Vefatından Evvel Kabir Hazırlamak

Bir kimsenin kendisi için kabir kazdırıp hazırlaması bir kavle göre mekruhtur. Çünkü hiçbir kimse kendisinin nerede öleceğini bilemez. Fakat kefen hazırlamakta kerahet yoktur o Zira buna olan ihtiyaç her zaman muhakkaktır. Hazret-i (Ebu Bek rissıdik( (R.A.): Kendisine kabir kazıp hazırlamak isteyen bir kimseye: (Nefsin için kabir hazırlama, kabir için nefsini ha zırla) diye tavsiyede bulunmuştur. Bir müslüman kabrine konduktan sonra orada bir deve ke sip parçalayıp dağıtacak kadar bir zaman oturarak Kur'an okumak müstehabdır.

Mesela: Tebareke suresi ile Kıyame suresi ve İhlas suresi ile, Felak ve Nas süreleri, sonra da Fatiha süresı üe, Elif Lam Mim su releri okunur. Sevabı cenazenin ve sair ehl-i imanın ruhları- na hediyye edilir. Cenazenin mağfireti için Cenab-ı Haktan niyaz edilir. Peygamber Efendimiz, bir cenazenin defnini müteakıp he men dönrnez, bir müddet kabrinin yanında durur ve cemaate hitaben: (Kardeşiniz için Allah tealadan mağfiret isteyiniz ve kendisine temkin ihsün buyurulmasını dileyiniz, o şimdi sual görecektir) buyururdu.

Ölünün sahibi, defninden sonra birinci günden yedinci gü ne kadar kolayına gelen bir şey'i fakirlere tasadduk ederek 'sevabını ölüye bağışlamalıdır. Bu, sünnettir. Buna kaadir ola rnazsa iki rek'at namaz kılarak sevabını bağışlamalıdır. Fakat ölü sahiplerinin birinci, üçüncü günlerde veya bir hafta sonra ziyafet vermeleri mekruhtur. Ancak ölünün komşula rının veya uzak akrabalarının yemek hazırlayarak ölü sahip lerine ikram ve yemeleri için ısrar etmeleri müstehaptır. Çürıki onlar, kendilerine yemek hazır edecek bir halde değildirler.