Peygamberimizin (Sav.) Zikri

Peygamberimizin (Sav.) Zikri :

Kur'an-ı Kerim iman ehlinden bahsederken şöyle buyuruyor:


"Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı, anarlar."20


"Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan ... alıkoyamadığı insanlardır. ''21

İşte Kur'an'ın mübeşşiri olan Resul-i Ekrem sallallahu Teala aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretleri mezkur yerlerde dile getirilen bu sıfatların canlı bir timsaliydi, Hz. Aişe radıyallahu teala anha validemiz der ki:

"Resul-i Kibriya sallallahu teala aleyhi ve sellem hayatının hiçbir anında Zat-ı Kibriya'yı zikir, takdis ve tenzihten fariğ olmamıştır."22

Resül-i Ekremin hanesini muhafaza ile meşgul olan Rebi b.Ka'b (ra.);

"Resul-i Ekremin zikir, tesbih ve tehlilini dinler dinler, yorulur ve uykuya dalardım" diyor."23

Resul-i Ekrem sallallahu teala aleyhi ve sellem her an zikrullah ile meşguldü. Otururken, yürürken, uyanıkken, uyurken, yerken, içerken, abdest alırken veya üstünü değiştirirken, seyahat ederken, gaza ederken, konaklarken, evinden çıkarken veya mescide giderken daima Allah'ı anar ve O'nun mübarek ism-i celilini zikrederdi. Bundan dolayıdır ki Resul-i Ekrem'den birçok dualar nakledilmiştir.

Resul-i Ekrem sallallahu teala aleyhi ve sellemin son günlerinde Nasr süresi nazil olmuş ve O'na Allah'ın şanını tahmid ve tesbih etmesi emredilmişti. Peygamberimizin (sav.) mübarek zevceleri diyorlar ki;

"Resul-i Ekrem bu emri aldıktan sonra her an hamd ve sena ile meşgul idi."

İbn Ömer (ra.) Resul-i Ekrem'in şu duayı okuduğunu rivayet etmiştir:

"Rabbi-ğfirli ve tüb aleyye inneke ente't- Tevvabü'l-Gafur."

"Ya Rabbi, beni yarlığa, kusurlarımı affet! Tevbeleri kabul eden ve mağfiret ihsan eden Sensin!"24

Resul-i Ekrem'in bu duayı bir oturuşta kaç kere okuduğunu saydık ve yüz kere okuduğunu tespit ettik. Resul-i Ekrem sallallahu teala aleyhi ve sellem en zorlu seyahatlerinde dahi daima zikr-i Bari ile meşgul olur, hayvan sırtında bile nafile namazlarını kılar, yüzünün kıbleye dönük olup olmamasına bakmaz, hayvanı hangi yönde gidiyorsa o istikamete doğru namaz kılardı. Çünkü;


"Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zatı) oradadır."26 ayet-i kerimesi mucibince amel ederdi.

Ey talib! Görülüyor ki Resulullah sallallahu teala aleyhi ve sellem Efendimiz hayat-ı saadetlerinin her safhasında Cenab-ı Hakk'a kulluk ve ubudiyette bulunuyor, O'nu tesbih, tehlil, takdis ve zikirle meşgul oluyor. Asıl olan görevini yerine getirmeye çalışıyordu. Bunun dışındaki iş ve vazifeler teferruattır. Zira herhangi bir maddi çalışma sahasında muvaffak olmamız da mümkündür olmamamız da. Bu, Allah'ın takdir, taksim ve tensibine bağlıdır. Mühim olan, her işin bir ehliyet ve vuküf ile yapılması ve meşru çerçevede kalınmasıdır. Fakat esas olan, her işin bir vasıta ve araç olarak kabul edilip asıl amaç ve gayenin Allah'a kulluk olduğunu ve her nefesimizde O'na zikir ve dua ile meşgul olmamız gerektiğini bilmektir. Bunu Resulullah sallallahu teala aleyhi ve sellem Efendimizin hayatlarının her safhasında müşahede etmemiz mümkündür.

Binaenaleyh, bu kopukluğu giderip Allah ve Resulüne olan iman, muhabbet ve bağlılığımızı, günlük hayatımızı yaşarken göstermemiz gerekmektedir. İşte o zaman göreceğiz ki asıl problem maddi ve ekonomik değil, manevi ve psikolojiktir. Ama günümüz insanının gönül ve kafası madde tarafından işgal edildiğinden ve bütün alakalar maddeye teksif edildiğinden yaşanan ızdırap ve sıkıntılar maddi zannediliyor. Halbuki bunlar birer sonuçtur ve Allah'ı unutmaktan kaynaklanmaktadır. "Karşılık amel cinsinden olur" sözü gereği, günümüzde en çok maddeye rağbet edildiğinden, maddi imkânları zorlaştırılmak veya uzaklaştırılmakla, günümüz insanı Allah'ı unutmanın ve O'nun emirlerinden uzaklaşmanın faturasını ödemiş oluyor.

Hâlbuki İslam büyüklerinin tesbitine göre ve bazı hadis-i şeriflerle sabit olduğu üzere, Allah'a ve O'nun dinine hizmet edenlere dünya bütün nimetleriyle kendini arz eder, hizmetçi olur ve bütün zenginlikleriyle Allah'ın dostlarını bir gölge gibi takip eder. İşte Allah'ı anmanın ve O'na bağlı olarak yaşamanın mana ve ihtişamı! İzzet isteyenler böyle yapar ve Resülullaha uyarlar. Zillet isteyenler ise nefse tabi olup maddeye uşaklık ederler. Sünnet doğrultusunda tercih yapabilenlere ne mutlu!

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp