Uyumak İstediği Ve Yatağına Çekildiği Zaman Okuyacakları

Uyumak İstediği Ve Yatağına Çekildiği Zaman Okuyacakları : Allah teala şöyle buyurmuştur: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında ve gece ile gündüzün birbirini takip edişinde akıl sahipleri için ibretler vardır. Bunlar Allah'ı ayakta, oturarak ve yanları üstü yatarak zikrederler (Al-i Imran: 190, 191). • Huzeyfe ile Ebu Zer radıyallahu anhuma diyorlar ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem yatağına çekildiği zaman: Bismikallahümme ahya ve emut Allah'ım, senin adınla dirilir ve ölürüm, derdi. Buharı, Tevhid. 7394. • Bera bin Azib ile Hz. Ali radıyallahu anhden: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Fatıme radıyallahu anhaya: Yatağı niza çekildiğiniz zaman otuz üç defa Allahu ekber, otuz üç defa sübhanallah ve otuz üç defa elhamdülillah deyiniz, buyurmuştur. Bir rivayette otuz dört defa sübnallah deyiniz denilmiştir. Bir rivayette de tekbir için otuz dört defa denilmiştir. Hz. Ali, o günden sonra bunu bir daha terk etmedim, deyince, Sıffın savaşında da mı terk etmedin, dediler. O da, onda da terk etmedim, dedi. Buhari, Nafakat, 5361. • Mü'minlerin annesi Hafsa radıyallahu anha diyor ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem uyumak istediği zaman sağ elini yanağının altına kor, sonra da üç defa: Allahümme kini azabeke yevme tebasü ibadeke Allah'ım, kullarını (ölüleri) dirilttiğin günde beni azabından koru! Ebu Davud, 5045; Tırmizi, 3399. • Enes radıyallahu anh diyor ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem yatağına çekildiği zaman: Elhamdü lillahillezi etamena ve sekana vekefana veavana, fekem mimmen lakafiye lehu, vela mü'viye Bizi yediren ve içiren, bize yeten ve bizi barındıran Allah'a hamd olsun. İşlerini gören bulunmayan ve barındıranı olmayan nice kimseler vardır! Müslim. Zikir ve Dua, 2715. • Ebu Said el-Hudri radıyallahu anhden: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir: Kim yatağına çekildiği zaman üç defa: Estağfirullahellezi lailahe illa huvel hayyel kayyume veetubu ileyh Hakiki hayat sahibi ve kainatı ayakta tutan Allah'tan günahımı bağışlamasını diler ve O'na tövbe ederim, derse, günahları affolunur; ister ki denizlerin köpüğü, çöllerin kumu ve dünyanın günleri kadar olsun. Tirmizi, 3397.