından genellikle öldürülüp yendiğinden ender olarak görülür.

Dişi­ler yumurtalarını beklerken saldırmak­tan kaçınmaz. Ama bunun dışında ol­dukça ürkektirler ve tehlike karşısında çoğu kez kaçmayı yeğlerler.Karadul zehri derideki ince atar ve toplar damarlarda pıhtı oluşumu gibi lezyona yol açan birçok madde içerir. Aynca derialtı dokusunu da yıkıma uğ­ratır. Ender olarak derialtmda kas kılıf­ları, kirişler ve kasdokusu da etkilenir. Hafif bir batma duyumu alman sokma yerinde iki küçük kırmızı nokta bulu­nur. Birkaç saat içinde ağn etkilenen bütün bölgeye yayılır. Sokma yeri kaşı­nır ve kızarır. Beyaz bir renk alan orta bölümde içi sıvı dolu bir kesecik oluşur. Daha sonra yara yerinde giderek geniş­leyen bir morluk (ekimoz) gelişebilir. Bu morluğun çevresi soluk renklidir.

Ekimozu, doku sertleşmesi ve ölümü (nekroz) izleyebilir. Morluk beş gün ge­nişlemesini sürdürür, giderek koyulaşıp yıldız biçiminde bir görünüm alır. Iki- dört hafta sonra doku ölümünün görül­düğü bölge kesin biçimde belirlenirkenortadaki yara yeri geride bir sertlik bıra­karak kabuğunu atar. Derialtmda kaim bir yağ katmanıyla birlikte geniş ülserli alanlar ve küçük apseler gelişir. Bu du­rum iyileşme sürecini olumsuz biçimde etkiler. Bölgesel olarak dolaşımın aksa­dığı dönem boyunca baş ağnsı, ateş, halsizlik, ürperme, bulantı, kırıklık gibi belirtiler görülebilir. Aynca 24 saat içinde sanlık ve böbreklerde doku ölü­müne yol açan alyuvar yıkımı ortaya çı­kabilir. Bazen damar içinde pıhtı oluşu­mu yaygınlaşarak hastanın yaşamını tehdit eder. Çocuklarda çırpınma nöbet­leri ve kalp yetmezliği görülebilir.Karadulun sokmasından sonra hasta en kısa sürede hastaneye götürülmeli­dir.

Sokma bölgesi kansızlık belirtileri­nin görülmesi durumunda hemen çıkarılır. Derialtındaki sertleşen doku, bir­kaç gün içinde de sertleşme ve doku ölümünün geliştiği alanlar uzaklaştırı­lır. Etkilenen dokuların çıkarılması zeh­rin yayılmasını sınırlar ve böylece çok daha geniş bir bölgenin korunması sağ­lanır. Yaranın her gün hidrojen perok­sitle yıkanması ve yara yerine antibiyotikli pomatlar sürülmesi ikincil enfeksi­yonları önleyebilir. Hiperbarik oksijen de iyileşmeyi kolaylaştırabilir.Ağır durumlarda hasta yatakta din­lenmelidir. Ağrıyı azaltmak ve zehre karşı tepkileri denetim altına almak için kortikosteroit grubu ilaçlar verilebilir.

Steroitlerle (kortizon) tedavi yalnız dört saat gibi kısa bir sürede hızla gelişen doku sertleşmesi ya da genel bir zehir­lenme durumu görüldüğünde uygulana­bilir. Ama lezyonlann genişlemediği, sertleşmenin 6 cm'nin altında kaldığı ve 48 saat içinde doku ölümünün gelişme­diği olgular, önemli bir komplikasyona yol açmaması nedeniyle çoğu zaman kortizon tedavisi gerektirmez. Bütün ol­gularda tetanosa karşı aşı yapılmalıdır. Ağır olgularda antibiyogram (bakterile­rin duyarlı olduğu antibiyotiklerin sap­tanması) önerilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp