Yasin Suresinin Faziletinin Önemi

Yasin Suresinin Faziletinin Önemi :

Faziletinin Önemi:

Bismillahirrahmanirrahim

Yasin (1). Velkür'anllhaklm (2). inneke leminel-mürselin (3). Ala sıratm müstakim (4) Tenziylel'azizir-rahim (S). Litünzira kavmen ma ünzira abaühüm fehüm gafilOn (6). Lekad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü'minün (7). inna ce'alna fiy a'nakıhim ağlalen fehiye ilel ezkanl fehüm mukmehun (B) Ve ce'alna min beyni eydihim sedden ve min halfihim sedden feağşeynahüm fehüm la yübsırun (9). Ve sevaün aleyhim eenzertehüm emlem tünzirhüm la yü'minun (10). innerna tünzirü menittebeazzikre ve haşiyerrahmane bilğaybi febeşşirhü bimağfiretin ve ecrin kerim (11 ).inna nahnü nuhyil mevta ve nektübü rnakaddernü ve asarehüm, Ve külle şey'in ahsaynahü 11imamin mübin (12).

Vadrib lehüm meselen eshabelkaryetl izcaehelrnürsetün (13). iz ersetna ileyhimüsneyni fekezzebuhüma teazzezna blsalisin tekalü lnna ileyküm mürselun (14). Kalü ma entüm illa beşerun mlslüna ve ma enzelerrahmanü min şey'in in entüm illa tekzibun (1S). Kalu rabbürıa ya'lemü lrına ileyküm lemurselun (16). Ve ma aleyna illel belağul mübin (17). KalA Irma tetayyerna blküm lein lem tentehu lenereümenneküm ve leyemessenneküm mlnna azabün elim (1B).

Kalu talrukum meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmün misrifun (19).Ve cae min aksalmedineti raeulün yes'a kale ya kavmittebiul mürselin (20). ittebiu men la yes'elüküm ecren ve hüm mühtedOn (21). Ve maliye la a'büdüllezi fetareni ve ileyhi türeeAn (22) Eettehızü min dunihi aliheterı in yüridnirrahrnanü bidurrin la tuğni anni şetaatühüm şey'en ve la yünkızun (23) inni izen lefi dalalln mübin (24). inni amentü birabbiküm tesmeun (2S).Kiledhulileennete kale ya leyte kavmi ya'lemun (26). Bima gaferall rabbi ve eealeni minelmükremin. (27). Ve ma enzelna ala kavmihi min ba'dihimin eündin rnlnessernal ve ma künna münIlin (2B). in kanat illa sayhaten vanldeten teiza hüm hamidün (29). Ya hasreten ale '1-Ibadi ma ye'tihim min rasOlin illa karıü bihi yestehziun (30) Elem yerav kem ehlekna kablehüm minelkuruni ennehüm ileyhim la yereiAn (31). Vein küllün Iemrna eemiün ledeyna muhdarun (32). Ve ayetün lehümül ardulmeytetü ahyeynaha ve ahracna mlnha habben feminhü ye'külun (33) Vecealna fiha cennatln min nehllin ve a'nabln ve feccerna fiha mlnel'uyün : (34). Liye'külu min semerlhi ve ma amilethü eydlhlm etela yeşkürun (35). Sübhanellezl halekal'ezvace külleha mlrnma tünbitül'ardu ve min enfüslhlm ve mlmma la ya'lemun (36). Ve ayetün lehümülley'lü neslehu mlnhennehare telzahüm muzllrnün (37). Veşşemsü tecri limüstekarrin le ha zatlke takdtrül'aztzlt'altrn (38).

Velkamere kaddernahü merıazlle hatta ade kal'urcünll-kadlm (39). Leşşemsü yenbeği leha entüdrikel-kamere ve lelleylü sablkunneharl ve küllün tl felekin yesbehun. (40). Ve ayetün lehüm en na harnelna zürriyyetehüm filfülkilmeşhOn (41).Ve halakna lehüm min mlsüht ma yerkebOn (42). Ve in neşe' nuğrikhüm fela sariha lehüm ve lahüm yünkazun (43). illa rahmeten minna ve metaan ila hıyn (44). Ve iza kile lehümüttekü ma beyne eydikürn ve ma halfeküm lealleküm türharnun (45). Ve ma te'tlhim min ayettn min ayati rabbihim illa karıü anha mu'ndin (46). Ve iza kile lehüm enfiku mimma rezekakümüllahü katelteztne keferu lilleztne amerıü enut'ımü men lev yeşaullahü at'amehu in entüm illa tl dalalln mübln (47) .

Ve yekuIune meta haza'Ivadü in küntüm sadlkıyn (48). Ma yenzurune illa sayhaten vanldetan te'huzühüm ve hüm yehıssımun (49). Fela yesteti'üne tavsıyeten ve la ila ehlihim yerel'ün (50). Ve nüfiha fissuri feizahürn mlnet'ecdast ila rabbihim yensilun (51). Kalü ya veylena men be'asena min merkadına haza ma ve'aderrahrnanü ve sadekal mürselun (52). in kanet illa sayhaten vahdeten teizahüm cemi'un ledeyna rnuhdarün (53). Felyevme la tuzlemü nefsün şey'en ve la tüczevne illa ma küntüm ta'-melun. (54). inne ashabe'l-cennetil-yevme tl şuğulin fakihun (55). Hüm ve ezvacühüm tl zılalin alel'eralkl müttekiun (56). Lehüm fiha fakihetün ve lehüm ma yeddeun (57). Selarnün kavlen min rabbin rahim (58). VerntazüIyevme eyyühel mücrimOn (59). Elem a'hed lIeyküm ya berıt aderne en la ta'büdüş-şeytane inne-u leküm adüvvün mübin (60).

Ve eni'büdunl haza sıratun müstakim (61). Ve lekad edalle minküm cibillen kesira, efelem tekünü ta'kılün (62). Hazlht ce hennemülletl küntüm tüadün (63). Islevhe'l yevme blma küntüm tekfürOn (64). Elyevme nahtimü ala etvahlhlm ve tüketllmüna eydihim ve teşhedü ereülühüm blma kanü yeksibun (65). Velev neşaü letarnesna ala a'-yünihim testebekussırata teenna yübsırun (66). Velev neşaü lernesahnahüm ala mekanetihim temesteta'u mudıyyen ve la yereiun (67). Ve men nu'ammirhu nünekkishü fi'l halkı etela ya'kıtün (68). Ve ma allemnahüşşl'ra ve ma yenbeği lehO in hüve illa zikrun ve kur'arıün mübin (69). Liyünzira men kane hayyen ve yehıkkalkavlü alel katlrtn (70).

Evelem yerav en na halakna lehüm mimma amilet eydina en'amerı fehüm leha mallkün (71). Ve zettelnaha lehüm temlnha rakObühüm ve mlnha ye'külOn (72). Ve lehüm fiha merıatlu ve rneşarlbü efela yeşkürun (73). Vettehazu min düntllahl allheten leallehüm yünsarOn (74). La yestetıy'One nasrehüm vehüm lehüm eündün muhdarOn (75). Fela yahzünke kavlühüm Inna na'lemü ma yüsirrune ve ma yu'linun (76). Evelem yera'l lnsanü erına halaknahü min nulfetin Ielza hüve hasimün mübiyn (77). Ve darabe lena meselen ve nesiye halkahu kale men yuhyil'ızame vehiye remim (78). Kul yuhyihellezi erışeeha evvele merratin ve hüve bikülli halkın alim (79). Ellezi eeale leküm mineşşeeeri'l-ahdari naren telza entüm minhü tOkidOn (80). Eveleysellezi halekassemavatt vel'arda bikadlrln ala en yahluka mislehüm bela ve hüvehallakul'alim (81). İnnema emrühu iza erade şey'en en yekule lehu kün feyekOn (82). Fesütıhanellezt biyedihi melekOtü külli şey'in ve i1eyhi türeeun (83).

Açıklaması:

Bismillahirrahmanirrahim

1- Yasin.

2- Hikmetli Kur'an'ın hakkı için.

3- Emin ol ki sen, o risaletle gönderilen peygamberlerdensin,

4- Sırat-ı müstakim (dosdoğru yol) üzerindesin.

5- Güçlü ve' çok merhametli Allah'ın perderpey indirdiği vahyi ile,

6- Babaları uyarılmamış olup gaflet içinde olan bir topluluğu uyarasın (vehameti haber veresin) diye.

7- Celalirn hakkı için, daha çoklarına karşı söz hak olmuştur da onlar, imana gelmezler.

8- Çünkü biz, onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz, onlar çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar.

9- Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da, baksalar da görmezler.

10- Ve onlarca müsavidir, ha uyarmışsın kendilerini, ha uyarmamışsın onları, inanmazlar.

11- Ancak Kur'an'a uyan ve gıyabında Hahman'a saygı besleyen kimseyi sakındırırsın. İşte onu hem bir mağfiretle, hem bir ecr-i kerim (cennet) ile müjdele.

12- Hakikat biz, biziz, ölüleri diriltiriz ve takdim ettikleri şeyleri ve bıraktıkları eserleri kitaba geçiririz ve zaten her şeyi açık bir kütükte bir «imam-ı Mübin» de ihsa (sayıp tespit) etmişizdir.

13- Ve onlara, o karye sahiplerini (o şehir halkını, Antakyalıları) temsil getir: O dem (zaman) ki, ona, o gönderilen resuller varmıştı.

14- O sıra ki, onlara o ikiyi göndermiştik. Bunları tekzip ettiler. Biz de bir üçüncü ile izzet (ve kuvvet) verdik de varıp dediler: «Haberiniz olsun biz, sizlere gönderilmiş Hesulleriz!»

15- «Siz» dediler, «Bizim gibi bir bir beşerden (insandan) başka bir şey değilsiniz. Hem Hahrnan hiçbir şey indirmedi. Siz sırf yalan söylüyorsunuz!».

16- Dediler: «Rabbimiz bilir, inanın biz gerçek size gönderilmiş Resulleriz!».

17- «Açık bir tebliğden ötesi ise, bizim üstümüze değil!».

18- «Doğrusu» dediler, «Biz, sizi uğursuzluk nedeni saydık. Yemin ederiz ki, vazgeçmezseniz sizi hiç tınmadan resmederiz (katlederiz) ve herhalde size bizden pekaçık bir azap dokunur».

19- Resuller dediler: «Sizin uğursuzluk kuşunuz beraberinizde. Ya nasihat edilirseniz öyle mi? doğrusu siz israfı adet etmiş bir kavimsiniz».

20- O esnada şehrin ta ucundan bir er koşarak geldi: «Ey hemşerilerim!» dedi, «Uyun o gönderilen resullere!» .

21- «Uyun sizden bir ecir (ücret)istemeyen o zatlara ki, onlar hidayete ermişlerdir.

22- «Hem neyime kulluk etmeyeyim ben, o beni yaratana? Hep de döndürülüp O'na götürüleceksiniz» .

23- «Hiç ben, O'ndan başka mabutlar mı tutarım? Eğer o Hahman, bana bir keder irade buyurursa, onların şefaati benden yana hiçbir şeye yaramaz ve beni kurtaramazlar».

24- «Şüphesiz ben o vakit açık bir dalal (sapıklık) içinde olmuş olurum».

25- «Haberiniz olsun ki, ben Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni».

26- Denildi ki: «Haydi gir cennete! .. ». «Ay!» dedi, «N'olurdu kavmim bilselerdi"!».

27- «Rabbim bana ne mağfiret buyurdu? Beni ikram olunan kullarından kıldı».

28- Arkasından ise, kavminin üzerine semadan (gökten) bir ordu indirmedik, indirecek de değildik.

29- O, yalnız bir sayha oldu, derhal sönüverdiler.

30- Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine her gelen peygamberle mutlaka alaye diyorlardı.

31- Baksalar ya, kendilerinden evvel ne kadar kavimler, ümmetler helak etmişiz. Onlar hiç onlara dönüp gelmiyorlar.

32- Ancak hepsi toplanıp bizim katımıza ihzar edilmişlerdir.

33- Hem bir ayettir onlara ölü arz (yer). Biz ona hayat verdik ve ondan habbeler (taneler) çıkardık da ondan yiyip duruyorlar.

34- Ve ondan cennetler (bahçeler) yaptık, hurma bahçeleri, üzüm bağları, (daha neler) neler! içlerinden kaynaklar akıttık.

35- Yesinler diye mahsulünden ve kendi ellerinin mamulatından (yetiştirdiklerinden), hala şükretmeyecekler mi?

36- Tenzih o yaratan Sübhana bütün o çiftleri, hepsini, arzın (yerin) bitirdiklerinden ve kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri neler, nelerden ...

37- Gece de onlara bir delildir. Ondan gündüzü soyarız. Bir de bakarlar ki, karanlığa dalmışlardır.

38- Güneş de kendisine mahsus bir müstekarr (karargah) için cereyan ediyor. O işte o, aziz-i alimin takdiridir.

39- Aya da, menzil menzil ona miktarlar biçmişizdir. Nihayet dönmüş eski urcun gibi olmuştur.

40- Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçer, her biri birer felekte (yörüngede) yüzerler.

41- Bir ayet de onlara o dolu gemide (Nuh'un gemisi gibi) zürriyetlerini taşımamız.

42- Ve kendilerine o misilliden (onun gibi) binecekleri şeyler yaratmamızdır.

43- Dilersek onları gark da ederiz (boğuveririz

de). O vakit, ne onlara feryatçı vardır, ne de onlar kurtarılırlar.

44- Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak için başka.

45- Hal böyle iken onlara önünüzdekini ve arkanızdakini gözetip korunun ki, rahmete şayan olasınız denildiği zaman,

46- Kendilerine Rablerinin ayetlerinden herhangi bir ayet de gelse mutlaka ondan yüz çevire geldiler.

47- Onlara: «Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın!» denildiği zaman, o küfredenler, iman edenler için şöyle dediler: «Biz hiç yedirir miyiz o kişiye ki, Allah dilese ona yiyeceğini verirdi. Siz apaçık bir dalal (sapıklık) içinde değil de nesiniz?».

48- «Ve ne zaman bu va'd, doğru iseniz?» diyorlar.

49- Başka değil, tek bir sayhaya (birinci Sur) bakıyorlar. Bir sayha ki, onlar çekişip dururlar keli kendilerini yakalayıverir.

50- O zaman bir tavsiyeye bile kaadir olamazlar, ailelerine de dönecek değillerdir.

51- Bir de Sur (ikinci defa) üfürülmüştür. Ne baksınlar, kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlardır.

52- «Eyvanı Başımıza gelenlere» derler, «Kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden? Bu işte o

Rahmanın va'd buyurduğu, doğru imiş o gönderilen resuller» .

53- Başka değil, sade bir tek sayha olmuş, derhal

hepsi toplanmış huzurumuza ihzar edilmişlerdin ..

54- Artık bugün hiç kimseye zerrece zulmediImez. Ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.

55- Cidden cennetlikler bugün bir eğlence? İçinde zevk etmektedirler.

56- Kendileri ve zevceleri koltuklar üzerine kurulmuşlardır.

57- Onlara, 'orada bir meyve var, hem onlara ne isterlerse var.

58- Bir selam, rahman bir Rabbdan kelam.

59- Ve haydin ayrılın bugün ey mücrimleri

60- And vermedim mi size? «Ey Adem oğulları! şeytana kulluk etmeyin. O size açık bir düşmandır!» diye.

61- «Ve bana kulluk edin, doğru yol budur» diye.

62- Böyle iken celalime karşı o içinizden birçok toplulukları yoldan çıkardı. Ya o vakit sizi akıllanruz yok muydu?

63- Bu işte o cehennem ki va'd olunur dururdunuz.

64- Bugün yaslanın ona bakalım küfrettiğiniz için.

65- Bugün ağızlarınızı mühürleriz de. Bize, elleri söyler ve ayakları şehadet eyler, neler kesbe diyorlardı (kazanıyorlardı).

66- Hem dilesek gözlerini üzerinden silme kör ediverirdik de yola dökülürlerdi. Fakat nereden görecekler?

67 - Daha dilesek kendilerini oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne dönebilirlerdi.

68- Bununla beraber her kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılış itibarıyla onu tersin çeviriyoruz, hala da akıllanmayacaklar mı?

69- Biz O'na şiir öğretmedik. O'na yaraşmaz cia. O, sade bir zikir ve parlak bir Kur'an'dır.

70- Hayatı (diri) olanı uyandırmak, nankörlere d o söz (azap) hak olmak için! ..

71- Şunu da görmediler mi? Biz, onlar için ellerimizin yaptıklarından birtakım (en'am) yumuşak hayvanlar yaratmışız da onlara malik bulunuyorlar.

72- Ve onları kendilerine boyun eğdirmişiz de, hem onlardan binitleri var, hem de onlardan yiyorlar.

73- Onlarda daha birçok menfaatleri ve türlü içecekleri de var. Hala şükretmeyecekler mi?

74- Tuttular da, Allah'dan başka birtakım ilahlar edindiler. Güya yardım olunacaklar.

75- Onların, onlara yardıma güçleri yetmez. Onlar ise, onlar için hazırlanan askerler.

76- O halde onların lakırdıları seni mahzun etmesin. Biz onların içlerini de biliriz, dışlarını da.

77- Görmedi mi o insan? Biz onu bir nutfeden yarattık da, şimdi o çeneli ve çekişgen kesildi.

78- Yaratılışını unutarak bize bir de mesel (örnek) tırlattı: «Kim diriltir o kemikleri, onlar çürümüşken?» dedi.

79- De ki: «Onları, i/k defa inşa eden diri/tir ve

her halkı (mahluku ve yaratmanın her türtüsünü) bilir.» .

80- O ki, size yeşil ağaçtan bir ateş yaptı da imdi siz, ondan tutuşturup duruyorsunuz.

81- Ya gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya kaadir değil midir? Elbette kaadir, hallak O, Alim O.

82- O'nun emri bir şeyi murat edince ona, sade «ol!» demektir, o da oluverir.

83- Artık tesbih edilmez mi öyle her şeyin melek Otu yedinde bulunan (hükümranlığı elinde olan) Sübhan'a? Hep de döndürülüp O'na götürüleceksiniz.

Resulullah‘ın (s.a.v) ‘in Dilinden Yasin Sure-i Şifresinin Fazileti:

Bilindiği üzere bu süre-i şerifenin bereketi zahir ve fazileti apaçık ve meşhurdur. Hazreti Fahr-i Kainat Efendimiz'den rivayet buyurduğu şu hadıs-i şeriftir:

Reshulüllah sallaüahü teala aleyhi ve sellem

Efendimiz buyurmuşlardır ki:

"Her şeyin bir kalbi vardır, Kur'ün'ın da kalbi "Yasin" suresidir.

Bir emir veya bir mansıb ve makam sahibi olan zatın yanında hacetinin görülmesini arzu eden kimse yirmi beş defa "Yasin" süre-i şeritesini okuduktan sonra o zatın yanına girerse hürmet ve ta'zim, izzet ve ikram görür ve biizniılahi teala haceti yerine gelir.

"Bir cebbardan korku ve hazer üzere bulunan kimse "Yasin" süre-i şeritesini okuduktan sonra:


Bismillahirrahmanirrahim

Bismillahillezı la ilahe illa hüvel hayyül kayyumü bismlltahiltezt la ila illa hüve- zülcetatl vel'lkraml blsmltlahillezt la yedurru measmihi şey'ün fil'ardı ve la tissemal ve hüvessemiy'ul aliymi. Allahümme Inni eüzü bike min şerri fülanlbnl fülaneh,

Okuyarak o cebbarın yanına girerse onun şerrinden emin ve mahfüz olur.

Sure-i Yasin-in Bereketi:

Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu:

• Misafir okursa, yolculuğunda yardım edilir.

• Bekar okursa evlendirilir.

• Sıkıntı ve kederli kimse okursa, sıkıntı ve kederden kurtulur.

• Hapiste olan, kurtulur.

• Aç okursa doyar .

• Korkan okursa korktuğundan emin olur . Hasta okursa iyileşir . Susuz okursa suya kanar.

• Aç okursa doyar.

• Bir şey kaybeden okursa, kabettiği şeyi bulur.

Sure-i Yasin‘in Esrarı:

Kazayı hecat İçin:

"Yasin" süre-i şerifesini kıraet etmek murad eylediğin takdirde gece kalkıp abdest al ve kıbleye karşı oturup süre-i şerlfeyi okumaya başla. Kıraet esnasında "Er Rahmhan" lafzına geldiğin vakit sol elinin küçük parmağını bükerek kapat ve okumaya devam ederek ikinci "Er-Rahman" latzma gelince yine sol elin küçük parmağının yanındaki parmağı bükerek kapat kıraete devam ederek üçüncü "Er

Rahmhan" latzına gelince orta parmağı kapa ki o halde "Ve ma erızelna ala kavrnihi min ba'dihi. .. " ayet-i kerimesine gelmezden evvel sol elin üç parmağı kapanmış olur. Sonra okumaya devam ederekilk latza-i eelali okuduğun zaman sağ elin küçük parmağını, ikinci latza-i celalde iken ikinci sağ parmağı kapa ki bu da "Ve iza kıyle lehüm enfiku mimrna rezekakümullah" ayeti kerlmesini Ktraet ederken olur. Sonra kıraete devam eyle. "Hazama ve'aderrahrnanü ... " ayet-i kerlrnesini okurken sol elin şehadet parmağını, "vettehazu min dünlllah aliheten ... " ayet-i kerımesindeki latza-: celali okurken sağ elin orta parmağını kapa, sürenin nihayetine kadar oku, sol e/den dört ve sağ elden üç parmak ki ceman yedi parmak kapalı olur.

Sonra Sure-i Mülk'ü kıraete başla, "Ma tera tl halkırrahmani. .. " ayet,i kerımesindeki "Rahmhan"

lafzını okurken sol elin küçük parmağını aç. "Ma yühlikühünne illerrahman ... " ayeti kerimesindeki

"Errahman" lafzını kıraet ederken sol elin ikinci parmağını aç ve "Min dünirrahrnan ... " ayet-i kertmestodeki "Rahrnan" lafzında yine o elin orta parmağını ve "Kul innemel ılmü ındailah ... " daki lafza-i celalds sağ elin ikinci parmağını aç. Sonra "Kul hüverrahmanü ... " ayet-i kerımesindeki dördüncü "Rahman" lafzını okuduğu n zaman sol elin şehadst parmağını aç ve sonra süreyi tamam et ve sonra Allah rızası için iki rek'at namaz kıl ve onu müteakip yüzdeta:

"Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali muhammedin kema salleyte ala ibrahiyme ve ala ali lbrahiyme inneke hamiydün meciydün"

Sonra hacetin ne ise Cenab-ı Vacibül-Vücüd

Hazretleri'nden talep eyle. Biizniılahi teala matlubun hasrt olur.

Yukarıda beyan edildiği cihetle yapılan kıraet ve dua her bir hususda gayet te'sirlidir. Cenab-ı AIlah'a ittifa ederek (korkarak), hayır ve meşru şeylerin haricinde yani hayır olmayan ve gayr-ı meşr'u hallerde dua etme, günah ve tehlikesinden ictinab et (kendini koru).

Esirlikten Kurtulmak İçin:

Esaret halinde bulunan bir kimse esirlikten kurtulmak niyetiyle mükemmel bir taharet (temizlik) halinde yedi gün üçer defa sure-i şerifeyi okursa Cenabı Vacibü'l-Vücüd Hazretleri onu esaret derdinden halas eder (kurtarır).

Borçtan Halas Olmak İçin:

Bir borçlu, o borçtan halas olması (kurtulması) niyeti ile gece sabaha karşı kalkıp abdest alarak

kıbleye karşı oturup üç defa "Yasin'' sure-i şerifesini okuyup bu şekilde yedi gece devam ederse Hak sübhanehu ve teala hazretleri onu kul borcundan kurtarır, felaha erdirir.

Kadir, Berat Yahut Mevlid‘in-Nebiyy Gecesi Okunursa:

Kadir, Berat yahut Mevlidi'n-Nebiyy gecesi sabaha karşı mükemmel bir taharat ile kıbleye karşı oturup kırk bir defa bu sure-i şerifeyi okuyarak dergah-ı Kadıyü'l-Hacatdan niyaz ederek münacatta bulunan kimsenin haceti her ne olursa olsun biiznillahi teala muradı ve maksadı hasıl olur.

Rızkın Hazır Ve Amede Bulur:

Yatsı namazından sonra kırk bir defa "Yasin" sure-i şerifesini araya dünya kelamı katmadan (hiç dünya kelamı söylemeden) okuyup hitamında:

"Allahümme in kane rizkıy fissemai feenzilhü ve in kane fiI'ardl feahrichü ve in kane kaliylen fekessirhü ve in kane kesiyren fehevvinhü ve barik ii fiyhi verzuknı min haysü ıhtesib ve min haysü la ahtesibü rizkan halalen tayyiben ğadekan sehhan tabekan mabareken fiyhi hatta la yekunü liehadin min halkıke aleyye fiyhi minneten vec'al yediye aliyyen bil'ı'tai ve la tec'al yediye Süflen bil'isti'tai inneke ala külli şey'in kadiyrün.

Dua edip tam bir itikad ve tevekkül ile yatıp uyuyan kimse ertesi günü rızkını hazır ve amede bulur.

Humma Ve Sıtmanın İzalesi (Giderilmesi) İçin:

"Yasin'' süre-i şerifesini okumak murad olunduğu takdirde; okuyan zat eline bir beyaz pamuk ipliği alıp Besmele-i şerite ile "Yasin" süre-i şerifesini okumaya başlar, kıraet esnasında "Mübın" latzına gelipde o ipliğe bir düğüm yapar, bu şekilde her mübtn latzında bir düğüm bağlayarak sure-i şerife enin nitamına kadar ipliğe yedi düğüm bağlamış olur. Sonra bu ipliği sıtma tutan adamın sağ kolunun pazusuna bağlarsa hasta şiayab olur ve sıtma geçer.

Zalimin Süratle Helak Olması İçin:

Allah'dan korkmayıp, Allah'ın kullarına zulm ve hıyanetlik etmeyi adet edinen bir zalim cebbarın helakl için bu süre-i şerifeyi okumayı murad edersen, bir dere veya havuz kenarında oturup önüne bir tuğla koy, bu tuğlanın üzerine helakin istediğin adamın ve validesinin ismini yaz, sonra kırk bir defa

"Yasin'' süre-i şerhesini oku ve her defasında bu tuğla üzerine bir çizgi çiz. Kırk bir defa kıraet (okumak) hitam bulunca mezkur tuğlanın üzerine cenaze namazı kıl ve sonra onu nehire veya havua at, o zalim süratle helak olur.

Eğer müstehak olup bir zalimi ve inatçı bir cebbarı kahr ve tedmir etmek suretiyle ibadullahı onun zulüm ve şerrinden kurtarmak murad edersen, bu niyet ile kırk bir adet ufak taş topla, bir bahçede ya da bir sahrada bir çukur kaz, çukurun yanında oturarak o ufak taşlardan birini eline alıp üzerine

"Yasin" süre-i şerifesini tamamıyla oku ve taşı çukura at. ikinci taşı alarak yine süre-i şerifeyi oku, onu da o çukura at ve bu şekilde o taşların her birinin üzerine bir süre-i şerifeyi okuyarak hepsini çukura at. Kırkbiri de tamam olunca cümlesinin üzerine kahr ve tedmiri istenilen şahsın ismini zikrederek ve o niyet ile cenaze namazı kıl, sonra çukura toprak doldurarak o taşları defnet (göm). O zalim-i müstehak veya o inatçı cebbar çok geçmeden helak olur.

Zilmi Kapalı Ve Hafızası Zayıf Noksan Olan Kimseye:

Temiz bir kağıt üzerine "Yasin" süre-i şerifesi misk ve safran ile yazılıp suyun içine koyularak o sudan zihni kapalı ve hatızası zayıf ve noksan olan kimseye yedi gün içirilir ise biiznillahi teala onun zihni açılır ve unutkanlığı zatl olur, her işittiğini hıfzeder.

İsteği Ne İse Hasıl Olması İçin:

Bir kimse (Seıemiuı kavlen min rabbirrahtym) ayet-i kerirnesinl mükemmel bir taharat ve tam bir ttikat ile sabaha karşı kıbleye müteveccihen oturarak bin dört yüz yetmiş dokuz defa okursa ve sonra Cenab-ı Hak'dan muradını dua ve istirham ederse duası kabuI olup, isteği ne ise hasıl olur. Bu defalarca tecrübe edilmiş ve muvaffakıyet hası: olmuştur.

Her Türlü Belalardan Emin Olmak İçin:

Selamün kavlen min rabbirrahıym ayet-i kerlmesini temiz bir kağıt üzerine beş kere yazıp üzerinde taşıyan kimse gök ve yer atetlerindem, düşman şerrinden ve her türlü belalardan emin olur. Muhafaza edilir.

Hastalıklardan Kurtulmak İçin:

Veba, taun ve kolera gibi sarı (bulaşıcı) hastalıklardan korunmak için o hastalıkların hüküm sürdükleri zamanlarda her gün sabah namazını müteaip yirmi sekiz defa (Selam ün kavlen min rabbirrahıym) ayet-i kerimesini okumaya devam eden kimse mezkur hastalıklardan hiç birine tutulmaz.

Ruhani Hastalıklardan Kurtulmak İçin:

Ruhani hastalıklardan birine müptela olan bir hastaya üç gün sıra ile yüzer defa (Selamün kavlen min rabbirrahıym) ayet-i kerimesi okunur ve bir kağıt üzerine bu ayet-i kerime safran ile yazılıp suya konularak yedi gün o sudan içirilirse şifaya bulur.

Ölmek Üzere Olarak Bulunan Kimsenin Ve Ölmüş Kimsenin Ruhuna Sure-i Yasin‘in Okumanın Fazileti:

Ölmek üzer bulunan bir hastanın yanında Sure-i Yasin okunursa, okunan Yasin'in her harfi için onar melek nazil olur. O üç bin harftir. Nazil olan melekler o kimsenin önüne saf saf olup onun için istiğfar ederler. Sekerattaki bir mü'minin yanında Sure-i Yasin okunursa, cennet-i rıdvan'da cennet şerabmdan içirmedikçe Azrail (a.s.) onun ruhunu almaz. Kimrastana giren kimse oradaki mevtaların üzerine Sure-i Yasin'i okursa, Allah Teala okunan Yasin hurmetine onların azabını hafifletir. Okuyan kimseye de harflerinin adedi kadar ecir verilir.

Sure-i Yasin‘i Okuyan Kimseye Hac Ve Hatim Sevabı Verilir:

Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu:

"Sure-i Yasin okuyan kimseye yirmi nafile hac Hatim sevabı verilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp