Zikir ve Kalp Dilin Kulluğudur

Zikir ve Kalp Dilin Kulluğudur :

Her organın bir süreliğine olan kulluk ve ibadeti vardır. Zikir kalp ve dilin her durumda; ayaktayken, otururken ve uzanmış yatarken yaptıkları bir ibadet ve kulluktur. Nasıl ki cennet boş bir arazi ve onun fidanları zikirse, kalpler de boş ve haraptır, onların imanı ve esası da zikirdir.

Zikir kalplerin cilası ve safası, hastalığının ilacıdır. Zikreden yaptığı zikre ne kadar çok kendini verirse zikredilenin ona kavuşma isteği ve özlemi artar. Eğer yapılan zikirde kalbi de dile eşlik ederse zikir yaparken her şeyi unutur, Allah onu her şeyden korur ve her şeyin yerine Allah geçer. Bu sayede kulaklardaki ağırlık gider, dillerdeki tutukluk yok olur ve gözlerdeki karanlık ortadan kalkar. Allah, zikirle zikredenlerin dillerini süsler, tıpkı bakanların gözlerini nurla süslediği gibi. Gafil olan dil görmeyen göze, işitmeyen kulağa ve felçli ele benzer. Zikir,kul onu gafletiyle kapatmadığı sürece, Allah ile kul arasında sürekli açık olan en büyük kapıdır.

Hasenü'l-Basri rahimehullah şöyle demiştir: "Şu üç şeyden tat almaya bakın: Namaz, zikir ve Kur'an okumak. Eğer tat alıyorsanız ne güzel, yok alamıyorsanız bilin ki kapı kapalıdır!"

Zikir sayesinde kul şeytanı yener, tıpkı şeytanın gafilleri ve unutanları yendiği gibi.

Seleften biri şöyle demiştir: "Zikir kalpte iyice yer ettiği zaman şeytan ona yaklaşırsa onu yener. Diğer şeytanlar onun başına üşüşürler ve derler ki buna ne olmuş? Denilir ki bir insan onu çarpmış! Zikir salih amellerin ruhudur. Zikirden yoksun olan bir amel ruhsuz bedene benzer.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp