Telkin

Defn işi bitince cemaat hemen dağılmaz. Kabrin başında oturup Kur'an okumak müstehabdir. Orada bulunanlardan biri Yasin, Tebareke sureleriyle on bir ihlas, birer muavvzeteyn(Kul Euzu bi rabbl'lfelakl ... Kul Euzu bi rabbi'nni), bir Fatiha ve Bakara suresinin başıyla sonunu okuyup sevabını cenazenin ruhuna bağışlar, Allah'tan bağışlanması için dua eder. Diğerleri de amin der ve sonunda herkes dağılır, işine gücüne ,gider.

Bakara Suresinin başı :

Elif lam mim. Zalike'l-kitabu la raybe fih. Huden IiI'-muttekin.ellezine yu'minune bi'lğaybi ve yukimüne's·salate ve mimmir.zaknahum Yunfikun. Vellezine yu'minune bimi unzlle iIeyke ve mi unzile min kablike ve bl'l ahirati hum yukinun. Ulaike ala huden min rabbihim ve ulaike humu'l-muflihun.

Bakara suresinin sonu :

Amene'r-rasulu bima unzile ileyhi min rabbı hi ve'l·mu'mi"ün. Kullun imene billihi ve meliiketihi ve kutublhi ve rusullh.Li nufarriku beyne ahadin min rusulih. Ve kalü semi'ni ve ata'ni ğufrineke rabbeni ve ileyke'l·masir.Li yukellifullahu nefsen illi vus'ahi. Lehi mi kesebet ve aley hi ma'k-tesebet. Rabbeni li tuahizni In nesini ev ahta'ni. Rabbni vela tahrnil aleyni ısran kema hameltehü ali'l.I,ezine min kablina Rabbeni veli tuhammilni mi litikate leni bih. Va'fu Dnna viğflr leni va'rhamna. Ente mevlana fe'n·surni ali'l·kavml'l·kafirin.işte asıl telkin budur. Ebu Davlid ve Beyhaki'nin sünenlerin de Hz. Osman'dan nakledilen bir Hadiste Resul-ı Ekrem Efendimiz ölüyü defn ettikten sonra hemen dönmeyip, orada bulunanlara -Kardeşinize Allah'tan mağfiret isteriz güzel temkintalebediniz. O şimdi sual görmektedir. buyururlardı.Sonradan buna şu biçimde bir telkin de katılmıştır ki bu ne farz, ne de sünnettir. Yalnız ört haline gelmiştir:Herkes gider. Saiih bir kişi kabrin baş tarafına ve yozu karşısına durur. Kabirde yatana hitaben, annesinin adını da söylemek suretiyle üç kere Ya fülin ıbn fülin diye seslenir. Örneğin ölünün adı Süleyman, annesinin adı' Behiyye iseYa Süleymane'bne Behlyyeder

Sonra şunu okur:

Uzkur ma kunte aleyhi min şehadeti en la ila he illallah ve enne Muhammeden Rasilullah. Ve enne'lcennete hakkun ve'n-naraha~kun ve enne'l·ba'se hakkun ve enne's·sa'ate itlyetun li ray . be fiha ve ennellahe yeb'asu men fi'l-kubür. Ve enneke radite billahi rabben ve bi'I·lslimi dinen ve bi Muhammedin sa/lallahu aleyhi ve sellem neblyyen ve bi'I-Kur'inl Imimen ve bi'I.Kibeti

kıbleten ve bl'l·mu'minine ihvana. Rabbiyellah, lallihe illa hü,aleyhi tevekkeltu ve huve rabbu'l-arşi'l·azim (üç kere) Ya abdellah kull ilahe illallah! (üç kere de) kul rabiyallah ve dini'ilim ve nebiyyl Muhammed aleyhi's-salatü ve's-selim. Rabbı litezerhu ferden ve ente hayru'l-varl.in. der. (IBunun manası şöyledir: Ey falan oğlu falan, dünyada iken Allah'tan başka tanrı yoktur: Muhammed Allah'ın elçisidir, cennet haktır, Cehennem haktır. öldükten sonra dirilme haktır, Allah kabirlerde olanları diriltecektir diye yaptığın şahitliği hatırla. Yine hatırla ki sen Tannrun Allah, dininin islam. peygamberinin Muhammed (s.a.v.). önderinin Kur'an. kıblenin Ka'be,

müslümanların da kardeşlerin olmasına razı olmuştun. Ey Allahın kulu, Allah'tan başka tanrı yoktur de. Rabbim Allah'tır. Dinim islamdır, peygamberim Muhammed (sal at ve selam ona) dir de.

Yarabbı, onu yalnız bırakma, sen mülk verenlerin en iyisisin.)Definden döndükten sonra ölünün yakınlarının evlerine gidip baş sağlığı dilenir. Buna ta'ziye denir. Peygamberimizden gelen bir Hadis, ta'ziyenin çok sevap olduğunu bilinmektedir. Felakete uğramış kimseleri teselli etmek, müslümanların görevidir.

Ölünün komşuları ve uzak akrabaları, ölü evinin bir gün ve gecenk yemeklerini götürürler. Bu iyi bir şeydir. Çünkü onlar,hüzünden yemek pişirecek halde değillerdir. Peygamberimiz, Hz. Ca'fer'ln şehadeti üzerine ailesi için yemek yaptırmıştır. Bir ölüm haberi duyulduğu zaman: Biz Allah içiniz ve O'na döneceğiz ayetini okumalıdır.