baş dönmesi ve göz kararması nedenleri

Baş Dönmesi Nedenleri

Kulağa bağlı nedenler: Gerçek baş dönmelerinin çok büyük bir kısmından sorumlu olan organdır. Pozisyona bağlı baş dönmesi, baş dönmesi ile ilgilenen kliniklerde en sık rastlanan nedendir.Hemen hemen bütün hastalarda, başın hareketleri ile artan baş dönmesi yakınması mevcuttur. Tanısı, iç kulaktaki yarım daire kanallarının, bazı manevralara verdiği yanıtlara bakılarak konulur. Tedavisi, yarım daire kanallarının içerisinde yer değiştirmiş olan kristallerin tekrar yerine oturtulmasına dayalı özel manevralardır. Meniere hastalığı; işitme kaybı, kulakta çınlama, dolgunluk hissi ve baş dönmesi atakları ile karakterizedir.İç kulaktaki sıvıların dengesizliğinden kaynaklanır. Kulağın akıntılı kronik hastalıkları, işitme kaybı ile giden kulak hastalıkları, viral bir enfeksiyon sonrası denge sinirinin etkilenmesine bağlı kulak hastalıkları, ileri derecede damar tıkanıklığı yaşayan insanlarda oluşan iç kulağa daha az kan gitme durumu, bazen hiç bir nedene bağlı olmaksızın iç kulakta ki zarların yırtılmasına bağlı baş dönmesi atakları oluşabilir.

Travmalar: Sıklıkla başa alınan sert darbelerle, kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında baş dönmesi ile beraber bulantı ve kusma oluşabilir. Bazen kafa travması sonrası, herhangi bir kafatası kırığı olmadan iç kulak yapılarında sarsıntı ya da iç kulak kristallerinde yer değiştirmeye bağlı olarak baş dönmesi oluşabilir. Bu durumun düzelmesi haftalar ve aylar sürebilir. Böyle bir durumda, yıllar sonra bile özellikle pozisyon değişikliklerinde oluşan birkaç saatlik baş dönmeleri kalabilir.

Nörolojik hastalıklar: Beyin, beyincik gibi organlardan oluşan merkezi sinir sistemindeki kanama veya kan damarlarındaki tıkanıklıklara bağlı beslenme bozuklukları, multipl skleroz (MS), sifiliz, çeşitli beyin tümörleri, parkinson hastalığı, migren v.b. hastalıklar dengenin bozulmasına neden olabilirler. Hastanın öyküsünü alırken denge bozukluğuna eklenmiş olan kol ve bacaklarda güçsüzlük, vücudun herhangi bir bölgesinde his kaybı, çift görme, baş ağrısı, bilinç kaybı, ağız çevresinde karıncalanma hissi, konuşma bozukluğu vb. yakınmalar sorgulanmalıdır.

Dahili hastalıklar: Kalp yetmezliği, kalp kapakçığı hastalığı, kalp krizi, diabet, tiroid bezi hastalıkları, kansızlık, kontrol edilemeyen yüksek tansiyon, posture bağlı düşük tansiyon, ileri kalp ritim bozuklukları, ani ve şiddetli su kaybı(ishal,kusma)

Psikolojik denge bozuklukları: Panik atak, anksiyete(huzursuzluk), stres, depresyon.

Baş dönmesi tedavisi nasıl yapılır?

Dengesizlik ve baş dönmesi yakınmalarına, multidisipliner bakış açısı içinde yaklaşıldığında ön tanı ve tedaviye ulaşılması sürecinin kısalması mümkündür. Tedavi, nedene yöneliktir. Baş dönmesini yaratan sebep ortadan kaldırıldığında hastanın yakınmaları düzelecektir.

Meniere hastalığı, ilaç tedavisi ve yaşam tarzında bazı değişiklikler ile %90 kontrol altında tutulur. Fiziksel ya da ruhsal stresi az bir yaşam tarzının yanında düşük tuz diyeti (günlük 1.5 gr altında) ile beslenmelidirler. Hayvansal yağ içeriği az olan besinleri tüketmek, kafein, alkol ve sigara türü iç kulakta sıvı basıncını arttırdığı düşünülen içeceklerden uzak durmak gerekir. Doktorunuz, baş dönmesini azaltacak ve kulaktaki dolgunluğu giderecek ilaç tedavisi başlayacaktır. Bulantı ve kusma olduğunda, bu şikayetleri azaltacak ilaçların alınması yeterli olabilir. Hastalığın cerrahi tedaviye ihtiyaç gösteren kısmı, sadece %5' lik hasta grubu için, çeşitli cerrahi tedavi yöntemleri mevcuttur.

Meniere hastası olan kişilerin bir kısmı, atak gelmeden krizin geleceğini hissedebilir. Kriz öncesi alacağı bazı ilaçlarla nispeten kontrollü bir atak geçirir. Ancak geri kalan hasta grubunda baş dönmesi atağı ani geldiğinden, bu tür hastaların özellikle taşıt kullanmaları sakıncalıdır. Aksi taktirde kişi hem kendi, hem de diğerleri için tehlikeli ve hasar verici olabilir.

Pozisyonel baş dönmesi olan hastalarda, partiküllerin iç kulakta şikayet oluşturmayacakları bölgeye yönlendirilmelerini amaçlayan repozisyon yani yerine oturtma manevraları ile yaklaşık olarak %90 oranından başarı sağlanmaktadır. Aynı kulakta sürekli olan ya da sık yineleyen, tekrarlayan repozisyon manevralarına rağmen iyileşme sağlanamayan ve semptomların şiddetli olduğu olgularda cerrahi müdahaleler gerekebilir.

Denge bozukluğu veya baş dönmesi olan her hastanın mutlaka sistematik bir muayeneye (özellikle kardiyovasküler, kulak burun boğaz ve nörolojik muayeneye) tabi tutulması gerekir. Diğer baş dönmesi nedenleri, ilgili branş hekimlerince doğru tanı konulduktan sonra çeşitli yöntemlerle tedavi edilecektir.

Baş Dönmesi Mide Bulantısı

İç kulak iltihaplanmalarından gıda zehirlenmesine, yetersiz beslenmeden panik atağa kadar birçok rahatsızlık baş dönmesi ve bulantıya neden olabilir. Baş dönmesi genellikle bulantı ve kusma ile birlikte görülür ve nedenleri arasında ilk sırada iç kulakta, vücudun dengesini sağlayan bölümde yaşanan sorunlardır. Dikkat edilmesi gereken baş dönmesi ve bulantının ne sıklıkta oluştuğu, normal aktiviteleri engelleyip engellemediğidir. Eğer bu tip sorunlar yaşıyorsanız doğru teşhis için bir doktora görünmelisiniz.

Sık Rastlanan Nedenler: Baş dönmesi, yarattığı duygu nedeniyle mide bulantısına ve kusmaya neden olabilir. Sabah kahvaltısı yapmadan öğle yemeğine kadar beklemek, bu arada aşırı kahve içmekte başın dönmesi yapabilir. Ayrıca tansiyon ve kan şekerinin düşmesi baş dönmesiyle birlikte baygınlık hissi verebilir. Tüm bunlara ek olarak orta kulakta bulunan ve başın hareketlerine göre şekil alarak dengeyi sağlayan sıvının bulunduğu bölgede oluşan enfeksiyonlar, sıvı birikmesi, ekstra basınç gibi normal dışı durumlarında ilk belirtisi baş dönmesi ve bulantıdır.

Labirintit : Labirent adı verilen iç kulakta tahriş ve şişlik ile birlikte görülen kulak iltihaplanmasıdır. Soğuk algınlığı gibi üst solunum yollarını etkileyen hastalıklar bu bölgenin iltihaplanmasına neden olabilir. Dengeyi sağlayan “labirent” iltihaplandığında normal çalışmasını sürdüremez ve baş dönmesi, bulantı, kusma, odaklama zorluğu, etkilenen kulakta işitme kaybı, kulak çınlaması görülebilir. Hafif iltihaplanmalar geçicidir ve bir müdahaleye gerek kalmadan genellikle kendiliğinden geçer. İlerlemiş iltihaplanmalar ve mide bulantısı gibi etkileri azaltmak için ilaç tedavisi kullanılabilir.

Vertigo: Iç kulakta “yarım daire kanalları” olarak adlandırılan bölgede bulunan sıvı vücudumuzun dengesinden sorumludur. Buradan beyne gönderilen sinyaller ile vücudun hangi pozisyonda olduğu iletilir ve beyin dengeyi sağlamak için ne yapılması gerektiğine karar verir. Bu kanalları etkileyen sorunlar beyne doğru sinyallerin gitmesine engel olur ve baş dönmesi ile birlikte dengemiz kaybolur. İç kulaktaki bu sıvı travmalar veya daha önce geçirilen kulak iltihaplanmalarından, basınç değişikliklerinden etkilenebilir. Antibiyotikler, bir dizi testler (Epley manevrası) ve fizyoterapi uygulamalarıyla tedavisi mümkündür.

Migren: Migren baş dönmesi ve mide bulantısına neden bir nörolojik sendromdur. Migren atakları genellikle kişinin uyku düzenini bozar, öğün atlamasına neden olur, kan basıncını düşürür. Kişi parlak ışığa, gün ışığına duyarlı hale gelir, bazı gıdalar mide bulantısını arttırır, sese duyarlılığı artar ve stres seviyesi yükselir. Merdiven çıkma gibi bazı basit fiziksel aktiviteler migren ataklarını tetikleyebilir. Ağrılar tipik olarak göz çevresinde görülmekle birlikte sinüslerde, alında, çene ve boyunda ortaya çıkabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp