Ağız Ülseri Tedavisi

Ağız Ülseri Tedavisi

Rahatsızlığı azaltmak için baharlı ve çeşitli yiyeceklerden kaçının. Acısını hafifletmek için buz uygulayın. Ayrıca doktorunuz merhem veya tablet olarak antiviral ilaç verebilir.

Tekrarlayan ağız ülserleri genellikle ağız lavajları ile tedavi edilir, şiddetli ataklar için doktorunuz antibiyotik ve antihistamin solüsyonu verebilir veya lokal veya ağızdan kortikosteroid preparatı verebilir.

Ağız Ülserine İyi Gelen Bitkiler

İncir Ağacı (Ficus arnottiana)
İncir Ağacının Meyve ve yaprakları Gluanol asetat, Glikoz, Friedelin, steroller, alkaloidler, Karbonhidratlar, Tanenler ve Fenoller içerir. Hindistan'ın kutsal ağacı sayılan incir ağacı, refah, mutluluk, şans getiren bir sembol ağacı haline gelmiştir. Budistlerçe kutsal sayılan ve yaprak dökmeyen bir ağaç türüdür.

İncir ağacı cçğunlukla 1350 m yüksekliğinde kayalık tepelerde yetişir, Hindistan genelinde kullanılan önemli ve geleneksel bir tıbbi bitkidir. Bitkinin meyveleri gluanol asetat, glikoz ve friedelin içerir. Steroller, alkaloidler, karbonhidratlar, tanen, fenol ve benzeri bileşikler incir ağacının kabuklarında mevcut bulunmaktadır. Bu bitkinin kabuğu ve yaprağı geleneksel tıpta kullanılmaktadır. İncir Ağacının yaprakları büzücü, afrodizyak, yatıştırıcı, depurative ve yumuşatıcı maddeler içerir ayrıca iltihabı karşı faydalıdır. İnflamasyon, ishal, diyabet, yanma hissi, cüzzam, uyuz, yaralar, ülser ve cilt hastalıklarında kullanılır.

Kuşkonmaz (Racemosus Willd)
Kuşkonmaz tropikal ve subtropikal kuru ve yaprak döken ormanlarda yetişen şifalı bir bitkidir. Kuşkonmaz'ın başlıca kimyasal bileşeni Shatavarin (steroid saponin) dir. Bunun dışında, meyve, tohum ve sürgünlerde rutin, sitosterol, sterol ve diğer saponinler bulunmaktadır. Kuşkonmaz, yatıştırıcı, diüretik, tonik ve afrodizyak olarak kabul edilir ve çeşitli tıbbi yağların hazırlanmasında kullanılır. Yumrular ve taze meyve suyu safralı dispepsi veya ishale karşı yatıştırıcı olarak bal ile karıştırılarak verilir. Kökleri, antienflamatuar, antiülserojenik, antitümör tedavisinde kullanılmaktadır.

Zencefil
Zencefil; tropikal iklim karakterindeki coğrafi alanlarda yaşayan ve yetişen yumru köklü bir bitkidir. zencefil mide ülseri tedavisinde iyi ilaçlardan biri olarak bildiriliyor. Zencefilin; iştah açıcı, antiseptik, midevi, gaz söktürücü, sindirimi düzenleyici, solunum yollarını açıcı ve toksin atici etkileri bulunuyor.
Kullanımı: 1 su bardağı sıcak suya 1 çay kaşığı dövülmüş zencefil konur ve 20 dakika demlemeye bırakılır, tatlandırmak için biraz bal konulabilir.

Şerbetçi Otu
Yaz mevsiminde beyaz çiçekler açan, 2 ila 5 metre yüksekliğinde otsu bir bitki türüdür. Çiçekleri xanthahumol, Asilfloroglusinol, alfa-bitter asitler, beta bitter asitler, humulen, beta karyofilen, fenolik asit, flavonoidler, uçucu yağlar, reçine, mum ve tanen gibi bir çok bileşen içerir. Az dozlarda iştah açıcı, idrar arttırıcı, yatıştırıcı etkilere sahiptir.

Şerbetçi otunun bileşenlerinden biri olan xanthahumol’ün birçok farmakolojik etkisi olduğu dbilinmektedir, bunlardan bir tanesi xanthahumol’ün potansiyel anti-kanserojen etkisidir. Bir diğeri ise Xanthahumol’ün antienflamatuar (iltihap ve yangı karşıtı) ve antioksidan özellikleridir. Ayrıca anti-tümör etkileri olduğu da düşünülmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda xanthahumol’ün prostat kanseri hücrelerindeki apoptozu uyardığı görülmüştür. Bu etkinin proapoptotik proteinler olan Bax ve p53’ü xanthahumol’ün aktive etmesi sayesinde gerçekleştiği sanılmaktadır. 1 bardak kaynar suya 5 gr şerbetçi otu konur, 15 dakika beklettikten sonra içilir.

Papaya
Papaya, hızlı gelişen, yarı odunsu tropikal bir bitkidir. Papaya Meyvesi olgunlaşmamış olduğunda, beyaz lateks açısından zengindir. Papaya meyvesi olgunlaştığında sulu tatlımsı lezzetli bir meyvedir, bazı türleri oldukça hoş kokuludur. Olgun meyvesi çok sayıda gri-siyah oval tohumlar içerir. Papaya halk hekimliğinde kullanılır. Papaya Meyve ve tohumları solucan düşürücü ilaç ve amip öldürücü faaliyetleri vardır. Papaya biyolojik olarak aktif bileşikler içerir. Papayanın öenemli bileşiği papain, yaygın olarak sindirim bozuklukları ve gastrointestinal sistem bozuklukları için oldukça faydalıdır. Ana kimyasal bileşenleri papain olan papayanın, diğer bileşenleri chymopapain, pektin, carposide, carpaine, pseudocarpaine, dehydrocarpines, karotenoidlerdir

Papayanın içeriğindeki papain, güçlü bir sindirim sistemi düzenleyici ve şişkinlik ve kronik hazımsızlık gibi ciddi sindirim bozukluklarında yararlıdır. Papain bir başka enzersiz yeteneği de insan büyüme hormonu üretimini tetiklemesidir. Papaya temelde sindirim sürecinde yardımcı olan bir ajandır. Olgunlaşmış veya ham meyveleri, papaya ağacının yaprakları sindirim sitemine yardım etmek ve bir düzenleyici ilaç olarak kullanılırlar.

Papaya ağacın gövde tarafından üretilen süt beyaz özsuyu da çok yararlı bir ilaçtır. Sıyrıklar, ülser, çıban ve siğil için dışarıdan uygulanır. Papaya tohumları ayrıca vücuttan solucanları dışarı atarak yardımcı olur. Öte yandan, bitkinin çiçek ile hazırlanan infüzyonu kadınlarda adet düzenleyici olarak kullanılabilir. Olgun meyveleri su içinde kaynatılarak hazırlanan şurup, çocuklar arasında kalıcı ishal ve dizanteri tedavisi için yararlıdır. Ham papaya papain adı verilen bir beyaz sütlü madde içerir, olgun meyveleri orta bağırsakları çalıştırlmasında yardımcı olur. Papaya ağacının yaprakları genellikle yaralar ve yaralanmalar da pansuman için kullanılanılır.

Meşe Palamudu Ağacı
Meşe Palamudu ağacında bol miktarda tanen bulunur. Tanen, tannik asit olarak da bilinir. Tanenler polifenolik bileşikler olup, damarları ve mukozayı büzücü etkilerinden ötürü bademcik, farenjit, basur ve bazı deri hastalıkları ilaçlarının bileşimine girer. Ayrıca baş ağrısı ve mide ağrıları için kullanılır. Meşe Palamudu meyveleri antidyspeptic olarak ve ateş düşürücü ilaç olarak kullanılır. Meşe palamudu ağacının toz kabuğu ağız ülseri için infüzyon gargara olarak kullanılır.

Çeşitli bitki ve bitki özleri, önemli bir anti-ülser aktiviteye sahiptir. Anti-ülser aktivitesi muhtemelen tüm bu bitkilerde flavonoidlerin kaynaklanmaktadır. Yukarıda sözü edilen botanik ürünlerinin çeşitli anti-ülser aktiviteye sahip olduğu rapor edilmiştir, anti-ülser aktiviteye sahip flavonoidler ve tannin gibi maddelerin belirli terapötik öneme sahip olduğu bilinmektedir.. Yukarıda sözü edilen tıbbi bitkilerin yaprak ve bitki özlerinin peptik ülser hastalığında kullanılmak için iyi bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.

Ağız Ülseri Nedenleri

Helicobacter Pylori: Bazı araştırmalar, peptik ülsere (mide ülseri) neden olan “helicobacter pylori” bakterisini, ağız içinde oluşan yaraların nedenleri arasında göstermektedir.

Ülseratif Kolit: Kolon ve rektumun iç çeperinde ülserlere ve tahrişe neden olan “ülseratif kolit” ile kronik ve iltihabi bir bağırsak hastalığı olan “Crohn hastalığı” tekrar eden aftlara neden olabilir.

Çölyak Hastalığı: Glüten intoleransı nedeniyle bağırsaklarda sorunlara yol açan çöyak hastalığı bazı vitamin ve minerallerin vücut tarafından emilmesine engel olarak aft yaralarına yol açabilir.

Behçet Hastalığı: Göz iltihabı, genital bölgede oluşan yaralar ve aftlar Behçet hastalığının karakteristik belirtileri arasındadır.

Zayıf Bağışıklık Sistemi: Bağışıklık sisteminin zayıflatan hastalıklar ve enfeksiyonlar ağız içinde yaralara neden olabilir.

Ağız Bakım Ürünleri: Sodyum lauril sülfat içeren diş macunu ve gargara sularının aft oluşumu riskini arttırdığı bilinmektedir. Bu ürünleri satın alırken ambalaj üzerindeki içindekiler bölümüne bakarak “sodium lauryl sulfate” içerip içermediğini öğrenebilirsiniz.

Adet Dönemi: Adet dönemindeki hormon dalgalanmaları aft oluşumuna yol açabilir.

Vitamin ve Mineral Eksiklikleri: B12 vitamini, folik asit, çinko ve demir eksikliği aftlara neden olabilir.

Bazı Gıdalar: Acı baharatlar, portakal, greyfurt, limon gibi asitli bazı besinler ve çok sıcak yemekler ağız yaraları nedenleri arasındadır.

Kırık Diş: Yanağınızı ısırmanıza neden olan kırık veya çarpık dişler ile ağzınıza tam olarak oturmamış dental uygulamalar (implant, kaplama..) aft riskini arttırır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp