Zikrullahın Fazileti

Zikrullahın Fazileti :

Zikir: anmak, anılmak, yad etmek, yad edilmek.

Zikrullah: Allah'ın (cc.) adını anmak, tekrar etmek.

Beyit:

Kurtulmağa girdab-ı hatardan zikr et

La havle vela kuvvete illa billah2

Şerh: Ey salık, günah çukurlarında boğulma tehlikesinden, şeytan ve nefis kıskacından kurtulmak için zikirle meşgul ol. Özellikle LA HAVLEVELA KUWETE İLLA BİLLAHİ'L-ALİYYİ'L AZİM virdine devam eden kimse doksan dokuz türlü bela ve musibetten kurtulur ve selamete çıkar ki bunların en hafifi iç sıkıntısıdır.


"Öyleyse siz Beni (taat ve ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin!"

İslam müfessirleri ve büyükleri, bu ayet-i kerimedeki zikir ve taati değişik şekillerde tevil ve tefsir buyurmuşlardır ki şöyle özetleyebiliriz:

1. İbn Abbas (ra.): "Beni taatle anın ki ben de sizi yardımımla anayım ve imdadınıza yetişeyim."

Faide: Burada bir incelik var. O da Allah'ı diliyle zikreden kulun, kalbiyle O'nu anması ve bedeniyle de O'na ta at ve ibadette bulunması gerekir ki Rabbi de ona yardımıyla tecelli eylesin ve imdadına yetişsin. Yoksa lisanın zikrini kalp tasdik etmez ve uzuvlar da taatten uzaklaşırsa, ilahi yardım böyle olan fertlere ve topluluklara ulaşmaz.

Ey zakir, bunu iyi anla ve mezkürun, yani Allah Teala'nın (cc.) ta at ve rızasında eri! Allahım, ne olur ayıktır bizleri!

Amin ...

2. Said b. Cübeyr (ra.): "(Ey kullarım) Beni taatle anın ki Ben de sizi mağfiretimle, affımla anayım."

3. Fudayl b. İyaz (ra.): "(Ey kulları m) Beni iman ve amel sermayenizle anın ki ben de sizi sevabımla, yani sizlere bol bol ecir ve sevap ihsan etmekle anayım (zikrinize karşılık vereyim).

4. İbn Keysan (ra.): "Beni şükrünüzle anınız ki Ben de nimetlerinizi daha çok artırmak suretiyle sizi anmış olayım."

5. Ve denildi ki: Beni tevhid ve imanla anınız ki Ben de dereceler ve cennetler vermekle sizi anayım.

6. Ve yine denildi ki: Beni yerin üstündeyken anınız ki Ben de yerin altına girdiğinizde ve yakınlarınız sizi unuttuğunda sizi anayım.

7. Yine buyuruldu ki: Beni dünya hayatınızdayken anınız ki Ben de ahiret hayatına göçtüğünüzde sizi anayım.

8. Beni taatlerle anınız ki Ben de sizleri afiyet vermek suretiyle anayım.

9. Denildi ki: Beni vahdette ve kesrette (yalnızken ve insanlar arasındayken) anınız ki Ben de sizi gizli ve aşikâre olarak anayım.

10. Beni nimet ve genişlik anında anınız ki ben de sizi şiddet ve belalara düçar olduğunuz zaman anayım.

11. Beni teslimiyetle ve kendinizi feda ile anınız ki Ben de en iyi hali, dereceyi ve mükâfatı vermekle sizi anayım.

12. Beni aşk ve muhabbetle anınız ki Ben de (zatıma) vuslatımla ve kurbetimle sizi anayım. Yani aşk ve muhabbetle Allah (cc). hazretlerini zikretmenin karşılığı O'na kavuşmak ve yakınlığını kazanmaktır.

Allahım aşkını ver bize

Hayranın olalım Senin

Zikrinin zevkini tattır

Mestanın olalım Senin

Al bizden benlik kalmasın

Hiç kimse halimiz bilmesin

Nam ve nişanımız kalmasın

Seyranın olalım Senin

13. Beni mecd ve sena4 ile anınız ki Ben de sizi ıhsan ve mükâfatımla anayım. Yani Allah (cc.) Hazretlerini ululamak ve övmek suretiyle anmak, Hak tarafından bağış ve mükâfata nailiyete vesile olur. Allahım, Sen uluların ulusu, büyüklerin büyüğüsün!

14. Beni tövbe etmekle anınız ki Ben de sizi sonsuz afv ve gufranımla anayım. Yani sizi bağışlayayım.

15. Beni dua ile anınız ki Ben de sizi bağış vermekle anayım. Yani istediklerinizi vereyim.

16. Benden istemek suretiyle Beni anınız ki Ben de sizi isteklerinize nail etmekle anayım.

Ne istersen Allah'tan iste

Zira kuluna veren Allah'tır

Kuldan isteme zilletine düşme

Çünkü her şeyin sahibi Sübhan'dır

17. Beni gaf1ete düşmeden, kalp uyanıklığı ve aşkla anınız ki Ben de sizi mühletsiz olarak, hemen ara vermeksizin anayım. Yani gafletle yapılan zikir ve duaların kabulü zaman aşımına uğrayabiliyor. Ancak tam bir kalbi yakınlık ve uyanıklıkla yapılan zikir ve dualara ise anında icabet vaki olur, demektir.

18. Beni pişman olarak anınız ki Ben de sizi keremle anayım. Yani sizi ikramıma mazhar kılayım.

19. Beni mazeretle, özür dileyerek anınız ki Ben de özrünüzü kabul edip sizi bağışlamakla anayım.

20. Beni murad edip anınız ki Ben de sizi ismen ifade buyurarak anayım.

21. Beni vuslat arzusuyla anınız ki Ben de sizi hadsiz ve hesapsız anayım.

22. Beni ihlâsla anınız ki Ben de sizi halas ile kurtuluşa ve necata erdirmekle anayım.

23. Beni kalplerinizle anınız ki Ben de sizin kalplerinizdeki dertleri ve kederleri kalbinizi keşfedip gidermek ve sizi huzura erdirmekle anayım.

Faide: Cenab-ı Hak gizli ve açık olan her şeyi görür ve bilir.

Kulların kalplerindekini de bilir. Binaenaleyh, vaktaki kul iç alemiyle Allah'a yönelip aşk ile bir defa "Allah (cc.)" dediği an Cenab-ı Hak onun kalbindeki tüm kederleri, manevi hastalıkları ve sıkıntıları izale buyurup kulunun iç alemini genişletir, aydınlatır ve ona sonsuz bir huzur ve sekinet ıhsan eder.

Nitekim Süleyman Çelebi hazretleri (ks.) Mevlid-i şerifinde şöyle buyuruyor:

Bir kez Allah dese aşk ile lisan

Dökülür cümle günah misli hazan

İsm-i pakin pak olur zikreyleyen

Her murada irişir Allah diyen

Şerh: Bir Müslüman gönülden gelerek aşk ile bir defa Allah dese, sonbaharda ağaçların yaprakları döküldüğü gibi günahları dökülür. Cenab-ı Hakk'ın pak, temiz olan "Allah (cc.)" ismini dili ve gönlüyle zikreden anında temizlenir. Ya da Allah diyenler her türlü muratlarına ve isteklerine kavuşurlar. Zira her şeyin sahibi ve yaratıcısı olan Allah (cc.) aşkla ve dertle kendi ismini çağıran kulun derhal imdadına yetişir ve onun maddi manevi müşküllerini çözer.

Ey mümin böyle inan ve söyle

Her nefeste her dem aşk ile Allah de

Ola ki o şanı yüce Allah seni affede

Maddi manevi her muradını verip ihsan ede

O'nun affı çok rahmeti bol

Zikir kulunu Rabbine götüren yol

Gel ey kardeş O'nu analım bol bol

Budur kulunu selamete götüren tek yol

24. Beni unutmaksızın devamlı anınız ki Ben de sizin zikrinizin doğruluğunu tasdik ve kabul etmekle sizi anayım. Zira devamlı olmayan bir iş inandırıcı olmaz.

Nitekim bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz (sav.) şöyle buyurdular:


"İşlerin (amellerin) en hayırlısı az bile olsa devamlı olarak yapılanıdır. "

Faide: Bir amelin Hak katında en hayırlı olması, o amelin az bile olsa devamlılığına ve sürekli oluşuna bağlandı. Ta ki hayatımızın bütün zaman birimleri o amelden nasiplenmiş olsun. Yani gecede gündüzde, gençlikte yaşlılıkta, hastalıkta sağlıkta, varlıkta ve darlıkta kul o amelle bağlantısını ve meşguliyetini devam ettiriyor. İşte bu istikrar ve kararlılık alametidir. Aksi halde zaman zaman kesintiye uğrayan, bazı müsbet veya menfi olaylar karşısında artan veya eksilen sevgi ve muhabbet, işte böyle hareket edenin kişiliğinde tam bir olgunluk ve oturmuşluğun henüz oluşmadığını gösterir.

Allahım zikirde kararlılık ver bize

Allahım amellerde devamlılık ver bize

Allahım muhabbette samimiyet ver bize

Allahım ihlâsta kararlılık ver bize

Amin bi cahi seyyidi'l-mürselin ...

25. Beni özür ve istiğfarla anınız ki Ben de sizi rahmetimle ve affımla anayım.

26. Beni yakin bir imanla anınız ki Ben de sizi Cennetlerimle anayım. Yani bu yakin ve imanla anmanız karşılık olarak sizlere cennetlerimi ikram edeyim.

27. Beni gerçek bir teslimiyetle anınız ki Ben de sizi ikramımla anayım. Yani Beni benim için anınız ve bu anmanızdan kastınız sadece Benim rızam olsun. Ta ki ben sizlere sonsuz ikramlarda bulunayım.

Özellikle;

a. Kullukta sadakat ve aşk,

b. Amellerinizde devamlılık ve ihlas,

c. Son nefesinizde kamil iman,

d. Kabrinizin Cennet bahçelerinden bir bahçe olması,

e. Resül-i Zişan aleyhisselatü vesselamın şefaat ve yakınlığı,

f. Mizanda sevapların ağır gelmesi,

g. Sıratı salimen geçmek,

h. Cennete ilk girenlerle girmek suretiyle ve,

ı. Cennette ilahi Cemalimi ikram etmekle sizleri nimetlendireyim.

28. Beni kalbinizle anınız ki Ben de sizin kalplerinizden perdeleri kaldırmakla sizi anayım. Yani kalpten yapılan zikir, kalpteki perdelerin kalkmasına, yanmasına ve gönül gözünün açılmasına vesile olur, bi iznillahi teala.

29. Beni Zatımda fani olduğunuz halde anınız ki Ben de sizi baki olarak anayım. Yani sizi el-Baki (cc.) ismime mazhar kılarak ebedi tecellilerime nail buyurup dünyada sizin adınızı gönüllerde yaşatayım, ukbada ise ebedi nimetlerimle nimetlendirip rızıklandırayım. Amin ...

30. Beni kemal ve ihsanla anınız ki Ben de sizi fazl u ihsanımla anayım. Yani ıhsan ve ikramıma gark edeyim.

Ne hacet var izhar-ı acz ü niytiza

Bütün iftikarım bütün ibtihalin

Şerh: Aczimi itiraf etmek suretiyle niyaz etmeme gerek yok. Zira fakirliğimi ve hiçliğimi gerçek manada bilip ihlasla tazarrü ve niyaz etmekteyim. Yani, zaten hiçliğimi hal ve gönül olarak idrak etmiş olduğumdan, ayrıca dile getirmeye gerek duymuyorum. Zira Rabbim halimi görüyor ve biliyor.

31. Beni alçak bir gönülle ve mahviyetle anınız ki Ben de sürçmelerden ve kaymalardan korumakla ve bağışlamakla sizi anayım.

32. Hatalarınızı ve kulluktaki kusurlarınızı itiraf etmek suretiyle Beni anınız ki Ben de o itiraf ettiğiniz halleri amel defterinizden imha etmekle sizi anayım.

33. Beni safa-yı sır ile anınız ki Ben de sizi halis bir iyiliğe nailiyetle anayım.

34. Beni sıdk5 ile anınız ki Ben de sizi rıfk6 ile anayım. İşte bu halle hallenen kullarına Cenab-ı Hak (cc.) lütuf ve mülayemetle muamele edecektir.

35. Beni katkısız bir niyet ve halle anınız ki Ben de sizi affımla anayım.

36. Beni tazimle (ululayarak) anınız ki Ben de sizi ikramımla anayım.

37. Beni tekbirle anınız ki Ben de zor işlerinizi kolaylaştırmakla ve nice acıklı hallerden kurtarmakla sizi anayım.

38. Kendinize ve çevrenize eza ve cefa vermeyi terk etmekle Beni anınız ki Ben de sizi muhafaza etmekle ve korumakla anayım.

39. Hatalarınızı terk etmekle Beni anınız ki Ben de türlü türlü bağış ve ihsanlarımla sizi anayım.

40. Tam bir cehd ve hizmet gayretiyle beni anınız ki Ben de sizi nimetimin tamamına erdirmekle anayım. Yani kemal manada nimetlerime sizi kavuşturayım.

41. Her nerede bulunursanız Beni anınız ki Ben de sizi kendime has bir hal ile (zaman ve cihetten ari olarak) anayım. Binaenaleyh, hiç şüphe yok ki Allah'ı zikretmekten daha büyük olan bir ibadet yoktur!

Faide: Zikirle alakalı olan bütün bu mana, tevil ve tefsirleri Seyyidina Abdülkadir-i Geylani kuddise sırruhu'I-ali hazretleri beyan buyurmuşlardır.

Ey salik, yukarıda zikredilen ayet-i kerimenin tefsiriyle alakalı olarak Gavsu'l-A'zam hazretlerinin lütuf ve merhametle bizlere yaptıkları bu tesbitleri ve işaret buyurdukları sır ve hikmetleri dikkate alarak yapılan bir zikir, zakiri (zikredeni) mezküre (zikredilene) ulaştırır ve maksada kavuşturur.

O halde kendini yeniden bir gözden geçir ve bu ölçüler ışığında kendini zikir ve ibadete ver ki meramın hasıI ola!

Allahım, bizlere tevfik ve inayetini refik buyurarak samimi kulların arasına ilhak eyle! Amin...

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp